bir bira bir mutluluk falan, cuma'ya daha çok var, neyse.

diyorum ki hani böyle az mutluluk değil, harbi harbi çok mutluyum dediğiniz an var ya, kuş gibi olmak yani. o an ne oldu da öyle oldunuz? aşk vs gibi kısa cevaplar vermeyin lütfen.detay verin ki bize de bir ufuk açsın.


 

mastera kabul edildiğimi öğrendiğimde çook mutlu olmuştum. tezimi bitirince de çok mutlu olucam sanırım. bi de yiğenim ilk defa bana güldüğünde çok mutlu olmuştum.

sheridans

sergen attı şampiyonluk geldi. orta okul öğrencisiydik tabi. sabaha kadar tazahüratlar.

justinho26

bedelli askerlik çıktı. nişanlım faydalanabileceği için çok çok çok mutlu oldum. ağladım hatta sevinçten. doğumgünümdü bir de.

m e l t e m

bakanlığın düzenlediği bir yarışmayı kazandığımı öğrenince...

tirt star

bilardoda 8i delige soktugumda oyle olmustum..ben de adam olacam iste

fallopian

Yemek siparişim erken gelmişti geçen, baya mutlu olduydum.

e_rsin

mutlu bir olayın ertesinde sevdiklerimle (ailem oluyordu) aynı masada oturduğumuzda, hepimizin yüzü güldüğünde ve o sıra onların gözlerine baktığımda kimsede dert-tasa değil, sadece sevinç gördüğümde bunu hissetmiştim.

ancak başka zamanlarda da olmuştu. durduk yere. geleceğe, kendime ve insanlığa dair umut dolduğumda örneğin. ekmek arası domates peynir yerken bile beliriyor bazen bu his. garip.

degilim

parasızdım çok cüzzi bi para akışı vardı temel masraflarım için o kadar, hiç bir planım ve beklentim yoktu çok süperdi.

selam

geçen hafta 1.5 aydır peşinde olduğum portekizli hatunla bir pub'ta 2 saatlik bir sohbet ve 5-6 shot'ın ardından öpüşmeye başladığımız andı. ardından birbirimize ufak itiraflar yapmıştık bu anı daha önceden beri istediğimiz ile ilgili.
kızı evine bırakcağımda sokakta korku filmi gibi sis vardı 2 metre önü zor görüyorken gecenin 1.30unda hem dans edip hem öpüşmeye devam etmiştik...

rudeboy

sevgilimle el ele yürüyorduk, ilk haftalarımızdı, "nereye gidelim" diye sormuştum. o da böyle mutluluktan "şu an hiç önemi yok" demişti gülümseyerek, benim için de öyleydi.
şimdi ayrıyız.

anil

Altınoluk'ta Eylül'de denizin içinde gün batımını izlerken.

arnold schwarzeneger

Uzun dönem başladığım askerliğimde şafak 244 derken ivedi tezkere kağıdımın geldiği gün.
Askerdeyken tezi bitirip üniversite diplomamı aldım, kısa dönem için dilekçe verdim kabul edildi.
Bir de o zamanlar sevgilim olan şimdiki eşimle bi' gün akşamüstü Maçka parkı' nda oturuyoduk, ben ayakkabılarımızı ölçüyodum, o sırada çantasından bi' paket badem çıkardı, yidik. Çok sevinmiştim niye bilmiyorum, hiç unutmam.

charlesbukowskiineksi

Büyük kayaların üzerine oturup Moda'da güneşin batışını izlemiştim geçen sene. Sanırım bu :) İstanbul'lu değilim, 2 gün sonra da evime geri döndüm. Belki de ondan bu kadar güzel gelmişti.
Bir de 2 sene kadar önce erkek arkadaşımla İzmir'de hafif çakırkeyf halde Alsancak'tan Cumhuriyet Meydanı'na doğru kahkahalar atıp yürüdüğümüz an. Ya negzel zamanmış :) Yüzüme gülümseme yerleşti sayende :D
ve yine 2 sene önce yine bir İstanbul seyahatinde vapurla karşıya geçerken keman ve gitar çalmıştı iki genç, mükemmel deniz havası, martılar ve müziğin bir araya gelmesi. Allah'ım geri gitsek ya o ana :)

afush

En son o değildi ama bir tanesi 9 Ağustos 2011 sabahı olmuştu. Yalnızdım, sabah güneşin doğuşunu izlemeye çıkmıştım; "Keşke şu an hiç geçmese, hayat ne kadar güzel" dediğimi hatırlıyorum. Ondan sonra da çok kereler dedim, özellikle sevgili yanındayken. Ama o sabah İstanbul'da değildim; "Benim olmak ve ölmek istediğim şehir burası" dediğim bir yerdeydim. Daha sonra yaşadığım bilcümle mutluluklarda İstanbul hep bir çubukla dürttü beni.

aychovsky

Alaska da çalıştıktan sonra uçak bulutların üzerine çıktığında aylar sonra ilk defa güneşi görmüştüm, ilk motorumu aldığım da, motorla ilk uzun yola çıktığım zaman, bir de babamın komadan çıktığı zamandı sanırım, daha vardır bissürü

mirty
1

mobil görünümden çık