
bence karakterle alakalı
bazı insanlar konuşmaz pek
bence insanların senden rahatsız oldugu konusunda yanılıyorsun. alışmışlardır


@alokozay, işte sorun burada ben o karakterde bir insan değilim zaten öyle olsam böyle bir sorun yaşamam.. kız arkadaşımla veya birlikte çok şey paylaştığım yakın arkadaşlarımla böyle bir sorun yok, gayet eğleniyoruz hatta çok fazla konuşuyorum onların yanında.. ama herhangi bir grupta veya eşdost aile arasında veya arkadaşımın-sevgilimin arkadaşları arasında bu konuşma aktivitesini gerçekleştiremiyorum.. onlarda "yaa çok kafa adamdır süperdir" falan dedikleri adam bir kelime etmeyince öyle kalıyorlar tabii.. sorunumu daha açık ifade etmem gerekirse 2. ve 3. kişiler anlatmaya başladı mı dinlemekten uzaklaşamıyorum, biri konuştuğu zaman dinliyorum ve sonra konuşasım gelmiyor olay bu.. bilmiyorum ne yapayım..


aynı durum bende de mevcut. alıştım ben buna. düşünebilen, birşeyler hakkında yargısı/yorumu olan bir insan olduğumu sadece sevgilim/yakın arkadaşım düşünür. onun dışında etkisiz eleman olarak görülürüm genelde. ortamlarda falan pek konuşmam. bunun bir artısı varsa o da analiz yeteneği kazandırması diye düşünüyorum.
bu durumdan rahatsızsanız karakterinizden memnun değilsinizdir. budur yani. karakteriniz bu. değiştirmeye çabalasanız da uzun vadede aynı yere döneceğinizi tahmin ediyorum.
burada düşüncelerinizi gayet güzel dile getirebiliyorsunuz bakın. yazı ile sözün farkı mı demeliyim acaba?


bence özgüven eksikliğidir. dinlemeyi seviyorum diyerek kaçış yolu yaratıyorsunuz.


Simdi bu konuda iki tur insan vardir:
BIRINCI TUR, basindan gecen en ufak ve gereksiz ayrintilari bile karsisindakine anlatma ihtiyaci hisseder. Genellikle kadin cinsine dahildirler.
Bu insanlar da kendi iclerinde ikiye ayrilir: Birinci grup anlattigi en gereksiz konuyu bile baharatlandirarak tatlandirabilen, araya gulumseten espriler serpistiren, anlattigi konuyu allayip pullayabilenlerdir. Bu insanlarin anlattigi seyler her daim keyifle dinlenir, gulunur, eglenilir. Ortamin populer insanlari oluverirler kisa zamanda.
Bir de anlattigi konu ilgi cekici bile olsa sirf anlatim yeteneginden yoksun oldugu icin olayi sikici bir formatta sunan, konuyu uzattikca uzatan, "Bi bitirse de gitsek" dedirten insanlar vardir.
IKINCI TUR insanlar ise anlatim yeteneginden yoksun oldugunu fark edip, yalnizca dinleyici olmayi tercih etmislerdir. Akilli insanlardir bunlar, severim kendilerini. Siz bu gruba dahilsiniz.
O yuzden bu konuyu hic kafaniza takmayin. Yani anlatip anlatip sikinti vereceginize sessiz kalmaniz daha dogru bir tercih.
[isbu yazidaki yamuk yumuk cumleler, yazinin gecenin gec saatlerde yazilmis olmasindan ileri gelmektedir, okuyan insanlara bu durumdan dolayi ozru bir borc bilirim, saygilar...]


okurken aklıma bir iki soru geldi. mesela gerçekten dinliyor musun karşındakini? yani tam anlamıyla empati kuruyor musun? çünkü böyle yapınca insanın ister istemez aklına söyleyecek bir şey, bir his, bir anı filan geilveriyor. yani bende öyle oluyor. hatta ben de senin belki de tam tersin olmaktan muzdaripim çünkü birinci gruba aitim. biri bir şey anlatmaya başlayınca benim hemen aklıma başka bir şey geliyor ve bazen herkesi unutup anlatmaya başlıyorum. karşımdaki(ler) bana kös kös bakıyor sonra aralarında muhabbete devam ediyorlar :D
bir de dedemin sınıf arkadaşı vardır. hiç konuşmazmış. sorduklarında da "aklıma diyecek bir laf geliyor, sonra düşünüyorum ne gerek var diyip vazgeçiyorum" diyormuş.
ben kendi sorunumun kökenini filan biliyorum az çok. ama sanırım en iyisi kendini olduğu gibi kabul etmek ve seni bu şekilde kabul edip seven insanlarla bir arada olmak. zaten kafanız "konuşamadığınız" düşüncesinden uzaklaşmaya başladığı anda normal halinize dönersiniz.
