
arkadaşların türk halkının önemli bir kısmı gibi kafayı kadınla, cinsellikle ve seksle bozmuş. muhtemelen sabahtan akşama kadar başka bir şey düşünmüyorlar. bu tuhaf fikirler hep bu 7/24 düşünmenin tezahürü. kendileri her gördükleri karşı cinse "seks odaklı" baktıkları için, başkalarını da kendileri gibi zannedip böyle tuhaf yargılara varıyorlar.


kaç ordan kaç kaç


@cigerdelen benim de kafama takılan yer orası ben de gitsin insanlar herkesin dudağına yapışsın demiyorum. Dedin ya sarılacağım kişi var yanağından öpeceğim kişi var onu kişi kendi seçiyor kafası o kadar çalışıyordur. Arada şu da olabilir erkek ya da kadın arkadaşının farketmediğini düşündüğü kötü niyetli mi diyim tam bilemedim biri hakkında uyarabilir bu da karşılıklı konuşulur anlaşılır. Ama tüm kadınlardan ya da erkeklerden bu şekilde korumaya çalışması bana yanlış geliyor


Ben arkadaslarimi yanagindan operim bu normaldir, kadini cinsel meta olarak goren sig bir insanla zaten arkadaslik etmem


Bunun doğrusunun, yanlışlarının sınırları olduğunu sanmıyorum, daha doğrusu doğru-yanlış sınırı nerede çekilebilir, bilemiyorum. Benim için de yanaktan öpme ve sarılma değil ama dudaktan öpme ile başlıyor o sınır örneğin. Herkesin çevresine, kişiliğine, yaşadıklarına göre belirlenir bu sınır. Bana yanaktan öpüldüğünde yaygara koparmak anlamsız geliyor örneğin. Çünkü anneyi de, kardeşi de, arkadaşı da yanaktan öperim. Bu bir insanı sevdiğinin göstergesidir benim için, cinsellikle yakından uzaktan alakası yoktur. Hatta mutlu olduğumda ya da güzel bir haber aldığımda yanımda yakınım biri varsa, "muoooh" diye yanağını öpüveririm. Arkadaşlarımın babaları ve anneleri ile yanaktan öpüşürüm. Dokunmatik insanım, her kişiyle temas benim için önemli. Bu bazıları ile tokalaşma olur, bazılarında mıncırma olur, bazılarında kol tutma olur, bazılarında sallama olur, bazılarında sarılma olur.
Geçen gün burada dudaktan öpme ile ilgili bir şey sorulmuştu, erkek arkadaşı bir akraba veya yakını ile dudaktan öpüşüyorlardı. Bazıları "Yok artık" derken, bazıları "Annem de, babam da beni dudağımdan öpüyor, ne var" diye tepki vermişti. Yerli filmlerde el ele olma sahnelerinde birileri aldatma muamelesi yapıyor, yabancı filmlerde de dudaktan öpüşüldüğünde "It was just a kiss" diyerek "Ne alaka kıskandın" tadında bir savunma yapılabiliyor. Bunun sınırları sanırım öğrendiklerimiz ve yaşadıklarımız ile kafamızda oluşan bir şey.
Ekleme: Kültür konusuna girmişken, ülkelerin selamlama ritüelleri de farklı. Bazı ülkeler selamlaşmak için dudaktan öpüşüyor, bazıları üç kere yanaktan öpüşüyor. Hollanda'da öyleydi, üç yanaktı; ben de iki yanağa alışkınım. Dolayısıyla da üçüncüyü hep ıskalıyordum. İspanya'da ilginç bir şey vardı örneğin. Orada kadın-kadın veya kadın-erkek tanışmalarında veya karşılaşmalarında yanaktan iki öpmek teamül. İşin içinde kadın varsa yanak var yani. İki erkek karşılaştığında veya tanıştığında sadece tokalaşılıyor.
Bizde de batı-doğu kültürleri arasında sıkışıp kaldığımızdan her türlü ucun olması normal. Bir kısmı elini tutamazken, kalanı dudaktan öpebilir. Bana el tutmamak iyice garip geliyor ama doğru? Böyle diyebilir miyim ki?
Ben 8. katta oturuyorum, geçen gün asansörde inerken 5. katta durdu ve bir adam karısı ve çocuğu ile vedalaşarak asansöre bindi. Bana teşekkür etti onu asansöre aldığım için. Nedenini sordum, "Geçen gün yine böyle beklerken, içinden iki kadın çıktı. Beni görünce "Ay, erkek" deyip paniklediler ve apar topar kapıyı kapadılar. Ben aile babasıyım; karım orada, çocuğum orada. Kendi halimde insanım. Çok üzüldüm bana sapık muamelesi yaptılar diye. Akşama kadar 'Bunu neden yaptılar' diye düşündüm" dedi. Ben de "Bekar olsaydınız, aile babası değil olmasaydınız, yine de sapık muamelesi yapmazdım ki. Erkek diye sapık olmak zorunda mı" dedim. O gün üç farklı sınır çatıştı bir asansörde. Hepimizin sınırı var bir şekilde, kah eğri kah doğru.


merhabalaşırken ve vedalaşılırken yanaktan öpmede hiçbir sorun yok da, bunun dışında niye yanaktan öpsün ki? merhabalaşma ve vedalaşma dışında da kız kardeşi gibi yakın gördüğü birini yanaktan öperse sorun yok, onun dışında "bence" saçma. saçma demekle yanaktan öpmenin "cinsel bir davranış" olduğunu kast etmiyorum tabi. sadece gereksiz görüyorum.
aldatmayı cinsel ilişkiyle sınırlaman da tuhaf doğrusu. öpüşmek, oynaşmak, dokunmak sorun değil demiş oluyorsun.


@aychovsky doğru diyorsun galiba ben anlatmak istedeğim(kadının özellikle dış ortamdan korunmak zorunda olduğu ve diğer insanların sapık olarak görülmesinin yanlış olduğu) şeyi anlatmaya çalışırken başka hassasiyetlere dokundum. Hala kendi düşüncemi doğru buluyorum ama tüm insanlar için bir sınır koyulamaz. Ama bu kafanın yanlış olduğunu savunmak gerektiğini düşünüyorum.


O noktada varolan bir kafanın değişmesi imkansıza yakın bence. Düşün ki biri seni ne kadar değiştirebilir, hadi seni "Sınır dudaktadır"a ikna edebilir ama yanağa asla getiremez. Aynı şekilde, ben de birinin sınırlarını yükseltmeye ikna edemem.
Yanak veya tokalaşmaya, "Benim için yanlış" diyemem ama "Bana ters" diyebilirim. Yanlış bulduğum nokta, ancak, tokalaşmayı bile ters bulan birinin yanak için bana orospu demesi olabilir. Bunu anlamasını beklemem ama buna saldırmamasını beklerim. Ya da bunu norm haline getirmeye çalışmasını yanlış bulabilirim ve ona karşı koyabilirim. Zorlarlarsa koyarım da, kan çıkar.
Illusory truth effect diye bir şey var. Atasözü olarak "Bir şeyi 40 kere söylersen olur" olarak geçebilir. Buradaki olma'nın anlamı yoktan var etme değil; bir şeyi 40 kere duyarsan artık o kulağına, gözüne, beynine normal gelmeye başlar gibi. Bu etki de diyor ki bir şey sürekli tekrar edilirse, artık onun uygun/uygunsuz olduğunu düşünerek doğru kabul edersin.
Bir de Asch deneyi var, bu deney de diyor ki bir şeyin doğruluğundan/yanlışlığından bağımsız olarak çevrede senin düşündüğünün tersini söyleyen insanlar olursa kendi düşüncenden şüpheye düşersin ve düşündüğünü belirtmekten çekinirsin. Aynı deney demeye devam ediyor ki eğer bir kişi bile senin düşünceni paylaşırsa o gruptan ve bunu söylerse, insan bundan cesaret bulup düşüncesine sarılır ve savunabilir düşüncesini. "Sorugulamaya girdim" demişsin ya, bunları da o açıdan söyledim. Sorgulamaya gidilecek bir şey yok kesinlikle, sadece çok fazla insandan bunu kendine güvenli ve vurgulu bir şekilde duymuşsun. Buna maruz kalmışsın o kadar.


güzel bir nokta. bu kafanın yanlış olduğunu savunmak gerek, hararetle de savunmak gerek; fakat kişinin uygulaması kendine kalmış.
kaldı ki cinsel hissiyatla öpülmüş olsun, bunu bilemeyiz zaten; ayrıca bu, kişiyi alakadar eden bir şey. eşlerin, sevgililerin bu konuda ortak karar almasını da saçma buluyorum ben. kişiler kendi başlarına da akla, muhakeme yeteneğine, iradeye sahip varlıklar. kişiyi kısıtlamak kimsenin haddi değil eşi, sevgilisi olsa bile.
böyle bir şey olup da buna kısıt konulması medeniyetsizlik. muhafazakarlar öpmenin medeniliğini tartışabilir ama kısıt koymak medeni değil ve sözde karşı tarafı kötü hissiyatla suçlarken, bu hareketiyle kişi kendisinin nasıl bir pislik düşünceye sahip olduğunu gösteriyor ayrıca. kişi kendi kız arkadaşını öptürmüyor, ama senin kız arkadaşınla öpüşüyor, pekala sapık damgası yapıştırabiliriz kişiye o zaman, kim bilir ne niyetle öptü diye.
"karşı taraf ne düşünür" diye sürekli irdelersek, toplumun pisliğinin altında kalırız. iyi niyete ve yabancı olmayan, entegre evrensel(hala ne kadar subjektif olarak bakılsa da) değerlere göre hareket edersek rahat ederiz. tabii ki asıl toplumun pisliğine göre hareket edersek rahat ederiz; fakat içimizin rahat etmesi için kendi değerlerimizle hareket etmeliyiz.


sorun ne, o kadar neyi tartıştınız anlamadım ben pek.
bir kadınla samimi değilsen zaten yanaktan öpüşmezsin ki? tokalaşırsın sadece. hatta erkek erkeğe de böyledir. ne zaman karşı cinsle yanaktan öpüşürsün? çok samimiysen. e kadının bir erkekle samimiyet kurmasını kıskanmadıysan yanaktan öpüşmesini de zaten dert etmezsin. o adamdan zarar gelmez diye düşünmüzsün belli ki kız arkadaşının o adamla samimiyetini dert etmiyorsun.


@haracina Öyle demişsin de herkes aynı düşünmüyor işte. Senin "Tabii ki de böyle böyle yaparsın" dediğin şey, yukarıdaki yorumların bazılarına göre liberal, bazılarına göre tutucu. Biz de tam olarak "Burada tartışılacak bir şey yok ki" dediğin durumun bir standardının olmayışını tartışıyoruz.
