
genellikle yönetmenler bu işe kısa film çekerek başlar, sonuçta bir yönetmenin biraz refarans gösterebileceği materyali olması lazım, yoksa kimse " sen iyi adama benziyosun sen güzel film çekersin" demiyor. eğer uzun metraj çekecekseniz ve yapımcıyıda ikna ettiyseniz. filminiz birkaç fesitvalde gösterime sunulur, bu festivallerde dağıtım şirketleri filminizi beğenirlerse film satın alıp dağıtırlar. böylece filminiz vizyona girmiş olur. işte vizyona girmeyen filmler hiç bir dağıtıcı şirket tarafından satın alınmayan filmlerdir. gelen para festivallerde kazanılan ödüllerden geliyor az biraz.


destekli sallıyorum;
çoğu yönetmen bi taraftan sektörün başka taraflarında veya başka sektörlerin aynı taraflarında çalışıyordur. yani reklam yönetiyor, televizyonlarda çalışıyor vesaire olabilirler. bu tabi filmlerini finanse etmelerine yaramaz ama hayatlarını idame nasıl ettiriyorlar sorusunun cevabı olabilir.


vizyon filmleri gişeden ve filmin içine entegreolan reklamlardan, festival filmleri festival ödüllerinden para kazanıyor
bazı filmler kültür bakanlığından yada uluslararsı fonlardan yuklu yuklu paralar alıyorlar.
yatırım yapıp gelir bekleyen kişi genellikle yapımcı yönetmen değil(istisnai durumlar olabilir) yapımcılar bi filme/yönetmenle karsilastiginda referanslara bakıyorlar, yönetmenin networku iyiyse birileri falan tavsiye edebiliyor, ya da direk film hosuna gidebiliyor(evet bunu gordum) adam gise yapmayacagini biliyor ama festivallere gidebilecegini dusunup bu isi ustleniyor, festival derken illa cannes venedik degil, altın koza'dan tut da saraybosna'ya kadar genis bi yeplaze.


produksiyon sirketine
