Lütfen soruyu bu konuda cidden bilgili arkadaşlar cevaplarlarsa sevinirim. Hatta direkt tonmaysterler filan varsa onlarda öğrenmek isterim cevabını.

soğutma teknolojisi o zaman çok gelişmiş değildi. kayıtlar daha çok ısınıyordu.
sıcak kavramı ile teknik olmayan bir soru yöneltip prof cevap istemek enteresanmış, biz de cevap yazmak istiyoruz belkim.


O zaman hislerin değeri vardı, teknoloji daha geriydi ve insanlık daha saftı. Henüz ruhlarımız bu kadar kirlenmemişti. O yüzden şimdiki şarkılarda ya da insanlarda bulamadığımız bütün duyguları, hala eski şarkılarda buluyoruz.


Çok basit olacak ama, analog - dijital ayrımıyla alakalı olabilir. Hani mesela plak'tan dinlediğimizde hissedilen, mp3 player'da dinlediğimizden daha değişik gelir ya.


haşmet öncelikle cevabım sana değil, merak edenlere.
şu kayıt sıcaktır; www.youtube.com
şu kayıt sıcak değildir; www.youtube.com


evet analog-dijital elbette işin içinde, ama tam olarak ne değişti onu merak ediyorum.


cigerdelen'in topa girdiği bi ortamda cevap yazmam dallamalık olsa da, şansımı bi deniyim.
verdiğiniz iki örnek arasındaki sıcaklık - sıcak değillik farkını gene de tam annadığımı söyleyemem. ama ilk kayıt mono. ikinci kayıt Müzeyyen'in kaydı üzerine Tarkan'ın kaydının ve muhtemelen kötü çalınmış bir sazın bindirilmesi.
ilk kayıttaki saz heyetinin, sazların kombinasyonu hoş.
mono kayıtın rûhumuzda yarattığı nostaljik etki hoş.
DSP'ciler de bi kaç kelâm etmek isteller heralde.


anahtar kelimeleri vereyim sen ara bul. uzun ve derin bi mevzu çünkü.
analog saturation
tape saturation
tube saturation
ribbon microphone
tape overdrive
analog mixing


alperz aradığım cevabı verdi. teşekkür ederim araştırmaya geçeyim.


eklemeyi unuttuğum bir detay daha var. araştırıp anlatacağım sonuca ulaşman biraz uzun süreceği için burada anlatayım;
şimdi, ses dalgaları mikrofonlar ya da çeşitli alıcılar(magnetik ya da piezo falan) vasıtasıyla elektrik dalgasına çevirilip o şekilde kaydediliyor. buna analog kayıt deniyor. genelde 2 - 24 kanal arası magnetik teyplere kayıt yapılır.
analog kayıtta, ekipmanların kendi ürettiği elektrik gürültüsü ve satürasyon hariç sinyalde bir bozulma olmaz. yani sinyalin yumuşaklığı korunur.
80'lerden itibaren, özellikle 90'lardan itibaren, analog-dijital çeviricilerin kalitelerinin artması, non-lineer edit imkanları ve kapasite durumları neticesinde analog kayıt yavaş yavaş terk edildi.
analog-dijital çeviriminde sesi oluşturan sinüs dalgaları, kendinden daha küçük kare dalgalar şeklinde ifade ediliyor. örnek için eklediğim resme bakın. ( git: www.penstarsys.com )
bu kare kare olma durumu, seste kesinlikle istenmeyen bir durum. hiçbir enstrümanın üretemeyeceği bir sinyal. doğal değil ve genelde kötü duyulur.
analog-dijital çeviriciler ne kadar kaliteli olsa da, o kareler ne kadar küçülse de yine de varlar. dolayısıyla bahsedilen o soğukluk ve sertliğe biraz da bu sebep oluyor.
babaanneye anlatır gibi anlattım sanırım.
