
kuraklık bizim ülke sınırlarımız içinde diye varsayalım.
diyanet deniz suyuyla gusül fetvası çıkarır. uzak doğuda üretilen bütün membranları biz alırız, ters ozmosa abanırız. suyu her gün belli saatlerde verir belediye. yağmur bombası teknolojisine abanırız. çok su tüketmeyen üniteler basarız.
günde 20 lt su herkese yeter. haftada bir yıkanırız, 100 lt o olsa. yaklaşık 200 lt su haftada, 1 ton su ayda harcarız. ayda 70 milyon ton su sorun değil ya. bulunur.


yağmur duası.


bunun için mutlaka afet/acil durum planları vardır. yani olması gerekir.
zaten her olaganustu durum için bir olan olmalıdır. ama bunu uygulayan olacak mıdır? sorun işte buradadır. aklına estigi gibi havaalanı, yol, kopru vs yaparsan, doga hareketlerini, deniz, su, toprak hareketlerini incelemeden projeler sayıklarsan, oyle bir olaganustu durum geldiğinde, ortada çırçıplak kalırsın.
ki bizim ulke de oyle kalacak.


kurakligi gec hemen hemen hic bir tarim ürününde kendi kendimize yetemiyoruz. Bu ülke susam fasulye ithal ediyorsa yaziktir.
