
bugun, şu millete ne yaparlarsa yapsınlar neden umursamaz oluyorlar bu kadar? bu beni çok geriyor. cehalet çok kötü.


sabah otobüste giderken. otobüsün gelmeyişi, fazla dolu oluşu, şoförün dengesiz sürüşü, içerisinin fazla sıcak oluşu, tutacakların yağlı oluşu, insanların gereksiz muhabbetleri falan filan.


Hatırlayamadım. Zor sinirlendigimden değil, kolay unuttugumdan.


her gün sinirliyim. öyle mantıklı bir nedeni yok.


biraz önce. çünkü kimsenin bir şeyi benden daha iyi yapabilmesine dayanamıyorum, hırslanıyorum. olan yine bana oluyor, yıpratıyorum kendimi. sonra böyle olduğum için kendime sinirleniyorum falan filan.


az once..kocamin durmadan oyun oynamasi ve sorumluluklarini aksatmasi beni deli ediyor. kopek alalim dedik, daha bir kere yavrunun mamasini vermisligi ya da tuvaletini temizledigi yok. ama is sevmeye geldi mi yapiyor. oyun oynarken ictigi icecekleri cop kutusuna bile atmiyor, kirlileri odanin her yerinde sepete atmak yerine. evet cildiracagim!


geçen hafta. gecenin bir vakti bağıra çağıra konuşan üst komşumuzun, annesinin "sus şimdi komşular gelecek" uyarısı üzerine kızın "gelsinleearar!" diye anırıp, üstüne tepinmesi üzerine uyandıktan sonra. annemin yanına şikayete gittiğimde de bayılmışım hayatımda ilk kez. ama bayılmanın sinirden olduğunu düşünmüyorum.
edit: pardon unutmuşum, roket adam'ın cevabıyla hatırladım. 1 haftadır her gün zaten facebook'ta o malum kişiyi savunan, "inadına malum kişi" diye iletiler yazan şahısları görüp sinir oluyorum, anlayamıyorum.


Bu akşam, 8 sularında. Annem delice malum kişiyi savundu. Göz göre göre. Eğitimsiz falan da değil. Resmen işine geldiği için hırsızları savunuyor, çok zoruma gidiyor düşündükçe.


şu an sinirliyim. babam annemin izlemek istediği programı izlettirmedi, kanalı değiştirdi. kadın içeride izlemek için kalkıp gitti, sonra babam programı geri açtı. laf soktum, oralı bile olmadı, hala izliyor.


erdoğan'ın gündem hakkında nutuk atışına ve dinleyenlerin alkışlamasına...


gecenlerde birisi beni tanimadigi, dinimi, dilimi bilmedigi halde bana guya ders verdi (duyuruda mesajla). beni tanimadan boyle bir hakki kendisinde buldugu icin ona sinirlendim acikcasi. yine de alttan aldim.


bugün, aslında dün oluyor, hala da sinirliyim.
geçen sene "zorunlu seçmeli" -nasıl oluyorsa, kendi içinde bir paradoks.. göğsümün orta yerinde açıldı bir solucan deliği!!- bir ders vardı, ben dersi finallerden hemen önce, bırakmak zorunda kaldım -yoksa hocası beni bırakacaktı ve bursum gidebilirdi- neyse, bu her sene açılan bir dersti, ama niyeyse bu sene açılmıyor! ve ben dersten çekildiğim için geçen sene, bu sene almak zorundayım dersi, yoksa okulum bitmeyecek -atılabilirim- hemen hemen aynı konulu -bir kaç alt başlığı eksik olarak- başka bir hoca tarafından bu dönem açılan bir ders var, fakat o da "seçmeli" ders sadece, ve onu almam bir işime yaramıyor. işin kötü yanı bu seçmeli ders, zorunlu seçmeli olan ders, diğer hoca tarafından açılmadığı için açılmış olan bir ders, ama ben gene de alamıyorum. kafayı yiyeceğim! sinirden saçlarımı yolup duruyorum, kafamda saç kalmayacak!


dün.
yüzde yüz haklı olduğum mahkemeyi kaybettim.
nedeni,şikayet ettiğim şeyin hakimden torpili vardı.
nasıl sakin olayım hala kendime gelemedim ki.


Yarım saat önce
Kedim gizlice gitmemesi gereken odaya gitmiş ve poset, folyo ne var ne yok yirtip çöpte ne bulduysa etrafa saçmış


kafam kıyakken acayip biçimde sinirlendim
1.5 saat önce ısıtıcı çalışmadım
kafam attı aletin yanlarına vurdum.
öyle sert çakmışım ki içinden kıtırt diye ses geldi.
odadaki tek ısıtıcıyı kırdım
sonra açıp tamir ettim.
şansım vardı basit bir arıza olduğu için.


bu akşam. birisi düşüncesiz düşüncesiz konuştu, alıştım zaten ama olmuyor böyle. biraz dikkatli olması lazım.
