biz de henuz bu ülkede yeni yeni hayat kurma planları olan insanlar olarak gelismeler hayretle izliyoruz. bu kosullar içerisinde nasıl hayat kurabilelim diye soruyoruz. belirli para miktarına ulaşan her insanın birbirinin kafasını koparıp çöp konteynırına atabildigi bir ülkede, ben kime ve nasıl güvenerek aile kurabilirim. siz nasıl aile kurabilirsiniz? bir gün içimizden birilerinin çöp konteynırındaki kafalardan herhangibiri olmayacağını kim nasıl garanti edebilir? Üzerimize güçlü bir ayagın bastığı zaman ezilecek böcekler gibi mi yaşıyacağız bir ömür boyu? Hukuk ne için var? O nefret edilen vahşi kapitalizmin hüküm sürdüğü ülkelerde bile daha çok güven duygusu var yahu. Bu vahşi kabile hayatının hüküm sürdüğü yerde neden savaş veresinki bir şeyleri düzeltmek adına? Oglunun kızının kafasını çöplerden toplamak için mi?
Münevver ismindeki kıza bunu kimin yaptığı ve yapan kişinin koskoca bir ülkenin kolluk kuvvetleri tarafından bulunamaması yeterince acz içerisinde oldugumuzun resmi degil mi? Suclunun bulunamaması halkta devlete karsı olan guvensizligi bir nebze daha arttırdıgı gibi, bu konumda olup da birilerinin kafasını kesme ihtiyacı hisseden yeni insanlarda da "hadi gidip biraz kafa keselim" duygusunun depresmesine sebep olmaz mı? Demekki burada gücü olan her istedigi yapabiliyor. Burası nasıl bir ülkedir? Nerede yasıyorum/yasıyoruz. Üzeyir Garih öldürüldüğü zaman böyle mi olmustu? Üzeyir Garih olayı baska diyebilirsiniz? Evet, baska lakin çarklardaki pasların giderilmesi için illa yüksek seviye baskı mı gerekiyor.
İnsanın içinden her seyi bırakıp gitme istegi geliyor. Midesi bulanıyor be. kusmamak için buraya akıtayım içimi dedim..

haklı olduğunuzu tabi ki biliyoruz. ama soru "bu ne biçim dünya" şekinde olmalıydı. Almanya'da birileri ırkçılık adına birilerini diri diri yakıyor, Fransa'da araplar, akşam 7 den sonra tenha yerde gördükleri kızlara açıkça tacizde ve daha fazlasında bulunabiliyorlar. bilmemnerede tecavüz, bilmem hangi ülkede çıkan birkaç yıl öncesine ait toplu mezarlar.. dünya böyle artık. seri katiller, piskopatlar kol geziyor her yanda.
bizde illaki bir çok eksik vardır, ama en önemli sorun, olayları tekrar tekrar göze sokan medya. sırf iki kuruşluk reyting için dönüp dolaşıp ağlayan yüzleri haber eden medya. seni izleyen çoluk-çocuk-hasta yok mu kardeşim? insanlar stress olmak zorunda mı? haber vermek farklı, işin b.kunu çıkarmak farklı.
çıkıp da nereye gitsen birçok insanlık dışı sorunu yaşayacaksın. ama ülkesini böylesine kötü temsil eden ve insanları stress topu yapmış bir medya bulamayacaksın, o ayrı.


kolluk kuvvetlerinin iflas ettigi son 20 yıldır acık degil mi zaten ? ugur beyin bilmem kimin failleri kollanmıyor mu hala ?


pazar sabahı kalkıyosun.. ailenle ya da sevdiklerinle güzel bi kahvaltı.. spor yapmak istersin belki.. 1. tenha yerlere gitme.. eve geri geldin.. 2.gazete okuma! sevdiğin bi kitaba devam ediyosun.. 3. tv açma! internette dolanabilirsin, biraz daha seçme şansın var.. gün için plan yapıyosun... 4. telefonla konusma! bişekilde planladın. 5.kalabalık yerleri seçme! evinden çıkıyosun.. trafiğe dikkat et.. 6. magandalara bulaşma! 7. yanında fazla para alma! 8... 9... 10... X. arkadaşlarına dikkat et! oha artık.. yaşamayalım.. okocha sonuna kadar katılıyorum sana.. bu ülke böyle ama baska yerler de böyle sanırım.. o yüzden zor bi oyun bu..
