öyle bir zaman vardı ki
insanoğlunun bünyesinde zerre yoktu haset.
sonra kalp atmaya başladı...
sevmek,
ilkokul aşkları ve arkadaşın beslenme çantasındaki-
güzel yiyecekler etti bizi günahkar.
hayatta yer edinebilmek uğruna verilen davalar...
ve bu davaları kazanan yoldaşlar.
haset, tekrar çıktı sahneye
tanımadı dost ve kardeş
sızdı içine insanoğlu'nun.
güldü yüzüne doğru, çekti ipini ardından.
etti çehresini maraz,
görmedi evla insanoğlu.
harp etti, alt etti,
deşti ubudi dostları attı cidara.
döndürdü yüzünü yaradana, etti tövbesini.
ifna eyledi havalindekileri,
akıttı hasedini...
"o insanoğlu ne nankördür o"
insanoğlunun bünyesinde zerre yoktu haset.
sonra kalp atmaya başladı...
sevmek,
ilkokul aşkları ve arkadaşın beslenme çantasındaki-
güzel yiyecekler etti bizi günahkar.
hayatta yer edinebilmek uğruna verilen davalar...
ve bu davaları kazanan yoldaşlar.
haset, tekrar çıktı sahneye
tanımadı dost ve kardeş
sızdı içine insanoğlu'nun.
güldü yüzüne doğru, çekti ipini ardından.
etti çehresini maraz,
görmedi evla insanoğlu.
harp etti, alt etti,
deşti ubudi dostları attı cidara.
döndürdü yüzünü yaradana, etti tövbesini.
ifna eyledi havalindekileri,
akıttı hasedini...
"o insanoğlu ne nankördür o"

doğduğunda insanın temiz ve kötü niyetsiz olduğunu söylüyor.
yaşadıkça ve zaman geçtikçe, hayattan kötülük duygusunu ediniyor. sevmek duygusunun, yiyecek içeçek kısaca dünyevi şeylerin nefsi körükleyen şeyler olduğunu söylüyor. bu sebeple zaman geçtikçe nefsin kölesi olduk.
hırs duygusu ön plana çıkıyor. kariyer, para gibi şeyler yüzünden alçakça davranışlarda bile bulunup yakınları yüzüstü bırakabiliyor. ifna etmek, yok etmek. haval ne demek bilmiyorum. ama tüm iyi ve insani duygular hırs ve benzeri dünyevi şeyler yüzünden yok olduğunu, insanların kendi benliğini unutup modern çağda tam bi hayvana döndüğünü söylüyor.
dahinnotha

1