ne tür bir hastalık yaşıyordur.

aynı hastalıktan muzdarip bayan arkadaşlar varmıdır acaba?


 

yalnızlık?

kibritsuyu

ne tür bir hastalık bilmiyorum ama hala yaşadığıma göre ölümcül değil.

zgrydn

Hiç bir ruhsal hastalık taşımıyor da olabilir.Ne var insan tek başına sinemaya gidemez mi yahu?

işteöylebirşey

haa yanlızlık işte bende diyorum ne. te allam.

islergucler

basur olmuştur, oturma simidini kendisinden başka kimse fark etmesin istiyordur. doğru anladık, evet. öbür türlüsü pek bir şey ifade etmiyor çünkü.

sanat guresi

topluma ayak uydurma hastalığı.

ermanen

(bkz: şizoid)

meksikali kokain taciri

benim bu adam. sanat hastalığı yaşıyorum diyebilirim.

Eğer filmlere eğlence gözüyle değil de sanat eseri olarak bakarsan sen de tek gitmenin ne kadar faydalı olduğunu görebilirsin. Tüm konsantren filmde oluyor, yanındakinin tepkilerine odaklanmıyorsun, rahat rahat oturabiliyorsun, konuşmak zorunda hissetmiyorsun kendini. Sana kimse soru sormuyor. Rahat rahat filmden alman gereken zevki alıyorsun. Bu da sana sanatın zevkini aşılıyor. bir süre sonra başkasıyla sinemaya gitmek istemez oluyorsun. Tabi bu durum sanat temalı veya kaliteli filmler için geçerli. Kolpaçino'ya gideceksen mahalleyi toplayıp gitmen daha iyi tabi. Filme gülemiyorsun bari etrafındakilerinin gülüş biçimlerine gülersin. Ek olarak sergilere de tek giderim. Her bir tablonun, heykelin, eserin bende uyandırdığı etki ile başkasında uyandırdığı etki aynı olmuyor. Benim 10 dakika incelediğim, hayran hayran baktığım bir esere başkası gelip, bu ne lan tırt bir şey bu diyebiliyor. Veya ben, başkasının uzun süre incelediğini beğenmeyebiliyorum. Bu tür organizasyonlarda tek tabanca olmak en şukelasıdır.

sinematematikci

@sanat guresi

iki daflon çaktım birazdan da pomatla bölgeye masaj yapar yatarım basur zor iş arkadaş. doğru dedin.

islergucler

aaa yok ben yapmıştım eskiden. evliyim ama ona rağmen yine yapmak isterim. bu bir çeşit terapi gibi, bir çeşit kendine değer verip kendinle başbaşa kalma, iç sesini dinleme gibi bir şey. kendinle sohbet ediyorsun işte, kendine küçük sürprizler yapıyorsun.

sharon and hope

başkasıyla gidersem, o başkasının aptal aptal konuşma ihtimali var, bu sebepler koltuğa gömülme ihtimali var, sinemada çok hassasımdır, konsantrasyonumu bozan insanlara karşı hain planlar yaparım, bu yüzden olabildiğince kendimi götürüyorum, o da konuşuyor bolca ama konsantrasyonumu bozamıyor.

hewit

film beğenisi konusunda diğer insanlarla ortak paydada buluşamıyordur..

gkhT

öyle bir hastalık yok. hatta bunun daha yoğun bir şekilde filme odaklanmakla çok alakası var.
sinema birincil olarak sosyalleşme aracı ya da sosyal alan değil. Sinemaya 5 kişi gidip bağıra anıra film izlemenin yeri ayrı; tek gidip filme odaklanmanın yeri ayrı.

eğer problem aranıyorsa; esas problem, bunu problem haline getirmekte. sosyal anlamdaki bir çeşit eksiklik hissinden dolayı, sinemaya tek gitme durumunu kafaya takmanın asıl gerekçelerinde.

fauxhumanitas
1

mobil görünümden çık