there was such accumulated bitterness and contempt in the young man's heart, that, in spite of all the fastidiousness of youth, he minded his rags least of all in the street

bu cumlenin acık manası nedir, sanırım ben yanlıs yorumluyorum. bana gore:

genc adamın kalbinde o kadar cok birikmiş karamsarlık ve küçümseme vardı ki, gençliğinin titizliğine rağmen, ustundeki paçavraların sokaktaki herkesten daha kotu oldugunu dusundu.

ama boyle de anlamsız geliyor, misal gençliğin titizliği ne alaka, kucumseme de burda sacma duruyor gibi

 

Bence şöyle gibi; Genç adamn yüreğinde o kadar çok acı ve kibir birikmişti ki, gençliğin verdiği zor beğenme özelliğine rağmen, üstündeki paçavraların sokaktakilerden daha iyi olduğunu düşünyordu.

Yani adam genç olduğu için üstündekinden utanması gerekiyor ama o kadar kibirli ki yine de sokaktaki herkesten iyi giyindiğni düşünüyor.

Gibi geldi bana.

purpurum

genç adamın kalbinde o kadar çok nefret, karamsarlık, öfke vs. birikmiş ki, genç olduğu için giyim kuşam meseleleri hakkında aslında kılı kırk yaran, zor beğenir bir tavrı olması gerekirken, yani o yaşlarda herkes bu konulara çok kafa yorarken, üzerindeki eski püskü kıyafetler umrunda bile değilmiş.

idyl

sanırım son kısımda takılıyorsunuz:
sokaktakiler arasında üstünü başını en az umursayan oydu.

yalnux

evet ya o minded....least kismini cozememistim, ama idyl sagolsun anlatti iice :) hepinize cok tesekkurler arkadaslar, cansiniz :)

b w n s p
1

mobil görünümden çık