-akşam yemeği 18tl
-bahşiş 2 tl
-öğle yemeği 15tl
- bahşiş 3 tl
bahsettiğim adam 5.5k maaş alıyor birah tuhaf değil mi gerçekten? ya da ben mi hata ediyorum bu kadar maaş alan biri utanmadan muhasebeye nasıl olur da 2 3 liralık bahşişi verebilir?
ha derseniz ki muhasebe bunu nasıl öder o da ayrı bi konu...

ben de alışamadım ama maalesef adam girdiği tuvaletin fişini bile getiriyor. kafaları başka türlü çalışıyor. ben utanırım böyle şeylerin parasını istemeye.


yani 5,5k para almak demek masrafları cepten ödemek değil. adam maaşlı çalışan neticede. benim eski şirketin partnerlarından biri, feribotta aldığım çayın faturasını elimden almıştı da vay amk demiştim. ayrıca bahşiş tazmin edilmez ya, faturası bir şeyi yok. o değişikmiş


bahsisler bildigim kadariyla sirketten tazmin edilemez ama belki uygulamasi farkli olabilir bilemedim, ama yapilan her masraf sirket icinse tazmin edilmeli, bunun3 ü 5i olmaz.
prensip bu biraz da dogrusuda bu.


Bu zihniyetteki adamlar o bahsisi de odemez genelde.


yanlış anlaşıldım sanırım mevzu maaş değil 2 3 lirayı şirkete fatura etmek.
bahşişin vergi dairesi yok malesef bu yüzden böyle bir hak da yok. kaldı ki bahşiş verme zorunluluğun da yok ha vicdanın elvermiyorsa verirsin o ayrı ama nedir abi 2 lira bahşiş 35 yaşındaki adam hiç mi utanmaz ben şahsen görünce utandım..
ha feribotta yediğim tostu içtiğim çayı elbetteki ben de yazıyorum çünkü mesai ücreti yok işe gittiğimde yiyorum ve faturalandırıyorum ama bahşişi kendim bırakıyorum nasıl normal olabilir bu?


kişisel prensibim şudur. şirketin imkanlarını kullanırken kendim parasını verdiğimde kalmayacağım yerde kalmam, asla parasını kendim verdiğimde yemeyeceğim pahalılıktaki yemeği yemem. şirket çalışanına yurtdışından şirket parasıyla hediye almam. kendi paramla bahşiş vermeyeceksem de şirket parasıyla da vermem herhalde. (hiç yapmadım.) bu kişi de eğer ki şirketten istiyorsa 2-3 tl'de olsa demek ki kendi parası olsa vermeyecek. ben bundan bunu çıkardım. bize sunulan imkanları kötüye kullanmayı doğru ve hakkaniyetli bulmuyorum.


kakao ben de aynı senin gibi düşünüyorum. almanyaya 2 hafta eğitime gittim 1200 euro para verdiler otel hariç bana kalan toplam 600 euro civarındayı masraflar düştükten sonra 250 euro geri getirdim. ancak başka bir örnek sağolun arkdaşlar romanyaya gidiyor çalışmaya iyi de çalışıyor ama bi geliyolar viskiler malibular ... biliyorum alacak güçleri yok almazlar da zaten ama ne hikmetse cebe şirketten para girince insan bi değişiyor. denildiği gibi demekki bu adamlar şirketten para almadıklarında da bahşiş vermiyorlar.


kakao çalışanın dibiymişin sen. rispekt


kibritsuyu ustadimizdan af dileyerek, bahsisin, "kanunen kabul edilmeyen giderler" kalemine atiliyor olmasi lazim diye biliyorum deyip topa gireyim.
bi de su acidan dusunelim: sirket, bolum mudurunu seyahate gondermis olsun. o bolum muduru, sabahin korunde uyanip ucagi yakalayacak, gunu birlik seyahatse, gecenin yarisinda evine donecek. konaklamali seyahatse, sevdiklerinden ayri kalacak.
degil 5500 lira maas, 55 bin lira maas da alsa, o muduru, bebeginden, cocugundan, karisindan, sevdiklerinden ayiriyor, ustune ustluk, bir de uykusundan ediyorsun. sabah ucagini yakalamak icin, gecenin korunde yataktan kalkmasi lazim.
herif o uykularinin, sevdiklerinden ayri gecirdigi gecelerin hesabini yapmiyor da, sen sirket adina dusunup toplam 5 liranin hesabini mi yapiyorsun? o adam o yemegi kendi keyfinden yemiyor. o gorev sirasinda karnini doyurmak icin yiyor. kendine tercihine biraksan, belki sandvicle gecistirecek ve o 5 lira bahsisi vermek zorunda da kalmayacak.
eger bu kadar ince hesap yapmaya kalkarsan, sirket borclu cikar. ustelik borcunu da parayla pulla odeyemez.
sirket yonetimi veya patron akilli ise, bu tur davranislara takilmaz, laf etmez. cunku bilir ki, sirkete kizginlik hisseden bir calisan, en tehlikeli rakip sirketten daha tehlikelidir.
yarin bir gun sizin muhasebe departmani "kusura bakmayin ozgur beycigim, bahsisleri muhasebelestiremiyoruz" der ve o bolum mudurunun "icerlemesine" neden olursa, sirkete zarar vermis olur.
ne sen takil bu bahsislere, ne de muhasebe takilsin. ama takilirsaniz, bindiginiz dali kesersiniz. benden soylemesi.
haaa, "bizim tuzumuz kuru, piyasada it surusu kadar adam var, o bolum muduru gider, yenisi gelir" diye dusunuyorsaniz, gene hata edersiniz, cunku firsat maliyeti (bkz: opportunity cost) diye de bir kavram var.
bi kere ben sorduydum patronuma, sirket arabasini ben cebimden mi yikatacagim diye. o da, "sirket size araba verdiyse, siz de bi zaamet yikatin" dediydi. ama bi alinganlik olmadiydi aramizda. sadece ne yapacagimi bilmek icin sorduydum.


aynen abi kkeg olur bahşişler


''cingan olmayan zengin olmaz.'' konfüçyüs


@compadrito o müdürün yaptığı şey fedakarlık değil işidir. fedakarlık nedir biliyor musunuz? aynı iş yerinde çalışan karı kocanın yeni doğan bebeklerine bakacak kimsenin olmaması sebebiyle birbiri arkası vardiyalarda çalışıp 1 saat 1 yaşından küçük çocuklarını evde yalnız başına bırakarak işlerine gitmeleridir. işte bu kendinden yapılan ama zorunluluklardan ihtiyaçlardan yapılan fedakarlıktır. yoksa kusura bakmayın %80 verimsiz müşteri ziyaretleri ve yine afedersiniz popo gezdirmek için yapılan seyahatler fedakarlık yapılan gereksiz harcamalar da işin gereği değildir. ve yapılan serzenişler de şımarıklıktan başka bir şey değildir.


şirketin vahim durumunu anlatmiyim diyodum ama açıklık getirmek için anlatmam gerekiyor
şirkette 3 bölüm müdürü var ve hepsi satış mühendisi diye afedersin mühendsliğin ağzına sıçan kodumun lakabını kullanıyorlar(bu kavram beni deli etmeye yetiyor zaten) bu üç satışçı yurtdışındaki patron ülkeye giriş yaptığında müşteri ziyareti yapan kalan zamanda şirkette takılıp standart paket içeriği makinalar üzerinde teklif 'çalışması' yapıyoruz diye vakit öldüren insanlardır ve uygulama mühendislerini köpek gibi çalıştırıp para kazanırlar.
ayırca; o adam 5.5k maaş alıyorsa bunu çalışmak için alıyor kimseyi yakasından tutup oraya sen burada takılacaksın ben de sana eşek yüküyle para vereceğim demiyor herşeyin bir bedeli vardır eğer uygulamacıysan 20günlük iş gününün 15ini şehir dışında müşteride geçirirsin ve şirket sana bunun için para öder 'ben şehir dışına çıkmaya yoruldum' deme gibi bir lüksün yoktur. eğer bu lüksü kendinde buluyorsan çalışmaman gerekiyordur bu pozisyonda. e hem oyle yok hem boyle ne emmeye ne gömmeye geliyor bu insanlar..
öte yandan bu insanların bu hale gelmesinin sebebi baba şevkatiyle okuldan çıkar çıkmaz iş veren yurtdışına eğitimlere gönderen her türlü imkanı sağlayan patronlarının 'sıkıya gelemedekleri' için ayağını kaydırmasından ve yönetim kurulu toplantısıyla genel müdür pozisyonundaki patronlarının görevinden ihraç ettirmelerinden kaynaklanıyor. böyle bir ortamda muhasebe bunlara aman canım sen incilme değil git ne bok yersen ye demesi lazım diye düşünüyorum. ben firmalar çalışanlarına eziyet etsin demiyorum ancak eğer çalışan işin cılkını çıkarıyorsa alıp kapıya koyacaksın bu adamları yerine çok daha iyi iş çıkaracak elemanlar gani gani piyasada.


@kakao
cevabimi hic edit etmeden soruyorum abicim: cevabimda fedakarlik kelimesi hic geciyor mu? ben fedakarlik ediyor demiyorum ki.
isini yapiyor ama fazladan zaman ve emek harcayarak yapiyor. ucagi yakalamak icin sabaha karsi uyaniyor, omru boyle geciyor. o bunlarin hesabini yapmiyorken, yani bu mecburiyetleri "isinin geregi" olarak kabul ediyorken, akilli bir patron veya akilli bir sirket yonetimi de, "kanunen kabul edilmeyen giderler"i, isin geregi olarak kabul etmeli ve sineye cekmeli diyorum.
scapegoat'un sorusunda ne popo gezdirmek icin cikilan gezilerden bahsediliyor, ne de serzenislerden...
ben de bahsisle ilgili kisma cevap verdim zaten.
amma wa laqin,
akilli sirket yonetimi veya akilli patronun, bu tur minik masraflari "kanunen kabul edilmeyen giderler" kaleminden sineye cekmesini firsat bilip istismar etmeye kalkan bir calisan olursa, bayaa bi akilsizlik etmis olur. onun da idrakindeyim.
ama scapegoat'un sorusunda kullandigi, "nasil olur da utanmadan bahsis paralarini talep edebilir?" sorusuyla ayni fikirde olmadigimi ifade etmek istedim sadece.
ote yandan 1 yasindaki cocugu evde 1 saat yalniz birakmaya benim lugatimde fedakarlik denmiyor abicigim. bu bir insanlik sucudur ve cezalandirilmasi gerekir. "sartlar oyle gerektiriyor" demek, bir mazeret olamaz boylesi bir durumda.


cogu insan kacirmis bazi noktalarida , bir sirket sizi bir geziye gönderiyorsa maas üstüne ek olarak harcirah(dogru mu yazdim la, yani böyle bisey harc* bisiler iste) ondan vermek zorunda, ülkelere, bölgelere göre degisir, ayrica ayarlanan ucaga da saatinde gitmek zorundasin, bu fedakarlik degil zorunluluk, o isle sorumlusun ve sorumlulugunu yapman lazim, sözlesmen var ayrica, gidiceksin bu da fedakarlik degil maasini aldigin is icin calismak dedigim gibi zaten yipranma ya da ek giderler icin para veriliyor zaten.
bu paranin az olmasi sirketin sucu eger öyleyse.
@compadrito
tamam direk fedakarlik dememissin kelime olarak ama dolayli olarak fedakarligi ifade etmissin, o fedakarlik degil zorunluluk, isterse ben 9 dan erken kalkmam, baskasi gitsin desin, isini yapmasin, yiyosa.
ayrica bi sirket icin gercekten gerektirmedikce fedakarlik yapmak ne kadar dogru da bu da önemli, sabah 6 ucagina yetismek bence bi fedakarlik degil ama yeni dogmus cocugunu dogumda görememk fedakarliktir, bi sirket her zaman kar amacli bi müessedir, bizi kardan daha cok düsünmez(istisnalar olabilir etik degerlerden dolayi), onlar icin kar getirmiyorask bizi calistirmaz basit.
ben ögrenciyim hala 3 hafta önce yeni isime basladim almanyada, avusturyadan pazar aksami 8 de ciktim, pazartesi sabah 9 da kölne vardim trenle, 10 da isbasi yaptim, 5 te isten ciktim ellerimde bavul evime gittim. gecen sene stajimi yaparken evsiz kaldim, parasiz kaldim almanyada, her sabah 4 de uyanip 100 km yol gidip 3,5 km yürüdüm ise varip 8 saat calisip ayni sekilde geri döndüm kac ay. bunu yapar miyim bir kere daha bilmiyorum, ama tek bildigim ben istedim bunlari yapmayi, yani baska yerleri tercih edebilirdim ama ben oralari tercih ettim, sagolsunlar sirketlerde her zaman bana daha cok yardim ettiler, kimisi standart stajyer maasimi nerdeyse %100 arttirdi, digeri zaten hayvani bi maas verdi etc. fedakarlik yaptim ama daha sonradan sinir bulabilmeyi ögrendim tecrübe oldu.
mesela sehir ici jeton mu aldim sirkete gitmek icin, onu neden fatura ettirmiyim? niye cebimden ödiyim sirket icin harcadim onu. ya da görüsmeye davet ediyo beni herseyi ödüyo, burada benim performansimin cok iyi olmasi lazim neden aksam yemegi vermeyip daha ucuz olan yerde kaliyim ki? rakibim böyle yapmayacak.
kisacasi fedakarliklar yapilabilir ama sinirlari olmali dostlar.
bahsis olayida bahsettigim gibi zaten ödenmez diye biliyorum ama sirket yemek giderinden gösteriyosa baska.
bir de @kakao nun mantigi gayet etik ve dogru, fakat su var ayrica düsünülmesi gereken, mesela 5 saat ucup bi yere ise gitceksiniz, kendiniz ödeseniz en ucuzu secebilirsiniz belki ama sirketle giderken business ya da varsa first class secebiliyorsaniz bunu secmek gerekir cünkü is yapmaya gidiyosunuz ve performansin olabildigince yüksek olmasi gerekiyor, performans düserse hem siz performans düsüklügünden gözden düsersiniz hem de sirket kaybeder "lose- lose" durumu yani.


@serabetan
hayir abicigim. ben fedakarligi degil, "hak gecip gecmemesini" anlatiyorum. fedakarligi anlatiyor olsaydim, oraya fedakarlik yazardim. ben hakkaniyetli bir reimbursement'tan bahsediyorum. benim gibi dusunebilen kac sirket yonetimi vardir? %5 belki. (kibritsuyu ustadima sormak lazim).
Scapegoat'un pek sevdigi tabirle, "Satis muhendisi", musteriyi yemege goturmustur mesela. Bahsis biraksa olmaz, birakmasa olmaz ikileminde kalmistir.
kakao nick'li kardesimiz, o kisisel prensibini ABD'de zor uygular mesela. garson, yemege goturdugun musterinin yaninda gelir yanina ve sana "bu kadar bahsis birakamazsin! (misal 200 dolar hesap geldiyse), en az 30 dolar birakacaksin" diye ister ve seni yemege davet ettigin misafirinin yaninda göt eder; garsondan, hakki olan bahsisi kacirmaya calisan pinti herif durumuna dusurur. (bana, "cok fazla bahsis birakiyosunuz, kendi kesenizden mi birakiyosunuz!" diye cikisan patronumun basina geldi de, oradan biliyorum). ustelik ABD'de bahsis, dogrudan kredi kartindan cekilir.
benim fikrim, bahsisi DE, sirketin odemesi gerektigi yonunde. odenen bahsisi sirketten talep etmenin, "utanilacak" bir davranis olmadigina inaniyorum. herkes de benimle ayni fikirde olmak zorunda degil. sizler daha hayatinizin basindasiniz. o talep etmediginiz bahsisler, damlaya damlaya sonunda yekun tutar.
amma wa laqin,
scapegoat'un duruma aciklik getirmek icin ekledigi ve agzindan baklayi cikardigi aciklamadan, calistigi sirketteki bolum mudurlerinin genel karakterini anliyoruz. ASIL utanilacak davranis, o bolum mudurunun isine yani ekmek yedigi yere gosterdigi saygisizlik ve hatta hainliktir.
ote yandan, calisanini "business class"ta ucurabilen bir sirket, zaten bahsisin lafini etmez. ya da, sirkette, "business class"ta ucabilecek konuma gelmis calisan da o bahsisi gule oynaya, kendi cebinden oder.


@compadrito
belki ilk mesajda bahsetmeliydim ancak sonradan durumu netleştirmek için anlatmak durumunda kaldım. eve müdürler şirkete ve işverenine ihanet etti herşey daha güzel olacak diye şirketin içine etti ve içine ettiği şirketin de kuyusunu kazıyor. oyle adamlar ki ben satıcı olsam bu adamları mağazamdan içeri almam kovulsalar ömür billah iş bulamazlar oyle adamlar.
yemeğe gitme konusunda birini yemeğe götürdüğümüzde en kralını yediriyor ve bahşişi de bırakıyoruz ancak bu bahşişi elbette şirket ödüyor yurtdışında aldığım genel kültürden ötürü hesabın en az %15'ini hizmetten memnun kalmışsam bırakırım ve birini iş yemeğine götürdüğümde de bunu yaparım ama kendim ödemem. çünkü ben zaten gecemi tanımadığım adamlarla geçirmek için heba ediyorum bir de üstüne cebimden para mı ödeyeyim diye düşünürüm ama iş seyahati sırasında yemek yediysem bahşişi kendim veririm sonuçta kendi karnımı şirketin parasıyla doyuyurken kendimce memnun kaldığım hizmeti ödüllendiriyorum.
son dediğine de katılıyorum biz alman devi bir firmayı temsil ediyoruz ve adamlar buraya özel bir iş için seyahate geldiklerinde en aşağı businessta uçuyorlar ve tüm otel uçak masrafları firmaya kaçıyor yemeği bile burası karşıladığı için tip sıkıntısı da olmuyor. zaten adamların yeni mühendis maaşı 3k euro burada 3 euro bıraksa etrafında pervane olacak garson çok.
