Bu güzelim filmin en başında Kadı Pervane, Hacıvat'ı cariyeleriyle işi pişirirken yakalar.
Cariyeler Kadı'nın geldiğini görünce aralarında bağrışıp, kaçışıyorlar.
İşte o dil necedir, benim sorum budur.

türkçe konuşuyolar


Vai liepper banilbel daburska gibi bir şeyler söylüyor. Pencereden bakıp Kadıyı görünce.
Türkçe en son baktığımda böyle bir dil değildi.
Arada "Kadu geldu" diye bir cümle ediyor doğru. Ama gerisi başka dilde. Yani ben öyle anlıyorum en azından.
Eski Türkçe'yi ayırt edebiliyor kulaklarım.
Hala yanlışsın diyorsanız metni yazmanızı rica edeceğim.


Hacivat - Yanduuk! Pervane Hazretleru!
Şeref-ü ihsan eyledinüz kadı hazretlerü.
Eşrefoğlu Beyimiz bendeganı
göndermiş Antalya'ya, ulak olarak...
Antalya hisarından Tekelioğlu selamı ider!
Mektub.
Sahil kenarında yanımuşuz,
yoğurt ilacıynan derman araruz.
Allahtan sizin ev ahalisi yardım itdüler de...
Cacik olduk elhamdülilla!
Pervane - Menüm saruk da yakuşmuş!
Hacivat - Ya, Saruk sararuk, sarumsak severuk!
O da bi yerde cacikun pezevengü...
