ama işte aması var hala konuşamıyoruz daha doğrusu konuşmuyor, bu yüzden ona gerçek ve güçlü bir örnek sunayım ki "bugünden sonra alacağımız ders bizi daha az hatalara sevk eder" fikrini bir yol olarak düşünsün. Burda sizden yardım istiyorum, böyle bir örnek var mı bildiğiniz, Ya da ciddi başka bir tavsiyeniz var mı?

eger gercekten boyle bir teminat vereceksen. tum hatanin sende oldugunu kabul edip, artik daha anlayisli olacagani soyle. gercekten seviyorsan kucuk kusurlari, sinirleri guleryuzle karsilarsin, ama bunu yapamayacaksan tutmayacak sozler vermenin yada gerceklesmeyecek tablolar cizmenin alemi yok.


bence bu tür bir sorun varsa evlilik- ilişki psikoloğuna gidin. onlar etkin iletişim kurmayı ve bu tür sorunların nasıl tartışılması konusunda yardımcı oluyorlar


@mayeskuel - bu teminatın arkasında durmayacaksam zaten en baştan kaybetmiş saylırım, bunun bilincindeyim.


tüm hatanın sende olduğunu kabul etme. eğer tüm hata gerçekten sende değilse, ilerde mutlaka bu gün yüzüne çıkacaktır ve sen alttan almaktan sıkılırsın bir noktadan sonra. her insan gibi tartışabileceğinizi söyle. sonuçta etrafınızdaki herkes tartışıyor. önemli olan birbirinize saygınızı yitirmemeniz. konuşarak halledemeyeceğiniz hiçbir şeyin olmadığını, her şeyin etki-tepki meselesi olduğunu söyle. sen ondan, o senden bir şekilde etkileniyor ve tepki gösteriyorsunuz. doğal şeyler bunlar.


"bütün hata benim bi daha seni üzmicem" dersen her şeyde tepene çıkma olasılığı var ve sen hep ezileceksin o da ilk başta senin ezdiğini yani kendisinin ezildiğini etmiş olacak hep o psikolojiyle gidecek. hiç sağlıklı değil. adam gibi konuşun kavga sebepleriyle yüzleşin. birbirinize anlayışlı olmaya çalışın. birbirinizin sevmediği davranışları yapmayın, veya elden gelen birşey değilse anlayışlı olun. atıyorum sen çok asabisindir birden parlıyorsundur ama elinde değildir, karşı taraf bunu dert edip ayrılmamalı, sen öfkeni kontrol altına almayı öğrenene kadar sabretmelidir.


"hata bende gibi bir tavrım yok" sadece birbirimize yaptıklarımızı fark edelim ve bunlar aklımızın köşesinde bulunarak birbirimize davranalım, o kadar antin kuntin şeyler yüzünden kavga ettik ki, konuşarak veya düzgün bir şekilde tartışarak bunları aşmayı öğrenmemiz gerekmekte. tabi bunu kabul edebilmesi için "aa evet insanlar kavga etmiş ama konuşmayı öğrenmişler" gibi bir örnek var diyebilmeli. benim mücadelem bu, yoksa kaybetmek için birisiyle evliliği düşünmek mallıktır, bu yüzden elimden geleni yapacağım, kolay kazanmadım, zor günlerimizde bırakamam, gerçek bir konu olmadıkça ve özellikle bir hiç için kaybedemem. Bilmem mücadelemi daha iyi anlatabildim mi?


Sakın tüm hatanın sende olduğunu kabul etme, ilerde evlendikten sonra iyice tepene çıkar, çok ezdirirsin kendini. Aranızda gerçekten büyük sorunlar var ise lütfen o imzaları atmadan önce her ikiniz de iyi düşünün, sonradan iş hukuk yoluna düştüğünde iyice zorlaşıyor, hele bir de karşı taraf öc almak isterse boşanmam deyip peşini bırakmıyor.
Ama son yazdığın mesajdan, aranızdaki problemin çok büyük olmadığını anlıyorum. O yüzden her iki taraf da biraz fedakar ve anlaşıylı olmalı. Ama sen barışmaya yanaşıyorsun da karşı taraf bir türlü yanaşmıyorsa bu işte bir bit yeniği olabilir. Mesela evlenmemek için ufak şeyleri bahane edip senden ayrılmayı deniyor bile olabilir, tabii ki böyle bir şey hiç olmayabilir de. Ben sadece varsayımlar üzerinde duruyorum.


kimse bahsetmiyor, belki de ilişki için bugüne kadar karşılıklı doğru insanlardınız ama, evlenmemeniz gerekiyor olamaz mı? illa bir çıkış olmak zorunda değil. ilişkiye "bunca yıllık emek" gözüyle bakmayı yadırgadım. devam etmeyi istiyor musunuz? istemiyor musunuz? "bunca yıllık emek" hatrına devam ederseniz, karşılıklı ödeyeceğiniz bedelleri arttırmaktan başka bir şey yapmış olmazsınız. bu denli kötümser dalmamın temel sebebi "hala konuşamıyoruz" demeniz. konuşamadığınız bir insan ile ne kadar sağlıklı, huzurlu, mutlu bir çift olabileceğiniz çok derin bir soru işareti. son bir şey, bugünden sonra alacağınız dersin sizi daha az hataya sevk edeceğine ne kadar inanıyorsunuz? benim tahminim o ki, bundan sonraki küçük, orta ve büyük çaplı kriz tarihleri için düşük hata payıyla zaman beklentileriniz bile var. sadece tahammül ediyor olmayın?


sosyal iletisim yetersizliginin isleri icinden cikilmaz hale getirmesine bir ornek daha, meraba camci kardes. hastasiyim su konusamama olayinin. ne demek konusmuyor? tamam sakinim...
tavsiyeden evvel bence sen kendinle konus once, bak bakalim "iliskisini rekabet gibi yasamayi secip sira uzlasmaya geldiginde anlamsiz rekabeti kaybetmekten korkup geri cekilen biri"yle beraber yasamak istiyor musun? cevap evetse onu geri kazanmak icin daglari devirebilirsin, meydan senin.


kavgalar, tartışmalar illa ki olacak, kalpler kırılacak...
gerçek bir birliktelikte şart bunlar bana sorarsanız.
ayrı ayrı insanlarız ve milyon çeşit farklı ruh haline bürünebiliyoruz, başka tatsızlıkların acısını en yakınımızdan çıkarabiliyoruz veya tahammülümüzün kalmadığı anlar oluyor başka birinin varlığına dahi.
bence asıl önemli olan; kişilerin bu tartışmalardan sonra takındıkları tavır, yapıcılar mı, gönül alıyorlar mı, kin besliyorlar mı, uzatıyorlar mı, ceza veriyorlar mı vs. vs.
siz bence onun "bir daha böyle bir kavga olmayacak, daha iyiye gidecek" fikrine inanmasını sağlamak yerine, yapıcı bir insan olduğunuz ve bunun bulunması zor bir erdem olduğu gerçeğine inanmasını sağlayın. zira bence yapıcı birisiniz ve bu cidden bulunması kolay bir özellik değil.
sözün özü: "kalbimin kırılmasına itirazım yok, yeter ki yanımdaki tamirattan anlıyor olsun" diyebilmeli. illa ki bir kıran bulunuyor çünkü.
bol şans.
