gundem.milliyet.com.tr bu kaçııncı oldu belli ki henüz olayı anlayamamışlar tedbir alamamışlar kol bacak nakli yapılan insanları birbir öldürüyorlar .. kimseden ses çıkmıyor ? baya kobay olarak kullanılıyor insanımız ?




 

kimsenin ölmesini elbet istemeyiz, ancak bu işi bizim görüşümüz ile doktorların çoğunun görüşü oldukça farklı.

şu anki kalp ameliyatları hep %100 veya ona yakın bir başarı ile yapılmadı. bazı şeylerin iyileştirilebilmesi için denenmesi gerekiyor malesef.

hastalara da bunun daha önce denenmediği veya denenmesine rağmen çok büyük bir risk olduğu açıklanır doktorlar tarafından. "böyle yaşamaktansa" diye bir söz var, öyle düşünmüş olabilir hastalar da. şu anda ölmüş olabilir bu kişi, ancak ilerde çok kişinin işine yarayacak bir tedaviyi bir adım öne götürdü.

fakyoras

yalnız farkeden varsa, idrar yolları enfeksiyonu ile alakalı ölümü, eğer doğruysa tabi.

saiko

hastalara olası kötü senaryolar bir bir anlatılıyor. hasta izni olmadan doktor hastaya dokunamaz bile

siz gazetede okuduğunuz her şeye inanıyor musunuz gerçekten? sadece bu konuyla alakalı değil bu soru. hele ki milliyet...

atilla kavdır'ın yaşadığı evi gördünüz mü mesela? ben gidip görmedim ama görmüş birinden biliyorum. içinde şu anda bu durumu yaşayan birinden tüm olayı dinledim.

transplant ameliyatlarında 103 gün başarı demektir. bakın, ameliyat diyorum. ömer özkan dünkü basın açıklamasında gayet güzel açıkladı durumu. "hastalara, vücut dokuyu reddetmesin diye bağışıklık sistemini bastıracak ilaçlar veriyoruz. bu sırada da normal insanlarda karşılaşmayacağımız enfeksiyonlar olabiliyor"

tüm dünyada artık bir standart halini almış olan yüz nakli neden ilk bu sene denendi türkiye'de? çünkü hekimler korkuyorlar. tam da bundan korkuyorlar. hastanın ölmesini inanın en az hastanın ailesi ve hekimi ister. ama bu tarz şeyler olabiliyor. en basit tonsillit ameliyatında bile bu risk var. sonra "hayallarini yaşayamadı", "doktor vahşeti", "önce ben yapıcam kavgası" olarak basına yansıyor. hekimin önceki başarıları bir anda unutuluyor. bu tarz prosedürleri kontrol eden kurullar var, ve hekimlerin hastaları "denek" olarak kullandığı iddiası gerçekten kul hakkı yemektir

la noix

etik olarak yanlışlığı tartışılamaz bile ama Mengele nin 2. dünya savasında yaptıgı deneyler olmasa genetik bilimi bu kadar gelişebilirmiydi geçtiğimiz 60 senede ?

mortac

mortac'in soyledigine kesinlikle katilmiyorum. mengele'nin genetik veya tip alaninda hicbir gercek katkisi olmadi. bunun en onemli sebebi kendisinin 'deneylerini' son derece kontrolsuz bir sekilde yapmasi ve benzeri bircok faktor yuzunden, yani bilimsel yontemi izlememesinden dolayidir. soylemeye gerek var mi bilmiyorum ama calismalari savasin bitmesinden once buyuk oranda yok edilmisti zaten, yani sonradan onun calismalarindan yararlanma diye bir sey de yok.

www.eksisozluk.com

tom riddle

en basit kist amelyatında bile ölüm olanağı olan bir belge imzalatılıyor ? şakamısın

stayout

saçmalığın daniskası.
gripten, bademcik ameliyatlarında bile ölenler oluyor.
Hiçbir doktor kalkıp da sana el, kol, ayak dikecez demiyor. Hasta başvuruyor, aile onaylıyor, imzalar atılıyor. Doktorlar zaten riskli bir ameliyat olduğunu da iletiyorlar. Riskleri konusunda bilgilendirdiklerine dair de imza atan zaten hastanın kendisi.
Yaşadığı olay çok üzücü, ne yazık ki haqyalini yaşayamadı, evet. Ancak bunu tüm doktorlara denek olarak kullandığı ile suçlayamazsın.
Ben ne doktorum, ne de bir doktor tanıdığım var. Ancak Türk doktorlarının, böylesine zor koşullarda mucizeler yaratmaya çalıştığının bilincindeyim.
Hasta iyileşmez, ölür, doktor ölesiye dövülür Türkiye'de.
Hasta iyileşemez, çırpınır, Türkiye'deki doktorlardan medet umulur Avrupa'da.
Yazık. Zihniyete yazık.

dessy
1

mobil görünümden çık