tamam anladık, çevremiz, börtü böcek ama bokunu, sidiğini direkt denize, sanayi atıklarını akıntısı bulunan her türlü suya filtresiz akıtan bir millet olarak böyle bir hassasiyetin altında yatan bir sebep olmalı.
Yani demem o ki, pasta yapıyorsun, ortada kek yok ama sen süslerle uğraşıyorsun. bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!

eski pillerin tekrardan tezgahta satıldıgına dair bi efsane var da.
bi de piller kimyevi seyler baya baya zararlılar.


tabi bir de patlama potansiyeli var. ben mesela bu yüzden çöp kutusuna pil atmam. evdeki çöp kutusunda pek zararı olmasa da büyük çöplüklerde sıkışmadan dolayı patlama olabiliyormuş. ama bahsettiğiniz hassasiyet bundan mı? bilemem


sanırım çevre duyarlılığından ziyade ekonomik bir değeri olduğu için geri dönüştürülüyor.


çoğunlukla toprağa ve canlılara büyük zarar veren ağır metaller içerir piller bildiğim kadarıyla.


Pillerin içinde civa, kurşun, nikel gibi ağır metaller bulunur. Bunlar, hem çevre hem de insan sağlığı açısından zehirli maddelerdir. Atık pillerin çöpe atılması çevre kirliliğine yol açar ve insan sağlığına zarar verir. (Kaynak: Wikipedi)
Sanayilere filtre takamasak bile bi yerden başlamak lazım.


cevap verenlere teşekkürler. pillerin çevreye ne denli zarar verdiğini bilmiyor değilim. sorduğum buna zorlayan ne. want2die'ın iletisinden öğrendim. yaşam akışımda bi' değişiklik olmadı ama olmasını da beklemiyordum zaten.
