kucuklugumden beri bir bor hikayesi donup gitmektedir yok çok degerliymiş ama yakında biz işletemeyecekmişiz yok şoyle yabancılara satilıyormuş ,yok bize çalışma yaptırtmıyorlarmış, mail adresine gonderilen bor hikayeleri... artık bana da bıkkınlık geldi birisi bordan bahsettiği zaman bi hoş oluyorum nedir bu bor madeninin hikayesi oyle kulaktan dolma seylerle degilde gerçekten bir bilgi sahibi olan var mıdır? yada bize tavsiye edecegi okumalar ? artık birisi bor hakkında konuştugunda bak kardeşim işin aslı şu şekilde diye başlamak istiyorum




 

bak kardeşim işin aslı şu şekilde çok degerli ama yakında biz işletemeyecekmişiz yabancılara satilıyormuş bize çalışma yaptırtmıyorlar

miucee

bora gelene kadar sen önce kendi fındığından çikolata yapmayı öğren demek yeterlidir heralde. hep boru işlesek şöyle olur böyle olur deniyor, sanki çok kolaymış gibi. evet çokça abartıldığı da ayrı bir olay tabi.

bykush

ne bora mı?
hep amerikanın oyunları bunlar.

kayranin kedisi

bor, değerli ve önemli bir maden. Abartılmasının nedeni ise yanlış bir şekilde "geleceğin enerji kaynağı" olarak öne sürülmesinden kaynaklandı. Böyle bir şey yok. Büyük ölçüde endüstriyel hammadde olarak bakmak lazım.
Bor ile ilgili bence önemli olan konu, ne kadar abartılmış ya da abartılmamış bir maden olsun, dünya rezervlerinin yüzde yetmişinin Türkiye'de olması.

firez

bor kapani diye bir kitap var hasan cetin yazari.

www.idefix.com

sen okumaya basla gerisi gelir zaten

ebeninamialisami

değerli bir madendir ve türkiye'de bolca bulunur; buraya kadar doğru. lakin o maillerdeki "memlekette x trilyonluk bor var. bi satsak var ya, türkiye kalkınır." geyiği temelsizdir. çünkü en basit mantıkla düşünmek gerekirse; herhangi bir ürünü talep edilenden fazla miktarda piyasaya sürersen o ürünün fiyatı düşer. yani azar azar çıkarmak en mantıklısı, o da hakkında atılıp tutulan miktarda borcu ödemez.

ayrıca hiçbir maden de "toprağa iki kazma vur, sonra her yer tam işlenmiş bor." şeklinde çıkmıyor. bunun çıkarılması, işlenmesi, pazar yaratılması falan gayet masraflı ve zorlu işler. kısacası; "amerika istemiyomuş" falan gibi saçmalamalara inanmayın. hayat ne yazık ki "herkes bir lira verse x yapılır." hesabındaki adamların dediği gibi işlemiyor.

egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu

türkiyede çok pis bor var. bi çıkarsak, bi de o çıkardığımızı işleyebilsek var ya amerikaydı çindi hepsi sıraya girer g.tümüzü yalamak için. ama yapmıyoruz işte. mazoşistiz ya biz.
ya da yıllardır kimsenin aklına gelmedi "lan şu bor denen maden baya işe yarıyomuş çıkarsak mı?" diye. ya da geldi de "amaaan. sktiret be hafız. kim uğraşcak şimdi borla falan." mı dedi zannediyorsunuz.
ülkedeki borun bi kısmı yıllardır çıkarılıyor. hammadde olarak satılıyor. büyük çoğunluğu almanya ve amerikaya. türkiye işlenmiş bor alıp ne yapacak.nerede kullanacak? o alt yapı var mı? yok.
(az bi miktar aldığını duymuştum)
zira boru işleyecek fabrikayı da o yüzden yapmıyor. ya da akı b.kunu geçtiği için. (lisedeki kimyacım kurmuştu bu son cümleyi)
her kuşu s.ktik bi leylek kaldı.sen önce bi çakmak üret, ne biliyim anadolun varken arapdan buğday alma. ondan sonra boru işlersin.

edit: imla.

hephaistos

bor araştırma enstitüsü gibi bir kurum bile var. akademisyenlere bütçe sağlayan. o kadar önemli bir maden. ekonomik boyutu filan palavra ama yakıt pili teknolojisinin temel taşlarından biri olmaya aday kendisi.

ayrıca bor yağı, bor karbürler vs inanılmaz çok kullanılan ve önem taşıyan malzemeler. bu gün bölüme bu enstitünün broşürlerini bırakacam fırsat olsaydı da size de gösterseydim. Boş konuşmaktan iyidir.

darknum
1

mobil görünümden çık