
vallahi ,kendi adıma; böyle meselelerde beni , ilk başta korkutan, tırstıran seçenekler çoğu zaman en doğru olandır benim için.
o bakımdan, seçimlerimi genelde "tırsınçlık" oranına göre yapmaya çalışıyorum.
tabi, bazen göt korsunundan hasır altına atıp; beklemeye bıraktığım kararlarımda oluyor bu yöntemle.


iki seçimin sonuçlarını hayal et. kendini içlerine koy ama. önümüzdeki 1 sene içerisinde ya da daha uzun vadeli bi kararsa neler olup olamayacağını hayal etmeye, kendini o kararı yaşıyormuş gibi düşünmeye çalış. hangisinde mutlu, heyecanlı hissediyorsun? bir de ben insanın kendisi için iyi olanı hissedebileceğine inanıyorum. etki altında kalmadan sakince otur, tek başına "hissetmeye" çalış. en azından dene.. bol şans.


geleceği hayal ettikten sonra "acaba kendimi kandırıyor muyum" gibi bir düşünce de giriyorsa kafaya ve inatla da "hayır" deniyorsa içten içe, yine de kendini kandırmak oluyor bu. sadece o anki cazipliği için seçimi o yönde kullanmak oluyor.
ben ne zaman "kendimi mi kandırıyorum" demeye başlasam karar verme aşamasını erteliyorum. ertelenmeyecek bir şeyse de "hayır kandırmıyorum" diyerek kendimi kandırdığımı sonradan fark ediyorum. "istediğim" şeyde kendimi kandırma payım olmamalı.


istediginin ne oldugunu cözebilmen icin, önce ' ben buyum ' demen gerek. cogu insan yapamaz bunu, gercekten de gecilmesi zor bir yoldur. o kadar maskelere alismisiz ki... o maskeler ne istiyorsa onu yapiyoruz cogu zaman. önce sen kimsin? neler seni mutlu eder onu bi düsün. sonra da mutlu olmak mi istiyorsun yoksa tatmin olmak mi ona karar ver.


öncelikle sezgilerine güven. eğer şüphen varsa dostluğuna ve tecrübesine güvendiğin bir iki kişiye sor, sonra tekrar değerlendir.
