
ağaca benzetip başlayın sıkmaya.
tek ve hür, orman gibi kardeş, köklü, bazen renkli, bazen solgun, dallanıp budaklanan, sabırlı, kanaatkar.


Tanrı'ya benzetiyorum. Onun gibi meraklı, onun gibi isyankar, onun gibi kaybetmeye mahkum.
Sadece kendimi değil; bütün insanları.


ben e90 kasa 3 serisi sedana benzetiyorum kendimi. farları benim gözüme, kaşıma benziyor.


insana benzetiyorum.umudum var gelişme göstereceğim.


kediye benzetiyorum.
bağımsızlığım sorgulanmasına tahammül edemiyorum.kediler de etmez.
meraklıyım. merak kediyi öldürürmüş :)
günlük rutinlerim var, yerine getirmezsem huzursuz oluyorum. (uyanınca pencere açmalı, mutlaka duşa girmeli, elimi attığım yerde şampuanımı, diş macunu fırçamı bulmalıyım, bulamazsam delirebilirim.)rutinlerim bir nedenden dolayı engellendiğinde son derece mutsuz oluyorum ve bütün gün başka bir şeye konsantre olamıyorum. (duşumu almadan yüzümü yıkayamam, yüzümü yıkamayınca makyaj yapamam)
kedilerin de böyle bir yaşam rutini vardır. örneğin sabah kalkar, 9 a kadar penceren bakar, 9,30 a kadar gider bir koltukta oturur v.b. ve siz bu döngüyü kırdığınızda huzursuzlanır, aynı çemberi baştan yapmaya başlar ve tamamlamaya çalışırlar.Aynısını ben de yapıyorum. günlük rutinlerime müdahale edildiğinde baştan başlarım. mesela pencereyi açar, duşa girerim. bu yüzden gün içinde bir kaç kez duş almışlığım vardır.
garip bir damak tadım vardır. (kedilerinde öyledir!)
gurmeyim, kedilerim de öyledir.
uyurken dokunulmasına, uyandırılmaya asla tahammül edemem. kediler de sevmez!
bu kadar huysuz olmama rağmen arada kediler gibi sırtımın kaşınması çok hoşuma gider. ama sadece benim istediğim zamanlarda, aksi halde tensel temastan hoşlanmam,sinirlenirim.
kediler mırıldayabilir mutlu olunca, ben yapamıyorum :(
daha sürer gider...


ters dönmüş böceğim sanki.
