(sözlük hesabımla yazmak istemedim. şimdi baktım da biraz uzun olmuş. okuyanlara şimdiden şükranlarımı sunayım)

Merhaba,

Mühendislik son sınıf öğrencisiyim. Bi vakıf üniversitesinde burslu okuyorum. 3. sınıfa kadar tek hayalim, okulu bitirip klasik bir şirket açıp ,ya da bir şirkette çalışıp, evlenip çoluk çocuga karışıp gayet klişe bir hayat sürmekti. 3. sınıfın başında bi takım rastlantıların da sonucunda, bölüm başkanı beni bir hocayla tanıştırdı. öğrenci asistanı olmamı istedi.

Hocam ODTU'yu 3.99'la üniversite birincisi olarak bitirmiş, ardından 10 yıl MIT'de master+doktora yapmış, ardından da Boston'a yakın bir şehirde (Lowell) birkaç yıl hoca'lık yapmış çılgın bi adam. Amerika'da ki bilimum üniversitelerde tanıdık prof. arkadaşları var. çevresi çok geniş yani.

Kendisinin de çılgınca fikirleri, başvurmayı planladığı projeleri var. Bilgisinden sual etmem imkansız. Bu arada hocamın karısı da aynı bölümde. o da hocam yani. zaten hoca'nın amerika'dan türkiye'ye gelme nedeni bu. aile.


Mesele şu;

Hocamın daha önce de yetiştirip Amerika'ya gönderdiği öğrencileri olmuş. Ama karısına, benim onlardan daha iyi olduğumu söylemiş. Zaten ruh ikizi gibiyiz. Huylarımız acayip uyuşuyor.
Hocam beni Amerika'da çalıştığı 2. üniversiteye göndermek istiyordu. Ben de başlarda çok istiyordum ama zaman geçtikçe, kendi hocamın kıymetini daha iyi anlamaya başladım. kendisini de çok seviyorum.

Bu yaz beraber Amerika'ya gittik. 1 ay boyunca Amerika'da ki evlerinde kaldım. çocukları gibi vakit geçirdim. Tabi beraber üniversiteleri de gezdik. MIT'de ki hocasıyla(ki o da Türk bir prof.) çalışmalar yaptık. MIT her mühendislik öğrencisi gibi benim de hayalini kurduğum bir yer. Beni yerleştirmeyi planladığı üniversiteye de gittik. İmkanlar mükemmel. Arkadaşlar edindim, çok hoşuma gitti.


Sorum şudur:

Ben hocama dedim ki; hocam ben amerika'ya gitmek istemiyorum. burda, sizinle kalmak istiyorum. ama başta hocanın karısı dahil tüm bölüm hocalarım amerika'ya gitmemi söylüyorlar. Master'i Türkiye'de yaparsam doktora için Amerika'da ki çoğu üniversitede doktora yapma şansımı kaçırabileceğimi söylüyorlar. Benim hoca da diyor ki, karar senin ama master'i burda yapsan dahi doktora'ya kesin amerika'ya gideceksin diyor. Adamın akademik çevresi çok geniş. Gayet sağlam bir yere sokabilir beni referansıyla.

O da benim kalmamı istiyor çünkü çok projesi var ama koşturcak yüksek lisans öğrencisi yok. Vakıf üniversitelerinin en büyük sıkıntısı işte. Beni bırakmak istemiyor bir bakıma. Bölüm birincisiyim. Bu işlere de çok hevesliyim.

Kalırsam: laboratuar(nasıl yazılıyosa işte) açacağını, benim de orda araştırma asistanı olarak çalışacagımı söylüyor. hem master yapcam, hem de maaş alcam. tam istediğim şey. hocamı da çok seviyorum hem. Beni klasik bir hayattan kurtarıp bilim dünyasıyla tanıştıran insan. Bi yanda da ailem. Onlardan da ayrılmayı pek istemiyorum açıkcası.

Gidersem: Amerika'daki gideceğim üniversite bölümümde dünya genelinde çok saygın bir üniversite. Dediğim gibi çok geniş imkanları, laboratuarları var. Boston'a da çok yakın. Sosyal olarak da tatmin edici bir çevre var. bu yaz da orda baya arkadaş edindim.


Kararsızım sözlük. Amerika'ya gitsem mi, burda kalsam mı? Hocamın bi kötü huyu var işte. yılların getirdiği yorgunluk nedeniyle biraz rahat adam. yani mesela, eylül ayında son başvuru tarihi olan şeyler vardı, başvuruları kaçırdık. korkum şu, kalırsam; okuldaki angarya işlerle ugrasmaktan, teknik olarak fazla geliştiremicem kendimi. hoca da rahat adam. yaparız ederiz var ama fazla takmıyo kafaya.
Ama akademik çevresi çok geniş. Açacağı laboratuar'da MIT ile ortak çalışma yürütüp, 6 aylığına konuk araştırmacı olarak MIT'ye gidebilme imkanım olabilir. En büyük hayalim.
Gidersem de, ailemden, hocamdan ayrı..


Hayatımı 100% değiştirkcek bi karar vermem gerekiyo. Sanki önümde farklı yollara açılan iki kapı var. Her Allahın günü aynı soruyu sormaktan artık beynim aşındı: Gitsem mi, Kalsam mı?

 

demin dedin en büyük hayalin mit diye

hayallerini gerçekleştirmen için FEDAKARLIK yapmak zorundasın. kolay olmaz öyle işler.

benim sana tavsiyem kesinlikle git amerikaya. türkiyede hiçbir şey yapamazsın ama amerikaya gidersen belki 20 yıl sonra nobel ödülü falan alırsın.

wessago

benim çıkış noktam da o işte. eğer amerika'ya gidersem, gitceğim üni'den MIT'ye zıplamam imkansıza yakın olabilir.

ama hoca sayesinde kısa süreliğine de olsa oraya girebilirim.
ama işte belli olmuyo. belki amerika'dan da jump edilebilir.

offffff. kafayı yicem ya. hep aynı sorular dönüyo kafada.

yesil elma

imkanlar sınırsız olabilir, üniversiteler mükemmel olabilir ama hocanı orada bulamayacaksın.
önce şunu düşün, ondan alabileceğin neler var?
türkiyede kalırsan ondan neler öğrenebileceksin?
bu seni ne kadar geliştirecek?

eğer bunlar ağır basarsa, türkiyede kal.
çünkü eğer hocanı kaçırırsan, (ki gidersen, orada uzun bir süre kalacaksın.(yıllarca) kaçıracaksın) yıllarca uğraşsan da edinemeyeceğin şeyleri de kaçırabilirsin.

kariyer için tabi ki gitmen gerekir ama bence kariyer, hiçbir şeydir.
o sadece sana daha çok para kaandırır, egonu biraz daha büyütür.
ama eğer elinde yeterli birikim yoksa, hangi kariyere sahip olursan ol, hangi imkanlara sahip olursan ol, hiçbir şey yapamazsın.

kendini bir meyve olarak düşün, şimdi dalında mı kalacaksın? yoksa hemen konserve mi olacaksın?
eğer dalında kalman gerekiyorasa (ki bence gerekiyor) tam olarak olgunlaşana kadar dalında kal. çünkü sadece tam olarak olgunlaşırsan, konserven enfes olur. (:

buzkran

bence kesinlikle git.Hocan senin için emek vermiş bi yanda.sende bu emekleri başka öğrencilere verebilmen ülken için daha faydalı işler yapabilmen için bu büyük bir fırsat.gitmessen aklının bir köşesinde kalır o sonra başının etini yer.git bir başlangıç yap olmassa beğenmessen dayanamazsan geri dön."Gittim ama yapamadım hocam olmadı" dersin hem.

rain

bence gitmeyin. burada hocanızdan feyz alırsınız, o sizi yetiştirir, siz de ona yardım edersiniz. hem böyle bir adamın burada yüksek lisans da yapsanız orada doktora imkanı sağlayabileceği tahmin edilebilir (yanlış okumadıysam kendisi de böyle söylemiş).

doktora sürecine kadar da düşünme zamanınız olur.

bence de kariyer hayatın amacı filan diyildir. burada memnun olacaksınız kalırsınız, hatta şimdilik kalmanız sonradan karar değiştirip gitmenize engel de olmadığına göre, bence beyninizi aşındırmayın daha fazla.

uyuklayankedi

daha once yurt disi tecruben olup olmamasi da bence onemli.
ve tabii ki hayattan beklentin.

kimse gitmen ya da kalman gerektigini senden iyi bilemez ama buradan gorunen yurtdisi kariyerin ve bilgin acisindan daha avantajli. mutluluk getirir mi orasi ayri. kurulu bir duzenden ayrilmak zor tabi.

orcu

git tabi ki beyinsiz. bu böcek sürüsü insanların arasında kalıp ne yapacaksın, salak?

başarılı olsan ayağaına çelme takarlar, başarılı olmasan, götüne tekme vururlar, hiçbir şekilde sana hayat hakkı tanımazlar, he rşekilde seni sömürürler, götünü de yırtsan, cebine üç kuruş para ancak girer. üstelik o "aşüük olüüp evlenüüp çolüük çocüüğe karüşeceğüüün" güzel karın seni ona aldığın yüzüklerin, mücevhelerin değeri kadar sever.

-banüü büü aküül verüüün, gütsemm müü kalsamm müüüü?

Cem Şancı

git.

fdegir

bence fırsatınız varken gidin.

kayranin kedisi
1

mobil görünümden çık