Ama o zaman ortalama maliyet yükselmez mi? Ortalama maliyet yükselince kâr azalmaz mı? Sonuçta hisseler yükselme eğilimi gösteriyorsa her yıl alacağın hisse maliyetini yükseltecek. Bu fikrin neresi doğru, yanlış?
Bir de euro için de aynı şey geçerli değil mi? 1 yıl önce 35 TL'ye aldığın euroyu bugün 48 TL'ye aldığında ortalama maliyet yükselmiyor mu?

Hissenin su anda dusuk oldugunu, satarken de yuksek oldugunu nasil bilebilirsin ki? Sorun orda.


compumaster, eğilim bu yönde. Büyük şirketlerin hissesi nasıl düşebilir? Tüpraş 1 ay önce 130 TL'ydi. Şu an 160 TL. Seneye en az 200 TL olacak. 5 yılda daha da uçacak. Tüpraş hissesinin 100 TL olacağını düşünmüyorum. Dönemsel olarak düşüyoe yıl içinde.


o kişiyi boşver de: (bkz: dollar cost averaging)
borsa yükselen düşen bişey. Sürekli dibi bulup almaya çalışacağına her ay x liralık alıyorsan ortalama iyi bir yerden almış oluyorsun tahminen. Sürekli artıyor diyorsun ama o çok büyük ölçek 5-10 yıl geriden baktığında öyle. An içinde %30 düştüğü de oluyor çıktığı da.
not: bu arada sitenin sahibi gelmiş olm heyecan yaptım :D


Hissede mantık tamamen yanlış. Hala 10 yıl önceki fiyatında dolaşan hisseler var. Paranı külliyen enflasyona ezdirirsin. Amerikan borsaları desen aklım eren. Dalgalanmaları saymazsan sürekli bir yükseliş trendi var çünkü. Döviz bazında olmasının getirisi de işin bonusu olur.
Euro'yu biriktirirsin. Sürekli bir yükseliş trendi olduğu için her yeni alış elindekilerin maliyetini yükseltse de değer yükselmesi nedeniyle karın da artacaktır. Ancak Doğrudan döviz biriktirmek, o ülkede mevcut enflasyon nedeniyle senin için kayıp olacaktır. Döviz bazlı yatırım daha mantıklıdır.


Compumaster'a şifreyi bulduran soru.
Dollar cost averaging+1.
Senin mantığında hata var çünkü hisseler çıkar düşer. Sen son birkaç seneye falan bakıp hep yükselir diyorsun. Ya da misal düşükken almak lazım mantığı yapıyorsun ve piyasayı zamanlayabilecegini düşünüyorsun.
Tüpraş demissin. Eylul 2023 fiyatı 154 lira. Su an 161. Senin mantiginla aslında çok daha yüksek olmaliydi. Daha bak buna enflasyon ve faiz falan bile girmedi. Misal o dönem 154 bin liralık Tüpraş alanın şu an 161 bin lirası var. O dönemden faize koysan bile rahat iki katı para vardi. Bu noktada gördüğün üzere hisse piyasaya kisa dönemde yenilmiş.
Benim misal çalıştığım şirket Amerikan şirketi. Hisseleri yüksek ama misal her seneyi kendi içinde incelersen süreli çıkış düşüş var. Bu noktada düşük ya da yüksek alip satacağını sanmak traderlik.


Sizin sorunuzdaki eksik nokta borsa işlemciliği (trader) ile borsa yatırımı (temettü, orta-uzun vadeli yatırım) farkında yatıyor.
Bir trader hisse satışlarındaki kazancına bakar. Farzedelim 1 ayda %20 kâr elde etmesi belki ona o seneyi kapattırır. Bu durumda da adamın hisseye ödediği fiyat, hisse sayısı filan umurunda olmaz. Amacı farklı çünkü.
Borsa yatırımcısı ise tabiri caizse alıp unutur. Örneği temettü veren hisseleri düzenli olarak alır. Elde ettiği kâr payları ile ek alımlar yapar. Bu durumda mesela hisse fiyatı yükselse dahi kendi cebinden bizzat para ödemeden hisse adedini artırabilir. Ayrıca hisse değerinden bağımsız olarak ödenen kâr payları artabilir. Ortalama maaliyet yükselebilir de tabi ama farzedelim dediğiniz gibi alım yapmaya 5 yıl önce başladı. Hisse başı kârı %60 oldu. Üstüne de ayrıca temettü alıyorsa mis. Dilediği, ihtiyacı olduğu zaman bu hisseleri belirli oranda satabilir. Borsa bu esnekliği de sağlıyor sonuçta.
Sizin ayırmanız gereken noktanın bu olduğunu düşünüyorum.


Kavram karmaşası var. Lot biriktirmek borsada uzun vadeli düzenli alım stratejisi Dollar Cost Averaging mantığı gibi çalışıyor. Ama bu stratejinin amacı ortalama maliyeti yükseltmemek değil, zaman içinde fiyat dalgalanmalarını yumuşatmak ve sürekli pozisyon taşımak.
Fiyatlar yükseldikçe ortalama maliyetin artar. Bu kötü bir şey gibi görünse de, eğer şirketin değeri ve karı gerçekten artıyorsa, o yükselen maliyet zaten artan değerle karşılanır. Uzun vadeli yatırımda asıl hedef, şirkete ortaklık yaklaşımıdır; kısa vadeli fiyat hareketlerinden kazanç değil, şirketin büyümesinden pay almak.
Euro örneği de aynı mantıkta çalışır. Kur sürekli yükseliyorsa, her yeni alım maliyeti artırır. Ama eğer hedefin uzun vadede euroda birikim yapmaksa, yine düzenli alım yoluyla portföyün değerini korumak veya artırmak hedeflenir. Buradaki kritik fark, borsada temettü, büyüme, yeniden yatırım gibi ek getiriler varken, dövizde tek getiri, kur artışıdır.
Kısa vadede al-sat yapan biri için evet, ortalama maliyeti yükseltmek karı törpüler. Ama uzun vadeli ortaklık mantığında amaç hisse sayını ve şirket değerini artırmaktır. Ortalama maliyet tek başına başarı göstergesi değildir.
