kreşte mutlu. ne yaptığını, ne yediğini vs anlatmıyor, öyle bir huyu var. ama isteyerek gidiyor. öğretmenini seviyor. diğer öğretmenleri tanıyor, onlar da ilgileniyor bahçe saatinde vs. olumsuz bi durum gözlemlemedik şimdiye kadar. ha mükemmel bi kreş mi derseniz, değildir bence. ama mükemmel nedir, zaten onu bilemiyoruz.
annelerin olduğu bi yazışma grubundayım. malum kreş araştırma dönemi şu an. herkesin kreşi ingilizce odaklı. biri çocuğunu kültür etkileşimli bi ortamda yetişmesini istediği için bilmemne british kolejine vermiş. ingilizce yanında ispanyolca ya da almanca eğitim de verebiliyorlarmış. kimisinin kreşinde sadece ingilizce konuşuluyormuş, türkçe yasakmış. birinin 3 yaşında çocuğu kreş sayesinde kendisinden iyi ingilizce konuşabiliyormuş. örnekler çoğaltılabilir.
bu kreşlerin hemen hepsi zaten bizim yaşadığımız bölgede değil, olanlar da bizim bütçemizi aşıyor. hani zorlasak olabilir mi derseniz belki bütçe açısından evet ama mesafe açısından zorlayamayız.
bizim kreşte ise durum şu. haftada her gün ingilizce dersi var ama gözlemlediğim kadarı ile bu ders ingilizce şarkı söylemekten ibaret gibi. kızımın şu an ingilizcesi yes-no düzeyinde. arada i love you filan diyor anlamını bilmeden :D
geçen eşimle durumun kritiğini yapıyoruz. kendisinin ingilizcesi gayet iyi. benimki ise yurtdışında süründürmeyecek kadar :D yetişkinlikte ingilizce öğrenmek bana göre çok zor. ben bu grupta konuşulanları aktardım. acaba imkanları zorlamamakla çocuğumuza yanlış mı yapıyoruz, zorlamalı mıyız diye çelişkilerdeyim. eşim de o zaten şu an oyun çağında, bırakalım oyun oynasın diyor. ben de aslında öyle düşünüyordum. kreş araştırırken de ilk koşulum güvenilir bir yer olmasıydı. akademik bir beklentim yoktu. ama genele baktığımda herkes analitik düşünmeye sevk eden, akademik açıdan ufuk açan, kodlama filan öğreten, ingilizce odaklı kreşler arıyor. biz onların yanında pervasız ebeveynler gibi kalıyoruz.
ne düşünüyorsunuz? benzer durumda anne baba varsa eğer aramızda, bu konudaki yaklaşımınız neydi, ne oldu?

benim velet 4 yaşında, tek önem verdiğim istediği kadar oyun oynayabilmesi. şu an bütçeden kısacağıma ileride kısarım ydışına yollarım dil öğrensin diye. ama şu an bırakın dil kısmını, kreşin öğrettiklerinden daha fazlasını öğretmeye çalışmıyorum ki ilkokulda bu sefer sıkılmasın. zaten her sene aynı şeyleri görecekler :)


çocuğum yok olsaydı muhtemelen seninle aynı kaygıları yaşardım. sadece fikrimi beyan edeyim ben de. sen bu şekilde kendini birileri ile kıyaslayacak olsan sonu gelmez. ilkokulda da normal bi özel okula göndersen bile fransız kolejlerine gönderenleri görüp üzüleceksin. ben 3-4-5 yaşında çocuğunu kreşe göndermeyi çok isteyip 17-18 bin TL olan yerlere bile gönderemeyen, belediyenin kreşi 20 dk araba mesafesinde olduğu için götüremeyen imkanları el vermeyen insanları da tanıyorum. veya parası olan ama kültürsüzlükten dolayı göndermeyen fanusta yaşayan insanları da tanıyorum. sen bir ebeveyn olarak yine de elinden geleni yapmışsın, ingilizcesini de evde ilerletmeyi deneyin derim. veya ilkokula başladında ek bi kursa götürürsün vs.


Çevreden hemen etkilenmeyin. Onlar öyle yaptı ben de yap"ma"lıyım diye bir şey yok .
Asıl sıkıntı şurada:
kimisinin kreşinde sadece ingilizce konuşuluyormuş, türkçe yasakmış...
Çocukta olsa bir kimse yabancı dil, el becerileri öğrensin ama İngiliz, Fransız vs. aslında kim? tarihte bize etkileri ne oldu? diye de tarihi iyi öğrenmeli.
Onları da bu toprakların insanı gibi benimserse o zaman sorun olur.
Olay sadece yaşadığımız çevrede bitmiyor
Yakında twitterin de çocuklar için bir sürümü çıkacak deniyordu bir paylaşımda. Temkinli olmak gerek.


Kodlama, yazılım gibi işlere herkes girmeye başladığı için trafik sıkışık. O yoldan hayır gelmez.
Herkesin gittiği yöne gidersen şu an çoğu kişide olan eğitimli-işsiz durumu olur. Direkt iş bulduracak soft skillere odaklanmak daha mantıklı. TÜrkiye'de 82 şehirden kaçında ciddi yazlımcı istihdamı var veya dünyanın geneline bakarsak bir suburban bölge yazılımcıya mı yoksa marangoza mı ihtiyaç duyuyor buna bakmak lazım.
Bu yazılımcı çocuk yetiştirme olayı özel üniversiteye gidip de birşey olacağım kafasının farklı versiyonu. Sonuçta kızlar zengin kocaya kaçtı erkekler baba işini yapıyor.


2 farklı senaryodan geçmiş şu anda 12 yaşında 2 yeğeni olan biri olarak gözlemlerimi anlatayim;
İlki eşi yabancı, tr'de yaşıyorlardi ama İlkokula baslarken yurtdışına çıkma olasılıkları olduğundan çocuğu sürekli yabancı dil kafasında buyuttuler hazır olsun diye. Small hands diye bir anaokuluna gitti (türkçe konuşmuyorlar ama baya laylaylom bir yerdi) esas eve Filipinli bakıcı geliyordu onun ingilizcesi çok iyiydi, bence o çok etkili oldu. 5-6 yaşında iken yurtdışına gittiler, basit ama baya ingilizce konuşur bir haldeydi -ki tekrar edeyim bakıcı çok etkiliydi-.
Su anda Yurtdışında international school a gidiyor ve ingilizcesi tahmin edeceğiniz üzere çok iyi.
2. Yeğenim sizin gibi normal yeri çift :) ikisinin de ingilizcesi iyi iyi okullardan mezunlar. Bu çocuk meşe palamudu diye bir anaokuluna gitti. Ben o okulun çok büyük hayranıydim, her gün bir proje yaptiriyorlar, hava müsade ettikçe yıldız parkına çıkıyorlar, parkta ağaçları falan var :) ve inanılmaz her şeyi sorgulayorlar tartisiyorlar öyle ogreniyorlar (öğretmenleri hep buna yönlendiriyor), tr'de böyle eğitim kurumları da mı var şeklinde baya gurur verici bir durum aslında.
Tabii ingizce var mıydı yok muydu bilmiyorum ama annesi ingilizce ara ara konuşuyor ediyordu (Tabii diğer yeğenimle karsilastirilamazdi o dönem )
Sonra bu çocuğu ışık lisesine yazdırdılar ilkokulda. Okulu biliyorsanız baya yogun bir ingilizce eğitim programı var.
Ve bu çocuk da 8-9 yaşından itibaren baya ingilizce konuşmaya başladı. Diğer Yeğenimin yanına gittiler defalarca, onun arkadaşlarıyla çok iyi arkadaş oldul. Zaten internetten hep oyun oynuyorlar ve tum bu eylemleri ingilizce konuşarak yapıyorlar.
Özetle bagkayacagim yer şurası, 0-6 yaş arası herhangi bir şeyi beceriyi vs öğrenmesi için önemli bir yaş ama karakter gelişimi vs için de bir o kadar mühim bir dönem. Yani çocuk mutlu, keyif alıyorsa çok da bozmayin ufaklığın keyfini.
İlkokulda zaten iyi ing eğitim veren bir okula yollarsaniz o fark her turlu kapanıyor.
(Yurtdışındaki Yeğenimin okuluna 9 yaşındayken Meksika'dan bir çocuk gelmişti 0 ingilizce ile, uzuluyorlardi bu çocuk nasıl alisacak vs diye. O çocuk şimdi o okulun en başarılı öğrencilerinden :))


ingilizce kreşe gitmeyenler nasıl öğrendiyse o da öğrenir merak etmeyin.


Paran varsa gonder. Yoksa, yani zorlanacaksan hic gerek yok diye dusunuyorum.
Hayatimda hic devlet okulunda okumadim ama su an hem egitim kalitesi dusuk hem fiyatlar tam bir sacmalik.
Su devirde ozel okul icin maddiyat zorlanmaz.


türkler ingilizce bilmiyor. burada biliyorum diyenler de doğru düzgün bilmiyordur. anne babalarımızın döneminde aman üniversite okusun denilmiş, hepimiz üni mezunu olduk. şimdi de ingilizce bilmeyen ebeveynler aman İngilizce öğrensin diyorlar ki bence çok doğru bir tutum. bir sonraki nesilde ingilizce bilmemek tuhaf karşılanacak. eğer koleje falan gönderecekseniz yaşıtlarından geri kalmaması önemli, tek bilmeyen o olur.


bunlar ortadogu insani kaygilari, biz de bu kaygilarla buyuduk.
sonra yillar geciyor, ogeriye donup bakiyorsun, ne kadar sacma sapan seylere zaman harcadigini anliyorsun.
egitim sistemleri genel olarak kohne, zamani 50 sene geriden takip ediyorlar. okullarin amaci musteriyi yani ogrenciyi mumkun oldugunca okulda tutmak, cunku birakirsa musteri kaybediyorlar.
okullar para nasil kazanilacak ogretmiyor, iyi bir "eleman" nasil olunur, onun pesindeler, piyasaya kole pompalaniyor.
benim takip ettigim yol soyle:
- cocugun yeteneklerine dikkat ediyorum, istemedigi bir seyi zorla yapmasini istemiyorum.
- kendi yapmak isteyip yapamadiklarimi cocuga baski kurmak icin kullanmiyorum
- moda meslekler umrumda degil, o yuzden "aman oglum mutlaka coding ogren yoksa ac kalirsin" gibi bir fikir asilamiyorum. benim icin coding yerine bir ensturman calmayi ogrenmesi daha onemli.
- herkes universite okumak, doktor muhendis avukat olmak zorunda degil, bugun isini iyi yapan bir ahci da gayet guzel para kazaniyor.
- herkes polygot degil, dil ogrenmek de bir yetenek isi.
- finansal okuryazarlik bilsin istiyorum
- "patronluk" ve "liderlik" gibi kavranlari ogrensin, iyi bir "eleman" olmayi degil.
- sanat sepet islerini de bilsin istiyorum, cunku hayat sadece matematik ve fizikten ibaret degil.
