Ben mi kafayi yedim ve buyutuyorum bilmiyorum ve bu durum beni cok dusunduruyor.
Siz ne dusunuyorsunuz? sizce bu sorun var mi ve bir gun duzelecek mi?

Ahlak denen şeyi maddi koşullar belirler, maddi derken sadece para değil çevre kültür ekonomi vs.
Bizden daha fakir ülkelerde insanlar daha mutlu denilebilir. Biz nispeten dünyaya entegre olduk ve açıldık, sonradan standartlarımız çok hızlı şekilde düştü. Üzerimizde bunun siniri ve kaygısı var. Maddi koşullara baktığımda(dünya dahil) düzelmez


Sen çok ahlaklı ve naziksin ya burda insanlara saydır laf sok başkası yapınca onsonloron ohlok sorono


Rondak artı bir


Rondak tam da sizden bahsediyordum :) hos geldiniz


ahlak maddiyatla dogrudan iliskili katiliyorum grimavi'ye. ekonomik kosullar coktukce insanlarin dogruyu yapma ihtimali azaliyor.
bir de bizim milletimiz moderniteyi yakalayamadi maalesef. bunu 5 yil amerika'da yasadiktan sonra daha iyi goruyorum. kisisel alana saygi, kurallara saygi gibi kavramlar bizim insanimizda yok. bireysellik yok ve bununla kendi kulturumuz diye ovunuyoruz. medeniyeti asama asama dusunursek biz bati'nin ulastigi son asamaya gelememisiz ve gelmek gibi bir cabamiz da yok. odunlugu, milletin hayatina karismayi hak gorup bir de bunu milli degerlerimiz zannediyoruz.
yine bununla baglantili olarak insanlar asiri muhafazakar turkiye'de. yani chp'li, ve sekuler oldugunu soyleyen insanlar otomatik olarak cagdas falan degil. muhalifler dahi inanilmaz muhafazakar. reddit'te genc cocuklara bakiyorum onlar da muhafazakar yetisiyor. bunu ben turkiye'de yasarken fark etmiyordum. yani elbette tutucu oldugumuzu biliyordum ama disaridan farkli bir perspektifle bakinca bunu cok daha net gorebildim.
bati'nin bireyselligini elestirirken daha dikkatliyim artik. cunku medeniyet biraz da bireysellik anlamina geliyormus. toplumun bireyden onemli olduguna inanan biriyim hala, o degismedi. ama bireylere nefes alani birakmayan tutucu toplum gelisemiyor bu cok net.
sorun cok derin. bir gun duzelir mi bilmiyorum. ama sunu unutmamak lazim, bu toplum bati'nin ulastigi medeniyeti 1830'larda ikinci mahmut'la tanzimatla yavas yavas tanimaya basladi. 200 yil olmus henuz. martin luther'in 1517 yilinda yaptigi isi, toplumsal inanclari akla uymadigi icin dislamayi bugun yapabilecek noktada degiliz. ya da belki ilk denemesini ataturk devrimleriyle yapali 100 yil bile olmadi. zamanla duzelir ama zamanla duzelecek diger bircok sey gibi bu zaman biz olene kadar gelmez. cok cok uzun surecek surecler bunlar.


böyle bir sorun var ve bu sorun gün geçtikçe "normalleştirerek" yaygınlaşıyor. bunun yanında inanılmaz da bir nezaket sorunu var, bunu da eklemek istedim.


Herkes bireysel düşünüyor artık, herkes kendi faydasına hareket ediyor. Sağa dönmek için arabalar olarak bekliyorsak kaynak yapmayı normal görüyor çünkü geçiverecek ve beklemediği için gideceği yere hemen gidiverecek. Biz aptalız çünkü bekleyerek. Sinyal vermeden sağa sola geçebiliyor çünkü yol onun ve istediğini yapar biz kim köpek. Bunu tırlar kamyonlar bile yaparken araba kullanmak gibi basit bir eylem dahi çok zorlaşıyor.
Bunun gibi hayatın her alanında var küçüklü büyüklü ahlaksızlıklar. Artık bireysellik ve faydacılık dönemindeyiz çünkü.
Çok empatik düşünceli olduğunu söyleyen insanda da gördüm bunu, hak hukuk adalet çevre şu bu duyarı kasan adamda da. Hatta çok savunan insanlarda daha fazla görüyorum ilginç şekilde.


grimavi’ye pek katılamadım. az katıldım :)
Tuborg yeşili sen düzgün birisin. Başkası senin hakkında ahlaksız derse önce ne yaşandığını senden duymak isterim.
Etik üzerine eğitim vermiş biriyim. Etik konusunda kendini değerlendirmek için bir kaç yöntem var. Benim en çok ve her hareketimde kullandığım, herkes benim gibi yapsa nasıl olur. Topluluk içinde bir grup değil de herkes bağırarak iletişim kursa nasıl bir ortam olur. Bağırarak iletişim kuran grup dahil kimse istemez bunu. O zaman etik bir davranış değil.
Soruna gelirsek, ekonomik değil eğitim ve yetiştirilme tarzının yanında bireysel olduğunu düşünüyorum. Ahlak kişinin kendisinin fazla derin düşünmesine gerek kalmadan ulaşabileceği bir konu. Biz hep böyleydik. Kurtuluş savaşında askerin yarısı kaçakmış. Tefeci o zaman da varmış. Bankerler dönemindeki yolsuzlukları biliyoruz. 80 darbesinde askerlerin tapulara çöktüğünü de. Fırsat meselesi bizim için. Fırsatı olan ahlaksızlığı yapıyor. Fırsatı olmadığı için ahlaklı gözükmek bir yanılgı olur.
İşimde de çalışanların nasıl davranacağını görebileceğim fırsatları izlerim. Hemen müdahale etmem. Güvenip güvenemeyeceğimi böyle anlarım.


Ahlakın maddiyatla hiçbir alakasının olmadığını düşünüyorum.
Eski çağların karanlık, çağdaşlaştıkça daha aydınlık olacağı da doğru değil.
Cengizhan zamanında cebinde altın keseleri dolu olan bir genç kız, Fransa’dan Çin’e kadar seyahat etse başına hiç bir şey gelmezmiş derler.
Şimdi, yalnız denize gidince telefonu, cüzdanı ne yapacağımız hakkında duyuru açıyoruz,
Eve tamirci çağırmaya, arabayı sanayiye götürmeye, güzergahını bilmediğimiz yerde taksiye binmeye korkuyoruz.
Trekking güzergahımızdaki köyün ahlak yoksunu kahvecisinin çay için trekking yapandan köylüye verdiği fiyatın iki katını istemesini normal bile sayabiliyoruz.
Din mevhumu içinden ahlakı elimine ettik. Özgüveni yüksek çocuk yetiştirirken ahlakı gözardı ettik. Çalıyor ama çalışıyor dedik vs. Derin konu yani.


Geçen gün şu duyuruyu açmıştım:
www.eksiduyuru.com
Maddiyatla ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Fakirlesince ahlaksizlasan biri varsa, eli rahatken de ahlaksizmis ama henüz açığa çıkaracağı şartlar ortaya çıkmamış demek ki.


isini duzgun yapan -> bütün işler ona verilir. bizde iş tanımı genelde muğlaktır. hele bir yapma.
nazik -> zayıflık olarak görülür. eskiden nazik insan daha fazlaydı. eğitimin, görgünün bir göstergesi olarak görülürdü. kazanç tek statü göstergesi olunca nezaket de azaldı.
ahlakli -> ahlaksızlıkla kazanmak daha kolay. insanların geneli kazancın nereden geldiğine bakmıyor. eskiden daha çok bakılırdı.


önceden de yoktu brudi.


Referanslı kişiyle çalışacaksın. Çözüm bu


Fransa’dan Çin’e kadar seyahat etse başına hiç bir şey gelmezmiş derler.
Tamamen uydurma bir hikaye, eskiden istanbuldan çıkınca kartal civarında eşkıyalık başlıyordu, bazen daha yakında, şimdi istanbul merkezi saydığımız yerler, kaldı ki çin den fransaya gidecek
Hocam maddiyat dendiğinde sadece para değil dedim yukarda,maddi koşullar diye de açıkladım :) yav biraz soysoloji okuyun dünya bizim dar çevremizden imkanlarımızdan ibaret değil


Gabe biraz tartışma olacak ama sen empati kısmını eksik anlamış olabilir misin?
Herkes benim gibi yapsa bir empati kurulamaz, sen bu ülkede nispeten rahat yaşayan bi sınıftansın, trafikte kurallara uymayan biri senin 5dk nı çalabilir fakat sen bunu kendi sınıfının imkanlarıyla tolere edebilirsin. Fakat o kişinin yerinde olsan bugün yine bu kadar rahat olur muydun. Seçimlerin nasıl değişirdi ?
Adamın trafikteki hatası haklı demiyorum
Sistemsel sorunları yine sistemsel çözümler giderebilir, etik ve bireysel şeyler tamamen kişiye yüklenemez.
Diyebilirsiniz ki bilmem ne şirketinin ceosu hem çok zengin hem de haksız ihalelerle zenginleşiyor halbuki kenarda 50 milyon eurosu var.
işte maddi koşullar dediğim şey bu, para değil. ülkedeki eşitsizliği de güvensizliği de kabalığı da ortaya çıkaran bu maddi koşullar.
Maddi koşullar yerine somut durumlar diyeyim madem. Çünkü fakirler ahlaksızdır, zenginler ise çoğu durumda en etik olanı yaparlar gibi değil.


Bilmiyorum din ve inanç konusunda ne düşünüyorsun ama, ben bir Müslüman olarak hz. Muhammed'in "din güzel ahlaktır" demesinden (ve kendi okumalarım ve hayat tecrübemden de) hareketle evet insanların çok ciddi ahlak sorunu olduğunu ve çoğunluğun sadece lafta Müslüman olduklarını düşünüyorum, böyle olduğunu görüyorum.
Dini (ilahi ahlak kurallarını) benimsediğini söylediği halde bunlara titizlenmemek, bunları yaşamaya çalışmamak münafıklıktır, tanrı tanımazlıktan daha ağır bir günahtır.
Ahlakı gün geçtikçe daha da önemsemez olmak zamanla helâki getirir. Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün der ki, helak zannedildiği gibi bir anda olmaz, bir süreçtir, bir zaman alır. Bence şu anda helak sürecindeyiz. İnsanlar birbirlerini dinlemeyi bile tehlike olarak görüyorlarsa iletişim sağlanamaz yani kurtuluşun yolu tıkanmış demektir.
Bilmiyorum, çıkmadık candan ümit kesilmez, bilemeyiz, minicik bile olsa, iğneyle kuyu kazmak anlamına bile gelse minicik minicik çabalamalar bence yine de faydalı olabilir. Çünkü nesillerimiz var, çocuklarımız var, torunlarımız olacak... onların ruhsal terörizm içinde yaşamalarını hangimizin gönlü ister ki?


ekonomi - ahlak iliskisine soyle bir ornek vereyim. dogrudan parayla ilgili.
amerika'da restoranlarin kurye servisi yok. doordash gibi bir uygulama kullanarak siparis ediyorsun ve siradan x vatandas uygulamaya kendini kurye olarak tanitip arabasiyla servis yapiyor. eskiden asgari ucret dusukken %50 ihtimalle lobide birakip gidiyorlardi siparisi. sonra yasadigim sehir asgari ucretleri artirinca %98 oranla kapima kadar gelmeye basladi. bana para ile ahlak (dogru olani yapma) iliskisini cok net gosteren bir anekdot oldu bu.
emeginin karsiligini alamayacagini dusunen, ekonomik toplumun bitik enflasyonun yaygin oldugunu goren insan ilk firsatta pustluga meylediyor. cunku bu firsati yakalamazsa geriye dusecegini goruyor. tabi bu demek degil ki milyonlari olan insan dogruyu yapiyor. burada henuz tam formule edemedigim bir nuans var.
fransa'dan cikan kiz cin'e kadar gider cok cocuksu ve serin bir hikaye. o kizi polonya'ya gelmeden harac mezat satarlar. ya da birinin cariyesi olur. o devirde birak genc kizi, fransa'dan cin'e giden 3-5 adam var, onlar da kitap yazip meshur oluyor (del carpine, rubruck, marco polo vs)
neyse tarih gelisiyor. bu gelisim lineer ve her yil bir oncekinden iyi seklinde olmuyor. 20-30 yil onceye gore daha iyi olmayabiliriz ama uzun zaman periyotlarina baktiginiz zaman bu gelisimi reddetmek mumkun degil. 200 yil once dunyanin hicbir yerinde bir kadin insan yerine konulmuyor, haklari taninmiyordu. 500 sene once birileri savas sirasinda koyunuzu basip karinizi, cocugunuzu kaciriyordu. sizi de bir guzel olduruyordu. her seyi birakin kolelik vardi yahu kolelik.
genelde muhafazakar bir anlatidir bu gecmis gunler cok iyiydi, simdi atalarimizin yolundan saptik ve toplum curumeye basladi anlatisi. atalarimizin yolu her zaman cok iyi degildi maalesef.


Para ahlak ilişkisini çok güzel vurgulayan bir ifade var. Bunu Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün'den duydum, sanırım Avrupa'daki bir papaz veya hahamın sözü:
"Önce gelir tıkınmak, sonra gelir ahlak"
(bkz: önce ekmek gelir ardından ahlak)
Sözlükte başlığı da varmış.
Bu sözü vurgulayıp üzerinde konuştuğu birçok konferans videosu var hocanın. Para ile ahlak arasında ilişki olmasaydı, islamiyette sadaka, zekat gibi kavramlar ve emirler olmazdı diye düşünüyorum.


siyasi otorite ne yaparsa, vatandaş daha fazlasını yapar. Her türlü değeri kötüye kullanan, bir siyasi parti önderliğinde giden bir ülkeden başka bir şey beklenmez.
Sistem değişmeden kalan son ahlaklı insanda toplum içerisinde yutulup gidecektir.


bu daha kötüye gidiyor, bundan kurtulmak isteyen ben dahil çevremdeki herkes yurtdışında bir yerlere taşındı.
bizim ömrümüz içinde düzelebilecek bişey değil çünkü mesela ben küçükken kurallara uyan, etik, ahlaklı davranan vatandaşlar olmamız övülürdü öyle yetişip ülkenin öyle olmadığını gördük ve hayal kırıklığına uğradık. Kimi ülkeye ayak uydurup devam etti, kimi kaçış yolları aradı. Ayrıca bu durumlardan kârlı çıkan da bu ahlaki sorunu olanlar. Böyle oldukça onlar daha üstte olacak, daha çok üreyecek, herkes onlara benzemeye başlayacak. Nazik ve/veya işini düzgün yapan insan mesela iş açısından, bu piyasada barınabilir mi?
edit: yav mesela eşim Türkiye'ye gitti, bi trafik sorunu bile gözüne batmış. Yolda kapatmaman gereken bir geçiş kavşak bişey varsa orayı kapatmayıp geride durman gerek, ama kimse diğerlerini düşünmediği için orayı kapatıp trafiği kilitliyorlar. Böyle minik minik bir sürü şey birikip tahammülsüz ve işin ilginci sorunlu bi toplum oluşturuyor. Herkes uyanıklık yapmaya çalışıyor ama o uyanıklık kendini de geriye atıyor vaktini çalıyor farkında değil. Bu da eğitimsizlik işte.


Durmak yok yola devam.


ekonomi işte.
demirel'in süper bi konuşması vardı bunla alakalı teee zamanında. enflasyonun bozucu etkisi ile ilgili.


Kesinlikle var ve duzelmez. Yozlasma son sürat devam ediyor, nasil duzelecek?
