Senin rütben 6 aylıktan yüksek mi? Hayırsa, yanlış düşündün.
Askeriye mi burası ben 10 yıllık o yarım yıllık, o halde o yapsın diyesin.
Sen müsait değilsin, o da değilmiş. Yöneticine söyle o çözsün.
Ben olsam 6 aylık arkadaşla yolları ayırma yoluna girerdim, mümkünse. Avans isteyince alıyor, izin alabiliyor ama acil iş kitleyince ben yokum diyorsa o adamdan takım arkadaşı olmaz. Takımdaki herkesi zamanla zehirler.
Rütbem çok daha yüksek. Arada 4 rütbe var neredeyse. O kafayla bakmıyorum aslında ama biraz da onun fedakarlık yapması gerektiğini düşündüm. Neticede özveri gösterip gelişimi için de yardımcı oluyorum. Böyle durumlarda el atmasını beklerim.
Genç arkadaşı takdir ettim. Kimse hayatını bir şirketin bekasına adamak zorunda değil.
z kuşağı kardeşimi tebrik ederim, tertemiz postasını koymuş.
firma o kadar önemli bir iş yapıyorsa bunları önceden ayarlasın. kendine de, çocuğa da yüklenme. kimse başkasını zengin etmek için boş gününü şirkette geçirmek istemez, kimse babasının hayrına çalışmıyor. şirket ona göre planlasın önceden o zaman.
Tamam bunlar güzel cevaplar ve ben de aynı fikirdeyim de birinin gelmesi icap ediyor. Bunu sürekli ben yapacak isem de o arkadaşa da iş falan öğretmem ve zaman/emek harcamam.
Afedersin z kuşağı süper tebrikler, genç arkadaş wow diyenlere bakma sen. Onlar oldukları yerde kalırlar. Kimse şirket için ekstra adım atmayan biriyle çalışmak istemez. Mesai doldurmaya geleni çayçı da geçer, işten çıkarmalar başladığında ilk şutlanacak adam olur. Şirkete öcü gibi bakan bitiklerden bunu anlamasını beklemiyorum.
"...Ben de planım olduğu için gelemeyeceğimi söyledim... abi planım var vs..."
Öncelikle bence genelleme yapmanın anlamı yok; sonuçta anladığım kadarıyla işe yeni giren arkadaş için ilk defa yaşanan bir durum. Eğer şirketin kültürü ya da varsa kuralları bu tür mesaileri yeni gelen personelin yapmasıysa bunu o çalışana anlatabilirsiniz. Rica ederseniz, hayır cevabı almanız normal. Kaldı ki haftasonu için gerçekten kendince önemli bir planı da olabilir... En güzeli bu tür şeyler için kabaca da olsa bir plan yapmak, bir çeşit sıraya oturtmak vb. Öylelikle kimse kimseye rica etmek zorunda da kalmaz.
Tabi bu arada bu mesai konusunun arada bir yaşandığını ve mesai ücretinin de karşılandığını varsayoyorum. Yok bu sık sık yaşanıyorsa ve üstüne bir de mesai ücreti ödenmiyorsa zaten hiç konuşmanın anlamı yok.
Ben prensipte her zaman haftasonunu işyerine vermek istemeyen insanları destekliyorum. Kendim zor durumda kalacak olsam da fark etmez. Benim yapamadığımı yapıyor adam, helal olsun derim. Komşuda pişer, bize de düşer misali, biraz farkındalık uyanmaya başladı bu konularda.
hocam bu gibi durumlarda pazartesi günü elemanın nasıl davranacağına göre verin kararınızı. pazartesi günü yüzyüze görüştüğünüzde "abi kusura bakma, önceden verilmiş sözüm vardı/şehir dışından arkadaşım geldi/otele kapora vermiştim" gibi bir bahane ve özürle gelirse boşverin, insanlık hali, olabilir deyip geçin. hiçbir şey yokmuş gibi devam ediyorsa da direkt gözden çıkarın elemanı.
@shadowflover +1
ayrıca işe alımlar yapılırken "esnek çalışma saatleri" kavramı en kurumsal şirkette bile vardır ve bu durum kendisine söylenmiştir. burada "aferin z kuşağı dostuma" diyenler muhakkak kendileri de aynı şeyi yapıyorlardır ama yarın öbür gün "bütçe kısıtlaması"na gidildiğinde ve işten çıkarmalar olduğunda bu tür davranışta bulunanlarla ilk olarak yollar ayrılır.
bence siz bu genç arkadaşla bir konuşma gerçekleştirin. bu tip durumların arada olabileceğini, yardımcı olması gerektiğini, sizin de bu yollardan geçtiğini babacan bir tavırla anlatın. hafta sonu şehir dışında olacaksa da size haber versin önceden.
baktınız yine bir işe yaramıyor o zaman dediğiniz gibi hiçbir işi öğretmeyin ve performans değerlendirmesinde kendisine gerekeni yapın.
posta koymuş, aferin, başkasını zengin etmek için.. gibi laflara katılmıyorum. her zaman olan bir şey değil muhtemelen işe girerken de normalde yapmıyoruz ama bazen durumlar oluyor senede 1-2 mesai yaptığımız oluyor denmiştir. bunlar her iş yerinde olur.
çocuğun planı programı vardır, bozamayacağı bir şeydir anlaşılır.
ancak sırf posta koymak için, mesai saati dışında iş yaptıramazsınız demek için böyle bir tavırda bulunduysa zaten bir süre sonra o işten ayrılmak ister.
mesai bedava değil sonuçta
yönetici senden istemiş
sen başkasından istiyorsun
hanginizin planı daha vazgeçilmez ona göre değerlemdirmek lazım
en baştan yöneticinin istemesi lazımdı
sonradan şikayet etmek olmaz
ama git chatpgtp'ye sor diyebilirsin elemana sinirini çıkarmak için
duyuruya bak sermaye köleleriyle dolmuş. ne kadar kolay sizin için bi çalışanı işten atmak. adamın ne işi ne planı olduğunu bilmeden herkes sallamış. böyle şeyler son dk haber verilmemeli. suç plan yapamayan bunu öngöremeyen yöneticidedir.
"ben 10 yıllığım o tecrübesiz"
yahu 10 yıllık olan insan da tecrübesiz hayvan mı???
"ben yaptım"
yapmasaydın.
"yetişmesi gereken iş"
eğer işleri iş saatlerinde bitiremiyorsanız sizin (ve bunu planlayamayan yöneticilerin) suçu. bu yüzden kimse haftasonu sevişmek, dinlenmek, gezmek, uyumak, eğlenmek ya da ne isterse yapmak gibi bir planını bırakıp işe gelmek zorunda değil.
"benim planım vardı sonra ben hallettim"
etmeseydin. şirketin kaderi senin haftasonu planın olup olmamasına bağlıysa öyle şirket batsın gitsin. belki cuma akşamı uçağa atlayıp 2 gün makedonya yapıp döneceğim, kıbrısta casinolara gideceğim, sevdiğimle bir dağ evinde plan yapacağım. noldu şirket battı. yok ya
Hiç kimse şirketlerin kölesi değil ama kırk yılın başı mesaiye çağırıyorlarsa demek ki acil bir ihtiyaç vardır.
Düğün dernek vs gibi kabul edilebilir mazeretler olabilir tabii ki. Onun dışında ben olsam ilgili çalışanın genel performansına bakardım, eğer liyakatli ise ve gelecek vaat ediyorsa olabilir der geçerdim. Eğer mesai saatlerinde bile salla başını al maaşını modundaysa da çaresine bakardım.
bazen bazı işler vardır. onu yapmadığın zaman, yetişmediği zaman işyerin büyük maddi zararlara uğrayacaktır. Bu gibi durumlarda hayati bir sebebi yoksa ayda yılda bir gidip yapılabilir. burada laylaylom konuşan arkadaşlara bakmayın. Neticede ordan ekmek yiyorsun . Yok ebem kuşagıymış yok posta koymuş. kolay mı sanıyorsunuz böyle berbat bir ekonomi düzeni olan ülkede iş idare etmek? bu gibi acil ekstrem durumlarda iş yapmak kötü ve eleştirilebilecek bir konu değil. Ha işveren bunun fazla mesaisini vermek zorunda o ayrı.
Ben olsam yeni elemanı radarıma alırdım. Açıgı oldugunda gözardı edip idare etmezdim. Gitsin ebem kuşagı olarak ikcıların kapısında aglasın dursun
bazı insanlar gerçeklikte yaşamıyor gibi. kimse iş saatleri dışında çalışmak istemez, mesai istemez, mobbing istemez, negatif insanlarla çalışmak istemez, hak ettiği parayı ister, ek prim ister, güzel bir iş ortamı ister vs. ama maalesef isviçre değiliz. böyle iş yerleri ve insanlar bizde çoookça bulunuyor. olmasa keşke.. ama var.
şirketler en çok kendini düşünür zaten burada herkes hemfikir ama "z kuşağı helal olsun postayı koymuş, vaovv tebrik ederim" falan söylemleri gerçek hayatla örtüşmüyor maalesef. hiçbir şirket biraz bile fedakarlık yapmayan çalışana iyi bakmıyor. insan azıcık çalıştığı işi de benimseyip hakkıyla yapmalı. sürekli hale gelmiyor ve mesai parası alınıyor ise bu kadar abartılacak bir durum olduğunu düşünmüyorum. keşke olmasa ama iş hayatı işte. olabiliyor böyle durumlar.
(bu arada haftasonu için önceden iş planı yapılmadığı için son dk çağırma durumlarında müsait olunmayabilir çok normal. gelmemiş olması tükaka birisi olduğu anlamına gelmez.)
Ben bu gibi durumlarda 15 sene evvel o tecrubesiz arkadas konumundayken kendimi yetistirme,hedeflerim icin o mesailere gec cikmalara hep kostum.Uluslararasi, sendikanin oldugu, calisanlarin haklarina saygili firmalarda bile kimse beyaz yakaya haftasonu gel demez ama isi goren ve haftasonu gelmek disinda bir alternatif olmadigini degerlendiren beyaz yaka o fedakarligi yapmasi gerekiyor.Bu bir zorunluluk degil elbette ama hayatta da is yasaminda da ancak zorunda olmadigi isleri yapip ogrenip performans gosterenlere yetecek kadar az koltuk var.Ben kendi adima hic de pisman degilim.Ayda yilda bir olan mesai icin plan vs. bahaneler ortaya koyan yeni arkadastan kusura bakmayin hic bir sey olmaz.
Şöyle ki bu fazla mesainin sebebine bağlı biraz.
Bazı iş yerleri var; düzensiz, iş bilmez. Bunlar biraz iş bilse aslında çoğu çalışanın mesai yapmasına, haftasonu çalışmasına gerek kalmaz.
Sizde sürekli mesai var gibi değil. Bu noktada tartısılabilir.
Ama yani kişi kiz arkadaşı ile plan yapmistir, annesinin doğum günü için kutlama planlamistir vs vs. Ya belki babasının mezarına gidecektir. Yani kişinin özel hayatını kenara atıp onu hiç dinlememek çok yanlış bir davranış olur. Ki benim aldığım iş etiğine göre kişinin size çok net bir mazeret bildirmemesi de normal olurdu, kişilerin özel hayatlarını bu kadar bilmeye gerek yok. Ben misal özel bir planım vardi önceden planli derdim en fazla.
Buna ek olarak buradaki kararı sizin vermeniz ise iyice saçma olurdu. Müdürünüz sizi aramış, size "bana yerine birini bul" demediyse sizin başka birine gitmeniz garip geldi. Bu noktada müdürünüz direkt aramaliydi, siz değil. Siz eğer yönetici pozisyonunda degilseniz iş dağılımı (normalde yani, belki de sizde farklı bir org var) sizi dertlememeliydi, siz ben çalışamam demeliydiniz ve gerisi sizin müdürün derdi olmaliydi. Bunu da müdür olan biri olarak yazıyorum.
Böyle bir beklentiniz olduğunu açıklayın bence. Bu arkadaş sizinle 6 ay çalışmış. İlk işi mi bilmiyorum ama her halükarda her iş yerinin dinamiği farklıdır. Mevcut şirkette böyle olduğunu açık bir şekilde belirtin. Yazılı olmayan kuralları öğretmeyi de işinizin bir parçası olarak düşünebilirsiniz belki.
Bir cevapta şehir dışına çıkacaksa haber versin denmiş bence bu abartı ama, maaş verince insanların hayatını toptan satın almıyorsunuz.
Büdüt: Şöyle bir durum da var kendi işyerimden biliyorum, bir seferlik yardım olsun diye yaptığım şeyler hep görevim haline geldi. Bu nedenle artık ben de çok az yapıyorum.
"hafta sonu şehir dışında olacaksa da size haber versin önceden."
kimse özel hayatını, hafta sonu planını iş yerindekilerle paylaşmak zorunda değil. hafta sonumun hesabını verecek değilim.
6 aylık çocuk muhtemelen böyle hemen 6. ayında hafta sonu çağırmasına hazır hissetmemiş ve şaşırmış olabilir.
şirket ona daha ne verdi ki o çocuk bağlanacak da kölelik yapacak? maaşı iyi midir kötü müdür onu da bilmiyoruz.
ayrıca senden istenilen işi niye hemen küçük bulduğun birine yıkmak istiyorsun? o çocuğun yapmasını isteselerdi ona söylerlerdi.
kimse hafta sonunu iş yaparak geçirmek ve iş için planını bozmak zorunda değil. belki çok para harcadığı, uzun süredir beklediği bir planı vardı? belki kız arkadaşına evlenme teklif edecekti? ya da kız arkadaşının ailesiyle tanışacaktı? belki doğum günü? bilemezsin ve bilmek zorunda da değilsin.
bu sebeple de kovmak falan gerekmez. x kuşağı köle ruhlarıyla döktürmüş yine. ben y kuşağının sonuncusu olarak bu z kuşağını destekliyorum. maaşlı köleliği düzelteceklerine inanıyorum. kendi özel zamanını şirkete heba etmedi diye kovamazsınız kimseyi. bu şeytanlık olur. kralcılık yapıyorsunuz burada.
benim de zaman zaman ofiste anlam veremediğim hareketleri oluyor ama düşününce kötü bir şey yapmıyorlar, yanlış bir şey istemiyorlar.
sen yenisin sen yap diye bir şey de olamaz. belki 1 ay sonra çıkıp gidecek? senin kölen mi o? sen patronun kölesi, yeniler de senin kölen mi? senin oturtamadığın düzenin cezasını o niye çekiyor? 10 yıldır o şirkete öğretemedin mi bu hafta sonu işlerinin saçmalığını ve nasıl planlanması gerektiğini? sözün geçmiyor mu? vizyon katamadın mı şirkete? hafta sonu işleri için freelancerlarla anlaşamıyor musunuz mesela?
"esnek çalışma saatleri" anca patrona yarıyor. ben bugün işe gelmeyeyim cumartesi çalışayım diyebiliyor mu bir çalışan? diyemiyor. o zaman şirket de cumartesi de gel diyemez.
deneyimli çalışanların, yöneticilerin plansızlığının sonuçlarını bu çocuk çekmek zorunda değil. neden bitmedi iş hafta içi? kimin suçu bu? kimin suçuysa o gelsin çalışsın.
----
bergamot kommando +1 dediklerinin hepsine katılıyorum.
----
ben 7 yıl boyunca fazla mesai ücreti "almadan" kölelik yaptım. zorunda kaldım. reklam ajanslarının gerçeği bu. işe ihtiyacım olduğu için eğdim başımı köleliğimi yaptım. sabrım taşınc ajans değiştirdim ama hepsi aynıydı. noldu? antidepresanlarla yaşar hale geldim. öfkeli bir insan oldum. özel hayatıma hiç zaman ayıramadım. sağlığım da bozuldu.
sektör değiştirdim, insana döndüm. 18'de işten çıkabiliyorum artık ve kimse beni fazla mesaiye zorlamıyor. insan gibi muamele görüyorum. canım isterse ben mesai yapıyorum. elimdeki iş bitmeden çıkasım gelmiyor. seve seve çalışıyorum. hak ettiğim maaşı alıyorum. beni mutlu ettiler ve sadık ve çalışkan bir çalışan kazandılar. hafta sonu çalışmamı da istemiyorlar. huzura erdim.
sizin şirket ne vermiş o çocuğa da ne istiyor?
şimdi gençler benim bu çektiklerimi çekmek istemiyorlar, sonuna kadar destekliyorum.
art cat chocolate +1 y kuşağı olarak demek istediğimi demiş
Mesai ücreti verildiğini de hiç ama hiiiç sanmıyorum umarım yanılıyorumdur
bu calisan "ben yarim gun yokum, ama maasim odensin mesaimden dusmesin" diyebiliyor mu? asil sorulmasi gereken bu.
benim isyerimle cok sorunum var ozellikle mesailer mesela ama haftaici ceker giderim yarim gun kimse bir sey demez. haliyle bir tik anlayis gosteriyorum.
sizin serzenislerinizi mudurum de yapti bana "ben x saat calisiyorum, seninki cok da degil vs." cevabim suydu "o yuzden ben mudurumle konusuyorum bunu, siz sikayetciyseniz siz de kendi mudurunuzle konusabilirsiniz"
hocam seni hakli bulanlar da hakli, cocugu hakli bulanlar da hakli. :)) ilginc bir duyuru gercekten. ancak gercek dunya ve turkiye sartlarini dusunursek sen haklisin. malesef bazi durumlarda fedakarlik yapmamiz gerekebiliyor. veya, planlarimizi bozup isi halletmemiz gerekebiliyor. diger arkadaslarin da dedigi gibi kredi meselesi bu. kendimizden ne kadar cok verirsek yonetici/isveren gozunde kredimiz artiyor. cocugun yaptigi bence gercek bir neden yoksa yanlis. ast/ust iliskisi bu, tecrubeli eleman cefayi ceker sonra altindaki eleman cefayi cekmeye baslar. o tecrubelenince onun altindakine devredilir. yani isler boyle yuruyor yine malesef.