eskiden telefon gibi acik ara fiyat avantaji olan, zaten evde sectigin orada sadece gidip aldigin bir ürünü anlarim. zaman kaybi yok, tasimasi kolay ve ucuz.
ama saatlerce kiyafet, ev esyasi, kozmetik falan bakmanin amaci nedir?
bunlar zaten yasadigimiz yerde de yok mu?

Bazı insanlar alışveriş yaparak vakit geçirmeyi seviyorlar bence onun etkisi var. Bir de Türkiye'de olmayan markalar var sonuçta.
Büdüt: Kıyafet, kozmetik vs değil ama başka ülkelerde süpermarketlerde saatlerimi geçirebilirim çok değişik geliyor bana.


Argumanlarinizda buyuk olcude haklisiniz, sonucta bir haftalik tatile gittiginde oradaki her gunun kabaca bir maliyeti var. Ancak bazi markalarda ciddi farklar olabiliyor. Columbia'dan bir mont bir ayakkabi, birkac givir zivir alsan belki 200 euro teoride kardasin.
Maddi karsiligi yaninda alisverisi bir etkinlik olarak da goren insanlar var. Onlar icin zaman kaybi argumani onemini kaybediyor.


Süpermarketler eğlenceli +1
Bir de bazı niş ürünler de inanılmaz avantajlı olabiliyor. Bebek ürünleri, oyun konsolu vs. Tişörtler falan da made in Türkiye olanlar bile buradaki mağazalarından daha kaliteli gibi geliyor bana.
Evet taşımak zor olabiliyor vs. ama son gün kutuyu sırtla getir havalimanında teslim et öyle çok zor bir şey değil.


Bazı şeyler sadece fiyat değil, kalite ve erişim meselesi de oluyor. Özellikle çocuk ürünlerinde ya da burada bulunmayan ilaçlarda bu çok fark ediyor. Benim için bu alışverişler zaman kaybı değil; tam tersine bilinçli ve uzun vadede faydalı tercihler. Herkesin önceliği farklı


Tutkunu olduğum spor dalıyla ilgili ayakkabı, kıyafet vb. hem daha fazla hem de daha uygun. Alışveriş delisi bi' insan olmamama rağmen - hatta tam tersi alışveriş karşıtıyım dahi diyebilirim - spor mağazasına girdiğimde belli bir süre vakit geçiriyorum, Türkiye' de alacağımdan daha kaliteli ürünü daha uygun fiyata alıyorum.


Ucuz cunku. Ve de kaliteli. Daha da onemlisi cesit var, cesiti gectim urun turleri var.
Turkiye'de ithalatci kesim sizin neyi alacaginiza karar veriyor, 2x fiyata dolandiriyor. Yok cogu sey yasadigimiz yerde.
Ben artik alacaklarim acil degilse bekliyorum topluca gidip alip donuyorum. Allahin cezasi bu ulkede 14k olan kulaklik dunyanin en pahali yerlerinden biri olan danimarka'da 8000e alinabiliyorsa; ayakkabilar 40% ucuza alinabiliyorsa, asil turkiye'de bir seyler almak aptalliktir.
gidip tr'nin iyi markalari denen yerlerden kot aliyorsunuz onlar bile eriyor artik.


dediklerine çoğunlukla katılıyorum. birçok kalemde avantajı kalmadı. bence en büyük motivasyonlardan biri başkalarına ‘bu eşyayı şuradan aldım’ diyebilmek. insanlar, eşyalarının bir hikayesinin olmasını seviyor, o ayakkabıyı cevahir avm’den değil londra’dan almış olmak ve bunu başkalarına söylemek onlara iyi hissettiriyor.


memlekette herkes aynı kıyafetleri alıyor, evine aynı mobilyaları alıyor, aynı kap kacağı alıyor, aynı bibloları alıyor vs vs vs vs
yurtdışında daha değişik çeşitler olabiliyor.
özellikle gıdada türkiye'de olmayan bir dolu değişik yiyecek içecek oluyor.


Çok iyi markaları LCW fiyatlarına alabiliyorsunuz outlet’lerde.
Ayrıca aynı para ve kalite bile olsa “bu gömleği Viyana’dan aldım” şeklinde bilmek hoşuma gidiyor. Başkası bilmese de hoşuma gidiyor, hava atmak gibi değil.
Bir de o gömleğin kimsede olmaması da artı.
Bu arada hava atmak kısmı da var, birbirimizi kandırmayalım. Sen de bazen öyle hissedersin.
Yurtdışındayım şu anda, uzun yazamıyorum.


Impulse buying diye arastirabilirsiniz, her alisveris ihtiyac, akil, mantik ekseninde yapilmiyor. Zengin ya da alisveris hastasi olmasaniz bile oylesine gezerken bir durtu ile alip geciyorsunuz bazen, bunun y.icisi disisi olmaz


benim motivasyonum uygun fiyat, farklı marka ve modeller, tr'de bulunmayan ürünler.
örneğin tr'de benzeri(çünkü o rengi buraya getirilmiyor) şu an 9 bin lira olan ayakkabıyı kore'den 3bin500'e aldım. bagaj sorunum olmasa farklı renklerini de alırdım. yine kore'de ne tr ne de avrupa'da asla bulunmayan model ve kumaşlardan kıyafetler var. sadece kıyafet alışverişi yapmak üzere bir kez daha gitmek gibi bir planım var. hadi bu uç örnek ama decathlon gibi genel geçer bi mağazadan bile farklı ürünler ve desenler için alışveriş yaptığım oldu.
sonra bir kalem markasının koleksiyonunu yapıyorum mesela. yeni modeller tr'ye getirilmediği gibi, posta ile alışveriş yapmaya kalksam gümrükten geçmeyecek. bu sebeple yurtdışından alıyorum.
marketlerden farklı bitki çayları topluyorum; çoğu tr'de yok veya daha pahalı.
bu tür alışverişleri, gezme planım dahilinde yapıyorum. mesela şehirdeki kalem mağazalarını tespit edip, gezme güzergahıma üzerinde uğruyorum. uzaksa pas geçiyorum. ama bütün bunları taşımanın külfeti ve 3-5 derken her yurtdışı dönüşü 100binli ekstrelerle karşılaşması bir dert, onu kabul ediyorum.


yasadigin yerde bulamayacagin seyleri almak. turkiye'de olmayan bircok marka var kaliteli. ozellikle nis bir is yapiyorsaniz veya cok kaliteli urun ariyorsaniz turkiye'de bulma ihtimaliniz cok dusuk. bunlar yurtdisinda bile pahali ve turkiye'de satmadigi icin getirilmiyor.
amerika gibi marketplace bir ulkede yurtdisindan alisveris yapma ihtiyaci duymuyorum ornegin.
