geçmişe takılı kalmak derken eski anıların hatırasını devamlı yaşatmak, kullandığımız telefonlar ve çektiğimiz fotopraflar yüzünden olabilir mi?

bu durum eskiden yokmuş ve şaşırıyorum eski insanlara. ailelerine gerçekten bağlılar ama kayıp durumunda çok da takılmıyorlar, birkaç ay yas sonrası tekrar hayata dönüyorlar. bizim zamanımızda ise o kadar her anımızı fotoğrafa alıyoruz ki, bir kayıp durumunda dönüp dönüp bu fotoğraflara bakmak yas sürecinden çıkmayı uzatıyor sanki, buna katılıyor musunuz?

ya da bizim nesil çok mu kırılgan?

 

Ölüm gerçeği eskiden hayatın daha bir parçası olağan akışı hatta çocuklardan bile şimdiki gibi kaçırılmıyor ve insanların da aç kalmamak için uğraşması gereken ağır işleri var

Yıllar önce trt den bu bölümü izlemiştim, üç kişi her hafta bir kavramı tartışıyor, bir hafta da ölüm kavramını tartışmışlardı
youtu.be

grimavi

Eski insanların çocukluğunda internet telefon hiçbir şey yoktu. İnsanlar daha sosyaldi, olmak zorundaydı. çünkü başka çaresi yoktu. Şimdi insanların sosyal olmasına gerek kalmadı. internet telefon her şey var dolayısıyla yalnızlaştı. Yalnızlaşan insan her türlü saracak yer arar. Boşuna dememişler yalnızın dostu şeytandır diye. Kafasında kurup kurup ilerleyemiyor. Çünkü kafasını meşgul edecek bir şey yok.

respect

Bence duygusallik ya da melankoli.
Ben hala exin hediye ettigi cüzdani kullaniyorum. Cüzdana bakinca da onunla anilarimiz, ayrılınca üzülmemi falan düsünmüyorum.
Cok olsa ne güzel cüzdan almis akilli derim.

Bazilari da ota boka melankoliklesme pesinde. Yapi meselesi galiba.

sonsuz

@grimavi; evet dedikleriniz çok doğru. koyduğunuz bölümü de akşam sakin kafayla dinleyeceğim. çok teşekkür ederim.

@respect: çok haklısınız. internet telefon, aslında sosyalleştiğimizi bize hissettirse de aslında sosyallimizi elimizden alan birşey oldu çıktı.

@sonsuz; evet biraz da fıtrat meselesi, yine de kırılganlığımız çok yüksek seviyelerde, şu devrin insanları olarak.
yazdıklarınız benim için çok değerli.

love and trust

merhaba. o kadar ters bir taraftan yaklaşmışsınız ki fikirlerim sizinle tamamen zıt nereden başlasam bilmiyorum ama toparlamaya çalışacağım.

öncelikle değer verilen insan ilişkileri ardından sizin bahsetmek istediginiz jadın erkek ilişkilerine inmeye çalışacağım.

çatalhöyükte insanlar değer verdiği insanlarla bağlarını kendilerine yakın tutmak için bedenlerini kendi yattıkları alanın altına gömüyorlardı.

insanlar arasında bağ, kadın erkek ilişkilerinde 3000 yıl önceki eserlerde de günümüze benzer. kadın kaçırılıyor erkek peşinden gidiyor, çiftlerden biri ölüyor diğeri de ölüme yürüyor bunlar victoria döneminde romantize edilmiş kavramlar değil. öyle olsa yazılı metinlerde karşılaşmazdık.

fotograf yoktu ama kaybettiğin karşı tarafa ait bir objeyi saklamak vardı. bir noktadan sonra her dönem insanlar yeni gelen dönemin kendilerinden daha az erdemli olduklarını düsündüler.

sizin de hisleriniz eminim gerçek ve samimi. torununuz keşke kokulu hologram olmasaydı ne de kolay unuturdum diyecek.

önemli olan artık onun için dünya da en son beraber olabileceği insanken, eski güzel anları hatırlatacak objeye bakıp ağlamanın insaniliği kalıyor bi noktadan sonra. hafızamız var unutamıyoruz.

libertine

Sonsuz +1

Benim annem, babam, karesim vefat etti. Ne yapayim? Butun gun fotograflarina bakip yas mi tutayim? Hayatta olsalardi nasil olurdu falan diye mi dusuneyim? Her bayram oturup kara kara dusuneyim mi?

Gittigim ilkokulun adi dedemin adiydi. Ucagi dusuruldukten sonra bir suru yere adi verildi. Yemin ederim ogretmeninen ogrencisine herkes aciyarak bakiyordu bana.

Turkiye'de problem var bu konuda. Bu gibi durumlari dunyanin sonuymus gibi algiliyorlar. Surekli aglayip, depresyona zorluyorlar kendilerini. Toplumsal beklenti de bu yonde. Aglaman lazim. sakal birakman, kendini dagitman lazim biraz ki normlara uyup, kabul goresin.

Bu durumlarla nasil basa cikildigini Kanada'da ogrendim ben. Cenazelerde guluyoruz, sakalasiyoruz. Komik anilarimizi anlatiyoruz. Sonrasinda icmeye gidiyoruz. Guzel zaman geciriyoruz. The End.

thetruenorthstrongandfree1
1

mobil görünümden çık