Belli yaşı geçmiş hiç evlenmemiş kişiler toplum baskısıyla nasıl başetti?

Can sağlığı, hayat dediğiniz zaman üstüne diyecek bir şey kalmıyor. Yine de uzatabiliyorsa valla hayat, kader, olacak, bitecek, halledeceğiz kelimelerini sıralı tam liste şeklinde söylüyorsun bitiyor.


Bu tür toplumsal yapıların tersine gitmek belli bir otonomi ve ekonomik özgürlük istiyor. Geçimini başkasının verdiği harçlıktan sağlarken, başkasının evinde yaşarken o insanların baskılarına karşı gelmek zor.
Ama gerekli otonomi varsa ötesi daha kolay; insanlar "Neden evlenmiyorsun" dediklerinde onların anlayacağı dilden cevap verebiliyorsun. Mesela bunu soran örneğin dayının oğluysa gayet de "Sana ne" demek mümkünken bir gözü toprağa bakan ananense ve kalbini kırmak istemiyorsan "Kısmet anane" deyip geçiştiriyorsun.


@tiredofwaiting evli olmamak benim için çok iyi. Ama eğitimli, diplomalı,okumuş, düzgün giyimli insanların küçümseyerek sen ne zaman evleneceksin demesi sinir bozucu. Bu örnekteki kişi aynı işyerinde eşinin benimle sohbet etmesinden rahatsız oldu bekarım diye. Hatta alttan alttan cinsellikle ilgili imalarda bulundu. Insanların ağzı torba değil maalesef.


öncelikle, evliyim.
bence toplumun "evlen" baskisindan ziyade cirkin kalpli insanlarla basetmek cok daha zor olmali.
insanlar hemen her seyi annelige, anne olmayan anlayamaza, evlilik sürdüremeyen insanlar sorunludura baglamasi asiri can yakiyor olmali. gecen gün internette bir yorum gördüm, adamin teki gelmis insanlara "üreyememisler yorum yapmasin" demis. midem bulandi yorumun igrencliginden. yüzyüze diyecek g*t onda yoktur ama günümüzde baski ve zorbalik da sosyal cevreyle kisitli kalmiyor artik, onlar da alan genisletti. bence karsi komsun makbule teyzenin "evlenmeyecek misin kizan?" lafini savusturabilirsin kalp kirici olmadan, bundan ziyade evlenip "üreyebildigi" icin kendini bir halt zannedenlerin densiz ve igrenc yorumlarindan koruyabilmek daha önemli. asil kirici olan onlar oluyor.


İki insan bir araya gelince, aralarında biraz da samimiyet varsa ve taraflardan birinin durumu normalin biraz dışındaysa, bu durum bir şekilde konu edilir.
Örnek, Mezuniyet gereğinden fazla uzadıysa, nişanlılık süresi uzadıysa, çocuk yapma işi herkesinkine nazaran geciktiyse, kilo almış başını gitmişse, okul bitmiş epeydir boşta geziliyorsa, zorunluluk olmadığı halde her gün sabahlara kadar çalışılıyorsa ya da sabahlara kadar içiliyorsa hatta saç ya da sakal gereğinden çok uzadıysa.
Bunlar ve dahi niceleri varsa arkadaşlar bunu konu eder, konuşulur. Bu laflar eğer size dokunuyorsa o durumda problemi kendinizde aramanız gerekir. Bu alınganlığı yapmaya gerek var mı diye düşünülmeli.
Ben bu konuda yaralıyım. Kimse acımı deşmesin düşüncesi değil mi bu? @ercü'nün verdiği örneklerde konuyla ilgili en ufak zorlama var mı mesela?
Bu arada ben de bekarım. Arkadaşların eşin dostun tamamı sık sık konu eder. Ama bu konu etmeler beni bugüne kadar hiç rahatsız etmedi. Normal akış dışında bir durum varsa konu edilir tabii. Konuşulur yani. Alınganlık etmek anormal. Hele ki alınıp karşı tarafa laf sokmaya kasmak falan, ne kadar tuhaf, ne çirkin.


Her ortamda yada her insana "sana ne!" denmiyor.
özel konuları bu sekilde patavatsızca dile getirebilen insana her ortamda sana ne diyebilirim.


bana kimse baskı maskı yapmadı. zaten arkadamdan deli falan diyorlar.


Cevaplar için teşekkürler. Konu biraz dağıldı. Belli yaşı geçmiş bekarların hikayelerini bekliyordum mesela kezban teyze Osman amca vardı hiç evlenmemiş bu sorulara böyle cevap verirlerdi gibi.
@Mirket başıma gelen olayda işyerinde kadının biri defalarca sordu. Yüz ifadesinden, konuşma tarzından, mimiklerinden küçük görmeye çalıştığını ve ezikledigini bir süre sonra farkettim. Ayıp değil mi? Bu durumda ben mı alıngan oluyorum?


kimseye sana ne, seni ilgilendirmez demem. şöyle savuştururum:
- görüştüğüm biri var, önümüzdeki aylarda güzel haberler gelebilir :)
- görüştüğüm biri vardı, olmadı, nasip.
hiç öyle "evlenmek bana göre değil çok banal yeaaa belediyeden izin mi alacağız" demem.
- evet ben de sizin gibiyim, evlilik düşünüyorum, oluyor/olmuyor.
gibisinden bir mesaj vermiş oluyorsun.
bi sakinleşme geliyor böyle konuşunca.


Toplumun geneli bazı insanların evlenmek istemeyebileceklerini, bazı insanların çocuk sahibi olmak istemeyebileceklerini anlamıyor. Haliyle onların gözünde siz "Evlenmek isteyip de evlenememiş" ya da "Çocuk sahibi olmak istemiş ama olamamış" insanlar oluyorsunuz, bu da ister istemez birinci durum için ya acımaya ya da küçümsemeye gidiyor. Kaba tabiriyle "Evde kalmış" muamelesi görüyorsunuz işte...
Siz kendi kararlarınızdan memnun ve eminseniz bunu kafaya takmaya gerek yok, zira bu insanların sonu yok; ne her birine haddini bildirebilirsiniz, ne hadlerini bildirerek bunların sonunu getirebilirsiniz.


salihdt+1
Kimseye bir açıklama yapmak zorunda değilsiniz, muhtemelen onlar zaten siz ne derseniz deyin kendi kafalarında kurduklarına inanacaklar.
Sana ne olmaz tabii de şey olabilir;
-Düşünmüyorum.
-Yo hiç düşünmedim.
-Bana göre bir hayat değil.
gibi cevaplar.
Dediğim gibi ne derseniz deyin onlar zaten kendileri aynı şeyi düşünmeye devam edecekler, takılmayın.


Baş edemedik! DÜnyanın her yerinde var bu tipler.


Neyse ki sert bir mizacım olduğundan sanırım bu tür şeyler çok duymuyorum. Duyarsam da istemiyorum diye tekrar tekrar söylüyorum karşı taraf ne dese aynı cevap.


@salihdt +1
Onun dışında her ortamda her insana sana ne diyorum aslında. Bir ezme olayı yok pek. Baskı çok. Baskıdan rahatsız olursam evliliklerde gördüklerime, onların evliliklerine ve çevremdeki boşanma oranına getirip laf ediyorum. Kendi evliliklerini sorgulayıp mutsuz olsunlar ondan sonra. O da olmazsa başka bir konudan siz yüklenin. Bir daha rahat rahat baskı yapamazlar. En azından baskı olsa da aynı oranda yapamadılar.
