yani geçimlerini yaptıkları spordan mı sağlıyorlar, parayı yaptıkları spor ile mi kazanıyorlar?

sorum futbolcular falan değil. artistik buz patencisi mesela. anca kış olimpiyatları oluyor, belirli bir turnuva oluyor, ona gidip yarışıp dönüyor. bu adamın mesleği bu mu, yoksa normal herkes gibi işe gidip, mesleğinden parasını kazanıp müsabaka olunca da ona mı gidiyor? gerçek işi mühendis ama artistik buz pateni müsabakası olunca kalkıp ona mı gidiyor?

mete gazoz mesela. işi gücü mesleği okçuluk mu, yoksa normal üniversitesini okuyup, mesleğini eline alıp çalışıyor da okçuluk ile ilgili müsabaka olunca mı kalkıp gidiyor?

hadi mete gazoz rekortmen, popüler bir kişi, sponsorla reklamla falan kazanıyordur da sıradan bir okçu için durum ne? mete'nin rakipleri için mesela?

 

Olimpik sporcu olmak için amatör olmak, bu sporu profesyonelce yapmıyor olmak şartı var.

Ancak geçimi için bir işte çalışmak zorunda olanların bu denli başarılı sporcu olamayacağı herkesçe malum.

Bu kural şu şekilde deliniyor. Büyük holdinler kendi adlarıyla spor klüpleri kuruyor. Örneğin atletizm takımı için bir sporcuyu transfer ediyor. Sporcu holdingin bir atölyesinde işçi olarak çalışırken (!) antrenmanlarına da devam edip holdingin takımında koşuyor.

Şu an çok gündemde olan 'ATM memurluğu' konusunun spora uyarlanmış hali. Ve bütün dünyada da bu şekilde.

Mirket

diploması vardır yoktur bilmiyorum ama yaptıkları spor kendi işleri. zaten aksi durumda olimpik sporcu olabileceği gerçekçi gelmiyor.

özellikle sponsor bulunma şansı az sporlarda ya meslek ya spor oluyor, örneğin satrançta türkiye'nin bir numarası oyuncu ki bizim ülkenin olimpiyatlarda 6. olmasını sağlayan sporcumuz satranç ekonomik olarak zorluyor diye profesyonelliği bırakıp amerika'da üniversite okumaya gitti.

gule gule

çok rekabetçi olmayan bir branş değilse evet gerçek mesleği sporculuk oluyor. aksi taktirde başarılı olamaz zaten

abelardo

amatörlük meselesini tam anlamıyorum. basketbol, futbol ya da voleybol gibi branşlarda katılan sporcular gayet takımlarından maaş alıyorlar, yani profesyoneller.

co2s2

@co2s2 olimpiyatların sloganı önemli olan kazanmak değil katılmaktı ilk başladığı zamanlar.

1936'da tek olimpiyatta 4 madalya alan ilk kadın yüzücü olimpiyatlardan sonra yüzme hocalığına başladığından amatörlükten çıkıp diğer olimpiyatlara katılamadı mesela.

ya da hatırlamadığım bir branşta bir sporcu madalya kazanıyor fakat daha önceleri spordan maaş aldığı ortaya çıktığından madalyasını geri iade ediyor..örnekler var.

tabii günümüzde(1984 sonrası) sponsorlar turnuvayı finanse ettiğinden dedikleri oluyor, bunun yanında profesyonelliğin olimpiyatlara girmesi daha ikinci dünya savaşından önce siyasi şekilde başlıyor. kızıştıkça kızışıyor..

gule gule

@mirket; bu kuralın olduğundan emin değilim. Senin bahsettiğin eski kurallar olması lazım.
www.rulesofsport.com

1980lerde degismeye basladi, haliyle cogu bugun profesyonel atlet.

logisticsmanager

yurtdışındaki sistemi bilmiyorum ancak örneğin hollandalı artistik cimnastikçi epke zonderland esasında doktordur mesela. fakat günde 6-8 saat antrenman yaptığını düşünürsek ne derece mesleğini icra ediyordu bilemiyorum.

türkiye'de ise şöyle... profesyonel branşlar, amatör branşlar ve olimpik branşlar var (olimpik branşlar tüm dünyada olimpik tabii). profesyonel dallarda mücadele eden (futbol, basketbol, voleybol vs.) profesyonel lisansa sahip sporcular zaten kulüplerinden yeterince maddi destek alıyor. amatör branşlarda ise eğer kulüple bir anlaşman yoksa ücret söz konusu değil ya da cuzi bir miktar alabilirsin. amatör branşlardan aynı zamanda olimpik olanlar da var. mesela yine cimnastikten örnek verelim. hem amatör branş, hem olimpik. buradaki sistem de şu. sporcular türkiye olimpiyat hazırlık merkezi (tohm, gençlik ve spor bakanlığı'na bağlı) kotasını alırlarsa tamamen bu amaçla donatılmış tesislerde ücretsiz konaklıyor, antrenman yapıyor ve belirli bir maaş alıyor. buradaki sporcular ekseriyetle milli sporcu oldukları için ekstradan millilik maaşları da var. birçoğu üniversite'de besyo okuyor. okul bitince direkt millilik atamasından öğretmen, antrenör veya spor yöneticisi oluyorlar. eğer atandıktan sonra hala sporculuk yaşamları devam ediyorsa resmi izinli sayılıp antrenmanlarına/yarışmalarına katılıyorlar. bazı sporcular ilgili federasyonlardan da maaş alabilir.

kısacası eğer milli ve olimpik sporcuysan geçimini sağlayacak kadar para kazanırsın. hele ki dünya/avrupa/olimpiyat derecesi alırsan devlet ödülleri, yarışmaların kendi ödülleri, çeşitli sponsporluklar falan derken iyi para gelir. ama falanca kulübe gidip birkaç yarışma gördüysen nanay. :)

motosiklet burclu adam
1

mobil görünümden çık