
Temel esaslara bağlı kaldıktan sonra takımla uyumluluktan bahsedilebilir.
Bu arada arada zaten en iyisini yaptığınızı düşünüyorsanız bir süre sonra farkedilirisiniz.
Bilgi, yetenek olduktan sonra kalabalık arasında onlar gibi sırandan biri olmak, bu şekilde ömür sürmek şu an olmasa da ileride kişinin en azından hayıflanmasına sebep olacaktır.
Çoğumuz aslında alışkanlıklarımıza ve çevremizdekilere biraz daha fazla bağlı olduğumuzdan, aslında hak edebileceğimiz çoğu şeyleri baştan kaybediyoruz.


Takımda neyle öne çıktığınız önemli; "Güzel fikirlerle takımı yönlendirmek" demişsiniz mesela, o fikirlerin güzel olduğuna kim karar verecek. Takımda kendi fikirlerinin daha güzel olduğunu düşünüp de takımı yönlendirmeye çalışan başka biri daha varsa ne yapacaksınız?
Sektör vb. tabi ki önemli ancak çalışılan ekibin ahengini bozmamak önemli bir nitelik. Bu da aslında fikirlerinizin ne kadar iyi olduğundan bağımsız takım arkadaşlarınızla olan iletişiminizle alakalı bir şey. Yani işinizde iyiyseniz ve ekibinizle de iyi bir iletişim kurarsanız işiniz kolaylaşır.
Bu arada yine işine vb. göre de, başarıyı nasıl değerlendirdiğinize göre de değişir tabi ancak bir işi iyi yapmanız, örneğin terfi alacağınızı ya da daha iyi maaş alacağınızı falan garanti etmez. Bazı durumlarda bunlar kişisel performansınızla bağlantılı olmakla birlikte networkünüze, yöneticinizle iletişiminize, kendinizi nasıl pazarladığınıza ya da bazen tamamen doğru zamanda doğru yerde olmanıza bağlı olabilir.


takımın ihtiyacına göre değişir. gerçek hayatta siyah ve beyaz yok bunu kabul etmek lazım.
futbol takımı kurdun, messi'yi mi ronaldo'yu mu alırsın? takım makine gibiyse messi'yi, ortalamayı yükseltmek istiyorsan ronaldo'yu alırsın. bazı takım oyuncuları ekstra bir şey katmaz ama var olanı zor da olsa bir üst noktaya taşır. bazıları ise kötü olan bir şeyi iyiye taşır. ikisi de kolay değildir.
mesela öss'de 100 binden 20 bine çıkmak için de büyük çaba gerekir, 20 binden 3 bine çıkmak için de. farklıdır ama bunlar için gereken çalışma yöntemleri.
