1-1.5 sayfalık mekan betimlemesi yapmam gerekiyor nasıl olması gerektiği konusunda yardımcı olabilecek biri var mı,ben hiç anlamıyorum da.Mekan gerçek bir yer ya da kurgusal olabilir,mekanın özellikleri,insanda uyandırdığı çağrışımların vs edebi bir dille anlatılması lazımmış,yardımcı olursanız çok sevinirim




 

Tam olarak ne istediğinizi anlamadım, ama bu soruyu sorduğunuza göre çok da akademik bir çalışma falan yapmadığınızı varsayıp iş görecek bir yol olarak birkaç şey söyleyebilirim.

Google images, pinterest, tumblr gibi mecralardan kafanızda yaratmaya çalıştığınız ya da sizden istenen bütünle az çok uyuşan bir görsel bulun. İç dizayn bloglarına vesaire bakabiliriniz.

Sonra o fotoğrafta özellikle belli başlı klasik tasarımları yapabildiğiniz kadar tespit edin. Örneğin perdeden bahsedecekseniz kruvaze perdeleri "perdeler iki yana ayrılıp iplerle bağlanmıştı" diye tarif edip yüzlerce yıllık tasarımı çok ilginç bir şeymiş gibi anlatmanız manasız. Bunun yerine kruvaze tanımını kullanmanız daha yerinde olur.

Eğer bu tasarımların adlarını bilmiyorsanız perde türleri, masa çeşitleri, halı desenleri vesaire diye aratıp eşleşen şeyler olup olmadığına bakın.

Sonra bu mekanı tarif etmeye başlayın, öncelikle genel bir hava sunun örneğin içeri girdiğinizde ilk ne hissediyorsunuz sorusuna cevap olabilir. Bazı mekanlara gözü kapalı da girseniz oranın ne olduğunu bilirsiniz, eczanelerin kendilerine has kokusu vardır mesela. İlk göze çarpan şeyler neler? Buna cevap verebilirsiniz. O mekanın görünüşünün sizde uyandırdığı hisleri anlatabilirsiniz, örneğin depolar genellikle kör ışıklı ve kasvetli ortamlardır, gibi.

Sonra eşyaları ve eşyalar hakkındaki fikirlerinizi yazmaya başlayın; yine örnek olarak bir tablonun orada çok absürt durduğunu düşünüyor olabilirsiniz, mesela bu tablo aslında bir sarayda olmalıyken adını duyuramamış hangi yetenekli ressamın değer görmemiş tablosuydu acaba?

Vesaire vesaire, durum bu.

akhenaten

Bence burada esas olay şu: öyle betimlemelisiniz ki okumuş değil izlemiş kadar etki bırakabilsin. Gerçek detaylar + o nesneye dair benzetmeleriniz ve çağrışımlara da yer vermelisiniz.

Betimleme konusunda ilk aklıma Marquez ve Yaşar Kemal geldi ama mekan özelinde örnek vermesi açısından Tezer Özlü'nün Eski Bahçe Eski Sevgi kitabındaki "Cafe Boulevard" öyküsünü öneririm. Dilerseniz özelden pdf'ini atabilirim.

Amaranta ursula

her zamankinin aksine, kolu sağa konuşlanmış devasa bir kapıyı kendime çekerek açtığım an fark ettim kapının ne kadar ağır olduğunu. bu kapıyı bu kadar ağır kılan şey neydi? ceviz ağacından olması mıydı yoksa bu kadar büyük olması mıydı? sanki yıllardır hiç insan yüzü görmemiş yaşlı bir adamın inlemesi gibi gıcırdayan kapı aralanınca içeri dolan gün ışığyla birlikte, kapının neden ağır olduğunu düşünmeyi bırakmıştım bile. içeriye dolan ışıkla birlikte bu ağaç dağ evinin gizemi beni içeriye doğru sürüklemeye başlamıştı.

ilk adımımı attığımda fark ettim zeminin kapı ile aynı ağaçtan yapıldığını ve evet, aynı yaşlı adam zeminde de beni karşıladı inlemesiyle. daha ilk adımımda merhaba dedi ve devamında attığım hemen her adımda ben buradayım diye hatırlattı kendisini. giriş kapısının hemen sağında yığılmış odunlar sanırım karşıdaki şöminede yanmak üzere sıralarını bekliyorlardı. şöminenin bacası en kısa yoldan tavana ulaşmak istememiş de içeride biraz dolaşmak istemişcesine uzanıyordu tavanda boylu boyunca. olası en uzak rotayı çizip terk ediyordu dumanlar bu kasvetli dağ evini.

gibi gibi devam edebilirsin.

şimdi bu duyuruya cevap verirken bir çırpıda yazdım bu arada.

reanarchy
1

mobil görünümden çık