kimseye bir şey diyemem her şey benden kaynaklanıyor, en azından bunun farkındayım. yoluna koyma girişimlerim sürekli devam ediyor. bu konuda etrafım beni pek anlamıyor, aslında görmüyorlar beni. çünkü ana sorumluluklarımı hızlı bir şekilde yapıyor tabiri caizse kendime laf getirtmiyorum.
ama okumayı çok istediğim bölümler var, eğer irademi ele alabilirsem o bölümlerden birini elde edebileceğime eminim. ama işte kısır döngüden kendimi kurtaramıyorum. önerilerinize açığım?

Yetiştirmek istediğin şeyleri sıraya koyacaksın. Hepsini yapayım derken hiçbirini yapamıyorsun, böyle daha mı iyi?


Bölüm derken nasıl bölüm? Üniversitede bir bölüm mü? Ben genel olarak hayal kurmanı tavsiye ederim. Ben sürekli hayal kuran biriyim. Hayal kurarsan neleri gerçekten istediğini görürsün. O şeye ulaşmak için kafanda yollar belirlersin. Sonra da o şey için çabalamak kalır geriye.


@dissendium, evet yeniden güzel bir bölüm okumayı hayal ediyorum, önceki bölümüm sanat tarihi. bulunduğum yerin üniveristesinde psikoloji ya da ilahiyat okumak istiyorum. çünkü bu tür kitapları okurken hiç sıkılmadığımı farkettim. elim boş, öyle büyük bir maddi sıkıntım ve herhangi bir ayakbağım da yok, bebek vs. gibi.
ama işte şu an ders çalışmak yerine, başka başka şeyler okuyorum, izliyorum v.s.


Amacın ders çalışmaksa bunun için bir plan yapman ve sistematik bir şekilde ilerlemen gerekiyor. Kendini çok sıkmayacak şekilde bir ders planı hazırlayabilirsin. Keyfiyet faktörünü azaltınca işler kendiliğinden düzene giriyor zaten. Daha da motivasyon kazanmak için o bölümlerin ders içeriklerine bakabilirsin ve ilgini canlı tutabilirsin.


bu devirde herkesin problemi bu. bi bölüm dizi izleyeyim derken sezonu bitirip kalkmak gibi huylarımız var. bunu kırmak için benim bulabildiğim en etkili çözüm, sana kendini iyi ve anlamlı hissettiren işler yapmaya çalışmak. dışarıdan böyle görünmüyor oluşundan dolayı, bunun senin karakterinin, mizacının bir göstergesi olduğunu söyletiyor. sen, içinden sürekli bir eksiklik hissediyorsun. bu eksiklik hissi hiç geçmeyecek. iki ihtimal var. ya onu his seni ele geçirecek ve ömrünü sana yanlış gelen işler yapıp bir de buna hayıflanarak geçireceksin, ya da zihnini bir şeye kanalize edip o alanda yürüyeceksin. yürürken de o his seninle birlikte olacak. ama bunu seni kamçılayan bir şeye dönüştürmen gerekli.
lisans okumak yerine, din psikolojisi alanında yüksek lisans yapabilirsin. sanattaki estetik tecrübenin dini tecrübeyle ilişkisi vs. gibi senin lisans altyapını da kullanabileceğin bir şey olabilir.
benim tavsiyem, şehrindeki üniversitenin yüksek lisans programlarına bak. aklına yatan bir ders bul, hocasıyla tanış, hocam ben bunlara meraklıyım, derse gelebilir miyim de.
o derse düzenli gitmek, derse hazırlanmak seni motive edecektir.
seni zihnen ve ruhen besleyen insanların yanında bulunmaya dikkat et. mayıs-haziranda yüksek lisans programları açılır. psikologlar alan dışı pek almaz ama ilahiyatlar açıktır böyle şeylere. din psikolojisi, din sosyolojisi, dinler tarihi, tasavvuf ya da kelam, hadis, neyse ilgini çeken, o alanda ilerleyebilirsin.
bu süre zarfında, mesela youtube'da bir sürü akademik ders kanalı var. istersen özelden yazarım. dizi film izlemek yerine, günde bir saat buradan bir ders dinle. dinlerken notlar al. dersteki meseleleri araştır.
kısır döngüler zor. kolaylıklar dilerim.
