Orta Çağ'da ve daha sonra Yunancadan Arapçaya geçen birçok kelime var. Bu kelimeler Arapçadan da Osmanlıcaya geçmiş.

Osmanlıca metinlerde bu kelimelerin elif, vav ve ye (yani ünlüler) kullanılarak yazıldığını görüyoruz.

Bu metinleri Latin harflerine aktarırken ünlüleri şapkalı yazmak doğru mudur? Mesela, mârûl, Câlînûs (Galenos'un Arapçadaki karşılığı), mersîn yazmak doğru mu? Belki bu şekilde sadece kullanılan ünlüler kast edilmek isteniyor.

Ama en önemlisi, Yunancada uzun ünlü var mı? Bu kelimelerden uzun ünlüye sahip olduğu için o şekilde yazılmış olan olabilir mi?

Ben uzun ünlüleri kısa göstereceğim çalışmamda ama ya aslen uzun ünlü içeriyorsa sorusu takıldı kafama.

Bir başka kafa karıştıran olay ise: Araplar Yunancadan aldıktan sonra uzun ünlü ile mi telaffuz ediyorlardı? Belki aslı "maruli" kelimenin. Ama ne malum Araplar "mârul" demiyordu.

Bu konuda izlenecek en doğru yol nedir?

 

Yunancada uzun ünlü var,
Bizim şapkaya benzer bir işaret, hatta her kelimede mutlaka bir tane var,
Yerine göre anlamını da değiştiriyor kelimenin,
işaretin, olduğu harfe vurgu geliyor,
vurguya "tonos" deniyor,

"μαρούλι" diye yazılıyor ve maruuli diye okunuyor, u'nun üzerindeki tonos yüzünden o hece uzuyor
"τζατζίκι" diye yazılıyor, cacıııki diye okunuyor. (τζ= c sesi)

michael_knight
1

mobil görünümden çık