Merhabalar,
3 yaşındaki çocuğum yaklaşık 7 aydır evimize servisle 15 dk lık mesafedeki anaokuluna gidiyor.
Eylül ayı itibariyle çocuğum hastlanmaya başladı. Ve yaklaşık 100 günlük sürede hastalık 2 gün geçiyor sonrasında tekrar ortaya çıkıyor. Doktora vs. götürdüğümüzde genelde soğuk almış, üşütmüş vs.
Ben de çok kolay hastalandığım için babasına benzemiştir diye düşündüm hep.
Ama eşimle hep suçu birbirimize atıp durduk; çok ince giydirmişsin, gece kombiyi çok az açmışsın vs.
Geçen hafta eşim çocuğumuzu kreşe bırakmak durumunda kaldı ve o sırada öğretmenlerle sohbet ederken kreş mutfagına indiklerinde görmüş ki çocukların yemek yedikleri yerdeki pencere kırık. Hemen savunmaya geçip bugun yapacaklarını belirtmişler, diğer odalarıda gezmek istediğinde görmüş ki odalarda buz gibi neredeyse.Ve okuldaki çocukların neredeyse tamamının sümükleri akmış, öksürüyor durumdalarmış. Eşim 1 hafta sonra tekrar ziyarete gittiğinde pencerenin yapılmadığını sadece kağıtla kaplandığı görmüş. bu sefer çocuğumuzu kreşten direkt alıp çıkmış.
Meb i arayıp şikayet etmiş, 3 gün içinde dönüş yapacaklarmış.
Gerçekten çok kötü hissediyorum kendimi, aylarca hep yavrumuza bakamıyoruz diye tartışmalar yaşadık kendi içimizde, geceleri öksürük krizine girerken onunla beraber uyumadık ama okulun durumunu hiç düşünmemiştik.
Çok uzun oldu farkındayım. Bu okulun müdürü burayı tamamen ticarethane olarak görüyor, bu süre içinde bunu hissettim.
Bu yaptıklarının ufak bir uyarı ile cezası kalmasını istemiyorum. Neler yapabileceğim konusunda farklı bir tavsiye var ise dinlemek isterim.
Çok teşekkürler şimdiden.

 

çocuğunuzu gönderdiğiniz okulu kontrol etmediğiniz için hata öncelikle sizde. Bunun dışında zaten şikayetinizi etmişsiniz.

yapabileceğiniz iki şey kaldı, ya gidip okul müdürünü döveceksiniz (şaka tabi) ya da bu okul hakkında yaşadıklarınızı ekşi, sosyal medya gibi kaynaklarda paylaşıp okulun gerçek yüzünü diğer insanlara göstereceksiniz.

bunun dışında nasıl birşey yapılabilir bilemedim

bonjurkes

hocam bu durumun iki boyutu var. bazı kreşler sosyal güvenlik kurumuna bağlı çalışır bazıları meb'e. tabelasında bu belirtilmiştir muhtemelen. önünden geçerken bakın sosyal güvenlik yazıyorsa ayrıca oraya şikayet edin. 147 hattını arayın meb'e bir de oradan şikayet edin. çocuklara böyle davranmaya hakları yok.

sayha

Bonjurkes +1

Bu nasıl bir durum ki haberiniz yok olanlardan...

ikcı

tekrar merhabalar, daha çok kişinin okuması için sadece yaşadığımız sorunu yazmak istemiştim. okul için ne kadar uzun süre zaman harcadığımızdan, okulla olan günlük iletişimimizden bahsetmemiştim. anlaşılan bazı arkadaşlar için madde madde yazmalıymışım.
* öncelikle küçük yaştaki bir çocuk için okul ile ev arası yakın olmalı. bu sebeple çevre yerlerdeki okulların hepsini gezdik. bahçesi büyük ve kameralı tercihimizdi. fakat kamerası olan yerlerde bahçe yoktu. bu sebeple kamerası olmayan ama bahçesi büyük olanı tercih ettim. bahçede temiz hava alır, koşup enerjisini atar diye.
* hergün öğretmeniyle görüşüyoruz, yine ara ara eşim uygun olduğunda erken saatte okuldan alıyor çocuğumuz. denetleme kısmını zaten yapıyoruz.
* örnek olarak; havaların güzel olduğu aylarda çocugumuza okulda neler yaptınız bahçede neler yaptınız gibi sorular sorduğumuzda aldığımız cevap bahçeye çıkmadık ki sorusu sonrası; okula gittik ve hasta olabilirler diye hafif soguklarda bile çıkarmadıklarını söylediler. aslında amaç daha büyük çocukların bahçede vakit geçirmesiymiş. bunu anlayınca bastırdık ve daha fazla bahçeye çıkmaya başladılar.
* yine bir ara yazıcıları bozuktu, bize gönderilmeyen günlük aktivite listesinin gelmemesi üzerine farkettik ve hemen arayıp tamir edilmesini sağladık.
* en önemlisi bizim bilgimiz dışında eve dönüş servis saatini değiştirmişlerdi. bunun için uzun tartışmalarla servis saatini yine istediğimiz saate çektik.
* son olarak kreşin penceresi ve odaların soğuk olma kısmını açıklıyorum;
eşim pazartesi sabahı okula gidiyor. kızımızı kahvaltı için mutfağa alıyorlar, bu sırada eşimde öğretmeniyle kızımızın okuldaki durumuyla ilgili görüşüyor. kızımız kahvaltıdan gönüyor. eşim kızımızı öpüp sınıfa uğurlamak üzereyken yanaklarının ve ellerinin buz olduğunu görüyor. sonra mutfağın biraz daha soğuk olduğunu belirtiyorlar. bu kadar soğuk olamaz diyerek mutfagı görmek istiyor. aşağı indiğinde pencerelerden birinin kırık olduğunu belirtiyorlar. sonra sınıfları gezmek istiyor, sınıflarında normalden soğuk olduğunu görüyor. sınıflar için açıklamalar; haftasonları kaloriferler kapalı, pazartesi geç ısınıyor diye bilgi veriyorlar. ayrıca çok pencere olduğunu bu odanın biraz daha geç ısındığını belirtiyorlar. eşim kabul etmiyor, çözüm istiyor. gerekirse haftasonu kısıkta açık kalsın kalorifer diye bastırıyor.
sonra akşam anaokulunun sahibi olan yönetici ile görüşüp geri dönüş yapıyorlar.
pencerenin tamir edildiğini, pazartesileri için pazar gününden kaloriferlerin açılacağını belirtiyorlar. ayrıca kızımın olduğu grubun sınıfını değiltirip daha küçük bir odaya aldıklarını belirtiyorlar.
bu yapılacaklar atla deve değil. bizim de içimiz rahatlıyor ve eşim uygun bir zamanda tekrar kontrol edeceğini söylüyor. başka bir anne ile sosyal ağda konuşuyorlar. o anne acaba eylülden beri kırık olan cammı o diye soruyor eşime. eşim bu lafı duyunca bu sabah baskın yapıyor ve camın yapılmadığını ve sadece kağıtla kaplandığını görüyor.
bunun dışında genişlik vs konusunda giren arkadaşlarla polemiğe girmeyeceğim. çocuğumuz için ne gibi emek verdiğimi vs. olarak anaokulu dışında ki konulara girmeyeceğim. tavsiye verirken keşke herkes haddini de bilse.

son olarak özel anaokulu ama meb'e bağlı bunlar. 3 gün içinde meb dönecek bize.
okuldan aradılar fakat şikayetten vazgeçmeyeceğim.

alinbaba

diğer velilerinde haberdar olmasını sağlayın bence bilsinler.

yue

diğer velilerle iletişim durumunda olduklarımıza durumu ileteceğiz.
muhtemel okul sahibi de karşımıza bizden herkes çok memnun, bakın bunlar da memnun velilerimiz diye çıkacaktır.
bu aşamada biraz daha dikkatli olacağız. kesin, emin olduğumuz kişilere durumu anlatacağız ilk aşamada.

alinbaba
1

mobil görünümden çık