
iyi de kendini sevsen zaten sorun kalmayacak. daha kendini sevdiğin yok sanki. klişe olacak da hobi edin. kafanı meşgul edecek, kendini değerli hissettirecek bir hobi. öyle klasik hobilerden ziyade farklı bişeyler düşünebilirsin. misal bir kayıt cihazı alıp etrafta ses kaydı yapabilirsin. para biriktir, biriktirdikçe ekipmanını geliştir, millet ne yapıyor diye internetteki ortamlara gir, kayıtlarını paylaş (türkiye'nin ilginç bir havası var bu konuda, pazarlar, sokak satıcıları, martılar, vapur, ezan, hatta sokak kedileri...vs). yani bu sadece bir örnek tabii. buna benzer senin zevkine uygun bir hobi bul işte. bir şey üretmeye çalış, özel bir şeye kafa yor. bu sayede hem başarının ne olduğuyla alakalı farklı yorumlar yapmaya başlayabilirsin belki hem de genel kaygı, heyecan gibi sorunların bir nebze de olsa şiddetini hafifletebilirsin bence.


Kıza merhaba demekten bahsediyorsan sıkıntı büyük. Senin tipin fena değildi ifşadan hatırladığım kadarıyla. Sen de çekiniyorsan biz ne poh yiyelim? Vizelere takılma. Bugün termodinamik sınavında sıvadım biraz. Formülleri karıştırmışım. Ulan zaten ben ne zaman bu noktaya geldim tam hatırlamıyorum. En son fizikten nefret ediyordum lisede, şimdi okul bitse de artık mühendis olsam diyorum. Öeh yani. Her zaman ümit vardır. No Panic.


@philıs
Sevmiyorum, hatta nefret ediyorum kendimden ama durumu kabullenmek mi lazım diye sormak istedim aslında. Bir fotoğraf makinem var aslında ama ne bileyim, beni iyi hissettirecek diye dışarı çıkasım gelmiyor. İstediğim başka hobiler var ama onlara da param yok.
@dissendium
Ya aslında olay merhaba demek değil. Reddedilmeyi göze alamamak. Instagramdan karşılıklı layklaşıyorduk, ben bıraktım artık layk bilmem ne atmayı, hoşlandığımın da farlında ama siklenmiyekmişim gibi bir his var önceki tavırlarından. Ben de fizik sevmez bir okul uzatmıl mühendis olarak. Sıfır olduğum dersler bile bildiğimi yapamayınca koyduğu kadar koymuyor.


başarı, kendini kendine kanıtlama ve her şeyin mükemmel olmasını isteme durumu bende de var. boktan bir şey. öyle hobiyle mobiyle olacak iş değil. bir dünya hobim var ama hobilerimle uğraşırken bile kafamda hep o çok istediğim başarı dönüyor. işim gereği bir başarı elde etmek durumundayım, kendim de istiyorum zaten. başarılı olmak için çalışıyorum lakin henüz resmi bir başarım yok. bu yolda karşıma çıkan en ufak bir engel bile moralimi bozuyor zira o başarıyı çok istiyorum. gerçi başarısız da sayılmam bulunduğum noktaya gelebilmek bile bir başarı aslında ama yetmiyor mükemmelliyetçi bünyeme... bunu aşmaya, kimsenin mükemmel olamayacağını kendime anlatmaya çalışıyorum. bu işi sonu yok. hep daha iyisini istemek bir hastalık sanırım...
bazen şöyle düşünerek kendimi daha iyi hissediyorum. "ben bu dünyaya x işinde başarılı olmak için mi geldim de kendimi sadece bu iş için yoruyor, bundan başka bir şey düşünmüyorum!? hayat kısa, ailenle ve arkadaşlarınla güzel vakit geçirmeye bak, dünyayı tanı, kendine zaman ayırmayı ihmal etme ve inançlıysan o'nun istediği gibi bir kul olmaya çalış. bir yandan da istediğin başarı için uğraş. henüz olmaması, olmayacağı anlamına gelmiyor. çin bambu ağacının hikayesini hatırla..."
