
hiç oluru yoksa bu durumu sindiriyorum. mızmızlık yapacak ya da kafamı meşgul etmek için absürt şeylere kalkışacak halim yok. çocuk değiliz sonuçta.


kafam hep çözüm odaklı çalışıyor. olmadıysa hiç beklemeden başka yoldan denerim.


o yuzden cok istememeyi ogrendim :)
alternatif yollari gormeye calisiyorum.


Önce takıyorum inat ediyorum, sonra küsüyorum, en son da kabulleniyor ve başka şeylere bakıyorum.


sinirden ağlayasım, kendimi yere falan çarpasım geliyor. gözümde bunları canlandırıyorum.


Kısa bir süre "Tüh, olmadı" moralsizliğinden sonra "Ne yapayım. Bana kötü bir şey olmadı ya" deyip devam ediyorum. Anında vazgeçerim, istemeye devam etmem hayati açıdan çok önemli bir şey değilse, uğraşmam.


istemekten vazgeçemiyorum ama erteliyorum kendimi oyalıyorum kitaplarla müzikle başka birşeylerle


Çok istediğim şeylerin olma oranı geçmiş yıllarda o kadar azaldı ki, artık hiçbirşeyi çok istemiyorum.
Olmuyorsa olmuyor, yapacak birşey yok deyip geçiyorum.
Genel bir hevessizlik durumu.


Olmadığı hiç olmadı. Er geç oluyor. Mesela yüksek lisans için gitmek istediğim bir ülke vardı ama o sene AB içinden çok başvuru olduğundan AB dışından öğrenci alımı yapmayacaklarını söylediler.
Şimdi o ülkede çalışıyorum.


Alisveris yapiyorum kafam ve akabinde param dagiliyor.


uygun zamanı bekliyorum. benimki vize işi. :D
