Ancak ben anneme ne desem ne söylesem mantıklı da olsa bir türlü kabul ettiremiyorum. Yanlış anlaşılmasın, burada amaç anneme bir şeyi kabul ettirmek vs değil. Örneğin, arabayı yeni boyattığında fırçayla çok yıkatma yoksa arabanın rengi 1 senede matlaşır dedim. Süngerle yıkattır diye de tavsiyede bulundum. Aynen öyle de oldu. Arabanın rengi matlaştı. Bunu şimdi başkası da söyleyince daha yapmayacağını söylüyor. Yani başkası söylemese benim dediğimi yine yapmayacak. Çünkü ona göre arabanın rengi fırçadan matlaşmazmış :) Başkası deyince tereddütsüz araştırmadan kabul ediyor.
Bu anlattığım en basit olay. Diğerlerini varın siz düşünün. Bu ve buna benzer olayları annem ile defalarca yaşadık. Sürekli mantıklı olanı söylememe rağmen böyle yapmasına anlam veremiyorum. Yani, bir olayın sonunu önceden şöyle olacak bak sakın bunu yapma dememe rağmen özellikle beni dinlemiyor. Olayın sonunda sürekli başta dediğim şeyle karşılaşıyor. Bunu defalarca yaşadık. Her defasında anlatmama rağmen bir türlü benim düşüncelerimi öncelikle dinlemiyor. Benim dediklerimi dışarıdan bir insan aynısını söylerse mantıklı buluyor. Yahu, ilk önce insan sevdiklerinin fikirlerini değerlendirmeli, çünkü onlar her zaman şüphesiz hakkınızda en güzelini isterler ve o yönde öğüt, nasihat verirler. O yüzden başkasındansa ilk önce evladının, eşinin, annesinin, babasının düşüncelerine değer vermeli insan. Bunu anneme de böyle izah ediyorum. Dinliyor. Hak da veriyor. Ancak durum ortada. Yine aynısını yapıyor. 100 defa da anlatsam bir şeyi, başkasının 1 kere demesi benim 100 kere anlatmamdan daha etkili oluyor.
Sevdiklerimizi oldukları gibi değiştirmeye çalışmadan sevmeye, kırmamaya özen göstermeliyiz. Ancak bazen tahammül edemiyorum. Bu konuda tavsiyelerinizi bekliyorum. Sizce ne yapmalıyım, çok şey mi bekliyorum?

diyalogunu azalt, kafana takma


Annene annelik yapmana gerek yok. Birak kadin nasil yikatiyorsa yikatsin


Affınıza sığınarak söylüyorum dün sıçtığım bok bana akıl veriyor sendromu.
Bizde sağlık konusu böyle. Dedikleriniz gibi anlatıyorum üstelik altı boş laflar değil. Arkadaşlarım hep tıp alanından işte eczacılık diş hekimliği gibi bölümlerden. Kanıtlanmış, bilimsel, onlara danıştıklarımı söylüyorum anne bak karı koca ilaçları yapma şöyle yap diyorum yok arkadaşın nerden bilecek, sen ne anlarsın der.
Tv de ya da komşudan aynısını öğrenip bana anlatıyor sonra.
Ben pek bir şey demiyorum artık kafam rahatladı


'Annene annelik yapmana gerek yok. Birak kadin nasil yikatiyorsa yikatsin' bu nasıl bir anlayıştır arkadaş. Yukarıda o kadar şey yazdım çizdim. Yazdıklarımdan bunu mu çıkardın pes doğrusu.
dediğiniz gibi diyalogu azaltmayı düşünüyorum. çok da karışmayacağım.


sen evlen bir eşinden de aynısını göreceksin. istersen git amerika ya başkan ol komşunun kaynının söyledikleri yapacaklar hep.


@nedendir bilinmez, bu ifadeyi kullanmayı hiç sevmem ama tam entry nick uyumu olmuş :) nedendir peki? sorun bizde midir arkadaş nedir bu anlamadım ki.


@brotha
ben bu nicki boşuna almadım.:)


Senin bekledigin tavsiye degil, pohpohlanmak, haklisin kocum diye sirtinin sivazlanmasi. 24 yasina gelmissin belki ama ergenlikten cikamamissin belli


@la noix, bu yazdıklarımdan böyle bir anlam çıkarmak için çok mu zorladın kendini? insan sevdiği üzülmesin, zarar görmesin diye bir şey söyleyemeyecek mi? hem de bu görüşünde haklıysa? hepimiz insanız, hatalarımız illa ki olacaktır, ben demiyorum ki benim dediklerim %100 doğru beni dinlesin. sadece değerlendirsin diyorum.
bence sen kişilik bozukluğu olan birisin. aksini aklım almıyor. insanları üzerek, sinirlendirerek mutlu olanlardan. ya da çok bağnaz fikirleri olan birisin. yani bağnazdan kasıtım; 'büyüklerden iyi mi bileceksin sen bakayım' tarzında. çünkü senin dünyana göre akıl değil, yaş üstündür. falan filan. düşüncelerin umurumda değil. sana dar/hastalıklı dünyanda mutluluklar.


ne kadar mantıklı düşündüğünü çok süper örnekledin, tebrik ederim. 2 cevaptan kişilik bozukluğu tanısı koymak için hangi tıp fakültesini bitirdin? yoksa onu da arkadaşlarının gazıyla mı söylüyorsun?
büyüyünce yeniden konuşuruz


tipik anne, baba.
herkesın genelde oyle, hiç akıl verme ne yaparsan yap anacım de.
sen bıde benım annemı gor her gun gıttıgım yolu gıderken arayıp bana tarif ediyor idiyotmusum gibi. daha kotulerı var yanı senden akıl almayı gec sana her sanıye akıl vereni...


@la noix, aslında sen bu tanı koyma işini benden daha iyi bilirsin. çünkü az önce bana yukarıdaki iki cümlemden 24 yaşında bir ergen yaftası vurdun. onun için daha iyi anlaman gerek. şaşırmana şaşırdım. çünkü bir insanı kolayla karalarken hiç acıma, sonra başkası sana yapınca 'iki cümleden nasıl yani' tavırları takın. şimdi sana dar dünyalısın deyince haksız mı olmuş oluyorum?
bu arada neden bu kadar yangının olduğu anlaşıldı. arkadaşlarım hakkımda mantıklı adam diyorlar demem seni üzmüş. bunu kendimi övmek için söylemedim, aklı başında biriyim demek için söyledim. oraya da yazmışım üstelik. kişi kendinden bilir işi misali kendini de başkaları gibi falan mı sanıyorsun, bilemedim. normalde bir geri zekalı ile tartışmam çünkü dışarıdan bakan hangimizin geri zekalı olduğunu anlamayabilir. ancak zaten sinirli olan bünyemi, verdiğin tutarsız cevaplar ve ahmakça hareketlerle sinir katsayımı arttırdın. neyse akşam akşam seninle uğraşamam. bak sana senin gibi cevap verdim dikkat ediyorsan. o yüzden, şunu da yazayım tam olsun;
dar kafana büyük fikirler sığmıyor. o yüzden dünyanı genişletmeye karar verince yeniden konuşuruz.


anneleri biraz olduğu gibi kabul etmek lazım galiba.Benim annemde de her şeyin doğrusunu ben bilirim tarzı vardır.delirtir insanı.İkna edemezsin,haksız olma ihtimali yoktur çoğunlukla.Tahammül edemiyorum demişsiniz ya, işte durumun sizi etkilemesine izin vermeyin.He deyip geçmek lazım bazen.Ben de sürekli açıklamalar yapmaya çalışırdım ama açıklamalarımın onda etki etmediğini fark ettiğimden beri bıraktım.Dalgaya alıyorum uğraşıyorum onunla,olayı komik hale getirmeye çalışıyorum :) çok kafaya takmayın derim.


Saniyorum Turk genlerinden gelen baska bir carpik ozellik bu.


Aynı durum benim anne ve babamda da var. Ben henüz bir çözüm bulamadım. Ne kadar büyürsek büyüyelim "çocuktur, anlamaz" zihniyeti sanırım.


söyleyiş tarzın iticidir. o da senin söylediklerini direk blokluyordur, dinlemiyordur bile.
eğer birine ki annene bir de patronluk taslarsan tabi seni dinlemez. sürekli ben haklıyım tavrını geç bir kere zaten o baştan yalan bir şey.
birine sözlerini dinletmek istiyorsan her saniye dırdır yapmaman gerek. saha sankin olmalısın ve asıl önemli olan şeyleri düzeltmelisin. yoksa bütün gün o yamuk bu bilmem ne derken asıl söylediklerinde arada kaynar gider.


dostum o dediklerini yapmıyorum. zaten sadece değerlendirsin istiyorum. yahu nasıl karışmayayım, biraz fazla kolestrolü var. yağlı yemekleri löp löp götürüyor. yapma etme diyorum. bak bunlar yağ damarlarını tıkayacak diyorum. izah ediyorum kabul ettiremiyorum. ancak böyle onun bir arkadaşına gizlice rica ettiğimde, arkadaşı da doğru söylüyor yapma falan dediğinde yapmıyor.
itici olsam annem keser atar. öyle şeylere gelemez. benim aksime biraz diktatör gelenekçi bir kadın. mantıklı konuştuğumda dinler. ama yapmaz. o yüzden sürekli mantıklı izah ediyorum dedim. ben asla sürekli her zaman doğruyu söylerim muhabbetine girmedim. bunu yukarıdaki yazıdan mı çıkardın bilmiyorum, ancak dün de böyle birisi bana durduk yere tavır aldı. maalesef, toplumun gelenekçi kesiminde büyükler en iyisini bilir anlayışı hakim. benim aklı başında biri olduğumu ifade etme sebebim de hırslarıma kapılmadan mantıklı karar alabildiğimi içindi. ancak işte toplumda o kadar art niyetli insanlar var ki; bunu bile söylemende art niyet arayıp 24 yaşında ergen damgası yapıştırıyorlar. ondan sonra da akp neden iktidar. neyse.
annene karışma, nasıl yaparsa öyle yapsın demek kolay. şimdi sana soruyorum. anneme kolestrolü olduğu halde hayvan yağının tepelemesine dolu olduğu yemekleri yerken susmalı mıyım?


Aha, aynı benim annem. Kendi kızından tarif almaz, komşunun yufka böreğine övgü düzer. Bunca sene araba kullandım, ABD'den de Almanya'dan da ehliyet aldım, annem yine de tek başına araba kullanmamı istemezdi. Hatta bu yüzden benim bildiğim epey bir araba kazası geçmişi olan iş arkadaşımın arabasına binmemi benim kullanmama tercih etmişti. Yeter ki gidebileyim diye adamın kaza geçmişini anlatmamıştım anneme.
Epey oluyor, bir ord. prof. gazetede röportaj vermişti. Annesi senelerce komşularına yanlış teşhis koyar da mahçup olurum diye, eve gelen hasta komşularını "evde yok" deyip gönderirmiş.
Dolasıyla üzerinize alınmayın. Birkaç trip atabilirsiniz tabii, ama çok ciddiye bindirmeyin.


kilit nokta insanlari olduklari gibi Kabul etmek. buna annen de dahil. insanlar anne-ogul bile olsalar farkli karakterde olabilirler. annen de oyle iste, napcan. sen gene uyarini yap. dinler dinlemez kendi tercihi.
burdaki yazilari da cok ciddiye alma. dogru bildigin bir konuda anneni uyarmak istemen cok dogal. aksi tuhaf olurdu. yazindaki uslup da guzel, pohpohlanmayi bekleyen bir ergen yazisi fln degil. kendini gayet guzel ifade etmissin. anlamayanlari da olduklari gibi Kabul et. turlu cesit karakter var burda, gelip bir seyler yazip kendini tatmin etmeye calisan. yav he he de gec.


aynı model bizde de var.
@jazzabel +1 tam olarak dünkü bok bize akıl veriyor sendromu.
mesela benim annem kanser oldu, kemoterapi radyoterapi vs aldı. bu süreçte daha önce benzer şeyleri yaşamış insanlar telefon açıp kendilerine iyi gelen/doktorlarının tavsiye ettiği yiyecekleri falan tavsiye ettiler. ben de annemin doktoruyla konuşup böyle böyle diyorlar hocam, ne dersiniz bunları versek olumlu etkisi olur mu veya zarar görür müyüz diye sorup onay aldım ve anneme detaylı şekilde anlattım.
yemin ediyorum hiç umursamadı. lan o kadar insan yapmış yemiş fayda görmüş
yetmemiş doktorun da onaylamış, insan az kulak verir değil mi? yok.
ondan sonra maranki gibi bir tip çıkıp kanser hastaları şunu yesin diyor bu da gidip tüm parayı soğuk sıkım sik sok ekstrelerine yatırıyor.
lan biz dedik! hem de tazesini söyledik gidip alalım yapalım dedik? umrunda olmadı, şimdi o yavşaklar söyledi diye mi değerli oldu?
öyle işte.. sadece bu değil herhangi diğer konuda da aynı davranışı sergiliyor. ama bilgisayarla telefonla ilgili bir sıkıntısı olursa sözümü dinler, hakkını yemeyelim.


büyük bilim insanları genelde ikinci, üçüncü çocuktur. bilhassa abilerinin gölgesindedirler, uzun bir süre kimse onları sallamaz, bu durum mantığa daha sıkı sarılmalarını ve yenilikçi düşüncelere daha açık olmalarını sağlar. otoriteyi reddetme alışkanlıkları, en ilkel otorite figürlerini, yani anne babalarını reddetmeleriyle başlar. özetle.. yani sorunun çözümü değil tabii ama karakter gelişiminde ebeveynlerin dallamalığının etkisi büyük. hem de olumlu anlamda.


Gayet normal bir durum. Bu sana değer vermemesiyle alakalı bir şey değil. Genelde bütün anne, babalar böyledir.
İnsanın kendi yetiştirmesi gereken, ondan daha çok şey bilmesi gereken, kendisinin yol göstermesi gereken çocuğundan öğüt alması kolay bir şey değil.
İnsan psikolojisi...


arkadaşlar sağ olun. bazı tepkiler öyle abuktu ki, ciddi ciddi kendimi sorguladım. yalnız olmadığımı görmek güzel. anneler için galiba çocuklar hiç büyümüyor.


la noix haklı. dağılabilirsiniz.


büyük ihtimal seni kendi uzantısı olarak gördüğünden böyle olabilir bu durum. çocuğusun ya hani. "ben bilmiyorsam o da bilmez herhalde" gibisinden. yine de çok takma derim. yani anne baba da olsa bir yere kadar. içinden geliyorsa önerini 1 kere net olarak yap, sonrasında ne olmuş olmamış ipleme bile. bırakacaksın herkes nasıl mutlu olmak istiyorsa öyle yaşasınlar. onlar yüzünden sen mutsuz olmamalısın yani.
