öldürelim, asalım, keselim demiyorum. kendimi de eleştiriyorum.

hangimiz herhangi bir özelliğini yeterince iyi değerlendirebiliyor mesela?

kim kalıcı bir şeyler bırakıyor geriye? insanlığı geçtim hadi... kimin kendine faydası var? zaten benliğine zerre yararı olmayan birinin çevresine nasıl faydası dokunur, tartışmalı.

doğduktan sonra edinilen "şey" lerin çağı geldiğinde faydalı bir şekilde kullanılması taraftarıyım.

ama birçok insan bomboş geçip gidiyor dünyadan. ha dünyaya gelmiş gitmişler ha teğet geçmişler. hiçbir farkı yok.

bu konu geri kalmış toplumlarda daha baskın bir şekilde apaçık ortada. isviçre'ye gitsem bunu diyemem muhtemelen. orada herkesin bir işlevi vardır mutlaka. oralarda herkes birbirinden bir şeyler öğreniyordur, asıl mesele bu zaten. mesela tr'de yolda denk geldiğim birinin bana faydalı olma ihtimali yok gibi bir şey. o zaman ben onu neden muhatap alayım ki?

böyle düşünen var mı?

 

Yaşamını sorgulamak yerine onlardan faydayı nasıl sağlarım diye düşünmelisin.

bigbadabum

pazardan dönen x teyzenin rastlantısal şekilde öğrendiği yaşamsal deneyimleri dışında sana bana ne faydası olabilir ki?

kupigometa

belki senin boş olarak değerlendirdiğin insanın ileride onun genleri sayesinde doğacak bir çocuk tarihe iz bırakacak bir şey yapacak olabilir. bunu kimse bilemez. ayrıca, her insandan bir çıkar/yarar sağlamayı düşünmek çok doğru değil. insanları insan olduğu için sevmelisin sana fayda olup olmadıklarına bakmadan.

evrimini tamamlamis hamambocegi

her canlı yaşamayı hak ediyor. kimse kalıcı bir şey bırakmak zorunda değil. hayatını bomboş geçirmek isteyen bir insan bir an önce ölmeli diye düşünmek çok yanlış. isviçre'de herkesin istisnasız bir işlevi oldugunu düşünmek komik bir hayal.

dafuq

yaşamak o kadar güzel bir şey mi ki haketmek için bir şeyler yapmak, insanlığa yararlı olmak filan gereksin? yaşamayı haketmenin kriteri yarar sağlamak değil zarar vermemektir en fazla... o da ufak tefek zararlar değil, ciddi büyük zararlar...

ucan spagetticanavari

etmiyor.

ergenpezeveng

Ekolojik sonuçlarının ne olacağını bilmeden benim düz düşüncem insanların büyük bir çoğunluğunun yok olması gerektiğidir. Çoğu anlamda safi zarar veriyoruz ve sayımız gittikçe artıyor.

Bütün bunların dışında ben insanları sırf insan oldukları için sevemem. Hatta zaten sırf insan oldukları için sevmem; rezalet canlılarız en nihayetinde. Senin düşüncenin düşüncede kaldığı sürece yanlış olduğunu da düşünmüyorum. Bunu eyleme çevirirsen (öldürelim, asalım, keselim kısmı) ancak yanlış olur. Henüz dünyada görülmemiş ekstrem bir durum olmadığı sürece hiçbir işe yaramayan insanın bile yaşamaya hakkı var. Tabii bunu bariz bir şekilde kötü olan insanları dışarıda tutarak söylüyorum. Çok sert bir düşünce olarak görülebilir ama bence o tarz insanlar en azından ortadan kaldırılmalı. En azından.

sesee

of course, but maybe..
www.youtube.com

dedim dedim de kime dedim

Insan irkinin bulundugu konuma gelmesi bence mucize. Hayvanlar alemine bakildiginda en aciz bebek insanlarda. Agliyor, gazi oluyor, kabiz oluyor, acikiyor, annenin sutu yetmiyor falan filan. Gercekten bu noktaya gelmemiz sasirtici boyutlarda benim icin

Yine salt biyolojik acidan baktigimizda her canli yasamayi hak etmiyor. Sadece en iyilerinde bu hak var

Ama sonra "insanligimiz" devreye giriyor. Belki de bu kadar sosyal varlik oldugumuz icin bu noktaya geldik, bilemiyorum. Ama iste o zaman evet hepsi yasamali diyorsun

la noix

@evrimini... insana saygım var elbette. içlerindeki enerjiden dolayı hep aktif olacaklar ama bu sevmem gereğini doğurmaz. sevmemek ise hastalıktır orası ayrı. ben aradayım. ayrıca tam olarak bana faydalı olmalarını beklemiyorum, çıkarcı değilim. kendilerine faydalı olmalarını isterdim.

80 yaşına gelmiş babaannemle akranı olan bir ingilizin aynı sağlığa sahip olmasını isterdim. spordan bahsediyorum. ömrün boyunca seni taşıyan kaslarını, kemiklerini güçlü tutmaktan... spor yapmamak da bir tercihtir fakat spor yapmamaktan kaynaklı bir hastalık geçirince üzülmeyeceksin.

@dafuq tembellik hakkı diye bir şey var zaten. inanıyorum buna. kimse çalışmak zorunda ve somut bir şeyler üretmek durumunda da değil. fakat düşünmek de bir eylemdir. birikim yaparsın ve fikir olarak bunu geri yansıtırsın. ama hayatı boyunca emekli olmak için çabalamış ve emekli olunca kahvede oturup akşama kadar okey oynayan birinin neye ne faydası var.

böyle insanların daha aktif şekilde kullanılması gerekebilir.

@spagetti yaşamın güzelliğini sorgulayanların varlığına saygım var ama miktar olarak az oldukları ve tartışmanın çemberini genişletecekleri için onları düşünmedim desem yalan olmaz.

@hayırsız ben bizim gibi toplumlarda demokrasinin yanlış kullanıldığı hatta varmış gibi gösterildiğini düşünüyorum. zaten olduğuna da hiçbir zaman inanmadım. o halde olmasa da olur.

ayrıca bahsettiğin örnekler faşizme varıyor. öyle seçicilik yapmak değil kastım. konu başka yerlere kaymasın.

kupigometa

hakediyor.

hakettiğimiz için gelmişiz bence dünyaya. bence sadece insanlar için değil dünyanın en zehirli yılanından, ahtapotundan tutta en orspu çocuuu insanına kadar her canlı yaşamayı hakediyor.sen ben ve ırkımız o oruspu cocuuu dediğimiz kişiyi düzgün yetiştirseydik öyle olmayacaktı. yada zehirli hayvanı rahatsız etmeseydin, yaşam alanını taciz etmeyeydin götünü ısırmayacaktı.

sonradan haketmediklerini düşünüp onu bunu öldürüyor orası ayrı bir tartışma mevzusu.

morcivert

öyle bir soru sordun ki, cevap olarak kitap yazsan olacak yani...

içeriğini bilmeden işid'in vahşet dolu videolarından birini açmıştım bi keresinde. sorunu okuyunca ilk aklıma gelen görüntü o oldu.
konuya olumsuz yaklaşmak niyetinde değilim, değinmeden geçmek de istemedim. "bazıları gölge etmesinler başka ihsana gerek yok" diyor ve cevabıma geçiyorum.

insanın çevresine, kendisine yararı olması gerek diyorsun. doğduktan sonra edinilen şeylerin çağı geldiğinde faydalı bir şekilde kullanılması taraftarıyım diyorsun. çok da güzel diyorsun.

ancak bu olguları yaşamak hakkıyla ilintilendirmek yanlış. belki etkili/ anlamlı yaşamakla ilintilendirebilirsin.

iz bırakmak konusu ise uygulamada tam bir kaos. tarihte şöyle üstünkörü bi dolaş. insanlığa yarar sağlayanlardan önce zarar verenleri hatırlayacaksın. fayda sağlayanları hatırlamak için düşünmen gerekecek. oysa adını bile bilmediğimiz nice insan geldi geçti ve geçiyor doğaya/insanlığa ufak veya büyük fark yaratacak faydaları olan.

fen bilimlerine bakalım; doğada var olan ufağından büyüğüne her bir canlının varlığı anlamlı. hani son zamanların güncel konusu," arılar yok olursa insanlık da yok olur" sözü gibi herkesin, her canlının bir işlevi var.

filmlere bakalım; mesela, faşizmin "işe yaramaz bunlar" deyip yaşam haklarını ellerinden alacağı insanların hayatları için bir adamın verdiği mücadelenin anlatıldığı schindler'in listesi'nden başlayalım. işe yaramaz denilen o insanlar açısından bakınca ne düşüneceğimiz belli, bir de başka yönden bakalım. o insanlar var olmasalardı schindler bize o büyük dersi veremeyecekti de diyebiliriz pekala. hatta belki hitler deneyimi olmasaydı almanya şimdiki almanya da olamayacaktı. (darısı başımıza)

"hiç bir insana rastlamadım ki ondan öğrenilecek birşey olmasın" sözü doğru bir söz ama bence eksik, "hiç bir insana rastlamadım ki onun bir faydası olmasın" olmalıydı.

hayat aklini konusacak bir filozof uret
1

mobil görünümden çık