Selam, kac yasinda evlendiniz. Ve nerede nasil tanistiniz, cinsiyet nedir.
Bekarspor
Bekarspor
Ne kaldı elinizde mesela.
Hala tutunabildiğiniz bir dalınız, hobiniz, merakınız, aktiviteniz kaldı mı?
Ben bitmişim galiba.
Festivaller dışında sinemaya gitmiyorum.
Tiyatroya ara verdim, sezonda 4-5 oyun anca izliyorum.
Neredeyse bütün platformlara üyeyim ama ne izliyorsun derseniz hiç.
Pandemi başından beri okuduğum kitapları toplasan 20 yapmaz.
Bu yılın başı bi hareketlendim ama şimdilerde yine duruldum kendimde o enerjiyi bile bulamıyorum.
Neredeyse iki aydır spora başlayacağım başlayamıyorum yıllık üyeliğimin başında 3 ay kadar gittim sonra saldım. Ekim'de üyeliğim bitecek, diyorum en azından önümdeki süreci değerlendireyim ama o ilk adım var ya o asla atılamıyor.
Kendime o an o kadar mantıklı bahaneler buluyorum ki :)
Siz ne yapıyorsunuz?
Böyle, size gerçekten iyi geleceğine inandığınız ama bir türlü fırsat bulamadığınız! şeyler için nasıl harekete geçiyorsunuz?
Ben sanki içten içe kendimi baltalıyormuşum gibi hissediyorum bunu bir türlü kıramıyorum.
Cevap veren herkese şimdiden teşekkürler.
Hala tutunabildiğiniz bir dalınız, hobiniz, merakınız, aktiviteniz kaldı mı?
Ben bitmişim galiba.
Festivaller dışında sinemaya gitmiyorum.
Tiyatroya ara verdim, sezonda 4-5 oyun anca izliyorum.
Neredeyse bütün platformlara üyeyim ama ne izliyorsun derseniz hiç.
Pandemi başından beri okuduğum kitapları toplasan 20 yapmaz.
Bu yılın başı bi hareketlendim ama şimdilerde yine duruldum kendimde o enerjiyi bile bulamıyorum.
Neredeyse iki aydır spora başlayacağım başlayamıyorum yıllık üyeliğimin başında 3 ay kadar gittim sonra saldım. Ekim'de üyeliğim bitecek, diyorum en azından önümdeki süreci değerlendireyim ama o ilk adım var ya o asla atılamıyor.
Kendime o an o kadar mantıklı bahaneler buluyorum ki :)
Siz ne yapıyorsunuz?
Böyle, size gerçekten iyi geleceğine inandığınız ama bir türlü fırsat bulamadığınız! şeyler için nasıl harekete geçiyorsunuz?
Ben sanki içten içe kendimi baltalıyormuşum gibi hissediyorum bunu bir türlü kıramıyorum.
Cevap veren herkese şimdiden teşekkürler.
24 temmuz judas priest konserine gidecektik arkadaşla ben gidemiyorum biletimi de arkadaşa verdim sen sevgilinle git bari dedim çünkü o çok istekliydi. Bugün sordum gidiyorsunuz dimi ne yaptınız diye konuşma ss'i atmış. İçerik şu tarz:
Kız çok istekli ama sevgilisi "canım istemiyor sen arkadaşlarına çevrene sor üşeniyorum gidecek birini bulamazsan ben gelirim" demiş.
Kız da o zaman arkadaşlarıma sorayım ama içlerinde erkek arkadaşlarım da olabilir senin için uygunsa diye söylüyor çocuk da tamam diyor.
Neyse benim kız/erkek arkadaşım bana söylese ben başkasıyla gitmesindense ne olacak en fazla konser der giderim yani ama arkadaşın sevgilisindeki bu sırf canı istemiyor diye başkasıyla göndermesine okey olması garibime gitti.
Arkadaşıma da söyledim garip bulduğumu o da aslında bozulmuş gibi tam olarak söylemiyorsa da bana öyle geldi.
Size de sorayım ben mi mağarama döneyim yoksa arkadaşımın sevgilisi mi çok modern.
Kız çok istekli ama sevgilisi "canım istemiyor sen arkadaşlarına çevrene sor üşeniyorum gidecek birini bulamazsan ben gelirim" demiş.
Kız da o zaman arkadaşlarıma sorayım ama içlerinde erkek arkadaşlarım da olabilir senin için uygunsa diye söylüyor çocuk da tamam diyor.
Neyse benim kız/erkek arkadaşım bana söylese ben başkasıyla gitmesindense ne olacak en fazla konser der giderim yani ama arkadaşın sevgilisindeki bu sırf canı istemiyor diye başkasıyla göndermesine okey olması garibime gitti.
Arkadaşıma da söyledim garip bulduğumu o da aslında bozulmuş gibi tam olarak söylemiyorsa da bana öyle geldi.
Size de sorayım ben mi mağarama döneyim yoksa arkadaşımın sevgilisi mi çok modern.
Merhabalar.Ben ve partnerim yakın zamanda birlikte olabiliriz.
İkimizde bekarız ve rızamız dahilinde olacak.
Soru şu : Olurda istenmeyen bir hamilelik sonrası
bir çocuk doğarsa ve partnerim (bayan) bunu bana
karşı nasıl kullanabilir ?
Çocuğun babası olmak durumunda kalır mıyım?
Veya masraflarını üstlenmek zorunda olur muyum?
Soruların cevaplarını hukuki açıdan beni
ne kadar bağlar merak ediyorum.
İşim gereği zorda bir durumda kalmak istemiyorum.
Şimdiden teşekkür ederim.
İkimizde bekarız ve rızamız dahilinde olacak.
Soru şu : Olurda istenmeyen bir hamilelik sonrası
bir çocuk doğarsa ve partnerim (bayan) bunu bana
karşı nasıl kullanabilir ?
Çocuğun babası olmak durumunda kalır mıyım?
Veya masraflarını üstlenmek zorunda olur muyum?
Soruların cevaplarını hukuki açıdan beni
ne kadar bağlar merak ediyorum.
İşim gereği zorda bir durumda kalmak istemiyorum.
Şimdiden teşekkür ederim.
öncesinde de inatlaşan bir bebek olan kızım 2. yaş doğum gününden sonra daha da beter oldu. kızım gitti, bir üst versiyonu geldi.
ben ise ona bağırıp 2 yaş bebesiyle kavga ederken buldum kendimi.
hem üzüyorum hem üzülüyorum.
2 yaş sendromu diye bir şey yok, yeni nesil ebeveyn saçmalığı vs diyecek olanlar hiç kendilerini yormasın.
konu hakkında tecrübe, tavsiye, komik hikayeleriniz varsa yazın lütfen.
ben ise ona bağırıp 2 yaş bebesiyle kavga ederken buldum kendimi.
hem üzüyorum hem üzülüyorum.
2 yaş sendromu diye bir şey yok, yeni nesil ebeveyn saçmalığı vs diyecek olanlar hiç kendilerini yormasın.
konu hakkında tecrübe, tavsiye, komik hikayeleriniz varsa yazın lütfen.
Benimki: bak sevgi öyle olmuyormuş işte, anladın mı? sevgi sözlerde olmaz güzelim, sevgi sevdiğini söylemekle olmaz. sevgi sadakat ister önce sadakatli olacaksın, önce ait olacaksın birine. birine ait olursan eğer zaten kazanırsın
open.spotify.com
Çalmayın abi şöyle şarkılar!
Sizinki nedir? Teşekkürler.
open.spotify.com
Çalmayın abi şöyle şarkılar!
Sizinki nedir? Teşekkürler.
Çekiştirme ve yorumlama sorusudur. Umarım kınanmam. Son dönemde hem gerçekte hem sosyal medyada çok rastlıyorum bu modeldeki kadınlara, zaten neredeyse hepsi birbirinin aynısı. İşin ilginç tarafıysa erkeklerin etraflarında hep kul köle olması, fır dönmesi. Genellikle parası bol erkeklerle birlikte olmaları da şaşırtıcı değil.
Peki neden? İşve cilve, kadınsılık, dişil enerji vb. ıvır vızır az çok herkeste var. Güzellik, çekicilik desem öyle çok bir güzellik de göremiyorum şahsen. Benim (belki de bir önyargı olarak) yüzeysel, giyinip süslenmek, lüks mekanlarda bol etiketli fotoğraf paylaşmak ve estetik yaptırmak dışında hiçbir mahareti veya vasfı/niteliği olmadığına inandığım bu kadınların peşinde bu denli kuyruk oluşmasının sebebi ne? Beğenenler, siz bu kadınlarda neyi görüyor ve beğeniyorsunuz?
www.instagram.com
www.instagram.com
Peki neden? İşve cilve, kadınsılık, dişil enerji vb. ıvır vızır az çok herkeste var. Güzellik, çekicilik desem öyle çok bir güzellik de göremiyorum şahsen. Benim (belki de bir önyargı olarak) yüzeysel, giyinip süslenmek, lüks mekanlarda bol etiketli fotoğraf paylaşmak ve estetik yaptırmak dışında hiçbir mahareti veya vasfı/niteliği olmadığına inandığım bu kadınların peşinde bu denli kuyruk oluşmasının sebebi ne? Beğenenler, siz bu kadınlarda neyi görüyor ve beğeniyorsunuz?
www.instagram.com
www.instagram.com
Hepimiz birbirimizin fiziksel özellikleri hakkında tahminlerinizi yazalım. Örneğin; işte saç rengi, şekli şöyle, göz rengi böyle vs.
İsteyen karakter özellikleri hakkında da yapabilir tahminini.
Pazartesi eğlencesi olsun.
Kendim hakkında renk vermeyeceğim :))
İsteyen karakter özellikleri hakkında da yapabilir tahminini.
Pazartesi eğlencesi olsun.
Kendim hakkında renk vermeyeceğim :))
Benimkiler; şikayet etmemek, öfkeyi sindirmeden tepki vermemek, kahkaha atmak. Şimdilik aklıma gelenler bunlar.
Sizinkiler nelerdir? Teşekkürler.
Sizinkiler nelerdir? Teşekkürler.
Merhaba herkese,
3 aylık evli erkeğim. Eşimle 1.5 yıl önce tanışıp 3 ay önce evlendik. Bunun öncesinde 1 aylık arkadaşlık var. Birbirimizi tanımak için fırsat bulacak kadar birlikte vakit geçirdik diye düşünüyordum. Aile ve çocukluk öykümüz birbirine çok yakındı. Evlilikten çok önce çocuk istemediğimi ve belki çok ilerde isteme ihtimalim olabileceğini ve kendisi istiyorsa ona mani olmak istemeyeceğimi söyledim. O da ben istemiyorsam benimle çocuksuz bir hayat geçirebileceğini söyledi.
Ben mantıkla hareket eden bir insanken o sevgisini de siniri de çok uçlarda yaşayan, tamamen duygularıyla hareket eden, çok kaygılı şüpheci biriydi. Sanırım bu da bizi yakınlaştırdı. Belli sabit tartışma konularımız olsa da aynı evi paylaşınca kaygılarının yersiz olduğunu anlayacağını düşünüyordu ve ben de buna inanıyordum. Sevgisinden ve dürüstlüğünden fazlasıyla emindim ve kendim de aşıktım. onunla bir hayat yaşamak istediğimden emin olduğum için evlenme teklif ettim ve evlendik.
Evlilikte çok tartışmalar olsa da çift terapisi alarak düzeltme yoluna girdik. Tam iyiye gittiğimiz dönemde yani 1 hafta önce vücudundaki miyomların ağrı yapması sonucu 1 yıl içinde çocuk sahibi olmazsa bir daha hamile kalabilme ihtimalinin zayıf olduğunu öğrendi. Burdan sonra başka bir insana dönüştü. Haberi aldığında boşanmak zorunda kalmaktan korktuğunu söyledi. "Aile dediğin en az 3 kişiden oluşur. Ben çocukken bile hep anne olmak isterdim. Anne olmak benim için çok önemli. Anne olamazsam içimdeki pişmanlık, mutsuzluk hiç geçmez" gibi şeyler söyledi. Ben çocuk istemiyorum biliyorsun deyince "Böyle bir durumda yanımda olmayacaksan bir daha olmana gerek yok" gibi şeyler söyledi. Kabaca boşanma resti gibi konuşmalar geçti. En son ailelere bu boşanma konusunu söyledik. Ben, terapist ve aileler bu konuyu rafa kaldırıp evlilikte mutlu bir süreç yaşamadan bu konuyu düşünmememiz konusunda hemfikirdik ama eşim sürekli ağlamaklı bir şekilde oturmaya başladı. Sürekli çocuk yapabilmek için ihtimalleri düşünmeye başladı. Hem benim hiç olmadığım bir senaryoya hazır değil hem de çocuğu hayatının amacı olarak görüyor.
Ben de bu stresli dönemde çok kilo verdim ve rahatsızlandım o yüzden bir süre uzak kalalım dedim kabul etti. Şimdi ne yapacağım bilmiyorum. Sürekli bir ağlama hissi var. Evi beraber dizdik herşey onu hatırlatıyor. Şehrin belli yerlerini onunla defalarca gezdik otobüslerde yolda hep ağlıyorum. Çocuk konusunda geri adım atsa tekrar bir araya gelmek isterim ama o da zor gibi.
Ben bunu nasıl atlatabilirim bilmiyorum. Tavsiyeler, yorumlar vs herşeye açığım.
3 aylık evli erkeğim. Eşimle 1.5 yıl önce tanışıp 3 ay önce evlendik. Bunun öncesinde 1 aylık arkadaşlık var. Birbirimizi tanımak için fırsat bulacak kadar birlikte vakit geçirdik diye düşünüyordum. Aile ve çocukluk öykümüz birbirine çok yakındı. Evlilikten çok önce çocuk istemediğimi ve belki çok ilerde isteme ihtimalim olabileceğini ve kendisi istiyorsa ona mani olmak istemeyeceğimi söyledim. O da ben istemiyorsam benimle çocuksuz bir hayat geçirebileceğini söyledi.
Ben mantıkla hareket eden bir insanken o sevgisini de siniri de çok uçlarda yaşayan, tamamen duygularıyla hareket eden, çok kaygılı şüpheci biriydi. Sanırım bu da bizi yakınlaştırdı. Belli sabit tartışma konularımız olsa da aynı evi paylaşınca kaygılarının yersiz olduğunu anlayacağını düşünüyordu ve ben de buna inanıyordum. Sevgisinden ve dürüstlüğünden fazlasıyla emindim ve kendim de aşıktım. onunla bir hayat yaşamak istediğimden emin olduğum için evlenme teklif ettim ve evlendik.
Evlilikte çok tartışmalar olsa da çift terapisi alarak düzeltme yoluna girdik. Tam iyiye gittiğimiz dönemde yani 1 hafta önce vücudundaki miyomların ağrı yapması sonucu 1 yıl içinde çocuk sahibi olmazsa bir daha hamile kalabilme ihtimalinin zayıf olduğunu öğrendi. Burdan sonra başka bir insana dönüştü. Haberi aldığında boşanmak zorunda kalmaktan korktuğunu söyledi. "Aile dediğin en az 3 kişiden oluşur. Ben çocukken bile hep anne olmak isterdim. Anne olmak benim için çok önemli. Anne olamazsam içimdeki pişmanlık, mutsuzluk hiç geçmez" gibi şeyler söyledi. Ben çocuk istemiyorum biliyorsun deyince "Böyle bir durumda yanımda olmayacaksan bir daha olmana gerek yok" gibi şeyler söyledi. Kabaca boşanma resti gibi konuşmalar geçti. En son ailelere bu boşanma konusunu söyledik. Ben, terapist ve aileler bu konuyu rafa kaldırıp evlilikte mutlu bir süreç yaşamadan bu konuyu düşünmememiz konusunda hemfikirdik ama eşim sürekli ağlamaklı bir şekilde oturmaya başladı. Sürekli çocuk yapabilmek için ihtimalleri düşünmeye başladı. Hem benim hiç olmadığım bir senaryoya hazır değil hem de çocuğu hayatının amacı olarak görüyor.
Ben de bu stresli dönemde çok kilo verdim ve rahatsızlandım o yüzden bir süre uzak kalalım dedim kabul etti. Şimdi ne yapacağım bilmiyorum. Sürekli bir ağlama hissi var. Evi beraber dizdik herşey onu hatırlatıyor. Şehrin belli yerlerini onunla defalarca gezdik otobüslerde yolda hep ağlıyorum. Çocuk konusunda geri adım atsa tekrar bir araya gelmek isterim ama o da zor gibi.
Ben bunu nasıl atlatabilirim bilmiyorum. Tavsiyeler, yorumlar vs herşeye açığım.
sizin hayata bakış açınız, ilkeleriniz, düşüncelerinize ters bir hayat yaşayan ancak size bir zararı olmayan ve saygısızlık yapmayan arkadaşlarınız var mı?
aklıma gelen en basit örnek: diyelim ki alkollü araba kullanmaya, trafikte makasa falan çok karşı birisiniz. arkadaşınız da kendi hayatında sürekli alkollü araba kullanıyor ama sizin yanınızda yapmıyor.
ve önemli nokta: bunun gibi bir sürü örnek de var diyelim ki.
bu kişi ile bana bir zararı yok diye görüşür müsünüz yoksa arkadaşlık ortak yönler, özellikler, ortak dünya görüşüdür diye düşünüp görüşmeyi keser veya çok azaltır mısınız?
aklıma gelen en basit örnek: diyelim ki alkollü araba kullanmaya, trafikte makasa falan çok karşı birisiniz. arkadaşınız da kendi hayatında sürekli alkollü araba kullanıyor ama sizin yanınızda yapmıyor.
ve önemli nokta: bunun gibi bir sürü örnek de var diyelim ki.
bu kişi ile bana bir zararı yok diye görüşür müsünüz yoksa arkadaşlık ortak yönler, özellikler, ortak dünya görüşüdür diye düşünüp görüşmeyi keser veya çok azaltır mısınız?
3 4 yıldır devam ilişkim son aylardaki kötü gidişat sonucu bugün itibarıyla bitti. Son zamanlarda kendime yaptığım kötülükler karşı tarafı da etkiledi. Çok yanlışlar yaptım. Ben olsam galiba çok daha önceden terk ederdim kendimi. O yüzden kızamıyorum ama üzgünüm. Binlerce fotoğraf, mesaj , anı nasıl silicem hiç bilmiyorum. Nasıl geçecek bu süreç tecrübeliler yazabilir mi? Erkek kişisiyim.
Madem el birliğiyle duyuruyu eski parlak günlerine döndürdük, bu başarıyı efsane bir zirveyle taçlandırmayalım mi?
strawpoll.com
Teşekkürler.
Edit: 10 kişi gelirim demiş yayınladığım ankette. Ağustos başı ya da ortası müsait bir gününüz varsa yapalım. Musaitlik durumunuzu mesajla iletebilirsiniz dilerseniz. Ben varım yani, ortamda bir 2009 rüzgarı estirelim.
Edit 2: "Ankara'da olursa gelirim." diyen arkadaşlar için; isterseniz zirveyi Ankara'da organize edeyim. Ben gelemeyebilirim ama orada yaşayan bir yazar arkadaş mekan ayarlama gibi konularda yardımcı olursa oradaki arkadaşları buluşturalım. Zirveler iyidir, harareti alır:p
strawpoll.com
Teşekkürler.
Edit: 10 kişi gelirim demiş yayınladığım ankette. Ağustos başı ya da ortası müsait bir gününüz varsa yapalım. Musaitlik durumunuzu mesajla iletebilirsiniz dilerseniz. Ben varım yani, ortamda bir 2009 rüzgarı estirelim.
Edit 2: "Ankara'da olursa gelirim." diyen arkadaşlar için; isterseniz zirveyi Ankara'da organize edeyim. Ben gelemeyebilirim ama orada yaşayan bir yazar arkadaş mekan ayarlama gibi konularda yardımcı olursa oradaki arkadaşları buluşturalım. Zirveler iyidir, harareti alır:p
90'lar tandanslı bir onedio sorusuyla karşınızdayım. Şu guzel6, güneşli Pazar gününde hem biraz nostalji yapalım hem eğlenelim.
Ben Cemil'im. "Sevim koş, katil geldi!"
Siz?
Ben Cemil'im. "Sevim koş, katil geldi!"
Siz?
Bunun bazi kademeleri vardir heralde
Mesela evlendikten sonra yatakta mayismiskrn osurmak icin lavaboya kalkip herseferinde gitmiyorsunuzdur diye dusunuyorum. Yoksa osurugunu tutup farkli odada mi saliyorsunuz merak ediyorum.
Ayni sekil sadece erkekler degil bayanlar napiyor onuda merak ediyorum
Dogrusu nedir sizce anlatabilirsiniz
Mesela evlendikten sonra yatakta mayismiskrn osurmak icin lavaboya kalkip herseferinde gitmiyorsunuzdur diye dusunuyorum. Yoksa osurugunu tutup farkli odada mi saliyorsunuz merak ediyorum.
Ayni sekil sadece erkekler degil bayanlar napiyor onuda merak ediyorum
Dogrusu nedir sizce anlatabilirsiniz
Günün ortasındayız daha ama belki aramızda erkenci kuşlar vardır. Ben uykusuz spor yapılamadığını öğrendim. Buraya yazıyorum ki unutmayayım.
Siz ne öğrendiniz? Teşekkürler.
Siz ne öğrendiniz? Teşekkürler.
Bir grupta bir kişi bütün gruba bu tarz duyguları hızlıca bulaştırabilir mi? Veya iki kişi arasında bulaşır mı?
uzun zaman once istanbul-arnavutkoy'de bir balikcida tesadufen bir alman aileyle tanismistim. anne, baba ve iki de kizlari vardi ve aramizda baya hos, kaliteli bir sohbet gecti. sonra sizin icin bir sakincasi yoksa bu yemegin uzerine bir tatli iyi gider diye galata kulesinin oradaki viyana kahvesine goturup san sebastian cheesecake ismarlamistim, kaldiklari otel de o bolgedeydi zaten ve hem onlari birakmis oldum, hem de iyi bir sohbet oldu. cok memnun oldular, ben de oyle. babanin numarasini aldim, kizlardan birini instadan ekledim. baya kaliteli aileydi ve kizlarinin da masallahi var cok guzellerdi.(biri 25, digeri 28 yasinda) derken kizin baya fancy bir hayat yasadigini gordum; kisin isvicre'deki kayak merkezleri, yazin ispanya sahilleri... ama aramizda instagram'da birbirimizi takip etme disinda hic bir etkilesim yok; ne bir like, ne bir mesajlasma...
gecenlerde moralimin cok bozuk oldugu zamanlarin birinde bu bana mesaj atti ve aramizdaki mesajlasmayi isim bolumlerini silerek aynen paylasiyorum; (tek atimlik kursunum vardi ve iyi kullanamadim gibi hissediyorum.)
-Hi B! How are you doing?
So sad that Turkey and Germany didn’t reach the finals of the Euro!
-I wanted to ask if you have any good contact for designer bags in Istanbul? If not, don’t worry I just thought I’d ask you as you might know the ones that have the best quality
-Greetings from Munich!
+Heyy V;
All is good! We don't play anymore but the tournament continues wonderfully... I like the organisation.
+Link(konuyla alakali/belki beklentiyle alakasiz)
+I'm not so good about bags but I saw that bags in Istanbul recently and they produce that kind of things in Turkey. Maybe is there any specific bags for you?
+and Greetings from Istanbul!
Burada goruldu oldu ve mesajlasma kesildi.
Gururumu ayaklar altina alip son bir hamle yapayim dedim ve soyle bir mesaj gonderdim.
+I realized that when I read it carefully If we should talk about designer bags, as a last product for the customers I don't think we've good prices. But it can be some of the manufactury of them in Turkey. As you wish I can try find it out. Otherwise I have been designer outlets in Switzerland and there is more oppurtinities(for the specific brands) in my opinion.
Bu da goruldu ve aradan yaklasik 36 saat gecti.
(arada yerinde kullanilmis emojiler var ve buradan bu kadar aktarabiliyorum.)
Biliyorum cok sensational bir konu degil ve etkileyici mesajlar da degil. Bi mana aramaya da gerek yoktur ama uzun zamandir ciddi iliski yasayabilecegim nitelikte birisi karsima cikmiyordu ve bu kiz icin tum kozlarimi oynayabilirdim. Sanki biraz ne istedigini anlamadan tum tuslara basmis gibi mesajlastim ve sansimi kaybettim gibi hissediyorum, siz ne dusunuyorsunuz...
gecenlerde moralimin cok bozuk oldugu zamanlarin birinde bu bana mesaj atti ve aramizdaki mesajlasmayi isim bolumlerini silerek aynen paylasiyorum; (tek atimlik kursunum vardi ve iyi kullanamadim gibi hissediyorum.)
-Hi B! How are you doing?
So sad that Turkey and Germany didn’t reach the finals of the Euro!
-I wanted to ask if you have any good contact for designer bags in Istanbul? If not, don’t worry I just thought I’d ask you as you might know the ones that have the best quality
-Greetings from Munich!
+Heyy V;
All is good! We don't play anymore but the tournament continues wonderfully... I like the organisation.
+Link(konuyla alakali/belki beklentiyle alakasiz)
+I'm not so good about bags but I saw that bags in Istanbul recently and they produce that kind of things in Turkey. Maybe is there any specific bags for you?
+and Greetings from Istanbul!
Burada goruldu oldu ve mesajlasma kesildi.
Gururumu ayaklar altina alip son bir hamle yapayim dedim ve soyle bir mesaj gonderdim.
+I realized that when I read it carefully If we should talk about designer bags, as a last product for the customers I don't think we've good prices. But it can be some of the manufactury of them in Turkey. As you wish I can try find it out. Otherwise I have been designer outlets in Switzerland and there is more oppurtinities(for the specific brands) in my opinion.
Bu da goruldu ve aradan yaklasik 36 saat gecti.
(arada yerinde kullanilmis emojiler var ve buradan bu kadar aktarabiliyorum.)
Biliyorum cok sensational bir konu degil ve etkileyici mesajlar da degil. Bi mana aramaya da gerek yoktur ama uzun zamandir ciddi iliski yasayabilecegim nitelikte birisi karsima cikmiyordu ve bu kiz icin tum kozlarimi oynayabilirdim. Sanki biraz ne istedigini anlamadan tum tuslara basmis gibi mesajlastim ve sansimi kaybettim gibi hissediyorum, siz ne dusunuyorsunuz...
Çok çalışkan, pes etmeyen, diğer insanlara karşı kötü davranmayan bir insanın başarısız olduğunu hiç gördünüz mü?
eskiden istemeden de olsa kalbini kırdığını düşündüğünüz, belki haksızlık ettiğiniz, belki bir nedenden terslediğiniz ama haksız olduğunuz veya belirli nedenleriniz olsa da o kişinin bilmediği ve artık görüşmediğiniz birine yıllar sonra ulaşıp özür dilediğiniz, helallik istediğiniz oldu mu?
hikayeniz neydi, nasıldı?
veya evet öyle biri var ama aramaya cesaret edemiyorum diyen var mı?
peki hiç öyle biri olmadı ama olsaydı arardım / aramazdım diyen çıkar mı?
(illaki eski sevgili, flört vb biri olması şart değil, eski sevgili veya eski arkadaş, eski komşu, eski iş arkadaşı, askerlik arkadaşı vb. de olabilir.)
hikayeniz neydi, nasıldı?
veya evet öyle biri var ama aramaya cesaret edemiyorum diyen var mı?
peki hiç öyle biri olmadı ama olsaydı arardım / aramazdım diyen çıkar mı?
(illaki eski sevgili, flört vb biri olması şart değil, eski sevgili veya eski arkadaş, eski komşu, eski iş arkadaşı, askerlik arkadaşı vb. de olabilir.)
Uzun ilişkideki çiftlerde aşağıdaki örüntüler nasıl?
Ne sıklıkla kavga ediyorsunuz? Tartışmayı/kavgayı çıkaran taraf çoğunlukla aynı taraf mı oluyor? Nasıl barışıyorsunuz, kim ödün veriyor?
Yıllar geçse de bu örüntü aynı kalıyor mu?
Ne sıklıkla kavga ediyorsunuz? Tartışmayı/kavgayı çıkaran taraf çoğunlukla aynı taraf mı oluyor? Nasıl barışıyorsunuz, kim ödün veriyor?
Yıllar geçse de bu örüntü aynı kalıyor mu?
Yarın için planım var, belki Pazar günü için fikir olur bana.
Örneğin erkek yoğun çalışılan bir işyerine mini etekle gitmesi sizi rahatsız eder mi? Veya fazla dekolte giyinmesi? Yoksa hiç karışmamak mıdır bu işin doğrusu?
Çalıştığım iş yerinde bana ilgisi olan biri vardı. Ben erkek tarafıyım o kız. Birkaç kere dışarıya davet etti. Açıkçası işe yeni başladım diye bulaşmak istemedim biraz sosyal biri herkesle muhabbeti var ve duyulursa sıkıntı olabilir diye düşündüm. Reddettim. Başkaları aracılığıyla ilgilendiğini belirtti. Birini gönderdi hatta senden hoşlanıyormuş sen ne diyorsun vs şeklinde.
Neyse 4-5 ay devam etti bu. Sonra ilgiyi çekti tamamen. 1-2 ay hiç konuşmadık. Ben işe alıştım, üstü kapalı bir şekilde ik'dan birine sordum şirketten biriyle ilişkide sorun çıkarırlar mı diye hayır iş aksamadığı sürece sorun olmaz dediler.
Bunun üstüne ben kızı davet ettim 1 kere. "Anlamadım, bana mı diyorsun çok şaşırdım " dedi. Ben de evet deyince "Müsait değilim görüşürüz" dedi.
Ne diyorsunuz tavır mı yapıyor yoksa sileyim mi kafamdan kızı?
Neyse 4-5 ay devam etti bu. Sonra ilgiyi çekti tamamen. 1-2 ay hiç konuşmadık. Ben işe alıştım, üstü kapalı bir şekilde ik'dan birine sordum şirketten biriyle ilişkide sorun çıkarırlar mı diye hayır iş aksamadığı sürece sorun olmaz dediler.
Bunun üstüne ben kızı davet ettim 1 kere. "Anlamadım, bana mı diyorsun çok şaşırdım " dedi. Ben de evet deyince "Müsait değilim görüşürüz" dedi.
Ne diyorsunuz tavır mı yapıyor yoksa sileyim mi kafamdan kızı?
Herkesin herkesi her şeyden sorumlu tuttuğu post-modern zamanlarda bence hepimizin belli aralıklarla "Umurunda değil, yiyin birbirinizi" demesi gerekiyor. Siz hangi sıklıkta, hangi durumlarda bu moda giriyorsunuz? Ben aile evinde, iki günde bir, özellikle akşamları. Kendimi balkona atıp kulak üstü kulaklığımı takıyorum. Dünya yansa yorganım yok içinde. Hiçbir şey akıl sağlığımdan önemli değil.
İyi akşamlar.
İyi akşamlar.
Yapılmış şeylerin pişmanlığı.
er geç ilişkiyi sonlandıracak bir sorun var.
her iki tarafta ortayı bulmaya çalışıyor ama bir süre sonra biri sorun çıkarıyor yapamıyor, dolayısıyla hep bir mutsuzsuzluk.
ortada buluşmak imkansız. biri başka diğeri başka hissediyor.
herkes kendince haklı.
sevgi var hala iki tarafta da,
çocuklar var,
çözüm yok.
bazen hararetli tartışmalar , bazen hiç böyle bir derdimiz yokmuş gibi geçen günler...
sevgi herşeyi çözer mi ? onarılması mümkün olmayan şeyler yaşandı. yaşanıyor.
yine de kopacağına inanılan bir evlilikten neden gidilmiyor.
1 gece önce yaşanan kalp kırıklığını telafi etmesini neden bekliyorum mesela?
etse bile aynı şeyin yaşanacağını % 100 iken. neden bu beklenti içindeyim.
kendimi gurursuz hissediyorum.
çaresiz hissediyorum.
her iki tarafta ortayı bulmaya çalışıyor ama bir süre sonra biri sorun çıkarıyor yapamıyor, dolayısıyla hep bir mutsuzsuzluk.
ortada buluşmak imkansız. biri başka diğeri başka hissediyor.
herkes kendince haklı.
sevgi var hala iki tarafta da,
çocuklar var,
çözüm yok.
bazen hararetli tartışmalar , bazen hiç böyle bir derdimiz yokmuş gibi geçen günler...
sevgi herşeyi çözer mi ? onarılması mümkün olmayan şeyler yaşandı. yaşanıyor.
yine de kopacağına inanılan bir evlilikten neden gidilmiyor.
1 gece önce yaşanan kalp kırıklığını telafi etmesini neden bekliyorum mesela?
etse bile aynı şeyin yaşanacağını % 100 iken. neden bu beklenti içindeyim.
kendimi gurursuz hissediyorum.
çaresiz hissediyorum.
Mükemmeliyetçilik, başkalarının düşüncelerini aşırı önemsemek, diğerlerini kendinden daha değerli önemli kendini daha az değerli görmek. vs vs vs
Bunlar değişebilecek şeyler mi? Kişisel çalışmayla nasıl ne kadar değişip aşılabilir?
Bunlar değişebilecek şeyler mi? Kişisel çalışmayla nasıl ne kadar değişip aşılabilir?
ama kurulu duzenimiz var yegenim. bu esik uzun iliskilerde nasil karsilaniyor? bir sekilde hayatimiz ortak oluveriyor ama ben daha verici hissediyorum, istedigim denge ve ask levelinda degil kesinlikle. yine ihtiyacimiz oldugunda basimiz sikisinca birbirimize muhtac kaliyoruz awk nedir bunun bitirme/surdurme yontemi sizin deneyimlerinizden feyizlenelim dostlarim
aşkla ergenliğe girdiğinden yetişkinliğe kadar yıllar geçiriyorsun birlikte büyüyorsun, aşkla öğrencilik yaşayıp hayattaki her şeyi beraber keşfediyorsun, aşkla evleniyorsun, aşkla bebek taşıyorsun ilk testten doğumhaneye tüm heyecanını beraber yaşıyorsun, aşkla aile oluyorsun, aşkla çocuk büyütüyorsun, aşkla hayatındaki 100 güzel anıdan 99'unu paylaşıyorsun sonra tüm bunların hiçbiri yaşanmamış gibi konu boşanmaya gelebiliyor.
bu kadar anı paylaştığın insan yerine başka birinden hoşlanılır başka birine bağlanılabilir mi?
yüz binlerce insan var bunları yaşayan, çok normal ama böyle bakınca da fazla uçuk geliyor.
not: kendim değilim, ben hayal bile edemedim.
bu kadar anı paylaştığın insan yerine başka birinden hoşlanılır başka birine bağlanılabilir mi?
yüz binlerce insan var bunları yaşayan, çok normal ama böyle bakınca da fazla uçuk geliyor.
not: kendim değilim, ben hayal bile edemedim.
Bence ben avamım. Günde maksimum 600-700 kelimeyle konuşuyorum. En son elime ne zaman kitap aldım belli değil.
Siz avam mısınız?
Siz avam mısınız?
Benimki Giray Altınok. Evli ve çocuk beklediği için çok abartmıyorum ama yani kedi canını...
Sizinki kim? Teşekkürler.
Sizinki kim? Teşekkürler.
Bana bir tık yükselen kadın hakları hareketinin olumlu rüzgarını arkasına alıp itibarını temizlemeye çalışıyor, Amber Heard taktiği uyguluyor gibi geliyor. Rok'un sıkıntılı bir tip olduğu belli, anlattıklarını da yapmıştır kadına büyük ihtimalle ama resmin tamamı o değil gibi.
Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkürler.
Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkürler.
daha doğrusu bu anlatacağım mertebede bir arkadaş olabilmek için ne olması lazım?
doğumgünüm oluyor. arkadaşlarım arıyor, mesaj atıyor, doğumgünümü kutluyor. unutulmuyorum, hatırlıyorlar sağolsunlar. yaza denk geldiği için yazlıktaysam yazlık arkadaşlarım geliyorlar, yüzyüze kutluyorlar, sağolsun mutlu ediyorlar. burada kadar sorun yok.
ama instagram'a bakıyorum mesela. bazı arkadaşlarım, doğumgünü olan arkadaşıyla birlikte fotoğraflarını story yapıp "iyi ki doğrun iyi ki varsın" tarzı paylaşımlar yapıyorlar. hatta gün sonunda doğumgünü sahibi bunları kendi story'sine ekliyor falan.
bana hiç böyle şeyler yapan olmuyor. yani beni telefonla arayan yakın arkadaşım bana böyle bir şey yapmıyor, ama başka arkadaşına yapıyor. benim birlikte fotoğrafı paylaşılıp cümle aleme "bak bu benim canım arkadaşım, doğumgününü herkese ilan ederek kutluyorum" şeklinde paylaşılmak için nasıl bir arkadaş olmam lazım?
genellikle kadınlar kadınlara yapıyor gibi. ama hayır, beni arayıp kutlayan yakın kadın arkadaşım, kadın arkadaşlarına da yapıyor, erkek arkadaşlarına da yapıyor. yani yakınlık derecelerini bilmemekle birlikte çocukluktan beri neler neler neler yaşadığım 35 yıllık arkadaşımın beni paylaşmayıp belki benden daha az görüştüğü üniversite arkadaşını paylaşmasının nedeni ne olabilir?
yani benim neyim eksik olabilir? kötü arkadaş mıyım, soğuk muyum, uzak mıyım, gıcık mıyım, götveren miyim, ne olabilirim?
yani bana öyle bir şey söyleyin ki "bunun başına gelmesi için arkadaşlarınla şöyle şöyle olman lazım" falan diyin ki bileyim kendimi. zira hayatımda hiç böyle bir şey yaşamadım. şimdi yazarken düşünmesi bile heyecanlandırdı.
doğumgünüm oluyor. arkadaşlarım arıyor, mesaj atıyor, doğumgünümü kutluyor. unutulmuyorum, hatırlıyorlar sağolsunlar. yaza denk geldiği için yazlıktaysam yazlık arkadaşlarım geliyorlar, yüzyüze kutluyorlar, sağolsun mutlu ediyorlar. burada kadar sorun yok.
ama instagram'a bakıyorum mesela. bazı arkadaşlarım, doğumgünü olan arkadaşıyla birlikte fotoğraflarını story yapıp "iyi ki doğrun iyi ki varsın" tarzı paylaşımlar yapıyorlar. hatta gün sonunda doğumgünü sahibi bunları kendi story'sine ekliyor falan.
bana hiç böyle şeyler yapan olmuyor. yani beni telefonla arayan yakın arkadaşım bana böyle bir şey yapmıyor, ama başka arkadaşına yapıyor. benim birlikte fotoğrafı paylaşılıp cümle aleme "bak bu benim canım arkadaşım, doğumgününü herkese ilan ederek kutluyorum" şeklinde paylaşılmak için nasıl bir arkadaş olmam lazım?
genellikle kadınlar kadınlara yapıyor gibi. ama hayır, beni arayıp kutlayan yakın kadın arkadaşım, kadın arkadaşlarına da yapıyor, erkek arkadaşlarına da yapıyor. yani yakınlık derecelerini bilmemekle birlikte çocukluktan beri neler neler neler yaşadığım 35 yıllık arkadaşımın beni paylaşmayıp belki benden daha az görüştüğü üniversite arkadaşını paylaşmasının nedeni ne olabilir?
yani benim neyim eksik olabilir? kötü arkadaş mıyım, soğuk muyum, uzak mıyım, gıcık mıyım, götveren miyim, ne olabilirim?
yani bana öyle bir şey söyleyin ki "bunun başına gelmesi için arkadaşlarınla şöyle şöyle olman lazım" falan diyin ki bileyim kendimi. zira hayatımda hiç böyle bir şey yaşamadım. şimdi yazarken düşünmesi bile heyecanlandırdı.
Ben çok doğru zamanda doğduğumu düşünmeye başladım. Seksenlerin sonunda doğdum, internetin doğuşunu gördüm. Ben mesela jetonla çalışan ankesörlü telefonu da chatgpt yi de biliyorum. Dünya uzerinde yaşamış insanların yüzde kaçı böyle bir gelişime şahit olmuştur? Özellikle y kuşağı olarak bayağı şanslı olduğumuzu, özel bir nesil olduğumuzu düşünüyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkür ederim.
Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkür ederim.
Tinder, Bumble, Okcupid gibi dating uygulamalarında bir erkekten Superlike/SuperSwipe alan bir kadının o erkek hakkındaki düşüncesinin ne olduğunu merak ediyorum.
Başka deyişle, bu superlike’lar yarardan çok zarar mı getiriyor? Şüpheleniyorum vallahi. Ezik, needy mi gösteriyor? (Bu uygulamalarda kullanıcı cinsiyet oranlarındaki büyük dengesizliği unutmayalım.)
Başka deyişle, bu superlike’lar yarardan çok zarar mı getiriyor? Şüpheleniyorum vallahi. Ezik, needy mi gösteriyor? (Bu uygulamalarda kullanıcı cinsiyet oranlarındaki büyük dengesizliği unutmayalım.)
Geçmişte olmuştu bu tarz bir duyuru hadi yine yapalım. Herkes bir üstte cevabı olan duyurucu hakkındaki görüşlerini yazsın. Belki küsler barışır, barış olanlar küser :))
Ama lütfen kötü şeyler yazmayalım. Eğer olumsuz düşünceler varsa hiç yazmayalım, direkt geçelim.
Ama lütfen kötü şeyler yazmayalım. Eğer olumsuz düşünceler varsa hiç yazmayalım, direkt geçelim.
ben kadin kisisiyim, 3 ay once bi adamla cok kisa bir flort donemim oldu (2 hafta). bizim flort doneminde bir dogum gunu partisinde cok yakin bir kadin arkadasinin dizine yattigini ve el ele tutustuklarini gorunce icime bir kurt dustu. iliskiler o kadar boka sarmis durumda ki, "ben flort ediyoruz zannederken adam beni fuckbuddy olarak mi goruyor acaba, bunlar friends with benefits olabilir mi" sorulari beynimi kemirmeye basladi ve dayanamayip kendisine sordum. bana verdigi cevap ozetle "ben arkadaslarimla fiziksel olarak yakin olmayi seviyorum, kimsenin beni bu konuda kisitlamaya calismasina tahammul edemem, senin bunu sorman beni rahatsiz etti, kiskanclik yapabilecek biri oldugunu dusunmeye basladim" vs. bu konusmadan 3 gun sonra, ben kendisine karsi asiri yukselmisken (ya da beni asiri yukseltmisken diyelim), bir anda tepeden asagi birakti; once birkac gun ghostladi, sonra ben ne oldugunu anlamak icin konusmak isteyince bana o klasik "sorun sende degil bende, su anda ciddi bir iliski istemiyorum, sen belli ki benden cok hoslaniyorsun, ben seni uzmek istemem, arkadas kalalim" konusmasini yapti.
ben son 3 ayi yasadigim bu hayal kirikligini atlatmaya calisarak gecirdim. bazi donemler gunlerce evden cikmayarak kendime gelmeye calistim, bazi donemler gunlerce partileyerek kafami dagitmaya calistim. kisacasi iyilesmek icin her seyi denedim. (bu donemde kafa karistirici bir sekilde benimle hala ilgilendigini dusundurecek bir suru davranisi oldu, biraz da o yuzden bir turlu toparlanamadim, iki ileri bir geri...)
gecen hafta sonu ortak bir arkadasimizin evine davetliydik ve orada baska "cok yakin bir arkadasiyla" sarmas dolas oturduklarini gordum. normalde de birbirlerinin kucagina oturmaya varacak kadar yakin fiziksel temasa girdikleri icin hemen emin olamadim ama sonra opustuklerini tesadufen gordum maalesef. 2 yillik bu "cok yakin arkadasi"yla, bana iliski istemiyorum dedikten 3 ay sonra sevgili oldular. her gun baska bir kadinla gorsem canim bu kadar yanmazdi.
iyiyim, bir sorun yok gibi davranmaya calisiyorum ama iyi degilim. bir suru ortak arkadasimiz ve haftada 2 gun gorusmemize yol acan ortak noktalarimiz var. onu hayatimdan cikarmak, sevdigim baska bazi seyleri de cikarmak anlamina geliyor (hatta sosyal hayatimin yarisindan vazgecmek anlamina geliyor). ama gozlerimin onunde birbirlerini seviyorlar :p ve bu bana cok agir geliyor.
civi civiyi soker deyip kendimi baska birinin kollarina mi atsam, eve kapanip kafayi mi resetlesem, daglara cikip bacaklarimda derman kalmayana kadar yurusem mi, anneme gidip dizine mi yatsam napsam bilemiyorum. bi aglasam rahatliycam belki ama aglayamiyorum, tek hissettigim ofke.
okudugunuz icin tesekkurler.
ben son 3 ayi yasadigim bu hayal kirikligini atlatmaya calisarak gecirdim. bazi donemler gunlerce evden cikmayarak kendime gelmeye calistim, bazi donemler gunlerce partileyerek kafami dagitmaya calistim. kisacasi iyilesmek icin her seyi denedim. (bu donemde kafa karistirici bir sekilde benimle hala ilgilendigini dusundurecek bir suru davranisi oldu, biraz da o yuzden bir turlu toparlanamadim, iki ileri bir geri...)
gecen hafta sonu ortak bir arkadasimizin evine davetliydik ve orada baska "cok yakin bir arkadasiyla" sarmas dolas oturduklarini gordum. normalde de birbirlerinin kucagina oturmaya varacak kadar yakin fiziksel temasa girdikleri icin hemen emin olamadim ama sonra opustuklerini tesadufen gordum maalesef. 2 yillik bu "cok yakin arkadasi"yla, bana iliski istemiyorum dedikten 3 ay sonra sevgili oldular. her gun baska bir kadinla gorsem canim bu kadar yanmazdi.
iyiyim, bir sorun yok gibi davranmaya calisiyorum ama iyi degilim. bir suru ortak arkadasimiz ve haftada 2 gun gorusmemize yol acan ortak noktalarimiz var. onu hayatimdan cikarmak, sevdigim baska bazi seyleri de cikarmak anlamina geliyor (hatta sosyal hayatimin yarisindan vazgecmek anlamina geliyor). ama gozlerimin onunde birbirlerini seviyorlar :p ve bu bana cok agir geliyor.
civi civiyi soker deyip kendimi baska birinin kollarina mi atsam, eve kapanip kafayi mi resetlesem, daglara cikip bacaklarimda derman kalmayana kadar yurusem mi, anneme gidip dizine mi yatsam napsam bilemiyorum. bi aglasam rahatliycam belki ama aglayamiyorum, tek hissettigim ofke.
okudugunuz icin tesekkurler.
Selam, bazen eskiden verdiğim cevaplara bakıyorum ve kendimi dövesim geliyor. Genelde pişman değilim ama bazıları cevaplarımın gereksiz sert olmuş. Siz arada bir kendinizi eleştiriyor musunuz şöyle bir cevaba ne gerek vardı diye?
Bu duyuruda kendimizi esefle kınıyoruz :)
Bu duyuruda kendimizi esefle kınıyoruz :)
Birisi bayramda iskeleden kalabalık sebebiyle çıkamayıp Adalar'a gitmek zorunda kalmış. Röportajda" şu an ben mecburen Adalar'a gonderiliyorum" diyor. Aslında tam Gibi dizisi konseptli :))
Sizin?
Sizin?
Detaylandırayım.
Bir sebep gösterilmeksizin, tek cümle whatspdan mesaj ile terkedilmiştim. Aylar sonra öğrendim ki meğer zaten aldatılıyormuşum.
Yaşadıklarımı, nasıl çöktüğümü vs uzun uzun anlatmayayım tahmin edersiniz az çok. Hala da devam ediyor.
Bu süreçte ortak en yakın arkadaşımız bile beni arayıp sormadı. Ama onunla olan samimiyeti düzenli devam etti. Yapayalnız ve sadece kendi yaşadığım ve bildiklerim kaldım.
aldığım her tavsiye "asla bişe deme, sakın mesaj atma, arama, bişe yapma" minvalindeydi. Ben böyle davranırken, karşı taraf ise ayrılık sebepleri olarak kendini haklı gösteren alakasız beyanlarda bulunuyordu.
Neden aldatılan insana hep aynı tavsiyeler veriliyor? Ben neden onun karşısına çıkıp içimden gelenleri söylememeliyim? Neden aldatılan kişiye hep bir köşeye sinmesi ve ses çıkarmaması şeklinde tavsiyeler veriliyor?
Bir sebep gösterilmeksizin, tek cümle whatspdan mesaj ile terkedilmiştim. Aylar sonra öğrendim ki meğer zaten aldatılıyormuşum.
Yaşadıklarımı, nasıl çöktüğümü vs uzun uzun anlatmayayım tahmin edersiniz az çok. Hala da devam ediyor.
Bu süreçte ortak en yakın arkadaşımız bile beni arayıp sormadı. Ama onunla olan samimiyeti düzenli devam etti. Yapayalnız ve sadece kendi yaşadığım ve bildiklerim kaldım.
aldığım her tavsiye "asla bişe deme, sakın mesaj atma, arama, bişe yapma" minvalindeydi. Ben böyle davranırken, karşı taraf ise ayrılık sebepleri olarak kendini haklı gösteren alakasız beyanlarda bulunuyordu.
Neden aldatılan insana hep aynı tavsiyeler veriliyor? Ben neden onun karşısına çıkıp içimden gelenleri söylememeliyim? Neden aldatılan kişiye hep bir köşeye sinmesi ve ses çıkarmaması şeklinde tavsiyeler veriliyor?
Birkac saattir Sena Şener'i dinliyorum. 17 yaşında yazdığı şarkılarda o yaşta bir gencin çok da farkında olamayacağı gerçekleri kelli telli bizlerin çok üzerinde bir ifade kabiliyetiyle anlattığını gördüm. Bu nasıl olabilir? Bazıları şanslı mi doğuyor? Hazır paket mi geliyorlar dünyaya?
Teşekkür ederim.
Teşekkür ederim.
Naçizane aktif, meraklı yeni şeyleri uçlarda olmasa da denemetiöseven biriyim ve çevremde böyle tanınıyorum. Aktif iş hayatım var vs.
Birisi beni bir akrabasıyla aramızı yapmaya çalıştı, görüştük.
Görştüğüm kişi 44 yaşında eyt’den emekli olmuş.
Çalışmıyor. Boş zamanında ne yapıyorsun dedin. Playstation oynuyorum ve kahveye gdiyorum dedi.
Bu durum bende olumsuz olarak yankılandı açıkçası. 75 yaşında insanlar var ve halen çalışıyor. Ne iş yaptığı önemli değil, hayata katılıyor, dışarı çıkıyor, öyle ya da böyle birilerinin işine yarıyor.
Bu yüzden ilk görüşmede aracı olan kişiye “olumsuz” ger bildirm yaptım. İlk başta hiçbir sebep söylemedim ama sonra dayanamadım, geri bildirim in sebebini açıkşamam gerektiğni düşündüm.
Aracı olan kişiye Dedim ki böyle böyle;
“Ne yapıyorsun dedim, playstation oynuyorum kahveye gidiyprum dedi. Ya sen genç insansın, bi iş yap, bi bişi yap, yağmasan da gürle yani dimi”
dedim.
Bunlarınderken biraz fazla mı açık sözlü ve tepkisel oldum ya. Şimdi içim içimi yiyor, keşke daha yumuşal söyleseydim diyprum :(((
Siz be dşyorsunuz, konuşmamın dozu biraz fazla mı olmuş
Birisi beni bir akrabasıyla aramızı yapmaya çalıştı, görüştük.
Görştüğüm kişi 44 yaşında eyt’den emekli olmuş.
Çalışmıyor. Boş zamanında ne yapıyorsun dedin. Playstation oynuyorum ve kahveye gdiyorum dedi.
Bu durum bende olumsuz olarak yankılandı açıkçası. 75 yaşında insanlar var ve halen çalışıyor. Ne iş yaptığı önemli değil, hayata katılıyor, dışarı çıkıyor, öyle ya da böyle birilerinin işine yarıyor.
Bu yüzden ilk görüşmede aracı olan kişiye “olumsuz” ger bildirm yaptım. İlk başta hiçbir sebep söylemedim ama sonra dayanamadım, geri bildirim in sebebini açıkşamam gerektiğni düşündüm.
Aracı olan kişiye Dedim ki böyle böyle;
“Ne yapıyorsun dedim, playstation oynuyorum kahveye gidiyprum dedi. Ya sen genç insansın, bi iş yap, bi bişi yap, yağmasan da gürle yani dimi”
dedim.
Bunlarınderken biraz fazla mı açık sözlü ve tepkisel oldum ya. Şimdi içim içimi yiyor, keşke daha yumuşal söyleseydim diyprum :(((
Siz be dşyorsunuz, konuşmamın dozu biraz fazla mı olmuş
Bu saçmalık hakkında ne düşünüyorsunuz? Aman n'olacak insanlar eğlensin birkaç saat mi dersiniz yoksa olumsuz mu düşünürsünüz?
Benimki: "İki şey, üzerine sık sık eğilip ısrarla düşünülürse, insanın ruhsal yapısını hep yeni, hep artan bir hayranlık ve korkunç saygıyla dolduruyor: Üzerimdeki yıldızlı gök ve içimdeki ahlâk yasası."
Sizinki nedir? Teşekkürler.
Sizinki nedir? Teşekkürler.
Ağaçlarla dolu, her renk güllerin olduğu, bir sürü çiçeğin olduğu bir evim olsun. Deniz kenarında olması güzel olurdu, göl de olur. Bahçeme kediler, köpekler istedikleri gibi girsinler her yere mama su kabı koyacağım. Ağaçlarda kuş yuvaları olacak. Bahçemde hamak, salıncak olsun. Evim müstakil iki katlı olsun ve asla komşu olmasın. Hayalim bu. Bir de böyle bir eve sahip olmak için ne kadar parayı gözden cıkarmalıyım?
Benimki mizah. Dünyada mizah diye bir şey olmasa sanırım hiçbir şey bugünkü tadını vermezdi.
Sizinki nedir? Teşekkürler.
Sizinki nedir? Teşekkürler.
Duyurunun en olmazsa olmaz sorusunu bugün de ben sorayım. Sonra bu soruyu sırayla soracağız. Her hafta perşembe sırası gelen soracak :)
Şaka bir yana birkaç gündür kafam çok yoğun, biraz sıkıntılı durumlar var da kafam dağılsın diye sordum belki silerim sonra.
Şaka bir yana birkaç gündür kafam çok yoğun, biraz sıkıntılı durumlar var da kafam dağılsın diye sordum belki silerim sonra.
Bold a mold a takılan değerli zamanından ayırıp yazmasın (bold olmak böyle bir giriş yapmayı gerektiriyordu). Az önce evde kulaklıkla şarkı dinliyordum, son ses eşlik ettiğim için annem ayaklandı, "Anne! diye mi bağırdın?" diyor. Sence oralarda mıyım ben şu an?
Özgürlüğünü dolu dizgin yaşayan, bir fikir&ahlak dünyası olan bold'lar! Size ne yapıyorlar?
Iyi geceler.
Özgürlüğünü dolu dizgin yaşayan, bir fikir&ahlak dünyası olan bold'lar! Size ne yapıyorlar?
Iyi geceler.