Arkadaşlar az önce twitterda gördüm de bi kadın kadınken erkek oluyor. Ama erkek olunca da gay oluyor. Bu saçma değil mi ya ? Cinsiyet değiştirme ameliyatının kriterlerinden biri de mevcut karşı cinse cinsel isteksizlik , hemcinsine istek duymak değil mi ? Ee kadın erkek olup gay olmuş nası oluyor bu iş. Linç etmeyin lütfen merak ettim sadece.
üç ay önce kız arkadaşımdan ayrıldıktan sonra bu işler bana göre değil galiba deyip tek gecelik ilişkilere yöneldim. 8-10 kişiyle falan takıldım. sonra bundan da sıkıldığımı ve artık ilişkilere daha ciddi bakmam gerektiğini düşündükten kısa bir süre sonra iki yeni kişiyle tanıştım. biriyle buluştuk ve bayağı iyi vakit geçirdik. hatta onda kaldım. bu sırada diğeri ile de konuşmaya devam ettim ve iki gün sonra onunla da buluştuk ve onunla da süper vakit geçirdim ve o da benim onda kalmamı istedi ve onda da kaldım.
şimdi ikisinden de hoşlandığımı düşünüyorum. ikisini de bir kenara atıp diğeriyle olasım gelmiyor. böyle bir durumda napıyorsunuz?
28-e
kızların yaşları bana yakın, eğer lazımsa ikisi de alman.
şimdi ikisinden de hoşlandığımı düşünüyorum. ikisini de bir kenara atıp diğeriyle olasım gelmiyor. böyle bir durumda napıyorsunuz?
28-e
kızların yaşları bana yakın, eğer lazımsa ikisi de alman.
şimdi diyelim ki başında yakın olduğunuzu düşündüğünüz bir arkadaş grubu var. Ancak sonradan diğerleri daha yakın oluyorlar. Ayrı whatsapp grubu kuruyorlar, içlerinden birinin bir daveti oluyor ve sizi çağırmıyor. Siz buraya kadar onların sizi istemediğini anlamıyorsunuz sonrasında dışarıda kaldığınızı anlıyorsunuz ve uzaklaştığınızı düşünüyorsunuz. Ancak en başından beri sizden yardım istedikleri bir konu var. Sizde onlardan uzaklaştığınız halde devam ediyorlar. Bu yardım istekleri de tamamen onların sorumsuzluğundan kaynaklı olan bir şey ve başkalarından da yardım alabilirler ya da kendi başlarına yapabilirler ama siz bir kere alıştırdığınız için artık görev gibi oldu. Bu durumda artık benden bu konuda bir şey istememelerini nasıl söylemeliyim?
5 senedir tanıdığım, eski iş yerimden bir arkadaşım var. Çok iyi niyetli, görgülü ve kendini geliştirmiş bir arkadaş ama benim için fazla duygusal ve şiirsel. Hayat görüşümüz çoğu konuda aynı olsa bile duygusal biri olduğu için yükselerek yaşıyor çoğu şeyi. Bir kitap okuyor bi cümleden etkileniyor, bana atıyor mesela.
Bu adamın istanbul'daki en yakın hissettiği arkadaşı benim. Kültürel, felsefi konularda da benim düşüncelerime ve zevklerime saygı duyar. O yüzden kitaptı filmdi bunları paylaşacak ben varım bitek onun için. Bu yüzden normalde daha yakın olduğum arkadaşlarıma göstermediğim yakınlığı buna gösteriyordum. Karantinadan önce iş güç derken evdeyken konuşmazdık pek, dışarıda buluşurduk. Şimdi o da olmayınca iyice bana sardı bu. Boş olduğumuz neredeyse her an beraber film izleyelim, arıyım laflayalım diyor. Ben o kadar sevmiyorum insanlarla bu kadar iç içe olmayı, sadece onunla da ilgili bi durum değil.
Bu adamı kırmadan beni bu kadar "darlamamasını" nasıl sağlarım?
Bazen ghosting yaparak, bazen geç ve yarım ağızlı cevap vererek bunu çaktırmaya çalışıyorum ama olmuyor. Karantina öncesi kırılırdı böyle yapınca, ben ufak ufak gönlünü alırdım barışırdık. Şimdi ise anlamak istemiyor muhtemelen.
Şimdi bu soruyu başkası sorsa "al karşına anlat" derdim, yapılması gereken şey bu ama yapamam. Üzülür ve tavır koyar, hatta küser bir daha konuşmaz bile belki; öyle alıngan bir tip. 30 yaşında adam doğum gününü unutup ertesi gün kutladım diye trip atar mı ya :/
Ben onu böyle kabul ediyorum çok iyi bir insan ama ilişkimizi biraz daha benim de sıkılmayacağım tarzda yürütmek istiyorum, yoksa soğuyacağım cidden.
Bi akıl verir misiniz, nasıl daha net ama kırmadan çaktırabilirim, yapılabilir mi?
Bu adamın istanbul'daki en yakın hissettiği arkadaşı benim. Kültürel, felsefi konularda da benim düşüncelerime ve zevklerime saygı duyar. O yüzden kitaptı filmdi bunları paylaşacak ben varım bitek onun için. Bu yüzden normalde daha yakın olduğum arkadaşlarıma göstermediğim yakınlığı buna gösteriyordum. Karantinadan önce iş güç derken evdeyken konuşmazdık pek, dışarıda buluşurduk. Şimdi o da olmayınca iyice bana sardı bu. Boş olduğumuz neredeyse her an beraber film izleyelim, arıyım laflayalım diyor. Ben o kadar sevmiyorum insanlarla bu kadar iç içe olmayı, sadece onunla da ilgili bi durum değil.
Bu adamı kırmadan beni bu kadar "darlamamasını" nasıl sağlarım?
Bazen ghosting yaparak, bazen geç ve yarım ağızlı cevap vererek bunu çaktırmaya çalışıyorum ama olmuyor. Karantina öncesi kırılırdı böyle yapınca, ben ufak ufak gönlünü alırdım barışırdık. Şimdi ise anlamak istemiyor muhtemelen.
Şimdi bu soruyu başkası sorsa "al karşına anlat" derdim, yapılması gereken şey bu ama yapamam. Üzülür ve tavır koyar, hatta küser bir daha konuşmaz bile belki; öyle alıngan bir tip. 30 yaşında adam doğum gününü unutup ertesi gün kutladım diye trip atar mı ya :/
Ben onu böyle kabul ediyorum çok iyi bir insan ama ilişkimizi biraz daha benim de sıkılmayacağım tarzda yürütmek istiyorum, yoksa soğuyacağım cidden.
Bi akıl verir misiniz, nasıl daha net ama kırmadan çaktırabilirim, yapılabilir mi?
Sorum annelere,
31 yaşında bekarım, uzun bir ilişkim olmadı, buna bağlı olduğunu düşünüyorum ki çocuk isteğim de olmadı. Olmak zorunda da değil biliyorum. Fakat sizlerin tecrübelerinizi merak ediyorum.
Çocuk sahibi olmak her zaman hayalinizde mi vardı? Belli bir yaşta içgüdüsel olarak mı geldi? Doğru kişiyi bulunca mı geldi? Gerçekten dünyanın en güzel duygusu mu yoksa tam da değil mi? Kendi hayat tecrübelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Teşekkürler.
31 yaşında bekarım, uzun bir ilişkim olmadı, buna bağlı olduğunu düşünüyorum ki çocuk isteğim de olmadı. Olmak zorunda da değil biliyorum. Fakat sizlerin tecrübelerinizi merak ediyorum.
Çocuk sahibi olmak her zaman hayalinizde mi vardı? Belli bir yaşta içgüdüsel olarak mı geldi? Doğru kişiyi bulunca mı geldi? Gerçekten dünyanın en güzel duygusu mu yoksa tam da değil mi? Kendi hayat tecrübelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Teşekkürler.
selamlar
3 haftadır işsizim ve evde mal gibi hayat yaşıyorum. üzerine 30 yaş krizi de eklendi. Coronadan bağımsız olarak, bir çemberde sıkışmış hissiyatı yaşıyorum. yapmaya çalıştığım şey sadece anda kalmak.
hayatım bitmiş gibi hissediyorum.
napmalı da geçse bunlar? boş boş duruyorum ne yapsam da dolsa bu boş geçen zamanalr...
3 haftadır işsizim ve evde mal gibi hayat yaşıyorum. üzerine 30 yaş krizi de eklendi. Coronadan bağımsız olarak, bir çemberde sıkışmış hissiyatı yaşıyorum. yapmaya çalıştığım şey sadece anda kalmak.
hayatım bitmiş gibi hissediyorum.
napmalı da geçse bunlar? boş boş duruyorum ne yapsam da dolsa bu boş geçen zamanalr...
kötü niyetli değilim, kimsenin kalbini kırmamaya çalışır ve nazik davranmaya özen gösteririm. prensip olarak herkesin alanlarına saygı duyuyorum. anlayamadığım şey, çevremde bazı insanların benle iletişimlerini net bir şekilde aniden sonlandırmaları. bahsettiklerim dünyanın en iyi arkadaşları olmasalar da, bu durum zaman zaman aklıma gelince üzülüyorum ve anlam veremiyorum.
neden böyle oluyor? farkında olmadan kırıcı mı davrandım diye çok düşünsem de yanıt bulamıyorum. belki de buna üzülmemem gerek fakat arada aklıma takılıyor işte.
size de böyle şeyler olur mu? nasıl hissedersiniz?
neden böyle oluyor? farkında olmadan kırıcı mı davrandım diye çok düşünsem de yanıt bulamıyorum. belki de buna üzülmemem gerek fakat arada aklıma takılıyor işte.
size de böyle şeyler olur mu? nasıl hissedersiniz?
sürekli geçmişi düşünüp özlem duyanların depresyonda olduğu söylenir ya.
"ben hiç geçmişte yaşamıyorum, özlemiyorum." diyenler ne halde? çok mu mutlusunuz? nasıl bir his merak ediyorum.
"ben hiç geçmişte yaşamıyorum, özlemiyorum." diyenler ne halde? çok mu mutlusunuz? nasıl bir his merak ediyorum.
Ya arakadaşlar bi el atın.
Yeni farkettiğim bir şey var. Sesim çok ince. ince teleden konuşuyorum.
Bu benim sesim.
(git: voca.ro)
bu da do re mi fa sol la si do
(git: voca.ro)
Bu ses tonu ince ses sizde tiksinme yabancılama uyandırıyor mu?
Örnek verebileceğiniz karizmatik sesli insanlar ya da alıştırmalar var mı?
Varsa örnek verseniz çok sevinirim.
Bu arada çok teşekkür ederim yorumlar için. Kendimi çok daha iyi hissettim.
Yeni farkettiğim bir şey var. Sesim çok ince. ince teleden konuşuyorum.
Bu benim sesim.
(git: voca.ro)
bu da do re mi fa sol la si do
(git: voca.ro)
Bu ses tonu ince ses sizde tiksinme yabancılama uyandırıyor mu?
Örnek verebileceğiniz karizmatik sesli insanlar ya da alıştırmalar var mı?
Varsa örnek verseniz çok sevinirim.
Bu arada çok teşekkür ederim yorumlar için. Kendimi çok daha iyi hissettim.
(14)
anneniz babaniz nasil evlenmis ve simdiki durumlari
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene #1422373
birbirleriyle sevgili olduktan sonra mi, gorucu usulu tanisip bir iki gorusmeden sonra mi, uzaktan akrabalik iliskileriyle kucuk yerlerde hemen birbirleriyle evlendirilmeleri ile mi? nasil evlenmisler ve sizce evlilik nasil gidiyor / gitti? geriye donup baktiklarinda birbirlerini bir hata olarak goruyorlar midir? ya da belli etmeseler de birbirleriyle olmadan yapamazlar mi? ya da cok guzel bir iliskileri mi var? evet, buyrun sohbete.
Hiç bitemiyorum.
Salak biri değilimdir heralde. Herkesin attığına bakıyorum, elini tahmin etmeye çalışıyorum. Alabileceği şekilde atmıyorum.
Ciddi manada psikolojim bozuldu ama.
Gösterge bile mi gelmez. Bu arada eskiden böyle değildim. Son 2-3 haftadır böyle. 2 saatte 1 el açamıyorum ya da en fazla 1 el açabiliyorum o akşam.
Hayır bu nedir ya, bir insan bukdr mı şansız olur delireceğim. Artık dalga konusu oldum. Zeka olsa yapacağım. Ortak diyor ki gösterge bari aç, hayır sanki benim elimde. Artık son iki gecedir 1 er el açabiliyorum, ortağımla yeniliyoruz ki genelde aradaki fark onun bütün çabaları ile çok az oluyor, iyice moralmen bitiyorum.
Oynamamam gerek biliyorum. Ama belki bu akşam şans bana döner diyorum. Yok. Yok. yok.
Zekamdan şüphe etmeye başladım. Bir de sanırım evren benle dalga geçiyor.
Sadece bundan mutsuz olmak çok saçma evet. Ama yine de bu evrenin benle dalga geçtiği gerçeğini değiştirmiyor.
Salak biri değilimdir heralde. Herkesin attığına bakıyorum, elini tahmin etmeye çalışıyorum. Alabileceği şekilde atmıyorum.
Ciddi manada psikolojim bozuldu ama.
Gösterge bile mi gelmez. Bu arada eskiden böyle değildim. Son 2-3 haftadır böyle. 2 saatte 1 el açamıyorum ya da en fazla 1 el açabiliyorum o akşam.
Hayır bu nedir ya, bir insan bukdr mı şansız olur delireceğim. Artık dalga konusu oldum. Zeka olsa yapacağım. Ortak diyor ki gösterge bari aç, hayır sanki benim elimde. Artık son iki gecedir 1 er el açabiliyorum, ortağımla yeniliyoruz ki genelde aradaki fark onun bütün çabaları ile çok az oluyor, iyice moralmen bitiyorum.
Oynamamam gerek biliyorum. Ama belki bu akşam şans bana döner diyorum. Yok. Yok. yok.
Zekamdan şüphe etmeye başladım. Bir de sanırım evren benle dalga geçiyor.
Sadece bundan mutsuz olmak çok saçma evet. Ama yine de bu evrenin benle dalga geçtiği gerçeğini değiştirmiyor.
mümkünse bilimsel cevaplar arıyorum.
hayatımda hiç karşı cinsle bir gönül ilişkim olmadı. (32e) sanırım kimseye de aşık olmadım. hiç ilgi duymadım yani o konulara. birkaç teklifi reddettim hepsi o kadar. tüm aşk serüvenim budur. aşk konusunda şu 3 konuyu merak ediyorum:
1. ben aşık olmayı yıllardır ilk görüşte olan bir şey sanıyordum. sanki herkesin bir ruh eşi var, onla karşılaşınca otomatik kilitleniliyor gibi. iki kişinin aynı anda birbirine aşık olması imkansıza yakınken bu kadar kişi nasıl "birbirine aşık" olarak geziyor ortalıkta? çiftlerden biri kendini şartlandırıyor mu? mantık evliliğinden falan bahsetmiyorum.
2. erkeklerde "aşık olunan kişiye karşı şehvet duyamama" diye bir olay vaki oluyor bazen değil mi? bu evrime aykırı değil mi? yani aşık olursun, şehvet duyarsın ve soyun ürer. acaba erkeklerdeki bu durumun sebebi nedir? yoksa bu anlattığım aşık olma hali aslında aşk falan değil midir? bu durumda olan arkadaşlarım olmuştu. bende de önceki yıllarda çok güzel bulduğum kadınlara karşı bu hiş oluşmuştu.
3. aşık olmanın nasıl bir kimyası var? insanı depresyona mı sürüklüyor yoksa psikiyatrik olarak bir bug durumu mu? depresyondan ziyade tam aksi aşırı mutluluğa mı sürüklüyor? burada da insanların neler hissettiğinden ziyade bilimsel-tıbbi bir cevap arıyorum.
dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.
hayatımda hiç karşı cinsle bir gönül ilişkim olmadı. (32e) sanırım kimseye de aşık olmadım. hiç ilgi duymadım yani o konulara. birkaç teklifi reddettim hepsi o kadar. tüm aşk serüvenim budur. aşk konusunda şu 3 konuyu merak ediyorum:
1. ben aşık olmayı yıllardır ilk görüşte olan bir şey sanıyordum. sanki herkesin bir ruh eşi var, onla karşılaşınca otomatik kilitleniliyor gibi. iki kişinin aynı anda birbirine aşık olması imkansıza yakınken bu kadar kişi nasıl "birbirine aşık" olarak geziyor ortalıkta? çiftlerden biri kendini şartlandırıyor mu? mantık evliliğinden falan bahsetmiyorum.
2. erkeklerde "aşık olunan kişiye karşı şehvet duyamama" diye bir olay vaki oluyor bazen değil mi? bu evrime aykırı değil mi? yani aşık olursun, şehvet duyarsın ve soyun ürer. acaba erkeklerdeki bu durumun sebebi nedir? yoksa bu anlattığım aşık olma hali aslında aşk falan değil midir? bu durumda olan arkadaşlarım olmuştu. bende de önceki yıllarda çok güzel bulduğum kadınlara karşı bu hiş oluşmuştu.
3. aşık olmanın nasıl bir kimyası var? insanı depresyona mı sürüklüyor yoksa psikiyatrik olarak bir bug durumu mu? depresyondan ziyade tam aksi aşırı mutluluğa mı sürüklüyor? burada da insanların neler hissettiğinden ziyade bilimsel-tıbbi bir cevap arıyorum.
dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.
1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püfür püfür şarap keyfi yapabileceğiniz ev. tek sıkıntısı (benim gördüğüm) sevişme seslerinizin alt katta ananızın babanızın kulağında çınlayacak olması.
2. seçenek: aynı semtte, hatta aynı mahallede, aileye uzak, depozito, fatura işlemleri, emlakçı haracı vereceğiniz, ne idüğü belirsiz komşu riskleri olan, kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve muhtemelen yabancı gibi evde yaşayacağınız, azıcık müziği açsan "birader bebek uyuyor" diye kapında bitme ihtimali olan alt komşulu ev. şayet bu ev tutulursa kira 1.seçenekteki evden gelecek. yani kira yok gibi düşünebilirsiniz.
sizin tercihiniz ne olurdu? cinsiyet belirtirseniz çok makbule geçer.
erkeğim.
2. seçenek: aynı semtte, hatta aynı mahallede, aileye uzak, depozito, fatura işlemleri, emlakçı haracı vereceğiniz, ne idüğü belirsiz komşu riskleri olan, kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve muhtemelen yabancı gibi evde yaşayacağınız, azıcık müziği açsan "birader bebek uyuyor" diye kapında bitme ihtimali olan alt komşulu ev. şayet bu ev tutulursa kira 1.seçenekteki evden gelecek. yani kira yok gibi düşünebilirsiniz.
sizin tercihiniz ne olurdu? cinsiyet belirtirseniz çok makbule geçer.
erkeğim.
kişiyi daha sempatik yapar mı bu yaşınıza kadarki tecrübelerinize göre? çok değişken var ama genel olarak düşünün, samimi ortamları ele alalım sadece, sevgilinizle birlikteyken mesela konuşacak bir şey yokken boş konu atmak ortaya, alakasız şeylerden konuşmak gibi.
Halen arkadaş olduğum birinin fotosunu yıllar önce beğenmişim. Şimdi o beğeniyi geri alsam ona bildirim gider mi?
Yani 13 yaşında bir ergen gibi hayattan çılgınca keyif aldığınız zamanlar yaratmak için napiyorsunuz? Gülerken düşünmekten bahsetmiyorum. Şive komedisine gülmek gibi düşünün bunu. Evde yalnızken dans mi ediyorsunuz, arkadaşlarınızı feyk hesapla işletiyor musunuz? Anira anira gülmek istiyorum, napabilirim?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Biriyle flört ediyorum diyelim. Zaman geçtikçe fark ediyorum ki bu adamın birçok sorunu, geçmişten gelen yarası, psikolojik problemleri var ve zor bir insan. Hayatı hem kendisine hem de çevresine zorlaştırıyor.
Mantıklı olan ne? Bu adamdan kaçmak değil mi? İşte böyle durumlarda ben hep karşı tarafı iyileştirmeye çalışıyorum. Sarıp sarmalayayım, acılarını unutturayım, onu mutlu etmek için çırpınayım diyorum. Böyle bir içgüdüm var.
(Birkaç haftadır görüştüğüm adamın geçmişinde alkol ve uyuşturucu tedavisi gördüğünü öğrendim. Şimdi de manik depresif bozukluk tedavisi görüyormuş. Yine depreşti bu içgüdüm şu an ve kurtulmam lazım bundan.)
Artık karşıma sürekli böyle erkekler çıkınca farkında olmadan bu insanları çektiğime karar verdim. Tabii kendimi mahvediyorum ama bu iyileştirmeye çalışma süreci zevk de veriyor galiba bana.
Soruya geçeyim. Bu içgüdü nasıl öldürülebilir? Karşımdaki adamın annesi gibi davranmak istemiyorum artık.
Mantıklı olan ne? Bu adamdan kaçmak değil mi? İşte böyle durumlarda ben hep karşı tarafı iyileştirmeye çalışıyorum. Sarıp sarmalayayım, acılarını unutturayım, onu mutlu etmek için çırpınayım diyorum. Böyle bir içgüdüm var.
(Birkaç haftadır görüştüğüm adamın geçmişinde alkol ve uyuşturucu tedavisi gördüğünü öğrendim. Şimdi de manik depresif bozukluk tedavisi görüyormuş. Yine depreşti bu içgüdüm şu an ve kurtulmam lazım bundan.)
Artık karşıma sürekli böyle erkekler çıkınca farkında olmadan bu insanları çektiğime karar verdim. Tabii kendimi mahvediyorum ama bu iyileştirmeye çalışma süreci zevk de veriyor galiba bana.
Soruya geçeyim. Bu içgüdü nasıl öldürülebilir? Karşımdaki adamın annesi gibi davranmak istemiyorum artık.
Mesela ben 30 yaşına geldim ve işim gücüm yerinde serbest çalışan bir avukatım
Nedense hala bazen içimde şunu yapsam mı diyorum .. Mesela kendi içimde hedeflediğim şeylere gelince
1-Acaba tıp okusam mı .Tıpı bitirip estetik cerrah olmak
2-Acaba bilgisayar mühendisliği mi okusam ciddi internet girişimlerine kafa yormak
3-Acaba alanımda akademisyenlik için mi kovalasam sonra da bi yandan işlerimi büyütürüm.
4-Pilotaj bölümü okusam arada uçuş yaparım:))
4-Siyasetle mi uğraşşsam çok angarya iş gibi geliyor :)))
5-Boşver bunları ticarete gir :))
6-Yurtdışında master da olabilir sonra ilgili ülkede avukatlık
Zamanında üniversite sınavında derece yapmıştım.İyi bir devlet okulunuda bitirdim.Sanki bunlardan birini yapmazsam hiç bir farkındalığım olmayacakmış gibi.Zira adam para verip hemen okuyabiliyor sonra da avukat oluyor ..Kendimi biraz daha farklı nasıl kılarım .Aynı zamanda bu emeğinde maddi karşılığı olsun istiyorum.Tavsiyeniz nedir ?
Nedense hala bazen içimde şunu yapsam mı diyorum .. Mesela kendi içimde hedeflediğim şeylere gelince
1-Acaba tıp okusam mı .Tıpı bitirip estetik cerrah olmak
2-Acaba bilgisayar mühendisliği mi okusam ciddi internet girişimlerine kafa yormak
3-Acaba alanımda akademisyenlik için mi kovalasam sonra da bi yandan işlerimi büyütürüm.
4-Pilotaj bölümü okusam arada uçuş yaparım:))
4-Siyasetle mi uğraşşsam çok angarya iş gibi geliyor :)))
5-Boşver bunları ticarete gir :))
6-Yurtdışında master da olabilir sonra ilgili ülkede avukatlık
Zamanında üniversite sınavında derece yapmıştım.İyi bir devlet okulunuda bitirdim.Sanki bunlardan birini yapmazsam hiç bir farkındalığım olmayacakmış gibi.Zira adam para verip hemen okuyabiliyor sonra da avukat oluyor ..Kendimi biraz daha farklı nasıl kılarım .Aynı zamanda bu emeğinde maddi karşılığı olsun istiyorum.Tavsiyeniz nedir ?
Bir arkadasim var ve cok iyi bir kiz kaybetmek istemedigim bir arkadasim.
Ama soyle bir ozelligi var surekli bana internetten kiyafet fotosu yollayip bunu alman lazim bu sana cok yakisir diyor ama yolladigi kiyafetler cok demode ve asla benim tarzima uygun degil. Fazla seksi ve kadinsi seyler. Ben de gayet basic giyinen bir insanim yani herkes bilir.
Sonra hem zaten pilatese baslaman lazim sana video yolluyorum simdi yarindan itibaren pilatese basliyosun diyip bir suru pilates videosu yolluyor ve ben gercekten pilatesten nefret ederim. Daha once birkac kez pilatese sans verdim ama yok hic benlik degil. Ona da soyledim zaten hic benlik bir spor degil diye ama o inatla bu konu hic konusulmamis gibi video yollamaya devam ediyor.
Benim yasadigim yere yakin rafting merkezi var surekli beni oraya goturmek icin zorluyor. 1-2 kere beraber yaptik ama ben hic keyif almadim. Zaten adrenalin sporlarini cok sevmem herkes bilir. Ama o inatla yapalim, hadi gidelim, bir sey olmaz, yapmamiz lazim, ikimize de iyi gelir.. vs deyip beni zorla oraya goturmek istiyor. Kendisi cok iyi yapiyor hakkini yiyemem sevmekte ve yapmak istemekte hakli olabilir. Ama gercekten benim sevdigim bir ortam degil.
Bana surekli erkekler soyle yapar kadinlar boyle yapar. İliskilerde kadinin ve erkegin rolu gibi kaliba dayali bir suru ogutlerde bulunuyor.
Oylesine bir erkek gosteriyorum “o sana nikah kiymaz” diyor agzim acik kaliyor. Benim oyle bir derdim yokki.
Sevgilimiz neden yok muhabbeti yapiyoruz bazen diyor ki “senin benim gibi namuslu kizlarin sansi yok” diyor. Simdi ne alaka namus?
Surekli guzel olmakla ilgili ogutlerde bulunuyor. Ama ben ona yuz kere benim guzel olmakla ilgili bir derdim yok diye soyledim. Buna ragmen o hala bana krem, dus jeli vs oneriyor.
En son Telefonda konusurken ayri dustugumuz bir konuda beni hic konusturmayarak kendi fikirlerini sunuyor. Ne zaman agzimi acsam konusmaya devam ediyor falan. Yani en sonunda tamam deyip konuyu kapattim ama konu kaldi oyle.
Gercekten cok iyi biri oldugunu dusunuyorum ama sizce neden boyle yapiyor? Onun da beni sevdigini dusunuyorum ama problem ne? Onu kaybetmek istemiyorum ama bu israrlari beni rahatsiz ediyor.
Ama soyle bir ozelligi var surekli bana internetten kiyafet fotosu yollayip bunu alman lazim bu sana cok yakisir diyor ama yolladigi kiyafetler cok demode ve asla benim tarzima uygun degil. Fazla seksi ve kadinsi seyler. Ben de gayet basic giyinen bir insanim yani herkes bilir.
Sonra hem zaten pilatese baslaman lazim sana video yolluyorum simdi yarindan itibaren pilatese basliyosun diyip bir suru pilates videosu yolluyor ve ben gercekten pilatesten nefret ederim. Daha once birkac kez pilatese sans verdim ama yok hic benlik degil. Ona da soyledim zaten hic benlik bir spor degil diye ama o inatla bu konu hic konusulmamis gibi video yollamaya devam ediyor.
Benim yasadigim yere yakin rafting merkezi var surekli beni oraya goturmek icin zorluyor. 1-2 kere beraber yaptik ama ben hic keyif almadim. Zaten adrenalin sporlarini cok sevmem herkes bilir. Ama o inatla yapalim, hadi gidelim, bir sey olmaz, yapmamiz lazim, ikimize de iyi gelir.. vs deyip beni zorla oraya goturmek istiyor. Kendisi cok iyi yapiyor hakkini yiyemem sevmekte ve yapmak istemekte hakli olabilir. Ama gercekten benim sevdigim bir ortam degil.
Bana surekli erkekler soyle yapar kadinlar boyle yapar. İliskilerde kadinin ve erkegin rolu gibi kaliba dayali bir suru ogutlerde bulunuyor.
Oylesine bir erkek gosteriyorum “o sana nikah kiymaz” diyor agzim acik kaliyor. Benim oyle bir derdim yokki.
Sevgilimiz neden yok muhabbeti yapiyoruz bazen diyor ki “senin benim gibi namuslu kizlarin sansi yok” diyor. Simdi ne alaka namus?
Surekli guzel olmakla ilgili ogutlerde bulunuyor. Ama ben ona yuz kere benim guzel olmakla ilgili bir derdim yok diye soyledim. Buna ragmen o hala bana krem, dus jeli vs oneriyor.
En son Telefonda konusurken ayri dustugumuz bir konuda beni hic konusturmayarak kendi fikirlerini sunuyor. Ne zaman agzimi acsam konusmaya devam ediyor falan. Yani en sonunda tamam deyip konuyu kapattim ama konu kaldi oyle.
Gercekten cok iyi biri oldugunu dusunuyorum ama sizce neden boyle yapiyor? Onun da beni sevdigini dusunuyorum ama problem ne? Onu kaybetmek istemiyorum ama bu israrlari beni rahatsiz ediyor.
(4)
toksik ilişkiler yumağından nasıl çıkarız?
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava #1421091
dedikodular
rezillikler
mide bulandırıcı ifadeler
haksızlıklar
namertlik diz boyu
böyle kriterleri olan ilişkilerden nasıl kaçabiliriz? whatsapp tan falan da engelleyeyim mi?
rezillikler
mide bulandırıcı ifadeler
haksızlıklar
namertlik diz boyu
böyle kriterleri olan ilişkilerden nasıl kaçabiliriz? whatsapp tan falan da engelleyeyim mi?
Amaç başkalarıyla sidik yarıştırmak mı? Çok daha küçük renkli, değişik yüzükler var. Ne özelliği var?
Yakın sayılabilecek bir zamanda abusive diyebileceğim bir ilişkiden çıktım. Uzun süre ayrılmak istemiştim ama becerememiştim bunu ve her seferinde geri dönmüştüm. Bana hiç değer vermeyen, sürekli kötü davranan, beni sürekli ezen biriydi. Sürekli ona kendimi kanıtlamaya çalışıyordum, aslında salak olmadığımı göstermek istiyordum. Ondan sonra birkaç kısa süreli ilişkim de oldu ama şimdi sürekli kendimi suçluyorum neden onun bana bunları yapmasına izin verdim, neden hemen ayrılamadım, neden kendimi rezil ettim diye. Kendimi bir türlü affedemiyorum. Bütün gün evin içinde bunu düşünüyorum ve kendime üzülüyorum. Belki bununla ilgili bir tavsiyeniz, söyleyecek birkaç cümleniz vardır.
Madem rahatsızdın neden onunla birlikte olmaya devam ettin o zaman diyeceklere,
Ondan neden ayrılamadığımı aslında ben de bilmiyorum. Çok yalnızdım o dönem. Onun yaşı benden büyüktü ve yeni tanıştığımız zamanlarda çok koruyup kolluyordu beni. Birinin beni düşünmesi çok hoşuma gitmişti çünkü ilk defa oluyordu böyle bir şey. Sonra da takılıp kaldım işte.
Madem rahatsızdın neden onunla birlikte olmaya devam ettin o zaman diyeceklere,
Ondan neden ayrılamadığımı aslında ben de bilmiyorum. Çok yalnızdım o dönem. Onun yaşı benden büyüktü ve yeni tanıştığımız zamanlarda çok koruyup kolluyordu beni. Birinin beni düşünmesi çok hoşuma gitmişti çünkü ilk defa oluyordu böyle bir şey. Sonra da takılıp kaldım işte.
Tüm iç güzellik şartlarını taşıyan, hoşlandığım bir bey var.
Lakin sorum şu; kendisi 1.80 boy, 120 kg ölçülerine sahip. Hani böyle ağır yaşamlar gibi değil tabi de, göbeği filan var.
Tamamen somut düşünerek, duyar kasmadan, duyguları karıştırmadan bu ölçülerdeki bir bey ile birlikte olunur mu ?
Yada şöyle sorayım, böyle bir erkek evladı gelse, tanışmak istese kararınız ne olur? Kilosunu sorun eder misiniz ?
Lakin sorum şu; kendisi 1.80 boy, 120 kg ölçülerine sahip. Hani böyle ağır yaşamlar gibi değil tabi de, göbeği filan var.
Tamamen somut düşünerek, duyar kasmadan, duyguları karıştırmadan bu ölçülerdeki bir bey ile birlikte olunur mu ?
Yada şöyle sorayım, böyle bir erkek evladı gelse, tanışmak istese kararınız ne olur? Kilosunu sorun eder misiniz ?
hemen konuyu bulusmaya mi getiriyorsunuz? ya da direkt eve mi cagiriyorsunuz ama klas bir sekilde atiyorum peynir tabagi ve sarap var hesabi? bulusmaya cagirinca yemek arti icki mi yoksa gunduz vakti kahve mi? ya da direkt bar/pub tarzi bir yerde mi sadece?
bunun haricinde aktivite bazli ilk bulusmalar sacma midir? klasik bulusma ideal midir? yani film izlemek degil de, hiking mesela? veya gunubirlik bir gezi falan, veya konsere gitmek?
nedir yontemleriniz?
bunun haricinde aktivite bazli ilk bulusmalar sacma midir? klasik bulusma ideal midir? yani film izlemek degil de, hiking mesela? veya gunubirlik bir gezi falan, veya konsere gitmek?
nedir yontemleriniz?
son 10 gündür geçmişi deli gibi özlüyorum. en saçma sapan anları bile. sanırım bunalımın eşiğindeyim. işsiz güçsüz oturuyorum. kendime güvenim çok kırıldı bu süreçte.
biri el atsın da beni kaldırsın diye bekliyorum, düştüğüm yerden:(
biri el atsın da beni kaldırsın diye bekliyorum, düştüğüm yerden:(
"mesaj silindi" mesajı da silinebiliyor mu?
beni hep güney amerikadaki kızlar beğenmeye başladı .Nedir abi bu ?
virüs dolayısıyla zor zamanlar geçiriyoruz şüphesiz ancak hayatımda yaşanan son gelişmeler ışığında moralim alt üst... hiçbir şey yapmak istemiyorum. son gelişmeyle birlikte bütün planlarım alt üst oldu.
kaç kere sıfırdan başlanır ki hayata?
kaç kere sıfırdan başlanır ki hayata?
Ne sıklıkla arıyorsunuz? Ben nişanlımın annesini yaklaşık bir aydır aramadım bana gücenmiş galiba. Spesifik bir konu olmadıkça arayıp havadan sudan muhabbet edemiyorum, yanlış mı yapıyorum acaba?
Ulan biri bana soyle bir cevap yazmisti, hayatim kismen de olsa degisti dediginiz bir cevap yazildi mi?
Benim çok canım sıkıldı. Siz neler yapıyorsunuz?
İnstagram, sözlük duyuru haricinde neler yapıyorsunuz?
İnstagram, sözlük duyuru haricinde neler yapıyorsunuz?
Şimdi şu aralar konuştuğum bir kız var, gerçekten zeki, güzel falan. Ne zaman ciddi konulardan konuşsak inanılmaz zevk alıyorum, o da alıyor belli ve bu benim için önemli. Ama gelin görün ki hayat sadece bunlardan oluşmuyor, sevdiğim komedyenlerin videolarını atıyorum beğenmiyor, şaka yapıyorum gülmüyor vs. Kısaca geyik yapamıyoruz, sadece ciddi şeylerin arasında arada şaka falan yapabiliyoruz o kadar.
Bu değişir mi? Ne olur? Çok mu abartıyorum acaba?
Bu değişir mi? Ne olur? Çok mu abartıyorum acaba?
karantina süreci ilişkinizi etkiledi mi? şu an aranız nasıl?
İstanbul'da oturan ancak İstanbul'da yaşayan birisi değildim. (Hayatım hep babamın bana dayadığı kafede geçti, 7 gün 24 saat. Hafta sonları dahil, hayatı yaşayamıyordum o yüzden)
2009 - 2011 yıllarında Konya'ya önlisans okumak için gittim.
Hayattan bi habersizdim, ama hayatımın en güzel yılları orada geçmiş galiba.
Devlet yurdunda kalmama rağmen, arkadaşlarla güzel, keyifli vakit geçirmişim. Antalya'ya yaz tatiline gitmişiz, Konya'ya bahar şenliğine vs. vs.. Kuğulu parka vs vs.
Şimdi ise yalnızlaştım. O ortamı bir daha bulamadım. İstanbul beni paragöz birisi yaptı, çok iyi para biriktirdim, hatta önlisansı DGS ile İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü kazanarak 4 yıllığa tamamladım.
Ancak İÜ - Bilg. Müh kazanmama rağmen o ortamı burada bulamadım.
2009 - 2011 yılları Konya'da geçirdiğim en güzel yıllardı. Saftım, hayattan, taktiklerden, stratejilerden bi haberdim.
Şimdi oyunu kuralına göre oynuyorum(insan ilişkilerini vs), değiştim, olgunlaştım, yalnızlaştım ve hayattan zevk almıyorum.
Ben, eski ben nasıl olurum?
2009 - 2011 yıllarında Konya'ya önlisans okumak için gittim.
Hayattan bi habersizdim, ama hayatımın en güzel yılları orada geçmiş galiba.
Devlet yurdunda kalmama rağmen, arkadaşlarla güzel, keyifli vakit geçirmişim. Antalya'ya yaz tatiline gitmişiz, Konya'ya bahar şenliğine vs. vs.. Kuğulu parka vs vs.
Şimdi ise yalnızlaştım. O ortamı bir daha bulamadım. İstanbul beni paragöz birisi yaptı, çok iyi para biriktirdim, hatta önlisansı DGS ile İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü kazanarak 4 yıllığa tamamladım.
Ancak İÜ - Bilg. Müh kazanmama rağmen o ortamı burada bulamadım.
2009 - 2011 yılları Konya'da geçirdiğim en güzel yıllardı. Saftım, hayattan, taktiklerden, stratejilerden bi haberdim.
Şimdi oyunu kuralına göre oynuyorum(insan ilişkilerini vs), değiştim, olgunlaştım, yalnızlaştım ve hayattan zevk almıyorum.
Ben, eski ben nasıl olurum?
Merhaba arkadaşlar, bu aralar malum durum dışında geçmişe çok fazla dönüyorum ve kafam bozuk biraz, depresyon ruh halinden çıkamadım.önerebileceğiniz, bu halden kurtarıcı eserler varsa ki türü herhangi bir şey olabilir klasik dahil, Önerilerinizi bekliyorum.
Nasıl bir olaydan sonra en çok kendinize değer vermeniz (sevmeniz) gerektiğine karar verdiniz? Bu kararı uygulayabildiğinizi düşünüyor musunuz? Bu kararı uygulamak sizi yalnızlığa sürükledi mi?
Gelirinize göre bir çevre oluşturuyor musunuz ?
Örneğin geliriniz atiyorum serbest çalışarak 15-20 k ama arkadaşlarınız 2-3 k yada işsiz bir çevre olduğu zaman hep konuşulan sohbetler ''işimiz gücümüz yok '' diyip veryansın ve bir şey yapmak isteyince de yapamayan tipler oluyor .Bu durumu nasıl aşarsınız ?
Örneğin geliriniz atiyorum serbest çalışarak 15-20 k ama arkadaşlarınız 2-3 k yada işsiz bir çevre olduğu zaman hep konuşulan sohbetler ''işimiz gücümüz yok '' diyip veryansın ve bir şey yapmak isteyince de yapamayan tipler oluyor .Bu durumu nasıl aşarsınız ?
her şeyin sonu yine ona varıyor. deseler ki yakında öleceksin, aklıma gelen ilk şey ona gitmek olur, bir şekilde iletişim kurmak. rüyamda bazen öldüğünü görüyorum ve pişmanlıkla dolu bir şekilde uyanıyorum.
napsam çare değil gibi. buyrun istediğinizi söyleyin, su an bir ilişkim de var. uzunca bir süredir hem de. birlikte olduğum kişiyi seviyorum. ona haksızlık yaptığımı söyleyeceksiniz, böyle düşünmüyorum. sonsuza dek bu hisle kendimi inzivaya mi çekmeliydim?
eski sevgilimle yollarımızı ayirali 6 yıl oldu. hiç iletişim kurmadik sonrasında. ortak arkadaşlarımızla da iletişimi kestigim için haber de almadım. bunu kendi içimde bitirmenin yolu onla yüzleşmek olabilir mi? aslında her şey o zaman mi bitecek, onu görünce her şeyin ne kadar anlamsız oldugunu mu anlayacağım? bu hisle yaşamak istemiyorum. ileride pişmanlıkla, keskeyle bakmak istemiyorum. bundan hakikaten kurtulmak istiyorum iyi ya da kötü. onla ya da onsuz.
napmaliyim? içimde bir yerlerde hep onla tekrar iletişim kurma, deneme, " kavuşma" isteği var. belki benden nefret ediyor, bilemiyorum.
asagilikca belki ama ona bir şekilde kendimi hatırlatmak istiyorum. ne düşündüğünü, hissettiğini merak ediyorum. ikimiz için de önemli bir ilişkiydi. sadece o zamanlar psikolojik olarak çökmüş durumdaydim ve onu bir hayli zorladım. beni hayatından gelip geçmiş bir bela olarak görüyorsa haklıdır.
alakasız cümleler kurdum. neyse, işte böyle.
napsam çare değil gibi. buyrun istediğinizi söyleyin, su an bir ilişkim de var. uzunca bir süredir hem de. birlikte olduğum kişiyi seviyorum. ona haksızlık yaptığımı söyleyeceksiniz, böyle düşünmüyorum. sonsuza dek bu hisle kendimi inzivaya mi çekmeliydim?
eski sevgilimle yollarımızı ayirali 6 yıl oldu. hiç iletişim kurmadik sonrasında. ortak arkadaşlarımızla da iletişimi kestigim için haber de almadım. bunu kendi içimde bitirmenin yolu onla yüzleşmek olabilir mi? aslında her şey o zaman mi bitecek, onu görünce her şeyin ne kadar anlamsız oldugunu mu anlayacağım? bu hisle yaşamak istemiyorum. ileride pişmanlıkla, keskeyle bakmak istemiyorum. bundan hakikaten kurtulmak istiyorum iyi ya da kötü. onla ya da onsuz.
napmaliyim? içimde bir yerlerde hep onla tekrar iletişim kurma, deneme, " kavuşma" isteği var. belki benden nefret ediyor, bilemiyorum.
asagilikca belki ama ona bir şekilde kendimi hatırlatmak istiyorum. ne düşündüğünü, hissettiğini merak ediyorum. ikimiz için de önemli bir ilişkiydi. sadece o zamanlar psikolojik olarak çökmüş durumdaydim ve onu bir hayli zorladım. beni hayatından gelip geçmiş bir bela olarak görüyorsa haklıdır.
alakasız cümleler kurdum. neyse, işte böyle.
Normalde pek instagram kullanmam. Onedio sayfasını takip ediyorum. Bugün bir gönderiniz altında millet ne yorum yapmış diye bakarken farkettim, "benimle sohbet etmek isteyen birileri var mı?" yazılı yorumlar var. Kadın profilleri, seks içerikli, bir kaç tanesini inceledim hepsinde ortalama 10 yarı çıplak foto var. Profilimdeki telefondan beni arayıp 15 dakika konuşana nude atacağım vb demişler.
Asıl ilgimi çeken profilde hepsinde irlanda/İzmir ve yanına bir kaç kalpli güneşli emoji var.
Belli ki bu hesaplar birbiri ile ilişkili. Ama ne işe yararlar, İrlanda ne alaka anlamadım???
Ve evet bunlar hep can sıkıntısı.
Not:erkek değilim.
Asıl ilgimi çeken profilde hepsinde irlanda/İzmir ve yanına bir kaç kalpli güneşli emoji var.
Belli ki bu hesaplar birbiri ile ilişkili. Ama ne işe yararlar, İrlanda ne alaka anlamadım???
Ve evet bunlar hep can sıkıntısı.
Not:erkek değilim.
mesela liseden bir arkadaşı yada yakını uzun zaman sonra gorunce neden bir sevinç durumu oluşuyor. hatta kopeklerde hayvanlarda bile var
9gag.com
bu sevincin kaynağı nedir?
9gag.com
bu sevincin kaynağı nedir?
kendimi bildim bileli hisettiğim, ama son yıllarda bu konuda farkındalığımın artmasıyla rahatsız olmaya başladığım ama bi türlü üzerimden atamadığım bi duygu var. boş oturmak yerine verimli bişey yapayım, çok lazım olmayan bişey yerine gerekli bişey yapayım, daha iyi olayım, daha fit gözükeyim, hep daha ve daha.
derdinizi seveyim diyebilirsiniz, evet temel ihtiyaçlarımla ilgili bi problem yaşamıyorum, basit ihtiyaçlarımı karşılıyorum. birkaç sene yurtdışında şantiyelerde çok sıkı çalıştım, trye döndüm ve doğal olarak korona sürecinde eve çıkamadım, istanbulda aile yanındayım. yaşım 27. çamaşır, yemek bile annemde. bunları kendim yapamıyor olmam rahatsız ediyor ve hatta belki de asıl suçluluk duygumun bi kısmının nedeni bu.
ben iyi hissettiren insanlara sahibim, hayatımda herşey yolunda. bi derdim de yok. hatta bu suçluluk duygusu benim kendimi sürekli fazla geliştirmeme yarıyor ama biraz fazla sanki.
kısaca aynı hisseden var mı? ne yapabiliriz? bu döngünden çıkmak için )
derdinizi seveyim diyebilirsiniz, evet temel ihtiyaçlarımla ilgili bi problem yaşamıyorum, basit ihtiyaçlarımı karşılıyorum. birkaç sene yurtdışında şantiyelerde çok sıkı çalıştım, trye döndüm ve doğal olarak korona sürecinde eve çıkamadım, istanbulda aile yanındayım. yaşım 27. çamaşır, yemek bile annemde. bunları kendim yapamıyor olmam rahatsız ediyor ve hatta belki de asıl suçluluk duygumun bi kısmının nedeni bu.
ben iyi hissettiren insanlara sahibim, hayatımda herşey yolunda. bi derdim de yok. hatta bu suçluluk duygusu benim kendimi sürekli fazla geliştirmeme yarıyor ama biraz fazla sanki.
kısaca aynı hisseden var mı? ne yapabiliriz? bu döngünden çıkmak için )
Söz konusu çoğalan uygulamalar ve karşı cinsle kolay flortleşmek gerçek manada ilişkileri kapitazmin oyuncağı haline getirmiyor mu ?
Örneğin tinder uygulamasını indirim sabahtan akşama kadar sağ match ederek ilişkileri adete 'internetten ürün siparişi'' moduna getirmiyor .Bir de erkeklerde ve kadınlarda sürekli flort etme dürtüsü ve yeni insanlarla tanışma arzusu veriyor .Gizem ve onun süreklilik duygusu iğrenç değil mi ?
Yani bu tür duyguları da nasıl engel olabiliriz ?Aranızda sürekli internetten kızlara yürüyen kişiler bunun pskolojik bir rahatsızlık olduğunu düşünmüyor musunuz ?
Zira sonu gelmez bir şey bu ..
Örneğin tinder uygulamasını indirim sabahtan akşama kadar sağ match ederek ilişkileri adete 'internetten ürün siparişi'' moduna getirmiyor .Bir de erkeklerde ve kadınlarda sürekli flort etme dürtüsü ve yeni insanlarla tanışma arzusu veriyor .Gizem ve onun süreklilik duygusu iğrenç değil mi ?
Yani bu tür duyguları da nasıl engel olabiliriz ?Aranızda sürekli internetten kızlara yürüyen kişiler bunun pskolojik bir rahatsızlık olduğunu düşünmüyor musunuz ?
Zira sonu gelmez bir şey bu ..
Kafasında bir projesi olan ya da özel bir yeteneğe sahip kişilerin, belki de hayatlarını kurtarabilecek olan bu becerilerinin/projelerinin peşinden gidip onu hayata geçirebilmelerini aşırı şekilde takdir ediyorum.
Benim de yeteneklerim ve hayallerim var fakat yeteri kadar istikrarlı olduğumu düşünmüyorum. Yapmam gereken işin başına oturduğumda saatlerce çalışabiliyorum ama onun başına oturabilmek benim için çok ciddi bir mesele. Kendime, yeteneğime ve bir şeylerin iyi gideceğine olan inancım çok kolay sarsılıyor ve böyle olunca da en ufak bir engelde motivasyonumu kaybediyorum.
Mesela dijital bir programı kullanmayı öğrenmeye çalışırken yaptığım en ufak hatada 'Ben bunu nasıl yaparım? Profesyonel birinin bunu yapmasına imkan yok. Profesyonellikten fersah fersah uzaktayım ve hiçbir zaman tam bir profesyonel olamayacağım' diyip kaygılara gark olup yaptığım işe yabancılaşıyorum. Kendimi sürekli en iyilerle kıyaslayıp modumu düşürüyorum. Bu anlamda istikrarı sağlayabilenler bunu nasıl başarıyor? Umudunuzu ve çalışma arzunuzu nasıl muhafaza ediyorsunuz? Nasıl hırslı bir insan olunur? Samimi önerilere ihtiyacım var.
Benim de yeteneklerim ve hayallerim var fakat yeteri kadar istikrarlı olduğumu düşünmüyorum. Yapmam gereken işin başına oturduğumda saatlerce çalışabiliyorum ama onun başına oturabilmek benim için çok ciddi bir mesele. Kendime, yeteneğime ve bir şeylerin iyi gideceğine olan inancım çok kolay sarsılıyor ve böyle olunca da en ufak bir engelde motivasyonumu kaybediyorum.
Mesela dijital bir programı kullanmayı öğrenmeye çalışırken yaptığım en ufak hatada 'Ben bunu nasıl yaparım? Profesyonel birinin bunu yapmasına imkan yok. Profesyonellikten fersah fersah uzaktayım ve hiçbir zaman tam bir profesyonel olamayacağım' diyip kaygılara gark olup yaptığım işe yabancılaşıyorum. Kendimi sürekli en iyilerle kıyaslayıp modumu düşürüyorum. Bu anlamda istikrarı sağlayabilenler bunu nasıl başarıyor? Umudunuzu ve çalışma arzunuzu nasıl muhafaza ediyorsunuz? Nasıl hırslı bir insan olunur? Samimi önerilere ihtiyacım var.
Birinin evlenmesinin başkasına faydası ne?
bir kişi hikayeyi goruntuledikten sonra, birkac saat sonra tekrar baktığında son goruntuleyenlerde mi görünür, yoksa daha aşağıda, ilk kez baktığı yerde mi?
Merhaba duyuru,
Kısa bir şey sormak istiyorum (yapabilirsem). 4-5 senelik uzun ilişkim, 2,5 senedir uzak mesafe olması nedeni ile bitti. Aslında uzak mesafenin bana sorunu yoktu ama ona oldu. Benden ayrılan oydu (en azından bahane bulan).
Aylar sonra, hayaletler peşimi bıraktıktan sonra birinden hoşlanmaya başladım ama bu diğerlerinden farklı. Yani dış görünüş etc, alakasız adamın önce konuşmasına sonra zekasına sonra da kimyasal uyuma da vuruldum. Bir süre daha olduğum ülkede kalacağım ama max 1-2 sene. Ama karşı kişinin kalıcı pozisyonu var. Böyle bir işe girer miydiniz? Akışına mı bırakırdınız? Yoksa baştan her şeyi düşünmeli mi?
Teşekkürler =)
Kısa bir şey sormak istiyorum (yapabilirsem). 4-5 senelik uzun ilişkim, 2,5 senedir uzak mesafe olması nedeni ile bitti. Aslında uzak mesafenin bana sorunu yoktu ama ona oldu. Benden ayrılan oydu (en azından bahane bulan).
Aylar sonra, hayaletler peşimi bıraktıktan sonra birinden hoşlanmaya başladım ama bu diğerlerinden farklı. Yani dış görünüş etc, alakasız adamın önce konuşmasına sonra zekasına sonra da kimyasal uyuma da vuruldum. Bir süre daha olduğum ülkede kalacağım ama max 1-2 sene. Ama karşı kişinin kalıcı pozisyonu var. Böyle bir işe girer miydiniz? Akışına mı bırakırdınız? Yoksa baştan her şeyi düşünmeli mi?
Teşekkürler =)
Benim geliyor :Dddd Deli miyim acaba?
Bir herif var.. Ben tanımıyorum, birine stalk atarken denk gelmiştim. Değişik bir tipti, ben böyle değişik tipleri incelemekten acayip haz alıyorum. Yaşamlarını falan merak ediyorum :P
herifi inceliyorum bir aydır. herif acayip özgüvenli ya, böyle sinir bozucu düzeyde. Ama boş özgüven ya. Mesela dandik bir şehirde, dandik bir bölüm okuyor ama twittter'da biriyle tartışken ''benim eğitim seviyem senin sülalene yeter'' diyor. Sonra boş bir parkta istanblue içiyor ama hikaye atınca bugün yine kaliteyiz diyor. Mesela ben istanblue denen şeyi önüme bedava şişe şişe koysalar içmem, hele hele onu hikaye atmam :D Mesela, yakışıklı-tarz biri değil ama insta olsun, twitter olsun sürekli çok yakışıklı olduğundan bahsediyor. Kendisine çok nude geliyormuş, bol seksli hayatı varmış ve çok sıkılmış. Aşık olmak istiyormuş ama kızlar bunu kendi çıkarları için kullanıyormuş. Mesela ben böyle şeylerden arkadaşlarıma bile oturup bahsederken çekinirim. Kendi çapımda bir şeyler yaşar geçerim.
çok acayip bir tip ya. Bir yandan dövesim geliyor, diğer yandan ulan ben niye böyle olamıyorum diye ağlıyorum :D Soru yukarıda, dövesiniz geliyor mu? Ama böyle boş özgüvenli kişileri dövesiniz geliyor mu? Neblim ben ne çocuklar, ne adamlar tanıdım parası var, girmediği delik yok, çocuğun yüzüne baksan öpesin geliyor ama mütevazı tipler, reklam yapmıyorlar falan ama bu ne lan dsakpdsa :D
Bir herif var.. Ben tanımıyorum, birine stalk atarken denk gelmiştim. Değişik bir tipti, ben böyle değişik tipleri incelemekten acayip haz alıyorum. Yaşamlarını falan merak ediyorum :P
herifi inceliyorum bir aydır. herif acayip özgüvenli ya, böyle sinir bozucu düzeyde. Ama boş özgüven ya. Mesela dandik bir şehirde, dandik bir bölüm okuyor ama twittter'da biriyle tartışken ''benim eğitim seviyem senin sülalene yeter'' diyor. Sonra boş bir parkta istanblue içiyor ama hikaye atınca bugün yine kaliteyiz diyor. Mesela ben istanblue denen şeyi önüme bedava şişe şişe koysalar içmem, hele hele onu hikaye atmam :D Mesela, yakışıklı-tarz biri değil ama insta olsun, twitter olsun sürekli çok yakışıklı olduğundan bahsediyor. Kendisine çok nude geliyormuş, bol seksli hayatı varmış ve çok sıkılmış. Aşık olmak istiyormuş ama kızlar bunu kendi çıkarları için kullanıyormuş. Mesela ben böyle şeylerden arkadaşlarıma bile oturup bahsederken çekinirim. Kendi çapımda bir şeyler yaşar geçerim.
çok acayip bir tip ya. Bir yandan dövesim geliyor, diğer yandan ulan ben niye böyle olamıyorum diye ağlıyorum :D Soru yukarıda, dövesiniz geliyor mu? Ama böyle boş özgüvenli kişileri dövesiniz geliyor mu? Neblim ben ne çocuklar, ne adamlar tanıdım parası var, girmediği delik yok, çocuğun yüzüne baksan öpesin geliyor ama mütevazı tipler, reklam yapmıyorlar falan ama bu ne lan dsakpdsa :D