Kilo vermek ile alakalı mükemmel bir yazı
ercangul #1605117
İlgili ekşi sözlük entry; eksisozluk.com
İlgili yazı;
kilo vermeyi düşünen veya çalışan kilolu ya da obez kardeşlerim,
sizlere kendi yaşadığım süreçten bahsetmek istiyorum. tabi burada şu kadar kibrit kutusu peynir vs. şeklinde diyet listesi paylaşmayacağım. herkesin diyet listesi kendine özeldir.
ilkokul yıllarından beri gerek genetik gerek yaşam tarzı kaynaklı olarak obezdim. hatta lise yıllarımdan itibaren ise morbid obez idim. obezlik benim için son derece normal, kel olmakla eşdeğer bir dış görünüş özelliği gibiydi. kilolarımı hiçbir zaman dert etmedim. kilo vermeye karar verene kadar da etmiyordum. hatta şöyle söyleyeyim; kilo vermeye karar versem de kilolarımı dert ederek bu kararı almadım. almak zorunda kaldım. bana kalsa obez bir şekilde hayatımı sürdürür, ardından genç yaşta ölecek olsam bile buna takılmadan yaşar giderdim. yine de gerek çevre baskısı gerekse de kilo vermenin basit olacağını düşündüğümden zaman zaman diyetisyen eşliğinde diyet programları uyguladım. bunlardan ilkinde 30 kg vermeyi başarmıştım. ancak her vazgeçilen diyetten sonra olduğu gibi verdiğimden 10 kat hızlı bir şekilde kilolarımı geri aldım. dediğim gibi bunda umursamazlığımın payını yadsıyamam.
ailemde genetik olarak diyabet problemi var. genetik faktör olmasaydı da yine diyabete yakalanır mıydım, bence evet. yaşam tarzım buna oldukça müsaitti. ancak ben diyabetin çok da önemli bir hastalık olduğunu bilmiyordum. ta ki babam bu hastalığa yakalanıp çeşitli komplikasyonlar yaşayana kadar. bunlardan biri uzuv kaybı.
obezlik kariyerim olağan akışıyla devam ederken çevremden sürekli kilo verdiğimi belirten tepkilerle karşılaştım. açıkçası başlarda aldırmadım. tartılan bir insan da değildim. ancak çok insandan bunu duyunca tuhaf geldi. çünkü yaşam tarzımda hiçbir değişiklik yapmamıştım. sonraları şüphelenmeye başladım. ancak insan kabullenmek istemiyor. yanlış olduğunu bile bile yanlışta ısrarı sürdürmeye meyilli olabiliyor. buna cahillik denilebilir veya aptallık.
daha sonra bazı semptomlar başladı. bunların en önemlisi doymak kavramının ortadan kalkmasıydı. ne kadar çok yersem yiyim doyma hissim kaybolmuştu. üstüne aşırı susama ve sık idrara çıkmalar başladı. sık idrar deyince insanlar yanlış anlıyor. arkadaşlar, ben geceleri uyurken idrarımın hadi kalk demesiyle ortalama 5 kez tuvalete çıkıyordum.
bir tanıdığımıza o günlerde diyabet teşhisi konmuştu. kendisinde kan şekeri ölçüm cihazı vardı. yemekten 2 saat sonra ölçtürdüğümde 283 gördüm. normal üst sınır 140. hemen dahiliye doktoruna gittim. sabah aç karnına kan verdim ve tahlillerimde açlık kan şekerim 217, hemoglobin a1c ise %10 çıktı. bunun da sınırı sağlıklı bireylerde %5,5. ardından insülin, hap ve diyet tedavisi başladı.
şimdi bu noktada şunu söyleyeyim; hastalığa yakalanmadan önceki kilomun 175 olduğunu tahmin ediyorum. uzun süre hastalığı görmezden geldiğimi tekrar belirterek hastalığın etkisiyle zaten 28 kg vermiştim. ancak bu tabiki oldukça sağlıksız bir kilo kaybıydı. boyum 182 cm idi. idi diyorum çünkü kilo verdikçe boyum da uzadı. kütleçekim gerçekten varmış(swh)
147 kg ile 1,5 yıl önce diyete ve yürüyüşlere başladım. diyabet nedeniyle yüksek eforlu spor yapamıyorum. diyetisyenim bana her gün 30 dk yürüyüş veya iki günde bir 45 dk tempolu yürüyüş tavsiye etti. ben ikinciyi tercih ettim. yeme ve içmeme oldukça dikkat ettim. doktor ve diyetisyen kontrollerimi aksatmamaya özen gösterdim.
şu an 112 kiloyum ve boyum 3 cm uzayarak 185'e çıktı. programıma hala devam ediyorum. insülin iğnesini ve ilaçların büyük kısmına ihtiyacım sona erdi ve bıraktım.
buradan kilo vermek isteyenlere şunu söylemek istiyorum; kilo vermek istiyorsanız maalesef yaşam tarzınızı değiştirmek zorundasınız. gerçekten bu kararı vermek hiç kolay değil. sizleri sanırım en çok anlayan insanlardan biriyimdir diye düşünüyorum.
bence kilo vermek isteyenlere şundan fazla tavsiye vermek ukalalık olur; kilo verecekseniz bunu kendi kendinize değil lütfen uzman eşliğinde yapın. aksi takdirde kilo vermek isterken vücudunuza ve metabolizmanıza yaşam boyu sürecek, telafisi mümkün olmayan zararlar verebilirsiniz.
iyi günler.
İlgili yazı;
kilo vermeyi düşünen veya çalışan kilolu ya da obez kardeşlerim,
sizlere kendi yaşadığım süreçten bahsetmek istiyorum. tabi burada şu kadar kibrit kutusu peynir vs. şeklinde diyet listesi paylaşmayacağım. herkesin diyet listesi kendine özeldir.
ilkokul yıllarından beri gerek genetik gerek yaşam tarzı kaynaklı olarak obezdim. hatta lise yıllarımdan itibaren ise morbid obez idim. obezlik benim için son derece normal, kel olmakla eşdeğer bir dış görünüş özelliği gibiydi. kilolarımı hiçbir zaman dert etmedim. kilo vermeye karar verene kadar da etmiyordum. hatta şöyle söyleyeyim; kilo vermeye karar versem de kilolarımı dert ederek bu kararı almadım. almak zorunda kaldım. bana kalsa obez bir şekilde hayatımı sürdürür, ardından genç yaşta ölecek olsam bile buna takılmadan yaşar giderdim. yine de gerek çevre baskısı gerekse de kilo vermenin basit olacağını düşündüğümden zaman zaman diyetisyen eşliğinde diyet programları uyguladım. bunlardan ilkinde 30 kg vermeyi başarmıştım. ancak her vazgeçilen diyetten sonra olduğu gibi verdiğimden 10 kat hızlı bir şekilde kilolarımı geri aldım. dediğim gibi bunda umursamazlığımın payını yadsıyamam.
ailemde genetik olarak diyabet problemi var. genetik faktör olmasaydı da yine diyabete yakalanır mıydım, bence evet. yaşam tarzım buna oldukça müsaitti. ancak ben diyabetin çok da önemli bir hastalık olduğunu bilmiyordum. ta ki babam bu hastalığa yakalanıp çeşitli komplikasyonlar yaşayana kadar. bunlardan biri uzuv kaybı.
obezlik kariyerim olağan akışıyla devam ederken çevremden sürekli kilo verdiğimi belirten tepkilerle karşılaştım. açıkçası başlarda aldırmadım. tartılan bir insan da değildim. ancak çok insandan bunu duyunca tuhaf geldi. çünkü yaşam tarzımda hiçbir değişiklik yapmamıştım. sonraları şüphelenmeye başladım. ancak insan kabullenmek istemiyor. yanlış olduğunu bile bile yanlışta ısrarı sürdürmeye meyilli olabiliyor. buna cahillik denilebilir veya aptallık.
daha sonra bazı semptomlar başladı. bunların en önemlisi doymak kavramının ortadan kalkmasıydı. ne kadar çok yersem yiyim doyma hissim kaybolmuştu. üstüne aşırı susama ve sık idrara çıkmalar başladı. sık idrar deyince insanlar yanlış anlıyor. arkadaşlar, ben geceleri uyurken idrarımın hadi kalk demesiyle ortalama 5 kez tuvalete çıkıyordum.
bir tanıdığımıza o günlerde diyabet teşhisi konmuştu. kendisinde kan şekeri ölçüm cihazı vardı. yemekten 2 saat sonra ölçtürdüğümde 283 gördüm. normal üst sınır 140. hemen dahiliye doktoruna gittim. sabah aç karnına kan verdim ve tahlillerimde açlık kan şekerim 217, hemoglobin a1c ise %10 çıktı. bunun da sınırı sağlıklı bireylerde %5,5. ardından insülin, hap ve diyet tedavisi başladı.
şimdi bu noktada şunu söyleyeyim; hastalığa yakalanmadan önceki kilomun 175 olduğunu tahmin ediyorum. uzun süre hastalığı görmezden geldiğimi tekrar belirterek hastalığın etkisiyle zaten 28 kg vermiştim. ancak bu tabiki oldukça sağlıksız bir kilo kaybıydı. boyum 182 cm idi. idi diyorum çünkü kilo verdikçe boyum da uzadı. kütleçekim gerçekten varmış(swh)
147 kg ile 1,5 yıl önce diyete ve yürüyüşlere başladım. diyabet nedeniyle yüksek eforlu spor yapamıyorum. diyetisyenim bana her gün 30 dk yürüyüş veya iki günde bir 45 dk tempolu yürüyüş tavsiye etti. ben ikinciyi tercih ettim. yeme ve içmeme oldukça dikkat ettim. doktor ve diyetisyen kontrollerimi aksatmamaya özen gösterdim.
şu an 112 kiloyum ve boyum 3 cm uzayarak 185'e çıktı. programıma hala devam ediyorum. insülin iğnesini ve ilaçların büyük kısmına ihtiyacım sona erdi ve bıraktım.
buradan kilo vermek isteyenlere şunu söylemek istiyorum; kilo vermek istiyorsanız maalesef yaşam tarzınızı değiştirmek zorundasınız. gerçekten bu kararı vermek hiç kolay değil. sizleri sanırım en çok anlayan insanlardan biriyimdir diye düşünüyorum.
bence kilo vermek isteyenlere şundan fazla tavsiye vermek ukalalık olur; kilo verecekseniz bunu kendi kendinize değil lütfen uzman eşliğinde yapın. aksi takdirde kilo vermek isterken vücudunuza ve metabolizmanıza yaşam boyu sürecek, telafisi mümkün olmayan zararlar verebilirsiniz.
iyi günler.
Medikal ürünlerin merkezi hk tavsiye
ercangul #1605083
Geçen sene babamın tedavisi için sürekli medikal malzemelere
İhtiyaç olmuştu. Kendim cevizlibağda idim. Fındıkzade de karagül çarşısı var. 5 katlı bir pasaj fiyatlar çok uygun mutlaka uğramanızı tavsiye ederim
İhtiyaç olmuştu. Kendim cevizlibağda idim. Fındıkzade de karagül çarşısı var. 5 katlı bir pasaj fiyatlar çok uygun mutlaka uğramanızı tavsiye ederim
Harika muazzam bir yerli dizi
8 bölümden oluşuyor. Uğur Yücel oyunculuğunu konuşturmuş
Ata Demirer hiç kasmadan mükemmel uyum sağlamış
Çok güldüm çok eğlendim mutlaka izleyin
8 bölümden oluşuyor. Uğur Yücel oyunculuğunu konuşturmuş
Ata Demirer hiç kasmadan mükemmel uyum sağlamış
Çok güldüm çok eğlendim mutlaka izleyin
1