kanal listesinde bazı sayılar yok. 1 ve 2 yok mesela, 3'ten başlıyor. 17, 53, 60 vs vs numaralı kanallar yok. bazı kanalların yanında kalp işareti var. bu tv'nin sorunu ne? nasıl kendine gelir?
efendi gibi insin açılmasın dursun öyle. nasıl olur bu iş?
fark ederse: safari
fark ederse: safari
zamlar aralıkta yapılmış olsaydı dünkü enflasyon kaç olarak açıklanırdı?
neden xrayden geçerken çantada falan su varsa suyu ya içmemizi ya da atmamızı istiyorlar? bagaj kurallarında su yasak değil.
yemeye devam ediyor musunuz? yoksa bırakıyor musunuz? bıraksanız da güzel şeyler söyler misiniz?
anneannemlere gittik. üzümlü pirinçli bi börek yapmış. misafir gelince düğün olunca falan yapılan bi şeymiş normalde. özenmiş yani. ama hiç sevmedim. o kadar uğraşmış diye zorladım kendimi yedim ve güzel şeyler de söyledim. aslında sorsalar "yemem ya nolacak, sevmeyebilirim, çok normal" vs artist artist konuşurdum. ama meğerse öyle diyemiyormuşum.
anneannemlere gittik. üzümlü pirinçli bi börek yapmış. misafir gelince düğün olunca falan yapılan bi şeymiş normalde. özenmiş yani. ama hiç sevmedim. o kadar uğraşmış diye zorladım kendimi yedim ve güzel şeyler de söyledim. aslında sorsalar "yemem ya nolacak, sevmeyebilirim, çok normal" vs artist artist konuşurdum. ama meğerse öyle diyemiyormuşum.
kısa bir süre sonra evimdeki ilk senem dolacak. haliyle kiraya zam gelecek. bugüne dek oturduğum hiçbir evde kirayı bir gün bile geciktirmedim, hatta kira günü bayram, hafta sonu vs denk geliyorsa bunlardan önce kirayı yatırırım. evleri de bulduğumdan katbekat güzel bırakıyorum. neyse bunların konuyla direkt alakası var mı emin değilim ama bilgi bilgidir. sorum o ki, ilk sene dolunca ev sahibi bana sebepsiz çık diyebilir mi? bundan endişe ediyorum, çünkü beni çıkarırsa evi şu an olduğunun en az 2 katı fiyatına daha evi ilana bile koymadan çat diye kiraya verebilir. bunu düşünerek beni çıkarmak istese önünde ne engel var? o istese de ben çıkmam diyebilir miyim?
sözleşmede tefe tüfe oranında kira artar, sözleşme yenilenir vs bi şeyler yazıyordu diye hatırlıyorum, emin değilim ama.
"çocuğum gelecek" diyemez, çocuğu yanında ve engelli olduğu için beraber yaşıyorlar. "ben gireceğim" diyemez, çünkü zaten engelli çocuğuyla asansörsüz binada yaşayamadığı için taşınmıştı.
sözleşmede tefe tüfe oranında kira artar, sözleşme yenilenir vs bi şeyler yazıyordu diye hatırlıyorum, emin değilim ama.
"çocuğum gelecek" diyemez, çocuğu yanında ve engelli olduğu için beraber yaşıyorlar. "ben gireceğim" diyemez, çünkü zaten engelli çocuğuyla asansörsüz binada yaşayamadığı için taşınmıştı.
illa ki dökülüyordur da kelleştirecek kadar dökülmüyor mu yani yine? sonuçta olay genetik değil mi? kellik genlerinde varsa önünde sonunda yine kel olmazlar mı?
sorum sadece hamilelere, doğurmuş olanlara, hamileliğine şahitlik ettiği bir eşi/sevgilisi olanlara.
vücudunuzun içinde bir insan olmasından/büyüyor olmasından korkmuyor musunuz? özellikle bebek hareket ettiğinde ne hissediyorsunuz?
doğumdan korkmuyor musunuz? nasıl normal/sakin kalabiliyorsunuz?
eşi hamile olanlar eşinizin karnına dokunup bebekle bi nevi iletişime geçince ne hissediyorsunuz? hazır bi de iki canlıyken eşinize bi şey olur mu diye ekstra vesvese basmıyor mu?
vücudunuzun içinde bir insan olmasından/büyüyor olmasından korkmuyor musunuz? özellikle bebek hareket ettiğinde ne hissediyorsunuz?
doğumdan korkmuyor musunuz? nasıl normal/sakin kalabiliyorsunuz?
eşi hamile olanlar eşinizin karnına dokunup bebekle bi nevi iletişime geçince ne hissediyorsunuz? hazır bi de iki canlıyken eşinize bi şey olur mu diye ekstra vesvese basmıyor mu?
dün 3 saat kadar test sırası bekledim taksim acilde. belirtilerim sinüzitle alakalı şeylerdi zaten, ama temaslı olduğumdan test oldum. testim de negatif geldi. ama 3 saat muhtemel covidlilerle yan yanaydım. virüs kapmayayim diye dışarı çıktım sık sık, ancak hali hazırda hasta olduğumdan dışarda da üşüdüm, duramadım pek. tabii bunu kesin olarak bilemeyiz ama virüs kapmış mıyımdır? kapmışsam ne zamam bulaştırıcı olurum? yılbaşı için ailemin yanına gidiyorum. onlara bi şey olsun istemiyorum. kapmışsam bile en az bi hafta bulaştırmam dimi? maskeliydim hep.
not: 3 doz biontech aşılıyım. ailem de öyle.
not: 3 doz biontech aşılıyım. ailem de öyle.
ss'teki gibi bi yere girdim yanlışlıkla. nereye tıkladım hiçbir fikrim yok. arada böyle e-devlet, internet vergi dairesi, uyap, e-nabiz falan geziyorum. hobi bi nevi -_-
görünenlere göre zibilyon tane tanı konmuş şahsıma, ama bana kimse burada yazan şeyleri söylememişti. ben kendimi turp gibi biliyordum. arada tek tük bildiklerim var miyopluk gibi ama başka bi sürü şey de var. acaba bu sistem kesin olan şeyleri mi gösteriyor yoksa şüphelenilen ve aslında olmayan şeyleri de mi gösteriyor? olan şeyleri gösteriyorsa bana büyük geçmiş olsun.
edi: smart asistana tıklamışım.
görünenlere göre zibilyon tane tanı konmuş şahsıma, ama bana kimse burada yazan şeyleri söylememişti. ben kendimi turp gibi biliyordum. arada tek tük bildiklerim var miyopluk gibi ama başka bi sürü şey de var. acaba bu sistem kesin olan şeyleri mi gösteriyor yoksa şüphelenilen ve aslında olmayan şeyleri de mi gösteriyor? olan şeyleri gösteriyorsa bana büyük geçmiş olsun.
edi: smart asistana tıklamışım.
bunu şu an uygulanabilir yapmayan şey ne?
www.reddit.com
www.reddit.com
geçen hafta aşı oldum. 1 gün ölü gibi yattım. hafta içi ehh iyiydim. bugün yine aşırı hasta gibiyim. 3. dozdu bu ve 2. ile arasında 4 ay var. aşı olduktan sonra virüs kapmış olabilir miyim? yoksa aşının bu kadar uzun yan etkisi olabilir mi? bağışıklığımın hali hazırda olması ve bu dozun da onu güçlendirmesi gerekirdi sanki. her seferinde ayri yamuluyorum -_- parol da kar etmedi. olsa 10 tane yorganın altına girerim yine de üşürüm gibi.
normalde 7-9 arası gelmesi gereken siparişim belki yarım saate ancak gelecek. siparişinde değilim de getiren kuryeyle az çok muhabbetimiz var. her gün sabah 8'den akşam 9'a kadar çalıştıklarını, bazen de böyle uzadığını, haftalık izni olmadığını, belki ancak 2 haftada 1 izin aldığını söyledi. bunlar gerçek mi ya? işin içinde olup bi şeyler bilen var mı? bu insanlar gerçekten her gün 12 saatten fazla mı çalışıyorlar? niyeyse migros'un böyle bi iş yeri olacağını düşünmemiştim.
hali hazırda ehliyeti olandan daha mı zor alır? Ingiltere ve abd için soruyorum.
martta yeni işe başladım. sevdiğim bi iş, şartlar genel anlamda iyi. kalsam heralde ömür boyu kalabileceğim de bir yer. ama ilk etapta beni direkt ve kesin olarak bağlayan iş anlaşması 2024 sonunda sona erecek. bana işe girerken mümkünse bu anlaşmanın sonuna dek ayrılmanı istemiyoruz dediler. iyi dedim. herhangi bir sözleşme maddesi falan yok yani konuştuk sadece. ki ben de özellikle işe başladıktan sonra anlaşma bitene dek başka işlere bakmam diye düşündüm.
ancak ülkenin hali ortada ve son zamanlarda iş yerindeki bazı saçmalıklar (müthiş önemli şeyler değil) fikirlerimi değiştirmeme sebep oluyor gibi. istesem ve galiba biraz uğraşsam yurt dışına basıp gidebilirim ki anlaşma bitimine yakın o tarafı yoklayıp kesin gitme düşüncem vardı. şimdiyse bunu erkene almayı düşünüyorum biraz. ama emin olamıyorum. aslında somut bir sorum da yok gibi. neyse, diyelim ki uğraştım ve oldu, bana erkenden yol göründü. gidersem buradakilere en başta "iyi, ayrılmam" dediğim için ayıp mı etmiş olurum ya da giderken ne demem gerekir? bunu ne kadar önceden onlara söylemem gerekir? aslında buradakilerin referansı da gidişimi kolaylaştırabilir ama en başta erken ayrılmam dediğim işten ayrılıp referans istemek olur mu? olursa bu nasıl söylenir?
edit düdüt: pozisyon kritik.
ancak ülkenin hali ortada ve son zamanlarda iş yerindeki bazı saçmalıklar (müthiş önemli şeyler değil) fikirlerimi değiştirmeme sebep oluyor gibi. istesem ve galiba biraz uğraşsam yurt dışına basıp gidebilirim ki anlaşma bitimine yakın o tarafı yoklayıp kesin gitme düşüncem vardı. şimdiyse bunu erkene almayı düşünüyorum biraz. ama emin olamıyorum. aslında somut bir sorum da yok gibi. neyse, diyelim ki uğraştım ve oldu, bana erkenden yol göründü. gidersem buradakilere en başta "iyi, ayrılmam" dediğim için ayıp mı etmiş olurum ya da giderken ne demem gerekir? bunu ne kadar önceden onlara söylemem gerekir? aslında buradakilerin referansı da gidişimi kolaylaştırabilir ama en başta erken ayrılmam dediğim işten ayrılıp referans istemek olur mu? olursa bu nasıl söylenir?
edit düdüt: pozisyon kritik.
hani dizilerde filmlerde sarhoş olanlar kusarken vs klozete sarılıyorlar ya bu gerçekte de böyle mi? yani o kadar rahat ve katiyen tereddüt etmeden kafayı klozete gömmeler, eli kolu her bir yanına sarmalar falan böyle yapanlar var mı cidden? normali bu mu bu olayın? yoksa bir bana mı garip geliyor?
geçen hafta sol göz kapağımda bir kızarma ve şişlik belirdi. netten baktım, arpacıkmış, kendi kendine geçermiş. 3. gün geçti. sonra minik misket gibi bir şey belirdi aynı yerde. o da hamd olsun 2. gün geçti. şimdi de tekrar bir kızarma ve şişme eğilimi gözlemliyorum. bu arpacık efendi kendi kendine geçer falan filan yazılmış da tekrar tekrar peyda olması o kadar da normal değil sanki. yoksa normal mi? doktora gitsem nasıl bi tedavi uygulayacak yarın yine geçecek şey için? gözümün derdi ne? peşin not: makyajla lensle uyumam, yüz göz el temizliğinde masterım var.
tır çarpmışa dönenler için araştırma var mı? sebebi neymiş acaba?
3 aşının 3ü de vurdu geçti resmen.
3 aşının 3ü de vurdu geçti resmen.
zam gelir diye (geldi) fırına yatırım yapıp fırın aldım ve fakat fırında lezzetli ve kesinlikle çok uğraştırmayan ne yapılır bilmiyorum. önerilere açığım. fark ederse: fırınım süpersonik bi şey buharlı muharlı acayip.
dünyanın en güzel beyaz ve kaşar peyniri hangisidir? türkiye'nin en güzel peyniri de olur ve hatta migros'ta satılan. hatta ve hatta migros online markette satılan.
ya da burada cıvıl cıvıl birileri var mı şu an? aşırı mutlu olan, hayatında süper şeyler yaşayan kişiler varsa bizimle de paylaşsa da azıcık nasiplensek :)
tv dil seçeneği
erenderk #1506426
film kanalları otomatik türkçe dublajlı. dublajı kaldırıyorum ama kanal değiştirince tekrar türkçe oluyor. bunu hepten anadilde yayın ve isteyince türkçe dublaj yapmanın yolu var mıdır?
lazımsa: dsmartspor
lazımsa: dsmartspor
çok lazım bi şey mi sizce? hangi marka iyi? garnier nasıl?
bi bizde mi böyle yoksa özellikle gelişmiş ülke vatandaşları da aynı mı merak ediyorum. ekonomik gelişmelere bu kadar maruz kalmayı geçtim de işte bu kriptodur borsadır parayla para kazanma mevzuları onlarda da bu kadar revaçta mı? nereye baksam ya zamlardan bahsediliyor ya da bi şekilde voleyi nerede nasıl vuracaklarından. insan her gün her saniye yapmadığı ekonomik hamlelerden dolayı pişmanlıkla dolar mı ya valla aşırı bunaltıcı. dolar mı alsaydık ah keşke 9ken alsaydım 10ken alsaydım 13ken alsaydım bak almadım 14 oldu alsam mı... kripto piyasasına mı atılsaydık teknoloji şirketlerinden sepet mi yapsaydık taşınmaz mı alsaydık ah şunu yapsaydım vah bunu yapsaydım... kaldı ki ortada bu kadar yatırımlık para da yok ama pişmanlık bedava. durduğun yerde sürekli kaybettiğin yetmiyor kazanamadığın (ya da en azından pozisyonunu korumadığın) için de habire baskı hissediyorsun sanki. ağzımızın tadıyla fakir de olamıyoruz... başka böyle hisseden var mı ya? ve yabancıların bu konularda nasıl olduklarına hakim olan?
edi: hep cafcaflı şeyler yazmışım ama tuvalet kağıdıdır yağdır bunlar da yatırımlık oldu artık. bugün almasan yarın zamlı fiyatı görünce pişman oluyorsun ya alacaktım diye.
edi: hep cafcaflı şeyler yazmışım ama tuvalet kağıdıdır yağdır bunlar da yatırımlık oldu artık. bugün almasan yarın zamlı fiyatı görünce pişman oluyorsun ya alacaktım diye.
diyelim ki üreticisinin x firması olduğu bir mobilya ürününü vivense kendisi de satıyor olsun. ürün vivense sitesinde 3 bin tl. üreticinin kendi sitesinde 2300 tl. bu aradaki fark tam olarak ne demek istiyor? vivense bu ürüne 700 liralık ne koyuyor? bu kadar fark biraz abartı değil mi? ben niye üretici dururken vivenseden alayım?
mdf, sunta, suntalam, yonga levha, membran, melamin, 1. kalite zırt, 2. kalite pırt........ bazen bu kadar çok seçeceğimizin olması hiç de iyi olmuyor. gardırop alırken ahşap gurusu olmak da istemiyorum. hangi malzemeden uzak durayım bana bi akıl verin reca ediyorum işim azıcık kolaylaşsın.
mdf iyi diye biliyordum ama mdf bakayım derken karşıma bu kez de mdf kaplı sunta falan çıktı. laf cambazlığı mı bunlar?
mdf iyi diye biliyordum ama mdf bakayım derken karşıma bu kez de mdf kaplı sunta falan çıktı. laf cambazlığı mı bunlar?
gerçekten ihtiyacı olanlara kıyafet bağışlamak için kimlerle hangi organizasyonlarla iletişime geçmeli?
kullandınız mı?
bana gardırop önerin lütfen..
bana gardırop önerin lütfen..
her ne kadar olumsuz haberlerden kendimi kesecek raddede bunalmış olsam da sabahları nihat'ı dinliyorum ben iş için hazırlanırken. zam mam haberi alınca (yani 2 saniyede 1) hemen eşe dosta haber veriyorum benzin alın diye. denk gelirse mete güçlü mete. bazen de akşamları sivrisinekle nihat. siz?
esnetince ve özellikle point hareketi yapınca ayaklarıma kramp giriyor sürekli. sebebi ne olabilir?
turp gibiyim, kan değerlerim süper ötesi: not.
turp gibiyim, kan değerlerim süper ötesi: not.
bilmem kaç bin küsür milim var ama uçuşlarda kullanamıyorum. neymiş efendim uygun yer yokmuş. koca yıl geçti şu millerle bir uçuş alamadım. yıl bitecek bir kısmı gidecek. mili olup bilet alabilen var mı yoksa miller bi mit mi? ücretsiz bilet alamayalım diye kılı kırk yarıyorlar valla anlamadım gitti ya verme o zaman mil falan.
8 1/2 filmine 21:30'da atlas sinemasına gitmek isteyen var mı?
erenderk #1502858
varsa yazsın 2 adet bileti kendisine aktarayım. ücret talep etmiyorum.
daha önce hiç tencere almamış ve bilinçli bi şekilde kullanmamış birisi ne çeşit bi tencere seti almalıdır? setin içinde neler olmalı? granit mi çelik mi vs vs bi sürü şey varmış. normal yemek yapıcam ama öyle sürekli bi aşçılığım olmayacak. ne alayım ben?
vekalet ücretini aldıktan sonra davaya ilişkin harcamaları o ücretten mi karşılıyor? mesela dilekçe yazmak, dava harcı (?), duruşmaya gidiş geliş yol masrafı vs. yoksa bunlar ayrı mı alınır müvekkilden? kısaca, vekalet ücretinin kapsamı nedir?
diller ingilizce ve kürtçe. lokasyon tüm türkiye. soru geniş biliyorum, tahmini bi şeyler duymayı umuyorum veya yönlendirici bilgiler.
not: bi dil eğitimi destek programını planlamak için soruyorum. seviye fark etmiyor. eğitimi alacak kişiler kuvvetle muhtemel zaten dili zayıf kişiler olacak.
not: bi dil eğitimi destek programını planlamak için soruyorum. seviye fark etmiyor. eğitimi alacak kişiler kuvvetle muhtemel zaten dili zayıf kişiler olacak.
dsmart internet sorunu
erenderk #1502358
2 modem var. biri küçük üzerinde LOS yazan şey kırmızı yanıp sönüyor. biri büyük modem, internet ışığı kırmızı yanıp sönüyor. dsmart teknik servisi aradım. oradan oraya sektirip durdular. sabahtan beri evde internet yok. kapat aç yapıldı, reset yapıldı, düzelmedi. yeniden internete nasıl kavuşurum? bu modemlere nolmuş?
lafta değil, gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum. eylemlerinde ve sözlerinde o mutluluğu hissettirenlerden.
ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar. illa ki seviyorlardır da (ki zaten sanki başka şansları mı var? mecburen sevecek, sevmese ya da sevmiyorum dese ne değişecek ki, tabii ki "seviyorum, özünde süper bi şey" falan diyecek), iş sosyal hayata ve diyaloglarına yansımalara gelince ağızlarından bi tane olumlu laf duymuyorum çocuklarına ilişkin. çocuklardan kaynaklı yapmak zorunda oldukları işlerden bıkkın bi havayla bahsediyorlar hep. sanki gizli gizli "çocuğunuz olduğunu veya bu kararınızı hatırlamayacaksınız, çocuğunuz da acı çekmeyecek, çocuğunuz olmadan önceki hayatınıza geri dönmek ister misiniz?" bu soruyu sorsak hepsi evet dermiş gibi geliyor. evet demeseler bile bi düşünürler kesin.
acaba ebeveynlik çok kötü bi şey mi?
ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar. illa ki seviyorlardır da (ki zaten sanki başka şansları mı var? mecburen sevecek, sevmese ya da sevmiyorum dese ne değişecek ki, tabii ki "seviyorum, özünde süper bi şey" falan diyecek), iş sosyal hayata ve diyaloglarına yansımalara gelince ağızlarından bi tane olumlu laf duymuyorum çocuklarına ilişkin. çocuklardan kaynaklı yapmak zorunda oldukları işlerden bıkkın bi havayla bahsediyorlar hep. sanki gizli gizli "çocuğunuz olduğunu veya bu kararınızı hatırlamayacaksınız, çocuğunuz da acı çekmeyecek, çocuğunuz olmadan önceki hayatınıza geri dönmek ister misiniz?" bu soruyu sorsak hepsi evet dermiş gibi geliyor. evet demeseler bile bi düşünürler kesin.
acaba ebeveynlik çok kötü bi şey mi?
www.arcelik.com.tr
parmak izi ve su izi kalıyor gibi olumsuz bi yorum yapılmış.
1. parmak izi kalıyor derken nasıl yani? nerede parmak izi kalıyor ve bu neden sorun olabiliyor?
veya
2. su izi derken ne demek isteniyor?
bariz bi şey anlatıyor gibi ama anlam veremedim valla. rahatsız edecek kadar nasıl bi iz kalıyor olabilir -_-
3. kireç filtresi olmazsa olmaz bi şey mi? lokasyon: ist
EK!!!: bu izler silince geçmiyor mu?
parmak izi ve su izi kalıyor gibi olumsuz bi yorum yapılmış.
1. parmak izi kalıyor derken nasıl yani? nerede parmak izi kalıyor ve bu neden sorun olabiliyor?
veya
2. su izi derken ne demek isteniyor?
bariz bi şey anlatıyor gibi ama anlam veremedim valla. rahatsız edecek kadar nasıl bi iz kalıyor olabilir -_-
3. kireç filtresi olmazsa olmaz bi şey mi? lokasyon: ist
EK!!!: bu izler silince geçmiyor mu?
bir son dakika gelişmesiyle ben de greencard başvurusu yapmaya karar verdim. ancak, tek bir sorum var. diyelim ki kazandım ve sonraki aşamaları da geçtim ve artık green cardlıyım. o durumda hemen gidip temelli yerleşmem mi gerekiyor? yoksa giriş çıkış yapmam yeterli mi?
***dikkat spoiler çıkabilir***
2. sezon 2. bölümde gemi kaptanını sorguluyorlar. kaptan orada bilgi vermemek için no english no speak vs diyor ve arada yunanca bi şeyler söyleniyor. mafya da birkaç dilde kelimeler söyleyip kaptanın hangi dili bildiğini anlamaya çalışıyor haliyle, sonra adam kolundaki ay yıldız dövmesini gösteriyor ve türk olduğu anlaşılıyor. ancak, adam sözde kendi dilinde konuştuğu sahnelerde türkçe konuşmuyor. bana yunanca gibi geldi kelimelerden. şimdi bu güzelim dizi yunancayla türkçeyi karıştırmak gibi aşırı saçma bi hata mı yapmış, yoksa sahnede benim anlamadığım başka bi şeyler mi dönüyordu?
2. sezon 2. bölümde gemi kaptanını sorguluyorlar. kaptan orada bilgi vermemek için no english no speak vs diyor ve arada yunanca bi şeyler söyleniyor. mafya da birkaç dilde kelimeler söyleyip kaptanın hangi dili bildiğini anlamaya çalışıyor haliyle, sonra adam kolundaki ay yıldız dövmesini gösteriyor ve türk olduğu anlaşılıyor. ancak, adam sözde kendi dilinde konuştuğu sahnelerde türkçe konuşmuyor. bana yunanca gibi geldi kelimelerden. şimdi bu güzelim dizi yunancayla türkçeyi karıştırmak gibi aşırı saçma bi hata mı yapmış, yoksa sahnede benim anlamadığım başka bi şeyler mi dönüyordu?
salon ile koridoru ayıran ahşap kapı geceleri kapalıyken titriyor. salonu ısıtmaya başladığımdan beri böyle bi sorun yaşıyorum, o yüzden acaba sıcaklık farkı mı bu titremeye sebep oluyor diye düşünüyorum ama bilemiyorum da. öyle dağlar kadar bi sıcaklık farkı da yok. hava sirkülasyonu olan bi yer de değil. kapımın sorunu ne ve nasıl iyileşir? -_-
bir yerlerden çıt pıt sesler geliyor. onlarca kez kontrol ettim, damlayan bi şey yok. sesler kısa süreli olduğu için sesin geldiği yeri de tam tespit edemiyorum. sanki borulardan geliyor gibi. noluyor bu eve şimdi? ısınmaya başladığı için bi şeyler genleşiyor mu nedir?
"sitedeki binaların yarısı kooperatif diğer yarısı toprak sahibine aittir. 14 bina 300 küsür dairenin tapusu henüz yapı kayıt işlemleri sebebiyle çıkmamıştır. Konu ile alakalı dava devam etmektedir. Evin 2005 yılından beri mülk sahibiyiz. Dairenin mülkiyet hakkını belirten sözleşmeye sahibiz. Evin satışını yaparken Gayrimenkul Satış Protokolü Sözleşmesi yapılarak toprak sahibi, biz ve alıcı arasında yapılarak devir gerçekleştirilecektir."
buradaki somut riskler nelerdir?
not: diğer her şey ideal gibi düşünün.
buradaki somut riskler nelerdir?
not: diğer her şey ideal gibi düşünün.
fransızca öğrenmek için üniversite sınavına girip bölüm okuyacağım. tek amacım dilin uzmanlarından kapsamlı dil eğitimi almak ve işlevsiz kurslara para mara vermemek.
1. bunun için en uygun bölüm nedir? fransız dili ve edebiyatı mı mütercim tercümanlık mı öğretmenlik mi ya da başka fransızca odaklı bi bölüm?
2. bu bölümlere dil bilmeden/çok az bilip girilebiliyor mu? sonuçta sınavda İngilizce kısmını yapıp bölüme gireceğim için heralde böyle bi kıstas yoktur diye düşünüyorum.
1. bunun için en uygun bölüm nedir? fransız dili ve edebiyatı mı mütercim tercümanlık mı öğretmenlik mi ya da başka fransızca odaklı bi bölüm?
2. bu bölümlere dil bilmeden/çok az bilip girilebiliyor mu? sonuçta sınavda İngilizce kısmını yapıp bölüme gireceğim için heralde böyle bi kıstas yoktur diye düşünüyorum.
sb.
geçen senelerde böyle bi şeye şahit oldunuz mu?
geçen senelerde böyle bi şeye şahit oldunuz mu?
bu fırını nasıl bilirsiniz?
erenderk #1501331
www.arcelik.com.tr kullanan var mı? fırında doğru adres arçelik mi?