loving vincent'ta gördüm de gerçekten resme ilk defa 28 yaşında mı başlamış? çok ilginç değil mi? müzisyenler genelde müziğe çok küçük yaşlarda başlıyorlar.
olayı ne bu adamın? mesela şu resimleri ben de çizerim :D
www.vangoghmuseum.nl
www.vangoghmuseum.nl
şu muhteşem yalnız
practicalpages.files.wordpress.com
bir de resimden anlayabilmek için önerebileceğiniz kitaplar vs var mı? merak ediyorum akımları, modern sanatı vs.
olayı ne bu adamın? mesela şu resimleri ben de çizerim :D
www.vangoghmuseum.nl
www.vangoghmuseum.nl
şu muhteşem yalnız
practicalpages.files.wordpress.com

bir de resimden anlayabilmek için önerebileceğiniz kitaplar vs var mı? merak ediyorum akımları, modern sanatı vs.
yazılımcı olmak istiyorum. hafta içi akşam 5'ten sonra hafta sonu ise tüm günüm boş. yani haftada 40-50 saatini bilgisayar başında öldüren biriyim. remote işler görüyorum son zamanlarda. zaman ayırıp programlama öğrensem şu aşağıdaki linklerdeki gibi işlerde çalışabilir miyim? haftalık bu 40-50 saatimi verimli kullanarak belki başta ek iş ilerde de tam zamanlı iş olabilir.
stackoverflow.com
stackoverflow.com
türkiye'den birinin böyle bir işte çalışması muhteşem olur. özellikle kazanç bakımından. ayda 1000 euro bile kazansa bir yazılımcı 5 bin lira yapıyor. uzun süre dövizler düşmez ve hiçbir zaman 1 lira olmayacak. o yüzden internet üzerinden emeğimi ihraç etmek istiyorum.
ancak şu da aklıma geliyor. alemin bir akıllısı ben miyim? yani kolay olsa hintliler sanki bu işi bırakmaz gibi. adamlar hem bizden fakir hem de canavar gibiler. rekabet ne boyuttadır? ve bu derece mümkün? mesela front end ilanı. istanbul'da 3-5 bin lira alan bir front end çoktan başvurmuş olmaz mıydı bu ilana? çok fazla ilan var böyle.
dediğim gibi uzun vadede yapmak istiyorum. hafta sonu günde 20+ saat boş boş internette vakit öldüreceğime bir şeyler yapayım istiyorum. ancak şu var türkiye'de çalışmak istemiyorum. tek amacım remote olarak yurtdışındaki şirketlerle çalışmak.
stackoverflow.com
stackoverflow.com
türkiye'den birinin böyle bir işte çalışması muhteşem olur. özellikle kazanç bakımından. ayda 1000 euro bile kazansa bir yazılımcı 5 bin lira yapıyor. uzun süre dövizler düşmez ve hiçbir zaman 1 lira olmayacak. o yüzden internet üzerinden emeğimi ihraç etmek istiyorum.
ancak şu da aklıma geliyor. alemin bir akıllısı ben miyim? yani kolay olsa hintliler sanki bu işi bırakmaz gibi. adamlar hem bizden fakir hem de canavar gibiler. rekabet ne boyuttadır? ve bu derece mümkün? mesela front end ilanı. istanbul'da 3-5 bin lira alan bir front end çoktan başvurmuş olmaz mıydı bu ilana? çok fazla ilan var böyle.
dediğim gibi uzun vadede yapmak istiyorum. hafta sonu günde 20+ saat boş boş internette vakit öldüreceğime bir şeyler yapayım istiyorum. ancak şu var türkiye'de çalışmak istemiyorum. tek amacım remote olarak yurtdışındaki şirketlerle çalışmak.
gömlek dikmek için kumaş satın almak istiyorum. nereden bulunur bunlar? izmir'de var mıdır? pahalı mıdır? şu markalara kumaş satan yerlere ulaşabilir miyim?
ikisi birlikte kullanılmaz değil mi? parfüm kullanmazdım pek. ama şimdi parfüm kullanınca deodorantın kokusuyla karışıyor. sadece parfüm olsa deodorant olmayacak. siz nasıl yapıyorsunuz? ya ikisi de aynı koku olacak ya da deodorant için spreysiz ve kokusuz bir şey olacak.
haritada sokağa kadar evin yerini gösteriyor ya. bu evin doğru yeri mi? yoksa herhangi bir yer mi?
merak ediyorum. sosyalist parti seçimlerde iktidar oldu diyelim. anayasada değişiklikler yaptı mesela. atıyorum bankacılığı vs. yasakladı diyelim. bu durumda sermaye sahiplerini, bankacıları tutuklayabiliyor mu?
bir whatsapp grubundaki bir numarayı ekleyip kim olduğuna baksam. profile girsem kişi bunu farkeder mi?
borsayla ilgilenen vardır. birkaç sorum var.
1- merak ediyorum borsada yıllık % kaç kar normaldir? %50 uçuk bir beklenti mi?
2- neden bu kadar az insan borsayla ilgileniyor. bankaya yatırım hesabı açmaya gittim oradaki çalışanlar bile öyle çok meraklı değildi borsaya. yani bankacıların bile çok ilgili olmaması garip geldi.
3-amacım 5 yıl içinde kazandığımı da borsaya yatırıp pasif gelir sağlamak. yılda %50 kar elde edebilirsem borsa sayesinde ortalama bir maaş kadar pasif gelir elde etmeyi amaçlıyorum. bu hedef saçma mı?
4- pörtföy yöneticiliği nasıl testisli bir iş mi?
1- merak ediyorum borsada yıllık % kaç kar normaldir? %50 uçuk bir beklenti mi?
2- neden bu kadar az insan borsayla ilgileniyor. bankaya yatırım hesabı açmaya gittim oradaki çalışanlar bile öyle çok meraklı değildi borsaya. yani bankacıların bile çok ilgili olmaması garip geldi.
3-amacım 5 yıl içinde kazandığımı da borsaya yatırıp pasif gelir sağlamak. yılda %50 kar elde edebilirsem borsa sayesinde ortalama bir maaş kadar pasif gelir elde etmeyi amaçlıyorum. bu hedef saçma mı?
4- pörtföy yöneticiliği nasıl testisli bir iş mi?
genelde telefon için internet paketi almazdım. wifi'dan giriyordum hep. paket yapayım dedim ama mobil veriden giremiyorum internete. wifi'dan girince oluyor da mobil olarak olmuyor. neden olabilir?
rehberimdeki herkesi whatsapp'ta göremiyorum. güncellemem gereli mi bir şeyleri?
bir de beni bir whatsapp grubuna eklediler o zaman whatsapp yüklü değildi. sonradan yükledim grubu göremiyorum. gruptakilerin de numarası yok. ne yapabilirim?
bir de beni bir whatsapp grubuna eklediler o zaman whatsapp yüklü değildi. sonradan yükledim grubu göremiyorum. gruptakilerin de numarası yok. ne yapabilirim?
ya şimdi birçok zengin var. hepsinin tonla parası var. acun'un, futbolcuların, messi'nin, bill gates'in, ali koç'un, cem yılmaz'ın sayamayacakları kadar çok paraları var. dünya'da kim bilir kaç trilyon dolar para var. bunlardan 1 milyonu benim cebimde olsa fena mı olur? :( bill gates çıksa 1 milyoncuk atsa hayatım kurtulur ama ona koymaz. koskoca bill gates. koyar mı? koymaaaz. tüm çalışma motivasyonumu kırıyor bu. bakın çok değil. 1 milyoncuk. messi'yi çaktırmadan dolandırsan 1 milyon dolarlık adam farkına bile varmaz.
sadece hesaba para yatırıp banka kartını alışveriş için kullanmak istiyorum. masrafı falan olmayan, kullanışlı hangi bankayı önerirsiniz?
yıllarıdr bunu duyuyorum. en son şu röportajda okudum. böyle bir şey mümkün mü? bana sallama geliyor. bir çocuğu bir kitapla bir odaya kapatsak yıllar geçse de okumayı öğrenemez bence. o sembollerin ne olduğunu bile anlayamaz. ama sürekli böyle kendi kendine okumayı öğrendiğini iddia eden insanlar var.
www.hurriyet.com.tr
www.hurriyet.com.tr
başlığı görünce mal gibi gidip videoyu izledim. inanmamıştım çünkü. gerçekten gözlerim doldu. o ananın babanın halini düşünemiyorum. askerlerin halini düşünemiyorum. olan da garibana oluyor. zenginin sikinde bile değil askerlik. fakir de böyle en adi şekilde öldürülüyor. ölümü bile insana yaraşır değil. gerçekten taş oturdu içime. düşünmek bile istemiyorum ama bir yakınımın başına böyle bir şey gelse dünyayı yakarım.hiçbir siyasetçi o koltuklarında rahat rahat oturamaz. daha kaybedecek neyi var ki insanın? daha kötü ne gelir başına? sonunda ben de ölürüm ama sorumlu 100 kişiyi de götürürüm. bilmiyorum bunu niye yazdım da o kadar bomba patlıyor. maalesef alıştık bazı şeylere ama bu olay acayip sarstı beni. masum 2 insan hiçbir şeyden haberi yok.
internetten bir şey alıp iade edince cayma hakkı nasıl hesaplanıyor? mesela 14 gün cayma hakkı. ayın 1'inde elimize geçtiyse 14'ünde kargoya verebiliyor muyuz?
var mı acaba? mezun da olur. müzik için soruyorum.
şu ayakkabının markası ne olabilir? o tarz botlara ne deniyor?
benim kendi instagram hesabım yok. stalklamak için sahte bir hesap var. rehberimdeki kişiler bu hesabın benim hesabım olduğunu anlayabilirler mi?
gerçekten bu fiyatlarda mı? 40 bin dolara porsche var. bir lisans mezunu 4-5 bin dolar kazansa. 2k atsa köşeye 2 yılda porsche alabiliyor mu? en pahalısı da 100 bin dolar falan. sıradan, vasıfsız bir çalışan bile 10-16 bin dolara araba alabilir sanırım. 2 bin dolar kazanan biri 500 dolar atsa kenara 2 yılda 12 bin dolara gayet iyi araba alabiliyor o zaman.
youtu.be
youtu.be
bu çok korkunç değil mi? twitter'da falan iş dünyasından insanları takip ediyorum. bir şirket kutlama yapmış. geçenlerde de bir paylaşım yapmıştı. yıl sonu kârı açıklamış ve kârımız şu kadar bu başarı hepimizin tarzında bir şeydi. insanların çalıştıkları şirketleri bu kadar sahiplenmesi, başarıyı patronlarına daha çok para kazandırmak olarak algılaması çok aptalca ve korkunç değil mi?
şu açıdan bana salakça geliyor. mesela hepimiz maho ağa'nın tarlasında çalışan marabalar olsak ve maho ağa yıl sonunda hasat kârını açıklasa ve bu başarı hepimizin arkadaşlar dese hassiktir ordan der insan. ama kurumsal bir çatı altında bu yapılınca güzel bir şeymiş gibi geliyor. insanlar "evet patron biz başardık ;)" "şirketimizi daha da ileri taşıcaz :))" falan diyor. özellikle kurumsal hayatta tüm algı böyle. "sevgi, başarı, biz bir aileyiz :))" başarı dedikleri de kansere çare bulmak falan değil. baya yıl sonunda patrona daha fazla kar ettirmek. bunu öyle allayıp pulluyorlar ki sanki insanlık adına çalışıyorlar.
geçenlerde de büyük bir şirkette çalışan birinin paylaştığı bir fotoğrafa denk geldim. müdür mü ne değişmiş. adam hem eski müdürünü hem yeni yeni müdürünü yağlıyor. "eski müdürün gitmesinden dolayı çok üzgünüm ama x kişisinin de yeni müdür olmasından dolayı çok mutluyum. hem hüzün hem mutluluk yaşıyorum." tarzı bir şeydi. yuh aq. adam anasına babasına bu kadar sevgi göstermemiştir.
işte youtube'da mühendislerin videoları falan var. mesleki tavsiyelerde bulunuyorlar. iyi güzel ama adam öyle iştahla anlatıyor ki yani şöyle çalıştım böyle çalıştım öyle geldim bu noktaya. geceleri 10'a kadar çalıştım çok şey öğrendim. iyi de ne için çalıştın? gün sonunda patron daha da fazla kazanırken sen gençliğini çürüttün eline de 3 kuruş para geçti.
sosyalist/komünist değilim. ancak kapitalizmin bu kadar içselleştirilmesi de çok rahatsız ediyor. orta sınıfta çok var bu. doktor/polis/mühendis her ne ise insan sahip olduğu konumdan neden rahatsız olmuyor? yani sonuçta belli bir zümreden değilsen kölesin ve hayatın boyunca böyle kalacaksın. halbuki orta sınıfın alt sınıftan tek farkı az biraz daha rahat bir hayat yaşaması. yoksa o da yıllarca ev kredisi ödüyor. biraz ev zencisi/tarla zencisi durumu var bence. bir ben mi rahatsızım bunlardan? ben de bu sistemin içindeyim. yapabileceğim bir şey yok ama bu kadar da kabullenmek doğru gelmiyor. yani çalışmayalım falan demiyorum tabii ki ama köleliği böyle övmek de çok saçma. hadi zengin över de alt ve orta sınıfa ne oluyor?
aynı şekilde polisin devleti aşırı sahiplenmesi, doktorun kendini üst sınıf sanması da benzer bir durum. sonuçta sistemin en altındayız. patronları, zenginleri, bankaları zengin ediyoruz. bir polis mesela. sistemdeki yeri baya piyon olmak ama rahatsız değil bu durumdan. ya da eski filmlerde olur ya. gemide çalışan köleler vardır ve sürekli kırbaçlanırlar. şimdiki karşılığı birebir gemi kaptanı/pilot falan. armatörü daha da zengin etmek için hayatını harcıyorsun. ama sorsan kimse köle olduğunu kabul etmez. hatta sistemin devamını daha da savunur.
açıkcası son zamanlarda böyle kariyer manyaklarındansa paraya değer vermeyen ya da kolay yoldan zengin olma yollarını arayan insanlara hak vermiyor değilim. mesela bir futbolcu doktora yapmış beyaz yakalı mühendisten daha doğru adımlar atmış gibi geliyor. pazartesi pazartesi iş günü tartışalım hadi :D
şu açıdan bana salakça geliyor. mesela hepimiz maho ağa'nın tarlasında çalışan marabalar olsak ve maho ağa yıl sonunda hasat kârını açıklasa ve bu başarı hepimizin arkadaşlar dese hassiktir ordan der insan. ama kurumsal bir çatı altında bu yapılınca güzel bir şeymiş gibi geliyor. insanlar "evet patron biz başardık ;)" "şirketimizi daha da ileri taşıcaz :))" falan diyor. özellikle kurumsal hayatta tüm algı böyle. "sevgi, başarı, biz bir aileyiz :))" başarı dedikleri de kansere çare bulmak falan değil. baya yıl sonunda patrona daha fazla kar ettirmek. bunu öyle allayıp pulluyorlar ki sanki insanlık adına çalışıyorlar.
geçenlerde de büyük bir şirkette çalışan birinin paylaştığı bir fotoğrafa denk geldim. müdür mü ne değişmiş. adam hem eski müdürünü hem yeni yeni müdürünü yağlıyor. "eski müdürün gitmesinden dolayı çok üzgünüm ama x kişisinin de yeni müdür olmasından dolayı çok mutluyum. hem hüzün hem mutluluk yaşıyorum." tarzı bir şeydi. yuh aq. adam anasına babasına bu kadar sevgi göstermemiştir.
işte youtube'da mühendislerin videoları falan var. mesleki tavsiyelerde bulunuyorlar. iyi güzel ama adam öyle iştahla anlatıyor ki yani şöyle çalıştım böyle çalıştım öyle geldim bu noktaya. geceleri 10'a kadar çalıştım çok şey öğrendim. iyi de ne için çalıştın? gün sonunda patron daha da fazla kazanırken sen gençliğini çürüttün eline de 3 kuruş para geçti.
sosyalist/komünist değilim. ancak kapitalizmin bu kadar içselleştirilmesi de çok rahatsız ediyor. orta sınıfta çok var bu. doktor/polis/mühendis her ne ise insan sahip olduğu konumdan neden rahatsız olmuyor? yani sonuçta belli bir zümreden değilsen kölesin ve hayatın boyunca böyle kalacaksın. halbuki orta sınıfın alt sınıftan tek farkı az biraz daha rahat bir hayat yaşaması. yoksa o da yıllarca ev kredisi ödüyor. biraz ev zencisi/tarla zencisi durumu var bence. bir ben mi rahatsızım bunlardan? ben de bu sistemin içindeyim. yapabileceğim bir şey yok ama bu kadar da kabullenmek doğru gelmiyor. yani çalışmayalım falan demiyorum tabii ki ama köleliği böyle övmek de çok saçma. hadi zengin över de alt ve orta sınıfa ne oluyor?
aynı şekilde polisin devleti aşırı sahiplenmesi, doktorun kendini üst sınıf sanması da benzer bir durum. sonuçta sistemin en altındayız. patronları, zenginleri, bankaları zengin ediyoruz. bir polis mesela. sistemdeki yeri baya piyon olmak ama rahatsız değil bu durumdan. ya da eski filmlerde olur ya. gemide çalışan köleler vardır ve sürekli kırbaçlanırlar. şimdiki karşılığı birebir gemi kaptanı/pilot falan. armatörü daha da zengin etmek için hayatını harcıyorsun. ama sorsan kimse köle olduğunu kabul etmez. hatta sistemin devamını daha da savunur.
açıkcası son zamanlarda böyle kariyer manyaklarındansa paraya değer vermeyen ya da kolay yoldan zengin olma yollarını arayan insanlara hak vermiyor değilim. mesela bir futbolcu doktora yapmış beyaz yakalı mühendisten daha doğru adımlar atmış gibi geliyor. pazartesi pazartesi iş günü tartışalım hadi :D
buraya konuşmacı olarak çıkan insanlar nasıl çıkıyor? ne için çıkıyor? birileri mi çıkartıyor kendileri mi başvuruyor? izlemeye giden insanlar biletli mi gidiyor? olayı nedir? çünkü çok alakasız konuşmalar da görüyorum.
herkes mi zengin? sosyal medyayla daha da görünür oluyor. geçende de başlık vardı sözlükte aylardır tatil yapanlar diye. gerçekten böyle bir kitle var. adam 6 aydır tatilde. ya da böyle sanatla falan uğraşan ama pek para kazanmayan insanlar var. böyle alternatif müzik yapıyorlar ama para kazanmaları zor. 30 yaşındalar ve gayet ortalama üstü hayat sürüyorlar. böyle alakasız bir iş yapıyorlar ama yaşadıkları hayat bambaşka. genel konuştum tabii. gayrimenkul zengini başka şirket sahibi başka. ancak millet nasıl zengin oluyor böyle?
bu nasıl oluyor? bir türk vatandaşını nasıl yargılayabiliyor mesela? abd'ye ayak basmamış birini yargılamak isteyebilir mi? isterse o kişiyi alıp götürebilir mi? sonuçta abd vatandaşı olmayanları bağlamaz abd yasaları.
türkiye'de karma ekonomi var sanırım. bunun kapitalizmden farkı ne? abd'de devlet hangi alanlarda iş yapamıyor? mesela abd'de tüm hastaneler, adliyeler özel sektörde mi?
ülkeye yabancı sermayenin girmesi iyi bir şey midir? sonuçta kar yurtdışına çıkıyor ama diğer taraftan ülkeye sermaye giriyor.
sözlükte erdoğan-lucesto başlığındaki fotoğrafı görünce aklıma geldi. eski cumhurbaşkanları nerede kalıyor şimdi?
zaman gittikçe daha hızlı geçmiyor mu? bunu ilk ortaokul yıllarında farkettim. sanki her bir yıl daha çabuk geliyormuş gibi geliyordu. 13 yaşım 12 yaşımdan, 16 yaşım 15 yaşımdan daha çabuk geçti. şimdi 25 yaşındayım. ve 18 ile 25 arası o kadar çabuk geçti ki. 2007 ile şu an arasında 10 yıl olması çok korkutuyor. 97 ile 2007 arasında 10 yıl var ama 2017 ile 2007 arasında 10 yıl yok bence.
bunun nedeni hatırlamakla ilgili sanırım. 97'de 5 yaşındaydım ve 15 yaşına kadarki şeyleri daha az hatırlıyorum. ve hayatımda ciddi değişiklikler oldu o aralıkta. ama 15 ile 25 yaş arasını tamamen hatırlıyorum ve 5-15 yaş arasına göre daha az değişiklik oldu. bu zaman algısı ilerde sanırım daha çok hızlancak. çünkü 25-35 yaş arası daha çok hatırlanacak gibi ve hayatımda daha az değişim olacak.
bir de şu var. sanki zaman logaritmik olarak hızlanıyor gibi. mesela 1 ile 2 arasındaki oranla 2 ile 3 arasındaki oran aynı değil. sayılar büyüdükçe oran azalıyor. 9 ile 10 arasında bu oran daha küçük. bundan dolayı sayılar büyüdükçe aralarındaki oran küçülüyor. yaşımız da böyle. 5 ile 15'in oranı 3 katı ama 15 ile 25 arasındaki oran daha az. 25 ile 35 arasında çok daha az. bu yüzden zamanı daha çabuk geçiyor gibi algılıyoruz. öyle değil mi? tabii bana öyle geliyor :D belki size göre zaman o kadar hızlı geçmiyordur.
bir de teoman'dan gelsin o zaman :D
youtu.be
bunun nedeni hatırlamakla ilgili sanırım. 97'de 5 yaşındaydım ve 15 yaşına kadarki şeyleri daha az hatırlıyorum. ve hayatımda ciddi değişiklikler oldu o aralıkta. ama 15 ile 25 yaş arasını tamamen hatırlıyorum ve 5-15 yaş arasına göre daha az değişiklik oldu. bu zaman algısı ilerde sanırım daha çok hızlancak. çünkü 25-35 yaş arası daha çok hatırlanacak gibi ve hayatımda daha az değişim olacak.
bir de şu var. sanki zaman logaritmik olarak hızlanıyor gibi. mesela 1 ile 2 arasındaki oranla 2 ile 3 arasındaki oran aynı değil. sayılar büyüdükçe oran azalıyor. 9 ile 10 arasında bu oran daha küçük. bundan dolayı sayılar büyüdükçe aralarındaki oran küçülüyor. yaşımız da böyle. 5 ile 15'in oranı 3 katı ama 15 ile 25 arasındaki oran daha az. 25 ile 35 arasında çok daha az. bu yüzden zamanı daha çabuk geçiyor gibi algılıyoruz. öyle değil mi? tabii bana öyle geliyor :D belki size göre zaman o kadar hızlı geçmiyordur.
bir de teoman'dan gelsin o zaman :D
youtu.be
hangi teknik analiz programını kullanıyorsunuz? finnet teknik analist var. işim görür gibi aylık 12 liraya falan denk geliyor. onun dışında matriks falan var. o da 300 lira aylık. o niye pahalı? hangisini önerirsiniz? finnet işimi görür gibi sanırım.
macbook'a yosemite yüklemek istiyorum ama hep sierra sürümü var. nasıl bulabilirim? sürümü yükseltmek istemiyorum.
bir şarkı nasıl böyle muhteşem olabilir? özellikle şu ilk 40 saniyesi ne muhteşem ya.
www.youtube.com
www.youtube.com

küçükken eski bir bilgisayarımız vardı. windows 98 yüklüydü. xp falan yüklenmiyordu. 2000lerin başı. bilgisayarda bir program vardı. ne programı olduğunu bilmiyorum. böyle ben storyboard gibi çizimler vardı ben üzerlerine diyalog yapıp bilgisayardaki müzikleri ekliyordum. klasik müzik falan vardı. işletim sisteminde zaten olan bir program mı yoksa sonradan yüklenen bir program mı bilmiyorum. gerçekte ne programı olduğunu da bilmiyorum. ben çizgiromanımsı şeyler yapıyordum sadece. kendi kendime eğleniyordum. ne olabilir bu program? aklıma geldi öylesine.
ekonomiye meraklıyım ama pek anlamıyorum. bir şey sorucam. şimdi ufak ülke düşünün. bill gates buraya 10 milyar dolar para bağışlıyor ancak bir şartla. bu parayla ithalat ve ihracat yapamayacaklar. para sadece ülke içinde dönecek. bu ülke zenginleşir mi? eğer zenginleşirse neden?
öyle vergi rekortmenlerine bakarken gördüm. cem yılmaz ve birçok ünlü vergi rekortmeni oluyor. bu insanlar nasıl vergi rekortmeni oluyor? bunlar şarkıcı, komedyen falan. o kadar sanayici, ticaret adamı, şirket yöneticisi listeye giremezken bu insanlar nasıl giriyor? mesela cem yılmaz banka reklamında oynuyor. bankanın yöneticileri, sahibi giremezken cem yılmaz nasıl rekortmen oluyor? hatta buna bir kere gönderme yapmıştı.
yolda bir inşaat temeli vardı. 7-8 metre bi çukur. hiç engel bir şey yok önünde. insanlar ve arabalar geçiyor. kaldırım falan da kalmamış. birinin ayağı kaysa aşağı düşecek. bunu belediyeye mi şikayet ediyoruz? kime şikayet etmek gerekir? bir yaptırımı falan var mı?
ya bu grevi bir ben mi saçma buluyorum? bu insanlar öğretmendi ve işten atıldı. o kadar fetöcü işten atıldı adamlar başka bir iş yapıyor. mesela bir tane vali avukatlığa başladı benim bildiğim. tamam hakkını ara da başka yollar yok mu? adamlar zaten muhalif herkesi öldürmek istiyor sanki çok umurlarındaymış gibi açlık grevi yapıyorsun. adamın imkanı olsa kafana sıkacak sen de kalkmış "işimi geri vermezsen öldürürüm kendimi bak" diyorsun. adamın canına minnet zaten.
onun dışında küçüklüğümden beri açlık grevleri olur ve hep pkk/dhkp-c lerle özdeşleştirmişimdir bunu. bu insanlar da öyledir demiyorum pek bilgim yok ama ilişkisi olduğu söyleniyor. en azından adlarının anılmamasına bile şaşırmadım.
yani gerçekten acayip saçma değil mi? yarın bu insanlar ölse sadece destekçilerinin umurlarında olacak. madem hakkını vermiyorlar git başka şekilde duyur sesini. elinin altında internet var. ne kampanyalar dönüyor. sesini en çok duyuracağın zamanda yaşıyorsun kalkmış kimsenin umursamadığı bir yolla kendine zarar veriyorsun.
onun dışında küçüklüğümden beri açlık grevleri olur ve hep pkk/dhkp-c lerle özdeşleştirmişimdir bunu. bu insanlar da öyledir demiyorum pek bilgim yok ama ilişkisi olduğu söyleniyor. en azından adlarının anılmamasına bile şaşırmadım.
yani gerçekten acayip saçma değil mi? yarın bu insanlar ölse sadece destekçilerinin umurlarında olacak. madem hakkını vermiyorlar git başka şekilde duyur sesini. elinin altında internet var. ne kampanyalar dönüyor. sesini en çok duyuracağın zamanda yaşıyorsun kalkmış kimsenin umursamadığı bir yolla kendine zarar veriyorsun.
internetten alınan bir şeyin 30 gün iade hakkı var. yarın 30. gün. yarın kargoya versem sıkıntı olur mu? bugün gitmeye üşeniyorum.
bunu elden çıkarmak kolay mı? ben geçen baktığımda 2500 dolardı. şu an 3k olmuş. o zaman alsam bugün kolayca satabilir miydim?
2 yıl kadar vücut geliştirme yaptım 8-9 aydır da salona gitmiyorum. sporu bırakınca vücut saldı biraz ama genel olarak fena durmuyorum. kaslar biraz duruyor ama sanki gevşek gibi. mesela kolumu kaldırınca triceps baya bıngıldıyor, sallanıyor asjkldjas. koşunca göğüs bölgesi baya hop hop hopluyor :D quadriceps, baldırları şöyle bir sallayınca baya sallanıyor. sporu bırakınca böyle mi oluyor? yoksa kendimi çok saldım da yağ mı bunlar?
bu kızda estetik falan mı var? eski haliyle yeni halinin hiç alakası yok. o m diye tanımakta zorlandım ilk başta.
img-s1.onedio.com
img-s1.onedio.com

ya ben bunu anlamadım. nasıl değerli olabiliyor? para yerine nasıl geçiyor? lale çılgınlığı gibi geliyor. değil mi?
şu ayakkabılar kahkaha atıyormuş gibi değil mi? :D
güneş kremi tavsiyesi verebilir misiniz? öğlen 11-12 arası gibi güneşe maruz kalıyorum. kollarımda ve yüzümde tshirt izi olsun istemiyorum. kararıyorum. karartmayacak hangi krem var?
bir de nasıl kullanılıyor bunlar? sürdükten sonra akşam yıkamak gerekmiyor değil mi?
bir de nasıl kullanılıyor bunlar? sürdükten sonra akşam yıkamak gerekmiyor değil mi?
internetten bir şey alınca iade süresi nasıl hesaplanıyor? mesela 30 gün iade süresi var. 30. gün kargoya versek olur mu? ya da 29. gün kargoya versek firmanın eline 31. gün geçse de olur mu?
şöyle pantolonların isimleri ne oluyor? ve nereden bulabilirim?
www.soul-flower.com
www.soul-flower.com
burada türkiye'de satan bir yer var ama çok bol. ben yukardaki gibi arıyorum. yukardaki de kargo, gümrük falan baya pahalıya gelicek.
www.bandito.com.tr
www.soul-flower.com
www.soul-flower.com
burada türkiye'de satan bir yer var ama çok bol. ben yukardaki gibi arıyorum. yukardaki de kargo, gümrük falan baya pahalıya gelicek.
www.bandito.com.tr