Ekşi Duyuru

Uzun yıllar sonra pes ettim ve Firefox'tan Chrome'a geçtim. Çok sık kullandığım iki Firefox eklentisinin Chrome'daki muadillerini arıyorum.

Biri bu: addons.mozilla.org
Diğeri de bu: addons.mozilla.org

İlkinin açıklaması burada var: eksisozluk.com

İkincisi de link özelliği olmayan linklerin, fareyle üzerine çift tıklayınca açılmasına yarayan bir eklenti.

Saatlerdir arıyorum bulamadım bunlara benzer bir şey, bi el atıverin.

Age of Empires, Cossacks, Empire Earth oynadım en son. Bunlar gibi, grafikleri güzel strateji oyunu önerebilir misiniz?

Not: Total War serisini oynadım, turn based değil, real time istiyorum.

Salı günü iş için günü birlik Trabzon'a gideceğim. Yaklaşık 5-6 saat boş zamanım var. Şehir merkezinde kısa bir zaman diliminde gezilecek yerler, yemek yenebilecek iyi restoranlar nerelerdir?

Yeri konusunda hiçbir fikrim yok. Anadolu yakasından metrobüsle geleceğim. O yüzden Avcılardan itibaren tarif edebilirsiniz. Otobüs, minibüs, dolmuş?

Telefonda birileriyle konuşurken mesaj geldiği zaman, mesaja bakamıyorum. Mesaja bakmak için konuşmamı bitirmem gerekiyor. Seçeneklere baktım, ana menüye dön, mesajlara bak diye bir seçenek yok. Ben mi körüm, yoksa bu telefonda 5 sene önceki telefonlarda bile olan böylesine basit bir özellik yok mu?

Kısaca şöyle bir şey istiyorum. Bir metni seçtiğimiz zaman mouse'la sağ tıklayınca "....." sözcüğünü Google ile ara şeklinde bir seçenek çıkıyor. Ben buraya "..." sözcüğünü Youtube ile ara ya da Imdb ile ara seçeneklerini de eklemek istiyorum.

Not: Sağ tık menüsü menu editor isimli eklenti ile özelleştirilebiliyormuş ama istediğimi yapamadım bu eklenti ile. Belki de yapılıyordur ama çözemedim ben. Bu eklenti ile yapılabiliyorsa o da kabulümdür.

Bahsettiğim "gerçekten" sınırsız olan paket. Yani 15 gb download'u geçince 512kbps'ye düşürdükleri, "8 mbps'ye kadar" olan paket değil. Ayda 99 tl'lik olan.

TTNet için konuşuyorum, bu pakete dahil olanlar bu hıza ulaşabiliyorlar mı, torrent'ten sağlam bir tracker'dan -misal zamunda- dosya indirirken kaç görüyorsunuz? Rapidshare de iyi bir kriter olabilir.

Soruyorum çünkü bu pakete 99 tl verip, sonra ancak 3-4 mbps hızda download yapmak, "ama efendim sizina bölge ncak bu kadarını kaldırabiliyor" palavrasını duymak istemiyorum.

Yarın sabah pendik deniz otobüsü iskelesine gitmem gerekiyor. Kadıköy'den en kolay nasıl giderim? Bu ziverbey minibüs yolundan giden kadıköy-pendik mavi minibüsleri iskeleye ne kadar uzakta bırakıyor, bıraktıkları mesafeden iskeleye yürüme mesafesi ne kadardır? Bostancı'dan sahilden giden sarı dolmuşlar da Kartal'a kadar gidiyor bildiğim kadarıyla. Var mı başka alternatifi olan?

Özellikle Kadıköy ve Üsküdar civarından minibüs, dolmuş vs. var mıdır?

"Others are engaging even in an eco- type of terrorism whereby they can alter the climate, set off earthquakes, volcanoes remotely through the use of electromagnetic waves.

So there are plenty of ingenious minds out there that are at work finding ways in which they can wreak terror upon other nations. It's real, and that's the reason why we have to intensify our efforts, and that's why this is so important."

Nedir bunun tam karşılığı?

Şimdi, www.radikal.com.tr adresinde yer alan röportajda şöyle bir şey söylenmiş:

"
Kişi o anda internete bağlı değilse bile bilgisayarında yaptıkları ve yazdıkları da izlenebiliyor mu?

Tabii. Bilgisayarlarda 'arka kapılar', denilen teknolojik olarak zayıf bırakılmış sistemler var. Siz bir kez internete girdiğinizde, Windows sistemi otomatik olarak çalışıyor ve bu arka kapılar yoluyla bilgisayarınızı ele geçiriyor. Siz ondan sonra bir daha internete girmeseniz bile bilgisayarınızda tüm yazdıklarınız izlenebiliyor. Aynı şey cep telefonları için de geçerli. Dinlenmeyi engellemenin tek yolu pili ayırmak.

Cep telefonları sinyal yaydığı için bu anlaşılabilir ama bilgisayarlar sinyal yaymıyor ki, internete bağlı olmadıklarında izlenebilsinler. Bu nasıl mümkün oluyor?

İzlenmeniz için internete bir kez girmiş olmanız yeterli. Bu bağlantı, bilgisayarınızı, diyelim ki bir istihbarat servisinin sistemiyle entegre hale getiriyor. Arka kapılar yoluyla bilgisayarınız sistem tarafından ele geçiriliyor ve kendi uygulamalarını bilgisayarınıza kuruyor. Sonrasını da artık uydular aracılığıyla hallediyor. Mahremiyetinizi korumanın tek yolu çift bilgisayara sahip olmanız ve internete hiç bağlanmadığınız bilgisayarınızda özel yazılarınızı yazmanız. Rusya, Çin, Fransa, Almanya Microsoft'u devlet dairelerinde ve orduda yasakladı. Başka sistem kullanacaklar. Devletler kendilerini böyle savunuyor ama vatandaşlar bu kez de Windows yerine başka bir sistemle gözetlenecekler.
"

Bunun doğruluk payı var mıdır? İnternete bağlıyken izlenebildiğimizi biliyoruz da, internete bağlı değilken de böyle bir şeyin mümkün olması, uydular falan, açıkçası bana biraz uçuk geldi. Konu hakkında bilgi sahibi olan biri cevap verebilirse sevinirim.

Çalıştığım hukuk bürosunun eline icradan pek çok teknoloji ürünü kaldı. konu hakkında bilgi sahibi olanlar, aşağıda adını ve modellerini vereceğim ürünlerin, piyasadaki satış değerini, ne kadar yeni/eski olduğunu, satılabilirliğini vb. konularda yardım ederlerse sevinirim. Satın alma talebinde bulunanların tekliflerini de değerlendirebiliriz tabii.

- Canon VC-C3 Communication Camera
- Orinoca Wireless Smart Access Point AP-2500
- Proxim Wireless Networks - Tsunami MP.11 2411 Residential Subscriber Unit
- Polycam View Station P/N - Version PUS - 14/9
- Alcatel Omnistack 5024
- Networks 3000 Series 3020-04-IP/FW-NA
- Cajun P120 Switch

yanlışlıkla masaüstünü göster simgesini silmiş bulunmaktayım. salak gibi geri dönüşüm kutusundan da silmişim. bu simge, bilgisayarın herhangi başka bir bölümünde mevcut mudur? ben arama yaptım ama bulamadım. geri getirmenin bir yolu var mı?

ek: masaüstünü göster şeklinde bir kısayol da mevcut masaüstünde ama açmaya çalışınca şöyle bir uyarı geliyor: "bu kısayolun başvurduğu "masaüstünü göster.scf" öğesi değiştirilmiş veya taşınmış, bu yüzden bu kısayol artık doğru çalışmayacak."

zamanında cine5'te izlemiştim galiba. hatırladığım kadarıyla, böyle 8-10 çocuk aileleri tarafından bir tekneye bindirilip, aylar süren bir yolculuğa çıkıyordu. kaptan bunlara denizcilikle ilgili dersler verirken, kaptanın karısı da matematik dersleri falan veriyordu bu çocuklara. ilk başta çocuklar isyan edip, başkaldırıyordu kaptana, ama daha sonra alışıp güzel günler falan geçiriyorlardı. filmin sonunda da tekne galiba fırtına yüzünden batıyordu. bazıları kurtuluyor, bazı çocuklar ölüyordu. kaptan mahkemeye falan çıkıyordu çocukların ölümüne sebebiyet vermekten.

uzun zaman önce izlemiştim filmi, yukarıda anlattığım yerlerde yanlışlıklar olabilir, ama temel olarak konu böyleydi. filmin ismini bilen varsa bi el atıversin. şimdiden teşekkürler.