Ekşi Duyuru

??

ne diyorsunuz?

?

uzun süredir boşvermiştim arkadaşlar, şimdi bazı şartlar beni harekete geçmeye itiyor, hatta itti. şu yaşımda (yani herkesin hayatını bi şekilde rayına oturttuğu bir yaş, iş anlamında olsun, bir aile kurma anlamında olsun, herkesin kendi hayatını düzene koyduğu ya da koymuş olması gerektiği bir yaşta) kafamda fena fikirler var, yeni bir iş kurma fikri (sarraf dükkanı açmaktan tut da bakkal dükkanı açmaya kadar), devlet memurluğu fikri, (bunun için on parmak öğrenmem, 1-2 senemi vermem gerekiyor) hiç şeyime takmadığım için yarıda bıraktığım üniversite öğrenimimi af'tan yararlanarak bitirip kpss'ye girmek suretiyle devlete kapağı atma fikri. ulan be. şu yaşımda kurulu düzenim alt üst oldu ve yeniden başlamak durumunda bulunmaktayım. başlangıç için otuzlara dayanmış bir yaş sizce geç mi? kafamda milyon tane düşünce. af'tan yararlanıp, okulu bitirip, kpss'yi kazanıp hayatımı rayına oturtmak en az 3-4-2 bilemedin 5 yılımı alacak. bütün bunlar zaten tembel bir bünye için çok zor geliyor. lan yoksa çabalamayı bırakıp intihar mı etsem? ne dersiniz? bunun daha evliliği de var ve bunun için henüz bir aday bile yok. yani var da kendisinin bundan pek haberi yok. gidip onu istediğimi söyleyip evlenip ondan sonra mı halletsem bu okul bitirme, devlete kapağı atma işini? bir şey söyleyin lan.

beni korkutan bi şey bu aralar. normalde kimseden siyasi, dini ve benzeri fikirlerini bilmeksizin hoşlanmam, yani hoşlanmazdım, bu sefer durum farklı. o'nla ilgili bi sürü varsayımlarda bulunmak durumunda kalıyorum, müslüman veya başka herhangi bir din inananıysa ne tepki veririm kestiremiyorum. normalde tepkim bellidir ama dediğim gibi bu sefer durum biraz farklı.

?

valla beni bi garip hissettirdi bu durum. facebook'taki şakirt yeğenimle, bu rüşvet ve ses kaydı olaylarında, erdoğan'a bakışımızın aynı oluşu beni bi acayip hissettiriyor. size de oluyor mu böyle şeyler yoksa bir tek ben miyim lan böyle hisseden?

seviyorum ulan diye kapısına dayanayım mı?


mesela son bir ayda yanına 5-10 kere gitmişimdir. bu süreç bu kadar uzun mu oluyor lan. birbirimizi geçen yaz gördük ilk kez, onun da benden hoşlandığını düşünüyorum. lakin ki bi gelişme yok. beni görünce heyecan falan yapıyor, ben de heyecanlı bi tipimdir aslında ama ben heyecan falan yapmıyorum artık onu görünce.

hayır şeyi diyorum; bi adam, bi kadını istiyor olsa geçtiğimiz yazdan bu yana bi kahve içmeye davet etmez miydi? ama biliyosunuz adam doktor, hastane dışında hiç görüşmedik. bunu (işte tel no isteme, kahveye davet etme vs. bi de hasta doktor ilişkisi olayı var, hani onu işinden bile edebilir.) hastane gibi bir ortamda olduğu için mi yapamıyor yoksa bi kahveye davet etme süreci hemen öyle pat diye olmuyor mu, daha beklemem mi gerekiyor? ben daha bekleyeyim mi sevgili yorumcular sizce, yoksa o'nu unutayım mı?


mesela erkekler; sizin hoşlandığınız kıza açılma süreciniz de böyle uzun mu oluyor?

dışkımda kan var, doktora gitmeye korkuyorum. dışkıda kan olması %100 korkulacak, kötü bir sonuç olduğuna mı işarettir? korkuyom.

yoksa bi uçak falan çarpsa da geberip gitsem fena olmaz modunda mısınız? bende durumlar bombok.

aslında ben buraya veda edeli çok olmuştu ama şu anda canım sıkılıyor ve evet yine ben ve yine bir adım sorusu. hangi durumlarda atmıyorsunuz ? onun dışında her şey bildiğiniz gibi işte aşığım ve benzeri.

evet sorum bu.

edit: soruyu açacak olursam; onun hoşlanıp hoşlanmamasından bağımsız olarak kendiniz hoşlandığınızda mı? karşı taraftan sinyal bekleyip alınca mı, onun da size ilgisinin olduğunu düşündüğünüzde mi, ilgisi olduğundan emin olduğunuzda mı? falan. yoksa hiç biri umurunuzda olmayıp beğenir beğenmez gidip lap diye adımı yapıştırarak mı?

arkadaşlar son bir şey soracağım; beni fake bi hesap eklemiş, esas adamın ismi serkan tekin olsun, beni ekleyen fake hesabın ismi ise serhan takın, ne diyorsunuz sizce bu beni ekleyen fake hesabın esas adam olma ihtimali nedir?

ee yok mu aşk acısı çeken falan, aşık olan, terkedilen, aldatılan, adım atamayan, badaklıktan muzdarip ergen dostlar falan?

benim durum netleşti artık, size ihtiyacım kalmadı, buradaki misyonumu tamamladım, uğramam artık buralara, buraya kadarmış, sevgiyle kalın, beni özleyin.

ha büyük de konuşmayım belli de olmaz yine.

işler yolunda mı, bende durumlar bok gibi.

ben böyle bir insan değildim, ekşi duyurunun gönül işleri bölümüne ikide bir gelip gelip saçmalayacak bir insan. zaten buraya yazanlara da içten içe salak derdim. durmadan ilişkilerden konuşan insanlardan tiksinirdim. beni hep bu adam bu hale getirdi. ilişkilere kafam basmıyor ve akıl almaya buraya geliyorum.

neyse işte hikayeyi biliyorsunuz, beni tanıdınız artık. ben bi adama aşığım. en son geçen akşam elim yandı acilde yine bu adam vardı, gittik falan ben adamdan adım bekliyorum ya neyse normal muayene oldu, ama beni görünce şaşırdı falan. ertesi gün de pansumana çağırdı. gittim, önceden bana sen diyordu artık siz diyor. beni görünce heyecan yaptığını düşünüyorum, elinde kağıtlar vardı ve elleri titriyordu. mandalina götürmüştüm ya mandalinalar da çürük çıktı ya falan gibi espriler yaptı. sizce bu adam benle ilgileniyor olsa bi yolunu bulup telefonumu falan almaz mıydı? çünkü son iki gündür görüyor beni, konuşuyoruz. tabi odada hemşireler falan da oluyor, onların yanında bana söyleyeceği bi şey varsa da nasıl söylesin?

sonra gün aşırı pansumana gel dedi. şimdi yarın yine gidicem. sizce bana ilgisi olsa çoktan tel nomu falan ister miydi bu iki günde, yoksa ben mi acele ediyorum bir şey söyleyin lan. teşekkürler.

evet.

muhatap devlet hastanesinde bir doktor. bi kaç kere yolum düştü, kendisiyle hasta hekim münasebeti içersinde hasbihal ettik. neyse bi gün -ben zaten adam benle ilgileniyor galiba falan diye içimden geçirmekteyken- evin bahçesindeki şeftali ağacından düştüğümde acile gittik yine bu doktor vardı ve benden şeftali istedi. benle ilgilendiğini zannediyorum ya heh dedim beni görme bahanesiyle şeftali getirmemi istedi diye ben iyice gelin güvey oldum. neyse götürdüğüm şeyi adamın yanına uğramadan görevliye ulaştırmasını söyleyip çıktım. aradan baya bir zaman geçtikten sonra bu sefer de kabalık ettiğimi düşünüp dün kocaman bir poset dolusu mandalina götürdüm adama. hem de parmağımda dikişler var onları aldıracağım. neyse girişimi alırken görevli kız bu mandalinalar kime dedi, x beye dedim, kendisi mi istedi dedi, yok dedim neden sordun? ister çünkü de ondan dedi, hint fakiri diye de ekledi. ulan ben de zannetmiştim ki şeftaliyi bahane edip beni görmek istedi. Odaya girince de adımı unutmamış adın şuydu di mi falan dedi. nerede oturduğumu sordu. bizde telefon numaranız yok galiba gibi bi şeyler geveledi. telefon numarası falan deyince ben yine gelin güvey oldum bu sefer. Konu hakkında ne düşündüğünüzü paylaşırsanız minnettar olurum.

hayatında kadın erkek ilişkileri üzerine hiç kafa yormamış, bu konularda birileriyle bi şeyler konuşmayı vakit kaybı olarak görmüş, yani ilişkiler konusunda oldukça bilgisiz biri olarak, bi adamla tanıştığımdan bu yana bu konular (ilişkiler) dışında kimseyle hiçbi şey konuşasım gelmiyor.

şimdi kendisiyle bikaç kez zorunlu olarak görüştük, (iş dolayısıyla) ondan sonra o beni çalıştığı yere davet etti, bahane olarak (ya da bana öyle geldi, benden hoşlandığını zannediyorum ya da kendi kendime gelin güvey oluyorum ) da benden ona gelirken bi şey getirmemi falan istedi. ben de istediği şeyi götürüp görevliye teslim edip ona ulaştırmasını rica edip, yanına uğramadan ayrıldım.

yani ben şimdi görüşmeyi reddetmiş gibi mi oldum ? bu birinci sorum?

ikinci sorum ise ben şimdi ne yapacağım ? o benim ne evimi, ne adresimi, ne tel no'mu biliyor, beni görmek istese bile bana ulaşması imkansız, yani sadece ben onun yanına gidersem görüşebileceğiz, ayrıca o beni görmek istiyor mu onu bile bilmiyorum, ama sanki istiyormuş gibi geliyor. fena halde hoşlanıyorum onu görmek istiyorum o halde ne yapmalıyım ? bi bahaneyle yanına gitsem sizce nasıl olur ? sizce gideyim mi lan ?

he ayrıca ikimiz de facebook kullanmıyorduk, ben acaba bir ise yarar mı, bana ulaşmak ister mi belki acaba falan diye bi hesap açtım kendime, bi kaç gün önce baktım o da açmış fotoğrafı falan yok öylesine bi hesap.

bekar zannettiğim ve kendi evi olan (ailesinden bağımsız, tek başına) bir erkeğin, iş güç ve benzeri zorunlu haller dışında otelde kalması hangi anlama geliyor ? Yani bekar ve kendi evi olan bir erkek tek başına otelde hangi sebepten kalır ? tatil dışında otelde kalmanın benim bilmediğim bir anlamı var mı?