var mı?
mesela yüksek lisans tezim var. ben bunu cv'me koyduğumda bir link verebilmek istiyorum falan. onun dışında yaptığım, yayınlanmamış çalışmalar da var.
var mıdır bildiğiniz site?
ingilizce tabi çalışmalar.
mesela yüksek lisans tezim var. ben bunu cv'me koyduğumda bir link verebilmek istiyorum falan. onun dışında yaptığım, yayınlanmamış çalışmalar da var.
var mıdır bildiğiniz site?
ingilizce tabi çalışmalar.
tarihte böyle bir şey vardı. herkes yakalanmamak için birbirini öldürmeye karar veriyordu.
neydi bu olay?
neydi bu olay?
Find the are of the region bounded by the functions y= -x^2 +1 and y=x^2-1
please :((
please :((
2
-
- (e^pi - 1/pi^2)) dx
-
1
yukarda yapmaya çalıştığım düz çizgi. 1'Den 2'ye gidiyor. limit sorusu sanırım?
-
- (e^pi - 1/pi^2)) dx
-
1
yukarda yapmaya çalıştığım düz çizgi. 1'Den 2'ye gidiyor. limit sorusu sanırım?
ilk dönemimdi bu. iksine de giremedim sınavların. çalışacak zaman da yok açıkcası bilmiyorum napacağım da; ben kayıt yenilersem sadece 2.dönem derslerinden mi sınava gireceğim? ilk dönem derslerim nolacak, bilginiz var mı? ya da kayıt yenilemeyip seneye baştan mı başlasam?
doktorayı bitirdikten sonra, bireysel çalışma ile prof'luğa kadar yükselme şansı var mı?
varmış bizim üni'de. bir makale yazmıştım ders için. hoca da globaljournals.us göndermiş. onlar da beğenmişler, yayınlarız demişler. hoca da faturayı bana forwardlamış :)
ben mi ödeyeceğim şimdi bunu? üni karşılamaz mı yani? sonuçta okulun adı da orada olacak.
bu arada 1.200 tl ücreti.
ben mi ödeyeceğim şimdi bunu? üni karşılamaz mı yani? sonuçta okulun adı da orada olacak.
bu arada 1.200 tl ücreti.
1. "derin" kelimesini sıfat olarak kullanıyor musunuz? ben birkaç kez kullandım da mal mal bana bakıldı gibi hissettim. ingilizce'de gidiyor da türkçe'de tam olmuyor mu nedir?
mesela; "aa evet o çok derin bir çocuk" ya da "panpa ben derin kız istiyorum ya oturup varoluş sıkıntılarımızı anlatalım birbirimize" gibi.
2. Sizce insanların zevklerini belirleyen şeylerin ortak paydası nedir?
yani mesela şöyle örnek vereyim buna. stuck in love'ı izledim geçenlerde. www.youtube.com
şu sahnede between the bars'ı duyunca filmi durdurup bu şarkı neymiş diye aradım. film bittiğinden beri de dinliyorum sürekli. çok derin, çok anlamlı geliyor. en yakın arkadaslarıma kardesime, anneme falan dinletince ne var bunda falan diyorlar ama.
sonra sözlükteki başlığını açıyorum şarkının. ve benim yaptığımın aynısını yapan onlarca kişi, şarkıya filmden bağımsız bayılan onlarca kişi falan... tamam diyorum yalnız değilim yine de.
sonra da düşünüyorum. bu tanımadığım insanlarla benim ortak özelliklerim nedir de biz bu şarkıyı duyunca aynı şeyleri hissediyoruz?
mesela; "aa evet o çok derin bir çocuk" ya da "panpa ben derin kız istiyorum ya oturup varoluş sıkıntılarımızı anlatalım birbirimize" gibi.
2. Sizce insanların zevklerini belirleyen şeylerin ortak paydası nedir?
yani mesela şöyle örnek vereyim buna. stuck in love'ı izledim geçenlerde. www.youtube.com

sonra sözlükteki başlığını açıyorum şarkının. ve benim yaptığımın aynısını yapan onlarca kişi, şarkıya filmden bağımsız bayılan onlarca kişi falan... tamam diyorum yalnız değilim yine de.
sonra da düşünüyorum. bu tanımadığım insanlarla benim ortak özelliklerim nedir de biz bu şarkıyı duyunca aynı şeyleri hissediyoruz?
selamlar.
2 adet sorum olacak.
italya'dan aldığım multi schengen vizem var 3 aylık ve 5 ocak'ta bitiyor.
geçen ay 5 günlüğüne norveç'e gittim geldim. italya'ya gitmedim hiç.
28 aralık-3 ocak arası berlin'e gideceğim.
1) sizce bir sorun çıkarırlar mı almanlar?
2) arkadaşımda kalacağım ama o da kaçak gibi bir şey şimdi. yani onu söyleyemem. airbnb'den biriyle anlaşsam onu göstersem kabul edilir mş? yoksa hostel mi ayarlayayım? ve bu işleri para vermeden halledebilir miyim?
2 adet sorum olacak.
italya'dan aldığım multi schengen vizem var 3 aylık ve 5 ocak'ta bitiyor.
geçen ay 5 günlüğüne norveç'e gittim geldim. italya'ya gitmedim hiç.
28 aralık-3 ocak arası berlin'e gideceğim.
1) sizce bir sorun çıkarırlar mı almanlar?
2) arkadaşımda kalacağım ama o da kaçak gibi bir şey şimdi. yani onu söyleyemem. airbnb'den biriyle anlaşsam onu göstersem kabul edilir mş? yoksa hostel mi ayarlayayım? ve bu işleri para vermeden halledebilir miyim?
selam. italya'dan 6 ocak'ta biten 3 aylık schengen-multi vizesi aldım.
geçen ay norveç'e gittim geldim.
yılbaşında da berlin'e gideyim diyorum, sorun çıkarırlar mı girişte?
geçen ay norveç'e gittim geldim.
yılbaşında da berlin'e gideyim diyorum, sorun çıkarırlar mı girişte?
house müzik falan olsun. böyle kimse kimseyi umursamasın dans etsin falan.
londra ve amsterdam'ı saymıyoruz.
londra ve amsterdam'ı saymıyoruz.
nasıl olur? kluplere falan girebilirim dimi biletimi önceden alırsam?
var mı önerileriniz?
var mı önerileriniz?
yaw ben bunu aldım da. çok büyük yahu. alışamadım bir türlü. iphone5'ten sonra çok fazla geldi.
kılıfsız kullansam bari nası olur, kullanan var mı?
ayrı çanta mı taşıyayım, napayım?
kılıfsız kullansam bari nası olur, kullanan var mı?
ayrı çanta mı taşıyayım, napayım?
elinde olan, ya da bunlardan birini ya da türevini ücretsiz indireceğim bir web sitesi bilen var mı?
günde yarım saatim arabada geçiyor ve bir şekilde değerlendirmek istiyorum.
konu farketmez.
günde yarım saatim arabada geçiyor ve bir şekilde değerlendirmek istiyorum.
konu farketmez.
erkek tarafı bana sordu da ben de tabi bekar olduğum için çok da ne diyeceğimi bilemedim.
2 yıllık evliler. cinsel hayatları yok denecek kadar az. bazen unutuyoruz, çok fazla çalışıyoruz zaman yok falan diyor. ortalamaya vursak son altı ayda haftada 1 max'dır diyor.
bu normal mi?
aramızada evliler varsa onların yorumlarını daha çok almak isterim.
unutma nedir abi? :)
2 yıllık evliler. cinsel hayatları yok denecek kadar az. bazen unutuyoruz, çok fazla çalışıyoruz zaman yok falan diyor. ortalamaya vursak son altı ayda haftada 1 max'dır diyor.
bu normal mi?
aramızada evliler varsa onların yorumlarını daha çok almak isterim.
unutma nedir abi? :)
bu konu hakkında bilgisi olan var mı? ingiltere ve norveç'i kendim deneyimledim. arkadaşlardan ordan burdan duyduğum kadarıyla da amerika ve kanada'da da durum aynı.
sigortalı da olsan doktor randevusunu almak aylar sürüyor. acil'e gidince en az 3-4 saat kimse seninle ilgilenmiyor falan.
nedir olay?
sigortalı da olsan doktor randevusunu almak aylar sürüyor. acil'e gidince en az 3-4 saat kimse seninle ilgilenmiyor falan.
nedir olay?
1- yani şimdi uyuşturuculara bakıyorum. mesela; lsd, ecstasy, kokain, eroin vb.
bunlar hep 70'ler 80'lerde ilaç yapım aşamasında ortaya çıkmış şeyler. hatta lsd baya tesadüfler eseri bulunmuş. e o zamanların teknolojisini ve yapılan araştırmaların azlığını düşününce ve şu anda bilim adamı sayısı, yapılan araştırmaların büyüklüğü ve teknoloji sürekli böyle insanda değişik etkiler yapan yani illegal olması gereken ilaçların ortaya çıkmasını gerektirmekte diye düşünüyorum. yani mesela bi ilaç yapılmış olmalı ki bi kere atınca sende öyle bir şeyi değiştiriyor ki tam da onların istediği gibi bir insan oluyorsun. bunlar çok küçük ama derin değişiklikler oluyor kişiliğinde ve bu şekilde yaşıyorsun. baktılar bu işi ellerinde tutamıyorlar, gizli yapmaya başladılar ondan sonra ve public bu tür maddeleri hiçbir zaman öğrenemedi.
2- bir de aynı parelelde bir şey sormak istiyorum. çok bilmek yaratıcılığı öldürüyor mu sizce? felsefe tarihini, filozofların düşüncelerini okuyorum. hobbes denen adamın 1600'lerde bahsettiği şeyler, şu an yaşayan 7 milyar insanın rahat 6,5 milyarının anlayamayacağı derinlikte(tabi sallıyorum da anladın sen onu).
yahu bunlar her şeyi zaten ayarlamış o zamanlarda da biz sadece rolümüzü oynayıp, ölüp gidiyor muyuz?
sen, bunu okuyan, senin arkadaş çevren. ben... internet'le hortlamış bir nesiliz belki de. aslında bizim için çizilen plan zaten tayyip çomarlığı. biz fazlalığız bu senaryoda sanki. türkiye avrupa birliği chapter'larından(24 tane var), 1'ini kapatmıştı ve diğerleri de müzakereye açılmıştı. ama sonra tayyip dye bi adam çıkardılar, bi hikaye uydurdular(hapis falan) ve ülkeyi getirdiği noktaya bak. afganistan'dan hallice.
çok dağıttım konuyu biliyorum.
bunlar hep 70'ler 80'lerde ilaç yapım aşamasında ortaya çıkmış şeyler. hatta lsd baya tesadüfler eseri bulunmuş. e o zamanların teknolojisini ve yapılan araştırmaların azlığını düşününce ve şu anda bilim adamı sayısı, yapılan araştırmaların büyüklüğü ve teknoloji sürekli böyle insanda değişik etkiler yapan yani illegal olması gereken ilaçların ortaya çıkmasını gerektirmekte diye düşünüyorum. yani mesela bi ilaç yapılmış olmalı ki bi kere atınca sende öyle bir şeyi değiştiriyor ki tam da onların istediği gibi bir insan oluyorsun. bunlar çok küçük ama derin değişiklikler oluyor kişiliğinde ve bu şekilde yaşıyorsun. baktılar bu işi ellerinde tutamıyorlar, gizli yapmaya başladılar ondan sonra ve public bu tür maddeleri hiçbir zaman öğrenemedi.
2- bir de aynı parelelde bir şey sormak istiyorum. çok bilmek yaratıcılığı öldürüyor mu sizce? felsefe tarihini, filozofların düşüncelerini okuyorum. hobbes denen adamın 1600'lerde bahsettiği şeyler, şu an yaşayan 7 milyar insanın rahat 6,5 milyarının anlayamayacağı derinlikte(tabi sallıyorum da anladın sen onu).
yahu bunlar her şeyi zaten ayarlamış o zamanlarda da biz sadece rolümüzü oynayıp, ölüp gidiyor muyuz?
sen, bunu okuyan, senin arkadaş çevren. ben... internet'le hortlamış bir nesiliz belki de. aslında bizim için çizilen plan zaten tayyip çomarlığı. biz fazlalığız bu senaryoda sanki. türkiye avrupa birliği chapter'larından(24 tane var), 1'ini kapatmıştı ve diğerleri de müzakereye açılmıştı. ama sonra tayyip dye bi adam çıkardılar, bi hikaye uydurdular(hapis falan) ve ülkeyi getirdiği noktaya bak. afganistan'dan hallice.
çok dağıttım konuyu biliyorum.
6 milyon sermaye ile çalışılıyor. 25 personel çalışıyor. 10 milyon ciro var ve sene sonunda net kar(ortakların harcadığı para da çıkıldıktan sonra) 1 milyon tl.
başarılı bir işletme diyebilir miyiz?
başarılı bir işletme diyebilir miyiz?
selam. cinsel hayatı aktif olan bir insanım ve yaşım 24. ama şunu fark ediyorum ki ben sürekli 30 yaş üstü kadınları arzuluyorum. yaşıtlarım hiç ilgimi çekmiyor ve şöyle bir geriye dönüp bakınca uzun zamandır akranım biriyle beraber olmadığımı görüyorum. arkadaşım bile yok hatta hiç. işin anlaşabilme yönü apayrı bir konu sormak istediğim o değil.
ben 30 yaş üstü gördüğüm 10 kadından yaklaşık 9'uyla beraber olmak istiyorum. görmek konusunu tabi açayım biraz; mesela ayda 1 kere de olsa muhabbetim olan, adını bildiğim, onun benim adımı bildiği kişilerden bahsediyorum. bir ışık görünce direk atlıyorum, evli ya da bekar farketmeden. mesela bana şu an tr'de istediğinle beraber olabilirsin deseler direk ömür gedik derim. öyle yani. geçtiğimiz aylarda da bi olay oldu, baya ölüm tehlikesiyle başbaşa kalabilirdim bu arzum yüzünden. ama vazgeçemiyorum da.
bi de şu konu var nası söylsem sürekli onları arzulayarak masturbasyon yapıyorum. onlar dediğim mesela 35 yaşındaki bankacı bahar, 42 yaşındaki 2 çocuk annesi ipek falan gibi.
sizce hasta mıyım? ya da bunu nası bastırabilirim?
olayın mahiyeni igöstermek için şunu da anlatmak istiyorum.
başka sorunlarımdan dolayı psikologa gitmeye karar verdim ve hastanenin psikoloji bölümündeki doktorlara bakmaya başladım. erkekleri hemen eledim. kadınların da fotolarından yaşlarını tahmin etmece, foto yoksa da face'den bulaarak yaşlarını bulmaca oynadım ve kendime uygun adayı buldum. yanlış anlaşılmasın. kötü emellerim olduğu için falan değil ama hani bi ihtimal aramızda bir çekim olursa diye yaptım bunu.
bu arada sinyal almadan bir yazma, rahatsız etme falan sözkonusu değil gayet tatlılıkla yapıyorum aslında bunları. öyle yani.
ben 30 yaş üstü gördüğüm 10 kadından yaklaşık 9'uyla beraber olmak istiyorum. görmek konusunu tabi açayım biraz; mesela ayda 1 kere de olsa muhabbetim olan, adını bildiğim, onun benim adımı bildiği kişilerden bahsediyorum. bir ışık görünce direk atlıyorum, evli ya da bekar farketmeden. mesela bana şu an tr'de istediğinle beraber olabilirsin deseler direk ömür gedik derim. öyle yani. geçtiğimiz aylarda da bi olay oldu, baya ölüm tehlikesiyle başbaşa kalabilirdim bu arzum yüzünden. ama vazgeçemiyorum da.
bi de şu konu var nası söylsem sürekli onları arzulayarak masturbasyon yapıyorum. onlar dediğim mesela 35 yaşındaki bankacı bahar, 42 yaşındaki 2 çocuk annesi ipek falan gibi.
sizce hasta mıyım? ya da bunu nası bastırabilirim?
olayın mahiyeni igöstermek için şunu da anlatmak istiyorum.
başka sorunlarımdan dolayı psikologa gitmeye karar verdim ve hastanenin psikoloji bölümündeki doktorlara bakmaya başladım. erkekleri hemen eledim. kadınların da fotolarından yaşlarını tahmin etmece, foto yoksa da face'den bulaarak yaşlarını bulmaca oynadım ve kendime uygun adayı buldum. yanlış anlaşılmasın. kötü emellerim olduğu için falan değil ama hani bi ihtimal aramızda bir çekim olursa diye yaptım bunu.
bu arada sinyal almadan bir yazma, rahatsız etme falan sözkonusu değil gayet tatlılıkla yapıyorum aslında bunları. öyle yani.
ben de sürekli oluyor da. kalabalıkta insanları izliyorum, napıyorsunuz olm siz ya diyesim geliyor. o kadar saçma küçük şeylerle hayatımızı geçiriyoruz ki falan gibi.
selam. bir erkek memesi var elimizde. bu memenin etrafında daire şeklinde nokta nokta o tomurcuklardan var. bu normal mi? başka bir erkekte görmedim de. anlatabildim mi tam emin değilim :)
tanrim beni bilmem gerekmeyen seyleri ogrenmekten koru. hatta beni bilmedigim seyler oldugunu ogrenmekten de koru. ogrenmemeye karar verdigim seyler oldugunu ogrenmemeye karar verdigimi bilmekten koru.
bunun ingilizcesini bulabilecek var mı?
bunun ingilizcesini bulabilecek var mı?
istanbul üni'den mi, anadolu üni'den mi okumalı? bilgisi olan var mı?
yahu şu video'yu izliyordum da aklıma takıldı.
www.youtube.com
sizce bizde aynı şey yapılsa o tepkilerden birine bile yaklaşacak pozitiflikte bir reaksyonda bulunacak biri çıkar mıydı? biz niye çok mutsuz, hayatı çok ciddeye alan insanlarız? sizce bunu değiştirmenin bir yolu var mı? kendimden örnek vermem gerekirse 2 yıl londra'da yaşadım, gayet cool, hayattan umutlu, güleryüzlü, klübe gidip patlayan, her şeyi dalgaya alan bir adamdım. ordaki kendimi çok sevmiştim. ama şimdi döndüm yine buraya 6 ay falan oldu. eski halime döndüm; gelecekten umutsuz, hiçbir şey yapası gelmeyen, mutsuz, aksi, agresif bir adam oldum çıktım.
www.youtube.com
gayet random, metronun strike yapmasıyla dalge geçilen bir olay. olm bizde niye yok böyle bir şey?
mesela bana diyebilir misiniz siz olsanız siz de katılır dans etmeye başlardınız burada?
ya da ilk videodaki başınıza gelse 5 jumping jacks yapar mıydınız arabanızdan inip?
asansörde yalnızken bağırarak dans ettiniz mi hiç?
ya da böyle sürekli etrafına enerji saçan biri misiniz? ya da en azından böyle bir türk tanıdınız mı hiç? olm hepimiz mi mutsuzuz şu ülkede?
www.youtube.com

sizce bizde aynı şey yapılsa o tepkilerden birine bile yaklaşacak pozitiflikte bir reaksyonda bulunacak biri çıkar mıydı? biz niye çok mutsuz, hayatı çok ciddeye alan insanlarız? sizce bunu değiştirmenin bir yolu var mı? kendimden örnek vermem gerekirse 2 yıl londra'da yaşadım, gayet cool, hayattan umutlu, güleryüzlü, klübe gidip patlayan, her şeyi dalgaya alan bir adamdım. ordaki kendimi çok sevmiştim. ama şimdi döndüm yine buraya 6 ay falan oldu. eski halime döndüm; gelecekten umutsuz, hiçbir şey yapası gelmeyen, mutsuz, aksi, agresif bir adam oldum çıktım.
www.youtube.com

gayet random, metronun strike yapmasıyla dalge geçilen bir olay. olm bizde niye yok böyle bir şey?
mesela bana diyebilir misiniz siz olsanız siz de katılır dans etmeye başlardınız burada?
ya da ilk videodaki başınıza gelse 5 jumping jacks yapar mıydınız arabanızdan inip?
asansörde yalnızken bağırarak dans ettiniz mi hiç?
ya da böyle sürekli etrafına enerji saçan biri misiniz? ya da en azından böyle bir türk tanıdınız mı hiç? olm hepimiz mi mutsuzuz şu ülkede?
selamlar. 12 yaşındayken sınıfa gelen göz doktoru, yapılan kontrolden sonra gözlük takmam gerektiğini, gözümün bozuk olduğunu söylemişti. gittik aldık. ilk gün taktım. nefret ettim o halimden ve ondan sonra da hiç takmadım.
şu an 24 yaşındayım. en son geçen sene gözümün derecesine baktırmıştım ve miyop 1,5 ve astigmat bir göz 0,75, bir göz 0,50 şeklindeydi. bir gözlüğüm var aslında. derste falan takardım arada. bazenleri gece araba sürmekte zorlanırsam falan da takıyorum. ama çok değil.
şimdi şöyle ki hep derler ya takmazsan başın ağrır, gözün sulanır vb. ben de hiçbir şey yok normal yaşantıma devam ediyorum. bazen okuyabilmem gereken şeyleri okuyamıyorum uzaktan ama çok mühim değil. msele bilmediğim havaalanlarında falan zorlanyorum bazen tabelaları okuyamadığım için. öyle yani. bazen takıyorum güzlüğü, ohaa herkes böyle net mi görüyormuş falan diyorum ama çok da aramuıyorum. böyle de yaşayabilirim hayatımı sanırım.
ama bir yandan da lazer tedavisi göz kırpıyor ufaktan. 10 dk.lık işlemle bu dertten tamamen kurtulabilirim. aynı zamanda riskleri falan da var biliyorum.
siz olsanız lazer tedavisi olur muydunuz? sonsuza kadar böyle yaşar mıydınız?
not: lens takmıyorum, takabilenlere gıpta ediyorum.
şu an 24 yaşındayım. en son geçen sene gözümün derecesine baktırmıştım ve miyop 1,5 ve astigmat bir göz 0,75, bir göz 0,50 şeklindeydi. bir gözlüğüm var aslında. derste falan takardım arada. bazenleri gece araba sürmekte zorlanırsam falan da takıyorum. ama çok değil.
şimdi şöyle ki hep derler ya takmazsan başın ağrır, gözün sulanır vb. ben de hiçbir şey yok normal yaşantıma devam ediyorum. bazen okuyabilmem gereken şeyleri okuyamıyorum uzaktan ama çok mühim değil. msele bilmediğim havaalanlarında falan zorlanyorum bazen tabelaları okuyamadığım için. öyle yani. bazen takıyorum güzlüğü, ohaa herkes böyle net mi görüyormuş falan diyorum ama çok da aramuıyorum. böyle de yaşayabilirim hayatımı sanırım.
ama bir yandan da lazer tedavisi göz kırpıyor ufaktan. 10 dk.lık işlemle bu dertten tamamen kurtulabilirim. aynı zamanda riskleri falan da var biliyorum.
siz olsanız lazer tedavisi olur muydunuz? sonsuza kadar böyle yaşar mıydınız?
not: lens takmıyorum, takabilenlere gıpta ediyorum.
selam arkadaslar. baslıgın biraz dagınık olduğunun farkındayım.
şimdi şöyle ki ben büyüdüğüm yere dönüş yapmış bulunmaktayım ve burdaki arkadas grubum da 4-5 kişiden falan olusuyor ve hepsini en az 10 yıldır tanıyorum. bunlar pek sehirden çıkmadı, üni'yi burda okudular ya da saçma yerlerde vs.
sormak istediğim şey şu: bir insan hayatını ne kadar sorgulamadan yaşayabilir? arkadasıma ısrarla spinoza'nın ethica'sını verdim mesela. kapağını okudum beynim yandı o ne saçma kitap, olm böyle şeyler okuyup kafa sikiyosun sonra falan dedi :) evet böyle dedi lan gerçekten. din konusunu açınca falan chandler da bizim ateistimiz falan diyorlar sırf azıcık ucundan sorguladıgım için falan. birkaç david lynch filmi izlettim bunlara sonra, hayatımda izlediğim en saçma filmlerden falan dedi hepsi. bu filmi senden başka seven kimseyi bulamazsın falan diyorlar. olm nası olur üstüne bu kadar şey yazıldı çizildi falan diyorum, dinlemiyorlar.
aslında sormak istediğim şu ya benim. bi insan mesela ethica'yı eline alıyor ve biraz okumaya baslıyor. sonra beynim yandı deyip nası bırakabiliyor? beyni olmadıgını falan mı dusunuyor? orda yazanların önemini kavrayamıyor mu? nası merak etmiyor? ben bir şey araştırmaya kalktığımda, araştırdığım şey beni binlerce bilmediğim şeye yönlendiriyor ve büyük bir aşkla hepsini okuyorum mesela.
ekşi'yi de sevmiyorlar. öğrenildiğinde ufku.. başlığını söyledim geçenlerde. bi tanesi aksam baktım küfür falan ediyolar o ne saçma şey falan diyor. karı kaldırdın mı hiç ordan falan diyolar :)
mesela biri dindar. namaz falan kılıyor. ama hiç kur'an okumamıs. kulaktan dolma bir şeyler biliyor. ben de hiç yok o taraf ama ondan çok biliyorum. onu da okumuyor onu da. amacın ne diyorum. şimdiki kız arkadasımla seneye evlenmek diyor. yaş 24 lan daha. off ne biliym ya.
şimdi şöyle ki ben büyüdüğüm yere dönüş yapmış bulunmaktayım ve burdaki arkadas grubum da 4-5 kişiden falan olusuyor ve hepsini en az 10 yıldır tanıyorum. bunlar pek sehirden çıkmadı, üni'yi burda okudular ya da saçma yerlerde vs.
sormak istediğim şey şu: bir insan hayatını ne kadar sorgulamadan yaşayabilir? arkadasıma ısrarla spinoza'nın ethica'sını verdim mesela. kapağını okudum beynim yandı o ne saçma kitap, olm böyle şeyler okuyup kafa sikiyosun sonra falan dedi :) evet böyle dedi lan gerçekten. din konusunu açınca falan chandler da bizim ateistimiz falan diyorlar sırf azıcık ucundan sorguladıgım için falan. birkaç david lynch filmi izlettim bunlara sonra, hayatımda izlediğim en saçma filmlerden falan dedi hepsi. bu filmi senden başka seven kimseyi bulamazsın falan diyorlar. olm nası olur üstüne bu kadar şey yazıldı çizildi falan diyorum, dinlemiyorlar.
aslında sormak istediğim şu ya benim. bi insan mesela ethica'yı eline alıyor ve biraz okumaya baslıyor. sonra beynim yandı deyip nası bırakabiliyor? beyni olmadıgını falan mı dusunuyor? orda yazanların önemini kavrayamıyor mu? nası merak etmiyor? ben bir şey araştırmaya kalktığımda, araştırdığım şey beni binlerce bilmediğim şeye yönlendiriyor ve büyük bir aşkla hepsini okuyorum mesela.
ekşi'yi de sevmiyorlar. öğrenildiğinde ufku.. başlığını söyledim geçenlerde. bi tanesi aksam baktım küfür falan ediyolar o ne saçma şey falan diyor. karı kaldırdın mı hiç ordan falan diyolar :)
mesela biri dindar. namaz falan kılıyor. ama hiç kur'an okumamıs. kulaktan dolma bir şeyler biliyor. ben de hiç yok o taraf ama ondan çok biliyorum. onu da okumuyor onu da. amacın ne diyorum. şimdiki kız arkadasımla seneye evlenmek diyor. yaş 24 lan daha. off ne biliym ya.
cahilliğimden ötürü böyle bir şeyin varlığından bile haberdar değildim. şu an çarptı gözüme ve çok merak ettim nedir ne değildir. işyerinde olduğum için de araştıramıyorum geniş çaplı. ben şunu sormak istiyorum sayın seyirciler. diş macununda florür bulunuyormuş ve bu da epifiz bezinin kireçlenmesine neden oluyormuş. e madem böyle bir şey var niye herkes kullanıyor hala? yerine ne kullanabiliriz? lan 3.gözümüzü kapatmak için niye har sabah ve akşam sürüyoruz o illeti?
normalde rüya gören birisi değilim, yani en azından hatırlamam pek. dün gece galiba uyku paralizesi denen şeyi geçirdim. daha önce bulunduğum bir yerde arkadasımla bir şey konustuk uzun uzun, rüya oldugunu anlamadım bile sonra uyandım. annem odama girdi bana bir şeyler söyledi seni çok seviyorum falan dedi ben de onla konustum bir şeyler söyledim falan sonra bir anda gözümü açtım annem falan yok ortada. kalktım bi su içeyim diye mutfağa gittim. suyu içerken bir daha gözümü açtım ve yataktayım. yerimden kalkmamısım bile. sonra bir daha kalktım bu sefer gerçekten gidebildim. bizim kuzen de bizdeydi, iyi geceler dedim suratıma bile bakmadı. lan yine mi rüya dedim içimden sonrada yatağa girdim tekrar. yattıktan sonra geci bir şekilde çevremdeki şeyler dönmeye basladı yani nasıl diym sanki psychedelic bir drug atmısım trip yaşıyormuşum gibi. gözümü kapattım bitmesini bekledim. sonra da uyumusum işte. sabah kalktıgımda hiçbir şey yoktu.
size böyle bir şey oldu mu ne ki bu?
size böyle bir şey oldu mu ne ki bu?
18000 askerden falan bahsediliyor. bu 18000 asker kim? erler mi oluşturuyor çoğunluğunu? kasım'da gitmesem mi napsam askere?
şimdi şöyle bir durum var. günümün 17-18 saati(uykuyu cıkınca) ayaktayım ve her dakikasında düşünüyorum uğraşım ne olursa olsun. hayat hakkında, hayatım hakkında, çevremdeki insanlar hakkında vs. sürekli kafamda atıp tutuyorum. mesela salonda çalıştıktan sonra duş alıyorum. o 5 dk. içinde aklıma akıl almaz şeyler geliyor. orda şunu yapmasaydım şöyle olurdu, şöyle olsa söyle olurdu gibi... ve bu düşündüğüm şeyler o gün yaşadığım şeyler değil; üstünden çok zaman geçmiş şeyler. sonra insanlarla etkileşimimi yargılıyorum. ama bu "şurda şunu yapsaydım keşke" gibi pişmanlık gibi değil. böyle düşünmek için fazla egoistim sanırım. davranışlarımı yanlış olduğunu düşündüğüm için değil sadece düşünüyorum öyle.
arkadaş aile ya da her kimse işte derin konular konuşmayı seviyorum. ama çevremde bunu seven insan bulamıyorum. 2 sene londra'da yaşadım. orda bu derin konuları konuşabildiğim, felsefe yapabildiğim mesela milgam deneyi dediğimde "haa evet" deyip sohbeti açan bi sürü insanla tanıştım. şu an türkiye'nin entelektüel olarak çok zayıf bir şehrinde(doğduğum yer-antep) yaşıyorum zorunluluklar dolayısıyla ve aslında çok sosyal biri olmama rağmen inanılmaz bir yalnızlık yaşıyorum. çocukluk arkadaslarımla bile konusamıyorum, günlerim saçma sapan, boş bir şekilde geçiyormuş gibi hissediyorum. bir insan yaşadığı hayatı, ülkeyi, şehri nasıl sorgulamaz nasıl nedenlerini sonuçlarını öğrenmeye çalışmaz olayların anlamıyorum.
anlatmak istediklerimin yarısını bile anlatamadım ama gürüşlerinizi bekliyorum.
arkadaş aile ya da her kimse işte derin konular konuşmayı seviyorum. ama çevremde bunu seven insan bulamıyorum. 2 sene londra'da yaşadım. orda bu derin konuları konuşabildiğim, felsefe yapabildiğim mesela milgam deneyi dediğimde "haa evet" deyip sohbeti açan bi sürü insanla tanıştım. şu an türkiye'nin entelektüel olarak çok zayıf bir şehrinde(doğduğum yer-antep) yaşıyorum zorunluluklar dolayısıyla ve aslında çok sosyal biri olmama rağmen inanılmaz bir yalnızlık yaşıyorum. çocukluk arkadaslarımla bile konusamıyorum, günlerim saçma sapan, boş bir şekilde geçiyormuş gibi hissediyorum. bir insan yaşadığı hayatı, ülkeyi, şehri nasıl sorgulamaz nasıl nedenlerini sonuçlarını öğrenmeye çalışmaz olayların anlamıyorum.
anlatmak istediklerimin yarısını bile anlatamadım ama gürüşlerinizi bekliyorum.
defalarca tekrarlanmış şeyleri tekrar etme değil niyetim sadece şunu sormak istiyorum beslenmeyle ilgili;
günlük protein ihtiyacımı bir şekilde supplement'siz karşılıyorum(ağırlığımın 1,5katı gr.) ama mesela şirkette öğlen random yemek çıkıyor mesela bugün yoğurtlu patates ve bulgur pilavı idi. şimdi benim bunu yememem mİ gerekir? sonuçta ne kadar yağ koyduklarını vs. bilmiyorum yemeğe. ki gelen yemekten yemezsem ne yiyeceğim hakkında da hiçbri fikrim yok. tavuk getirip fırına atamam yani işyerinde.
önerilerinizi bekliyorum.
günlük protein ihtiyacımı bir şekilde supplement'siz karşılıyorum(ağırlığımın 1,5katı gr.) ama mesela şirkette öğlen random yemek çıkıyor mesela bugün yoğurtlu patates ve bulgur pilavı idi. şimdi benim bunu yememem mİ gerekir? sonuçta ne kadar yağ koyduklarını vs. bilmiyorum yemeğe. ki gelen yemekten yemezsem ne yiyeceğim hakkında da hiçbri fikrim yok. tavuk getirip fırına atamam yani işyerinde.
önerilerinizi bekliyorum.
sabah gelip, gece geç saatlerde döneceğim. öğleden sonra boşum.
hani çok umudum yok ama böyle pub/bar/club tarzı gidebileceğim, yeni insanlarla tanışabileceğim bir yer var mıdır ankarada bir pazartesi gecesi?
hani çok umudum yok ama böyle pub/bar/club tarzı gidebileceğim, yeni insanlarla tanışabileceğim bir yer var mıdır ankarada bir pazartesi gecesi?
senelerce normal bir şekilde yaşanabilir mi? 3-4 seneden bahsediyorum.
yurtdışına çıkıp, geri girebilir miyim mesela? uçağa, otobüse binebilir miyim?
polis beni soruştursa asker kaçağı olduğumu bilebilir mi?
para cezası dışında bir yaptırım var mıyani onu soruyorum?
askerin seni alıp götürmesi falan gibi şeyler yok dimi artık?
yurtdışına çıkıp, geri girebilir miyim mesela? uçağa, otobüse binebilir miyim?
polis beni soruştursa asker kaçağı olduğumu bilebilir mi?
para cezası dışında bir yaptırım var mıyani onu soruyorum?
askerin seni alıp götürmesi falan gibi şeyler yok dimi artık?
3 tane kız. arabada şarkı söyledikleri bir klip vardı. neydi bunların adları?
şimdi ben bu belgesele başladım da aga ağzım açık bir şekilde izliyorum her şey süper ama bittikten sonra ee ben ne öğrendim bundan deyince verecek hiçbir cevabım yok.
o kadar bilgi o kadar bilmediğim şeyden bahsediyor ki bittikten sonra bana güzel görüntüler haricinde bir şey bırakmıyormuş gibi hissediyorum. moralim bozuluyo açıkcası.
durdurup not almayı da düşündüm ama hangi birinde durduracağım ki yani.
bana fazla mı geldi bu belgesel nedir?
bir de böyle şeyler izlerken siz bilgileri aklınızda tutabiliyor musunuz? mesela 4.bölümde yıldızlarla ilgilenen bir gökbilimci'nin oğlu sonunda fotoğraf çekmeyi buluyodu falan. hayatta hatırlayamam adını adamın. of ya.
o kadar bilgi o kadar bilmediğim şeyden bahsediyor ki bittikten sonra bana güzel görüntüler haricinde bir şey bırakmıyormuş gibi hissediyorum. moralim bozuluyo açıkcası.
durdurup not almayı da düşündüm ama hangi birinde durduracağım ki yani.
bana fazla mı geldi bu belgesel nedir?
bir de böyle şeyler izlerken siz bilgileri aklınızda tutabiliyor musunuz? mesela 4.bölümde yıldızlarla ilgilenen bir gökbilimci'nin oğlu sonunda fotoğraf çekmeyi buluyodu falan. hayatta hatırlayamam adını adamın. of ya.
şimdi bağkur emeklisi vefat etmiş bir babamız var. arkadasında 2 çocuk, bir eş bırakıyor. büyük çocuk açıköğretimden üni okuyor ve bitiriyor ama okurken öğrenci belgesini kuruma vermediği için babası öldükten bir sene sonra(öldüğünde 17 yaşındaydı) aylığı kesiliyor. anneye bu kesintiden dolayı maaşına bir artırım gerçekleşmiyor.
sizce açıköğretimi bitiren çocuk diplomasını götürse o 4 senenin parasını alabilir mi? çocuk babası öldükten sonra şirket üstüne kaldığı için bağ-kur'lu oluyor bu arada.
şu an alınan aylık toplamda sadece 600 tl, bu normal mi?
sizce açıköğretimi bitiren çocuk diplomasını götürse o 4 senenin parasını alabilir mi? çocuk babası öldükten sonra şirket üstüne kaldığı için bağ-kur'lu oluyor bu arada.
şu an alınan aylık toplamda sadece 600 tl, bu normal mi?
nereden izlenebilir? youtube'da 15 dklık var ama tamamı kaç dakika acaba?
mrb arkadaşlar. yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
şimdi ben skyscanner'dan geziko aracılığıyla (git:www.geziko.com buradan görebileceğiniz gibi 300 lirayı görünce atladım ve aldım bileti.
sonra havayolunun bagaj hakkına bakmak için sitesine girdim ve (git: www.planitas-online4.com bunu gördüm. 650 euro kendi sitesinden aynı bilet. yani neredeyse benim aldığım fiyatın 5 katı.
acaba kazıklandım mı? geziko hakkında bilgisi olan var mı? (ekşi'de başlığı bile yok)
edit: linkler açılmıyor. güzergah istanbul-londra. şöyle bakabilirsiniz:
(git:www.flyuia.com)
(git:www.geziko.com)
10 eylül saat 05:55 atatürk çıkışlı kiev aktarmalı uçuş
şimdi ben skyscanner'dan geziko aracılığıyla (git:www.geziko.com buradan görebileceğiniz gibi 300 lirayı görünce atladım ve aldım bileti.
sonra havayolunun bagaj hakkına bakmak için sitesine girdim ve (git: www.planitas-online4.com bunu gördüm. 650 euro kendi sitesinden aynı bilet. yani neredeyse benim aldığım fiyatın 5 katı.
acaba kazıklandım mı? geziko hakkında bilgisi olan var mı? (ekşi'de başlığı bile yok)
edit: linkler açılmıyor. güzergah istanbul-londra. şöyle bakabilirsiniz:
(git:www.flyuia.com)
(git:www.geziko.com)
10 eylül saat 05:55 atatürk çıkışlı kiev aktarmalı uçuş
"havaya firlatilan tas eger konusabilseydi, mutlaka kendi iradesiyle yola ciktigini soylerdi."
bunun orijinalini nereden bulabilirim acaba?
bunun orijinalini nereden bulabilirim acaba?
1