Ekşi Duyuru

çalıştığım şirket geçen haftalarda maske dağıtmıştı, elimde 12 tane maskem vardı. bugün evlere 50'şer maske daha gönderiyorlar, ailelerimiz için. bu kadar maskeye ihtiyacım yok, ailemle de aynı şehirde değiliz. insanlar maskeye ulaşamıyorken, fazlasını ihtiyacı olan birilerine vermek istiyorum ama nasıl yaparım, kime veririm bilemedim. malum kimse kimseyle temas etmek istemiyor, komşunun (ihtiyacı olup olmadığını da bilmiyorum) kapısını çalıp maske teklif etmek yadırganır mı ki, veya komşuyu rahatsız eder mi? yani kime ve nasıl vereyim bu maskeleri?

50 taneyi henüz almadım ama muhtemelen 5'erli paketler halindedir.

maske şunlardan, ama görseldekinden daha ince: eksiup.com

çalıştığım fabrika, uzaktan çalışabilecek herkesi (bkz ofis çalışanları) evine gönderdi, onlar home-office çalışacak. uzaktan çalışamayacak olan operasyonel alan çalışanları (bkz amelespor, yani bizler) için de, 1 mayıs'a kadar dönüşümlü çalışılacak şekilde bir plan oluşturmamızı istediler. biz çalışan kişi sayısını yarıya indirecek şekilde planı yapıp gönderdik. direktörümüz bu planın kesin olduğunu, herkese açıklayabileceğimizi söyledi, biz de tüm ekibe çalışma planını açıkladık. çok itiraz etmeden kabul ettiler. ama herkes tedirgin, korkuyor tabi. neyse, dün gece direktörümüz teknisyenlerin her gün tam kadro geleceğini, sadece mühendislerin dönüşümlü çalışacağını bildirdi bize. genel müdürlük işler aksamasın diye öyle istemiş. direktörümüz de bütün teknisyenler gelecek şekilde planı revize edip göndermiş.

şimdi bunu teknisyenlere açıklamak bize düşüyor. bu kararı kesinlikle onaylamıyoruz ama söylemek zorundayız. çok ayıp bir şey bu. nasıl söylesek, ne desek bilemedim, size danışayım dedim. infial çıkacak, kimse daha fazla gelmek istemeyecek (ki haklılar), bununla nasıl baş edeceğimi de bilmiyorum. yol yöntem atın üstüme.

not 1: önceki planda çalışmadıkları günler yıllık izinli olacaklardı. buradan şirket yönetiminin bu kadar fazla yıllık izin kabul etmediğini de anlıyorum. yoksa izin kullanın gelmeyin diyelim.

not 2: teknisyen gelsin, mühendis evden çalışsın da iş ahlakımıza aykırı, bu durumda biz de tam kadro geleceğiz.

Bu kadar abaza doldu ya?? En son 8-9 sene önce kullanıyordum gayet nezihti. Şimdi iki gün önce tekrar hesap açtım, iki gündür önüne gelen mesaj atıyor, yanlışlıkla tinder hesabı mı açtım dedim :/
Artık böyle mi durum?

Bizim binadaki tuvaleti kullanan dört kadınız bugün: ben ve üç teknisyenim. Demin tuvalete gittim, yerde ve klozet kapağında kan vardı. Şimdi gidip üçünü birden uyarsam olmayacak, birbirlerinin yanında rencide edemem. İçlerinden hangisinin regl olduğunu diğer ikisi biliyordur çünkü. Nasıl uyarılır bunlar? Ne yapayım, ne diyeyim? Yaşlar 24-26-31.

Daha önce benzer durum olmuştu ama o gün tuvaleti kullanan satısı fazlaydı, temizlikçi abla yapmıştır olmuştu en sonunda.

Not: başka ortamda olsam rencide olsun pislikler diyebilirdim ama bu durumda yöneticileri olarak öyle yapamam.

Tikdindirdiysem özür dilerim.

özel ders aldığım direksiyon hocam benden borç istedi. haciz maciz bir şeyler anlattı, kardeşinin borcu yüzünden evini icraya vereceklermiş fln. 2000 tl istedi aslında ama o kadar yok dedim, 500 civarı verebilirim dedim (çünkü ben malım. yok diyemedim.). neyse, başka bir isme ait bir iban numarası gönderdi, ablasının hesabı olduğunu söyledi, farklı yerlerden gelecek olan paralar burada toplanacak, ödemeyi buradan yapacağız dedi. sonra içime sinmedi, aradım, kendi adına olan bir hesabın ibanını istedim, böyle aklıma yatmadı dedim. açıklama kısmına "xxx yyy'ye verilmek üzere" yazarsın, aynı şey dedi. ama ben hocamın soyadını farklı biliyordum, armut.com'dan bulmuştum kendisini, xxx zzz olarak geçiyor orada, ayrıca sahibinden'de de ilanı var xxx zzz olarak. google'a xxx yyy yazıp artınca ilk sıralarda cemaat vs çıktı. ne oluyor fln oldum :/
şimdi mesaj attı, sorun olacaksa gönderme, seni zor durumda bırakmak istemem diyor. ne yapayım?

edit: nasıl yan çizeyim?

bahar/yaz olsa, hava güzel olsa seçenek çok. bu havada nereye gideyim? yarın yağmursuz ama fırtınalı görünüyor.

amaç hem sürüş pratiği olsun, şu arabayı artık kullanayım da gezeyim, hem de evden çıkayım, değişik bir yer göreyim, belki değişik bir şeyler yiyeyim, ne bileyim köy yumurtası fln alayım, yani boş boş gidip gelmeyeyim.

1.55'ler, toplanın, sorum size.
en son yıllar önce pantolon almıştım, 3 tl'ye kısalttırmıştım. bugün terziye fiyat sordum, 10 tl dedi. bu fiyat normal mi? normal değilse normal skala ne kadar? siz kaça yaptırıyorsunuz?

not: 1.55

Bulunduğu yerde ağaç mı keseceklermiş ne, ağaçla ilgili bir çalışma yapılacakmış. Zarar görmemesi için arabanı çek dedi. Gelemem dedim, dağ başında çalışıyorum ve medeniyete ulaşıp arabayı çekmem pratikçe mümkün değil. Yani gitmeye kalksam iki saate yakın sürer, yarım saate başlayacakmış çalışma. Gideyim mi ne yapayım, arabanın başına ne gelir en kötü? Gitmesem çok pişman olur muyum?

Fırında pişecek. Kumtel mini fırın. Balkona koyamıyorum. Ocakta olsa yanında sirkeli su kaynatılıyor ya, fırın versiyonu var mı onun?

Hangi havalimanından toplu taşımayla ulaşım daha kolay olur? Ve nasıl ulaşılır?

Sorumun uzun bir arka plan hikayesi var, soru sondan bir önceki paragrafta.

Daha önce duyurusunu açtığım (eksiduyu.ru) bir arkadaşım var ekibimde, mehmet olsun adı. Özet bilgi: Mehmet'in kafası hiç çalışmıyor, bizim işi beceremiyor. İyi niyetinin hatırına idare ediyoruz. Kendisine kritik iş vermiyordum uzun zamandır, angarya işleri yaptırıyordum.

Geçen ay önemli bir konu gündeme geldi, başka insan kaynağım olmadığı için mehmet'le çalışmaya başladık. Çalışmanın başından beri çok fazla hata yaptı, uyardım hem de defalarca, ama hiç dinlemedi aynı şeyleri yapmaya devam etti. En son yine çok kritik bir şeyi atlamış ve farkında da değil, ne yaptığını sorunca cevap da veremiyor. Çalışmayı tekrarlayalım dedim, niye tekrarlıyoruz aynı şey işte fln dedi, neyse konu uzadı, ben müdürle konuşacağım dedi, müdürün yanına gitti, ben de gittim (aynı ofisteyiz). Müdürüm de gereken cevabı verdi tabi.

Bir de merve var, doğum izninden birkaç ay önce döndü. Merve sadece spesifik bir işi yapıyor, o işi yapan ekipte iki kişiler, merve izindeyken diğeri işleri tek başına halletti. Genelde yoğun bir iş değil. Yoğun olmadığı zamanlarda başka konularda da destek oluyor ama öncelikli işi olmadığından uzun soluklu bir iş yapamıyoruz merve'yle, onun diğer konulardaki deneyimi de az.

Evet buraya kadar okuyanlara teşekkürler. Sorum şu: mehmet'le başladığımız işe mehmet'le devam edeyim de ben başında mı durayım, ki sürekli başında da duramıyorum ve başında durmuyorken ne yaptığına hiç güvenemiyorum, yoksa işi mehmet'ten alıp merve'ye mi devredeyim, bu durumda da merve kendi spesifik işini yapmayacak, o işi tek kişi yapacak, ve mehmet benden iyice nefret edecek?

Not: mehmet'i işten çıkarmak söz konusu değil. Başka birime gönderemiyoruz kimse istemiyor. Bizim ekipte kalıp çuval taşımaya devam edecek. Evet beceriksiz bir yöneticiyim. Evet en başından mehmet'in başında durmalıydım.

İzmir için soruyorum. Karşıyaka'ya yakın olursa ne güzel olur.

Acemi sürücüye başka önerileriniz varsa onları da alayım.

muzlu kek yapacağım. vişne liköründen kalan vişnelerim var, onlardan da eklesem güzel olur mu? yoksa keki de vişneleri de mundar mı ederim?

Parası neyse vereyim insan gibi kargoyla gönderin seçeneği ne yazık ki yok pasaport başvurusunda. Neyse, merkez şubeden buraya göndereceklerine tam olarak İzmir'in öbür ucuna göndermişler kargomu. Pasaportum Aliağa'da yatıyor şu an. Ulaşmak bilgi almak vs mümkün değil. Yapacak bir şey var mı? Bana gelme ihtimali var mı pasaportun? Yoksa adreste bulunamadı diye geri mi götürürler? Benzer durum yaşayan var mı?

şu arabaya:
www.sahibinden.com

nelere dikkat edeyim? ne sorayım?
nasıl oluyor bu işler? beğenirsem hemen ustaya mı götürmeliyim? bir de kapora veriliyormuş? o kadar hızlı mı oluyor?

bol yağda kızartmak dışında nasıl pişirilir? tavada az yağla kızartsam olur mu?

hiç yapamadım, hiç beceremem, "10 liraya veriyorsan alıyorum" gibi şeyler demeye bile utanırım.

bu ara araba almayı düşünüyorum. ilanlarda pazarlık sünnettir, araç başında pazarlık olur vs yazıyor. nasıl oluyor bu pazarlık? nasıl yapacağım, ne diyeceğim yani? "dün aynı modelin daha düşük km'lisine baktım, 1000 lira daha az istiyordu" diyemem, utanırım, kızarırım, yalan söylediğimi aşırı belli ederim. daha çok dümdüz "en son kaça bırakıyorsun" diye sorup söylediği şeyi kabul ederim ben. sorum şu: araba pazarlığı nasıl yapılır?

annem çok iyi pazarlık yapar ve çok ucuza getirir alacağı şeyi (kendisi kayserili), hiç anneme çekmemişim. annem gitse pazarlığa en az 2000 tl indirtir fiyatı da şu an o mümkün değil.

Birlikte çalıştığım bir arkadaşım var. Daha önce de duyuru açmıştım hatta. Çok iyi bir çocuk, hatta aşırı iyi niyetli, ama bizim işe hiç yatkın değil. 10 yıldır çalışıyor, çok da çalışkan ama yok, olmayınca olmuyor yani, kafası bizim işe hiç basmıyor.

Önce buna kritik iş yaptıramaz olmuştum, elindeki kritik işleri başkasına kaydırıp buna kritik olmayan işler vermiştim (şu konuları çalışmamız gerekiyor çok önemli, işlerin çok yoğunlaşacak diye açıklamıştım). Bir yandan bu arkadaştan sonra işe başlayanlar terfi aldı, bu yıllardır terfi bekliyor. Niye terfi almadığını birkaç defa açıkladık, ama o kendisine haksızlık yaptığımızı düşünüyor. Eşi de bizle aynı fabrikada çalışıyor, o da fiştekliyor bunu senin hakkını yiyorlar diye.

Neyse, buna az kritik iş de veremiyorum şu an, verirsem de başında duruyorum çaktırmadan. Angarya iş çıktıkça buna veriyorum. Angarya iş de yoksa askerlikteki gibi "çuval taşıtıyorum" sırf boş oturmasın diye (boş oturunca diğer arkadaşlar bozuluyor). Saldım çayıra yani. Ama çayıra saldıkça da çocuğu kaybediyorum. Aşırı mutsuz olduğu her halinden belli. Ruh gibi dolaşıyor ortalıkta. Diğer arkadaşlara da cephe aldı.

Ben bu çocuğu kazanmak istiyorum. Çayıra salmak bir kaçış, çözüm değil. Kafasının çalışmadığını kabul ederek,ne yapayım da kazanayım? En azından kaybetmeyeyim? Mutsuzluğunu gördükçe üzülüyorum.

Engelli bir arkadaşım anlatıyor şimdi. Bir arkadaşı varmış, sıfır araba alacakmış, ama ucuza gelsin diye bunun üzerine almayı teklif etmiş, buna da 15000 tl verecekmiş karşılığında. Ben yapma etme sakat iş dedim de, gerçekten sakat iş mi, kabul etmemesi için uğraşayım mı? Çok saf da çocuk, önüne gelen kandırıyor kazıklıyor. Ne sakatlıklar çıkabilir? Engelli arkadaş için yani?

www.sahibinden.com

umarım serinin son sorusu olur. içime fenalık geldi araba bakmaktan.

not: ehliyeti yeni aldım, ilk arabam olacak. acemi arabası.

www.sahibinden.com

Minicik tam bana göre. Benzinli istemiyordum aslında ama yokuş kalkış desteği varmış. Alınır mı?

Bir araba sorusu da benden. Ehliyeti dün aldım, haliyle ilk arabam olacak. Bütçem max bunun fiyatı civarı. Arabadan hiç anlamıyorum.
Alınır mı bu? Alınmazsa niye alınmaz?

www.sahibinden.com

1,5 aydır burun tıkanıklığım geçmiyor. İlk başta sürekli tıkalıydı (1 hafta fln), sesim bile travestiye dönmüştü. Şimdi sürekli tıkalı değil ama kimi zaman günde birkaç kere kısa süreli, kimi zaman daha fazla ve uzun süreli tıkanıyor. Anlık olarak açıyorum vicks gibi yöntemlerle ama her gün her gün bıktım artık. Var mı çözecek bir kocakarı ilacı veya yöntemi? Deneysel geliştirdiğiniz, uygulayıp memnun kaldığınız? Daha önce hiç olmamıştı böyle uzun süreli.

Sigara içilen ortamda durmak zorunda olduğunuzda ne yapıyorsunuz? Ortamı terketme seçeneği yok, havalandırma da yok?
Boğuldum sigaradan bütün gün, yarınım da böyle geçecek.
Çözüm beklemiyorum, daha çok dert yanmak için yazdım.

güneş battıktan sonra mont giyecek kadar soğuk oluyor mu? yoksa kalın hırka yeterli olur mu? bir gece için mont taşımak istemiyorum ama akşam donarak ölmeyeyim.

1-2 haftalık yıllık izin değil de 1-2 günlük kısa izinler veya geç gelmek/erken çıkmak için mazeret izinlerinden bahsediyorum.

az önce bir arkadaşım "paticim şöyle şöyle oldu, ben yarın şuraya gideceğim, haberin olsun" diye mesaj attı da. geçenlerde de bir tanesi gece 1'de mesaj atmıştı "işim uzadı yarın gelemeyeceğim" diye. hadi ani çıkan sağlık sorunu ok de diğerleri gevşeklik değil mi? izin almıyorlar haber veriyorlar yani.

ben müdürüme "şöyle bir durum var, şu gün izin alabilir miyim/erken çıkabilir miyim?" diye soruyorum. "şu gün gelmeyeceğim" demiyorum. ki kendisi hiç müdürlük taslamayan biridir, ast-üst değil de arkadaş gibiyiz.

sizin iş yerinde durum ne? siz nasıl yapıyorsunuz? sizden nasıl izin alıyorlar?

zorunlu edit: emrivaki veya keyfi de olsa herkese izin veriyoruz. sorum izin alma sebepleriyle ilgili değil, izin isteme tarzıyla ilgiliydi.

Nasıl aşıyoruz bunu?
Hedef: hemen toparlanıp hatayı kafaya takmadan devam edebilmek
Mevcut durum: dağılıp daha da çok hata yapmak, sonra daha da çok dağılmak

Edit: gönül işiyle alakası yoktu ya neyse :)

e-sınava yani?
toplu ulaşım kartı ve anahtarla girebiliyor muyuz? kuralları okudum ama bu ikisiyle ilgili bir şey yazmıyor.
çanta, küpe, yüzük vs her şey yasak yazıyor. gerçekten o kadar dikkat ediliyor mu? incecik bir bileziğim var, almazlar mı?

yakın bir iş arkadaşım görev değişikliği nedeniyle başka bir şehre taşınıyor. işe benzer zamanlarda başladık, 8,5 senedir aynı birimde çalışıyoruz, iş dışında da arkadaşlığımız var. bu geçen sene evlendiğinde altın takamamıştım, param yoktu, hala utanıyorum. şimdi taşınma hediyesi (veya adına ne denirse) olarak altın alsam, tuhaf kaçar mı? ne yapayım? bir akıl verin. alırsam nasıl, ne diyerek vereceğim onu bile bilmiyorum. taşınma masrafı nedeniyle sıkışık o da biraz.

edit: samimi arkadaşım

Ananem geçen sene mayısta vefat etti, o zamandan beri evi boş, su faturası da gelmiyor (kontrol ediyorum). Bugün fatura öderken ananemin evine 310 tl su faturası geldiğini görünce şok oldum. Son ödeme günü bugün olduğu için ödedim. Ama nasıl oluyor bu? Yani vefatından bu yana 1 ton bile su kullanılmamıştır evde. Yapılabilecek bir şey var mı? Annem gider iski'ye sorar ama bir yolu varsa ona göre yönlendireyim annemi. Ben farklı şehirdeyim.
Ananemin evi istanbul'da.

Böceklenmemeleri için?

Aile hekiminin göz doktoruna sevk etmesi standart bir uygulama mı? Yoksa hekimin keyfine mi kalmış?
Devlet hastanesine gitsem 50 tl mi ödeyeceğim bunun için?

edit: aile hekiminin keyfine göreymiş. ertesi gün aile hekimimi değiştirdim. yeni aile hekimim hiçbir sorun çıkarmadı. bir gözümü kapattırıp harf okuttu, sonra rapor verdi sağolsun. göz doktoruna da gitmedim. yeni aile hekimimi de tavsiye üzerine seçmiştim, bir arkadaşım ondan rapor almış sorunsuz. neyse, ileride aynı durum başına gelen olursa diye güncelleme yaptım..

ya ben gerçekten sokakta davul zurna çaldırma olayını anlamıyorum, aklım almıyor. yani bir "insan evladı" nasıl bu kadar düşüncesiz, sağduyusuz, saygısız, terbiyesiz olabilir bunu anlamıyorum. mahallede yaşayan başkaları yokmuş gibi, insanların evlerinde huzurla oturmaya hakkı yokmuş da davul zurna dinlemek zorundalarmış gibi sokakta davul zurna çaldırmanın motivasyonu nedir? bilen anlayan varsa anlatabilir mi? niye yapıyorlar bunu?

bu pislikler umarım kısa zamanda yeryüzüden temizlenirler.

not: tamam varoş bir yerde yaşadığımı kabullendim. şimdilik taşınma imkanım yok.

merak ediyorum başka yerlerde de şu an davul-zurna çalınıyor mu, yoksa ben mi çok varoş bir yerde yaşıyorum?? bir saattir falan usanmadan mahalleyi dolaşıyorlar ya. sırf bu sabah da değil birkaç gündür her akşam ramazan davulcusu dolaşıyor, davul zurna ekibiyle. bir ağız tadıyla oturtmadılar evimde, kahvaltımı boğazıma dizdiler. bi sktrn gidin .mk azalarak bitin.

sizin oralarda durum nasıl? tatile gitmeyenlere soruyorum tabi. bir de bir tek ben miyim davul zurna sesine tahammül edemeyen?? dün akşam baktım bunlar çalıyor birileri balkonda oynuyor :/

eksiup.com

perdenin üstünde duruyor, kocaman. nasıl girdi bilmiyorum. nasıl kurtulacağım bundan?
şimdilik hareket etmiyor da bir hareket etse aklım çıkar..

Havaalanından sanayiye nasıl giderim?

Küsget sanayi'ye dolmuş var mı?

Havaş'tan hangi durakta insem sanayiye giden dolmuş bulurum, veya taksiye binsem az yazar? Otogara gidip oradan mı bineyim?

Kuruladım, saç kurutma makinesi tuttum biraz. Pili de çıkardım kuruladım. Açılmıyor, açma düğmesine basınca klavyenin ışığı birkaç kere yanıp sönüyor, sonra duruyor. Başka ne yapabilirim? Kurtarabilir miyim?

İş bilgisayarı :(

mardin'de 1,5 günüm olacak (cumartesi bütün gün + pazar 4-5 saat). araba yok. eski mardin'de kalacağım.

-midyat'a gideyim mi? yoksa mardin'i mi sindire sindire gezeyim? midyat'a gidersem hem midyat'ı hem mardin'i hakkıyla gezmeye zamanım yetmeyecek sanırım.

-mardin-midyat toplu taşımayla ne kadar sürüyor? otobüs/dolmuş ne sıklıkta var? nereden kalkar/geçer?

-süryani şarabı nereden alayım?

-diğer önerilerinizi de alayım. mutlaka ye diyeceğiniz tatlılar varsa hepsini denemeye çalışayım. et yemiyorum, kebapçı önermeyin.

teşekkürler :)

hazirana kadar geçerli öğrenci müzekartım var. ama öğrencilik bitti. müzekartın da geçerliliği bitmiş midir öğrencilik bitince? yoksa hazirana kadar kullanabilir miyim?

Sabahtan beri kitlendim. Konu dağılıyor, uzadıkça uzadı, bitmedi. İşim gücüm kaldı. Buraya gelip isyan edeyim dedim. Toplamayın beni .mk ya :/

Sizde durum nasıl? Toplantılar hakkındaki duygu, düşünce ve isyanlarınızı alayım.

Kritik bir konuda bir sonucu gözden kaçırmışım. En sonunda olmuyor, biz bunu kısa vadede yapamayacağız dediğimiz bir konuydu. Aslında istediğimiz sonucu elde etmişiz (şaşırtıcı da bir sonuç, gözden kaçması mümkün değil) ama ben kaçırmışım. Geçen sene. Şimdi konu tekrar gündeme gelince farkettim. Geçen sene bu konuyu çalışan arkadaşa güvenmediğim için şimdi başka biriyle tekrarladım, doğruluyoruz. Kendime çok kızıyorum, ve nasıl gözden kaçırdığımı da anlamıyorum. Gerizekalı gibi hissediyorum.

Müdürüme nasıl açıklayacağım bunu? Nasıl gözden kaçırdım? Nasıl telafi edeceğim? Müdürümün güvenini kaybedeceğim :(

var mıdır? 10 tane makale lazım, indirebilecek olan varsa linklerini atayım.

Öğrenci numaram ve şifremle ebys'ye giriş yapamıyorum. Öğrenci numaramın sistemde kayıtlı olmadığını söylüyor. E-devlette öğrenci belgesi sorgulama ekranı boş geliyor (öğrenci değilsin de demiyor).
Atılmış olabilir miyim?
Not: 2012'den beri sürünen yüksek lisans. Haziranda atılmayı bekliyordum.

Baticon sürüp gazlı bez mi sargı bezi mi neyse ondan koyuyorum üstüne. Gazlı bez yaraya yapışıyor :( Terramycin sürülür mü açık yaraya? Gazlı bezin yapışmasını nasıl çözeceğim? Evde açık tutsam da işe giderken kapatmam gerekiyor.
Lokasyon: diz kapağı

Nasıl oluyor bu?
Kombiyi pazar akşam kapattım en son. Dün ve bugün açmadım. Şimdi petekler niye sıcak ki?

önerilerinizi alayım.
yağsız ve tuzsuz olunca insanı çorbadan soğutacak kadar lezzetsiz olmasın.
yapılanlar: sebze, mercimek, bal kabağı, tarhana

İyi dilekleriniz beni mutlu eder. Şarkı da olur.

i.hizliresim.com

dün gece danışman hocam mail atmış. kendisiyle en az üç senedir hiç iletişim kurmamıştık. neyse, 30 kasım'a kadar seminer vermen lazım diyor. yoksa atılacakmışım.
tez çalışmalarımı tamamlamadım. deneylerimin bir kısmını yaptım ama devam etmedim, iki senedir hiçbir şey yapmadım. 30 kasım dediğimiz de önümüzdeki hafta. "seminer" hakkında hiçbir fikrim yok.
seminerde ne anlatmam bekleniyor? şimdiye kadar yaptıklarımı mı anlatacağım? yoksa çalışmayı tamamlamış olmam ve onu anlatmam mı beklenir?
hocama soramayacağım için size soruyorum, lütfen beni aydınlatın. nedir bu yüksek lisans seminerlerinin olayı?
kuru pasta alırmış semineri veren, bir tek onu biliyorum.

nerede yiyebiliriz? Karşıyaka veya Alsancak'ta olmasını tercih ederiz.
Çikolatalıdan farklı çeşitleri de olursa güzel olabilir.

Birlikte çalıştığım böyle bir arkadaşım var. Çok seviyorum kendisini, çok iyi çocuk. Çalışkan. Ama kafası o kadar çalışmıyor ki birlikte çalışmanız benim için çok zor oluyor. Yaptığı bütün işlerden ben sorumluyum, önemli bir iş yaptıramaz duruma geldim. Az önemli işte bile o kadar basit hatalar yapıyor ki. Yaptığı hiçbir şeye güvenemiyorum. Sürekli başında da duramıyorum. İşe hiç kendini vermiyor, ne yaptığının farkında değil, ayakta uyuyor. Yeni de değil, 10 senedir çalışıyor. Ne yapayım ben bu çocuğa? Nasıl yapayım da oldurayım? Böyle bir arkadaşı işe kazandırmanın yolu var mı?