askerlik şubesine gideceğim ancak istenilen belgeler arasında dispanserden alınan verem taraması sonucu da var. 4 sene önce ilk yoklamam geldiğinde salak gibi gidip film çektirmiştim. şimdi o kadar x ışınına tekrar maruz kalmak istemiyorum.
biraz saçma ama, bu 4-5 yıl önceki sonuç belgesini götürsem kabul ederler mi?
biraz saçma ama, bu 4-5 yıl önceki sonuç belgesini götürsem kabul ederler mi?
kişisel gelişim kavramına hep karşı çıktım,ona ancak kişisel değişim denebilir.
insana ilham veren,insanı düşündüren, kafa açan,her gün göz atmak isteyeceğimiz blog adresi rica ediyorum. tişikkirlir
insana ilham veren,insanı düşündüren, kafa açan,her gün göz atmak isteyeceğimiz blog adresi rica ediyorum. tişikkirlir
eski laptopumun harddiski öldü. değiştiricem.
eski makinede sata , 5400 rpm harddsik var.
ben buna 7200 rpm sata 3 takabilir miyim?
-sata, sata 3 girişi farkediyor mu? uyumsuzluk olmasın.
-rpm farkediyor mu? üstünde gelen 5400 rpm diye 5400 rpm takmak zorunda mıyım?
tişikkirlir
eski makinede sata , 5400 rpm harddsik var.
ben buna 7200 rpm sata 3 takabilir miyim?
-sata, sata 3 girişi farkediyor mu? uyumsuzluk olmasın.
-rpm farkediyor mu? üstünde gelen 5400 rpm diye 5400 rpm takmak zorunda mıyım?
tişikkirlir
hp nin inkjetleri var, makinanın kendisi zaten kartuş fiyatına satılıyor.Kartuşu o kadar pahalı yani.hem kartuş kullanılmadığı zaman kuruyor, parayı attın çöpe..
yazıcılar nasıl sınıflandırılıyor bilmiyorum ama bu inkjetler, kartuşlu yazıcılar bi halta yaramaz çünkü hayvan gibi mürekkep harcıyor ve kartuşu çok pahalı.
*tonerli yazıcı desek onun da makineleri pahalı gibi.
başka bi yazdırma yöntemi var mı? bitmeyen kartuş var. makinenin dışına bir aparat ekleniyor ve mürekkep bittikçe oradan takviye yapıyorsun.ama o da kullanışlı değilmiş. tıkanıklık oluyormuş.mesela 2 hafta falan hiç bir şey basmadın,sonra bastın ,3 hafta bir daha basmadın, tıkanıyormuş makine. bir de onu açmaya uğraş.çıktı sana masraf.
optimum yöntemi arıyorum.Ev kullanımı için ideal SİYAH BEYAZ baskı seçeneği nedir?
yazıcılar nasıl sınıflandırılıyor bilmiyorum ama bu inkjetler, kartuşlu yazıcılar bi halta yaramaz çünkü hayvan gibi mürekkep harcıyor ve kartuşu çok pahalı.
*tonerli yazıcı desek onun da makineleri pahalı gibi.
başka bi yazdırma yöntemi var mı? bitmeyen kartuş var. makinenin dışına bir aparat ekleniyor ve mürekkep bittikçe oradan takviye yapıyorsun.ama o da kullanışlı değilmiş. tıkanıklık oluyormuş.mesela 2 hafta falan hiç bir şey basmadın,sonra bastın ,3 hafta bir daha basmadın, tıkanıyormuş makine. bir de onu açmaya uğraş.çıktı sana masraf.
optimum yöntemi arıyorum.Ev kullanımı için ideal SİYAH BEYAZ baskı seçeneği nedir?
uzun süredir kullandığınız, satın alırken" zaten sürekli kullanacağım" deyip pahalıysa bile paraya kıydığınız, belki ikisini üçünü birden gözünüzü kırpmadan aldığınız koku nedir? herhangi bir kolonya , aftershave, parfüm , vb. olabilir.
Geçenlerde deneyip memnun kaldığınız yeni bir şeyi sormuyorum,uzun yıllardır tüketim listenizde adeta demirbaş olan,kemikleşmiş, odanızda belki de hiç açılmamış 2-3 şişesi/paketi bulunan şeyleri soruyorum.
örneğin old space ın aftershave i.
caps:
n1.sdlcdn.com
Geçenlerde deneyip memnun kaldığınız yeni bir şeyi sormuyorum,uzun yıllardır tüketim listenizde adeta demirbaş olan,kemikleşmiş, odanızda belki de hiç açılmamış 2-3 şişesi/paketi bulunan şeyleri soruyorum.
örneğin old space ın aftershave i.
caps:
n1.sdlcdn.com
AirDroid 'de kameradan görüntü alabiliyoruz ancak kamerada ses yok.
Airdroid ile aynı prensibe dayanan,sadece ses veya ses ile görüntüyü birlikte alabileceğimiz beleş bir uygulama var mı?
Airdroid ile aynı prensibe dayanan,sadece ses veya ses ile görüntüyü birlikte alabileceğimiz beleş bir uygulama var mı?
Eve geldiğimde ya da işteyken wireless üzerinden böyle bir şey olsun istiyorum.Hem de kendi kendine.Yani belirli aralıklarla bilgisayarıma aktarılan veriler update edilsin.
telefon işletim sistemi android.
pc windows.
ücretsiz bir program var mı bunu yapacak?
güvenilirliği de ayrı bi konu tabi.
telefon işletim sistemi android.
pc windows.
ücretsiz bir program var mı bunu yapacak?
güvenilirliği de ayrı bi konu tabi.
www.youtube.com 
Ben bir araba manyağıyım.Hele mercedes ile ilgili bir haber doğrudan beni ilgilendirir.Bugüne kadar gerçeğiyle videosuyla zibilyon tane kaza gördüm,dikkatlice inceledim.
Konu Bahçeli'nin konvoyunda meydana gelen kaza.Videodaki mercedes s350 nin plakası 06 mhp 01. Bahçeli nin ablası Tandoğan'da oturuyor ve ben okula gidip geldiğim zamanlarda bu arabayı bir çok kez arka koltukta bahçeli otururken görmüşlüğüm vardır. Bütün bu saçma salak gereksiz anlamsız detayları anlatmamdan da araba manyağı olduğum anlaşılıyor olsa gerek.
Neyse, sabahtan beri düşünüyorum,bir türlü anlayamıyorum, bu audi bu merso nun altına nasıl girer? ya da merso audinin üstüne nasıl çıkar?
Hadi bir araba tıra çarpar,tır çok ağır ve arkası yüksek olduğu için araba tırın altına girer ama tır havaya kalkmaz anlarım da, burada merso audi den daha ağır ancak neden audi vurup mersonun altına girince merso havaya kalkmış?
tır ile mersoyu karşılaştırınca audi ile merso arasındaki kütle farkı daha küçük.yani audi mersoya arkadan bam diye koyunca audinin önünün ve mersonun arkasının haşat olması ve çarpışma sonrası aralarının açılması lazım.
bu satırları yazarken aklıma geldi, şöyle olabilir, bunlar çok hızlı gidiyorlarmış ve aralarındaki takip mesafesi tehlikeli boyutlarda olacak kadar azmış. audi de merso da fren kabiliyeti çok iyi olan arabalar.Merso aniden frene abanınca doğal olarak önü yere yaklaşıp arkası havaya kalkmış. audi de onunla hemen hemen aynı anda frene basmış ve aynı şekilde onun da önü yere yaklaşmış (pısmış). merso ile aralarındaki mesafe çok az olduğundan ve ikisi neredeyse aynı anda frene bastığı için merso audiyi haşırt diye altına almış.
yani f=m.a diyoruz. mersoda m ve a çok büyük. audi de a büyük ama m mersoya göre küçük. Öyle olunca çarpışma esnasında birbirine zıt iki kuvvet karşı karşıya geliyor ve mersonun yarattığı kuvvet audinin yarattığı kuvvetten büyük.
öyle olunca zıt kuvvetleri birbirinden çıkarınca net veya bileşke kuvvet, mersoyu audinin üzerine iten bir kuvvet oluyor.yani mersodan audi yönüne doğru.ve bu kuvvet mersoyu audinin üzerine çıkarmaya yetiyor.

Ben bir araba manyağıyım.Hele mercedes ile ilgili bir haber doğrudan beni ilgilendirir.Bugüne kadar gerçeğiyle videosuyla zibilyon tane kaza gördüm,dikkatlice inceledim.
Konu Bahçeli'nin konvoyunda meydana gelen kaza.Videodaki mercedes s350 nin plakası 06 mhp 01. Bahçeli nin ablası Tandoğan'da oturuyor ve ben okula gidip geldiğim zamanlarda bu arabayı bir çok kez arka koltukta bahçeli otururken görmüşlüğüm vardır. Bütün bu saçma salak gereksiz anlamsız detayları anlatmamdan da araba manyağı olduğum anlaşılıyor olsa gerek.
Neyse, sabahtan beri düşünüyorum,bir türlü anlayamıyorum, bu audi bu merso nun altına nasıl girer? ya da merso audinin üstüne nasıl çıkar?
Hadi bir araba tıra çarpar,tır çok ağır ve arkası yüksek olduğu için araba tırın altına girer ama tır havaya kalkmaz anlarım da, burada merso audi den daha ağır ancak neden audi vurup mersonun altına girince merso havaya kalkmış?
tır ile mersoyu karşılaştırınca audi ile merso arasındaki kütle farkı daha küçük.yani audi mersoya arkadan bam diye koyunca audinin önünün ve mersonun arkasının haşat olması ve çarpışma sonrası aralarının açılması lazım.
bu satırları yazarken aklıma geldi, şöyle olabilir, bunlar çok hızlı gidiyorlarmış ve aralarındaki takip mesafesi tehlikeli boyutlarda olacak kadar azmış. audi de merso da fren kabiliyeti çok iyi olan arabalar.Merso aniden frene abanınca doğal olarak önü yere yaklaşıp arkası havaya kalkmış. audi de onunla hemen hemen aynı anda frene basmış ve aynı şekilde onun da önü yere yaklaşmış (pısmış). merso ile aralarındaki mesafe çok az olduğundan ve ikisi neredeyse aynı anda frene bastığı için merso audiyi haşırt diye altına almış.
yani f=m.a diyoruz. mersoda m ve a çok büyük. audi de a büyük ama m mersoya göre küçük. Öyle olunca çarpışma esnasında birbirine zıt iki kuvvet karşı karşıya geliyor ve mersonun yarattığı kuvvet audinin yarattığı kuvvetten büyük.
öyle olunca zıt kuvvetleri birbirinden çıkarınca net veya bileşke kuvvet, mersoyu audinin üzerine iten bir kuvvet oluyor.yani mersodan audi yönüne doğru.ve bu kuvvet mersoyu audinin üzerine çıkarmaya yetiyor.
şu ikisi çok sardı,tekrar tekrar dinliyorum:
www.youtube.com
www.youtube.com
aynı frekansta olduğumuz kişilerden benzer parça önerileri alayım. Tişikkirlir.
www.youtube.com

www.youtube.com

aynı frekansta olduğumuz kişilerden benzer parça önerileri alayım. Tişikkirlir.
Vekil kelimesinin anlamını biliyorsunuz diyelim.Ben birinin vekili isem o vekili olduğum kişi benim neyimdir? Nedir o kelime?
hani google earth de bazı yerlerde resmin içine girebiliyoruz ya, küre gibi oluyor resim.360 derece dönebiliyoruz resmin içinde.(panorama değil)
Öyle resimler çekip telefonumuzda görüntülemek için ne yapmamız lazım? telefonda mı o özelliğin olması lazım yoksa bi uygulama indirip öyle resimler çekip görüntüleyebiliyor muyuz? uygulama varsa adı nedir?
Öyle resimler çekip telefonumuzda görüntülemek için ne yapmamız lazım? telefonda mı o özelliğin olması lazım yoksa bi uygulama indirip öyle resimler çekip görüntüleyebiliyor muyuz? uygulama varsa adı nedir?
ya işte suç muç diye kimse bana maval okumasın.Sadece gerçekten yapılabiliyormu merak ediyorum.İçten içe de yapılabildiğine inanmıyorum.Ha beceren bi babayiğit varsa nasıl yapıldığı konusunda özelden mesaj atabilir mi?
beleş sesler arıyorum mesela deniz kenarı vb. yerde virtual dediğimiz çift mikrofonla kaydedilmiş seslerden. meşhur virtual barbershop gibi yani. kulağıma takıcam da deniz kenarındaymışmış gibi yapıcam gözlerimi kapatıp.
Genellikle ekran başındayken oluyor.Şöyle ki, mesela kafamla ekran arasındaki mesafeyi 600 metre gibi hissediyorum.Ya da klavyeye, parmaklarıma bakınca sanki uçurum gibi bir mesafe görüyorum.
Daha açıklayıcı olsun; sanki kendim, kendi göz çukurumda durmakta olan miniminnacık,karınca kadar bir insanım da etrafımı o miniminnacı kişinin gözünden görüyorum.
Mesela elimi fareye uzatıcam ya, sanki elim 850 kilometre yol alıyor o esnada.Elimin çapı da 5 kilometre sanki.
Bazen çorba içerken, çorba kaşığı oluyor sana futbol sahası büyüklüğünde bir havuz.Bi içişte 2 milyon ton çorba çekiyorum.
Bazen dünyanın döndüğünü hissediyorum.Yok yok, baş dönmesi falan değil.Çok daha garip bir duygu bu, hissediyorum bizzat.
neleloluyol ?
Daha açıklayıcı olsun; sanki kendim, kendi göz çukurumda durmakta olan miniminnacık,karınca kadar bir insanım da etrafımı o miniminnacı kişinin gözünden görüyorum.
Mesela elimi fareye uzatıcam ya, sanki elim 850 kilometre yol alıyor o esnada.Elimin çapı da 5 kilometre sanki.
Bazen çorba içerken, çorba kaşığı oluyor sana futbol sahası büyüklüğünde bir havuz.Bi içişte 2 milyon ton çorba çekiyorum.
Bazen dünyanın döndüğünü hissediyorum.Yok yok, baş dönmesi falan değil.Çok daha garip bir duygu bu, hissediyorum bizzat.
neleloluyol ?
sabah ereksiyonudur. İlla odamın kapısını mı kilitleyeyim? Her sabah aynı sorun.Kahvaltıya çağırıyorlar,ben de hemen gidemiyorum önümde kızılay çadırıyla. Çadırın inmesini bekliyorum, ne diyeyim yani, " bi dakka anne, la bi durun baba,çadır insin geliyom" mu diyeyim? en az 6-7 dk. lazım.O halde tuvalette ihtiyaç gidermek de neredeyse imkansız.İşemek için yerçekimsiz bir tuvalet ve tavanda bir delik lazım.
Hele yüzümü yıkamaya giderken koridorda biri var mı diye sağa sola bakmak yok mu, biri denk gelirse mecbur moonwalk yapıcan da aradan tüyecen çadırı göstermeden.
Kahvaltı öncesine saat kurup kalkıp çadırı erkenden indirsem mi ne yapsam? Ama uykuyu da seviyorum, kahvaltıdan sonra 10-15 dk. kestirip öyle kalkan adamım ben.Öğrencilik zamanlarımdan kalan bi alışkanlık.İşte annem babam da zannediyor ki ben paso uyuyorum, sürekli hadi hadi diye kahvaltıya çağırıyorlar, bilhassa aney. Aney ayrı bir çeşit.Kavga edecez,her sabah direkten dönüyoz. Kahvaltısız da evden çıkmaya alışık değilim, otobüse falan biniyorum , aç karnına yol çekilmiyor.Aç karnına sakız çiğnemeyi, naneli şekeri de sevmiyorum insanlara ağzım kokmasın diye.
Yahu özellikle hanımlara sesleniyorum, erkeklerin bu sabah ereksiyonu konusunda bari siz biraz anlayışlı olun.Özellikle de delikanlı çoluğunuz çömbeleğiniz varsa.
Sabahları onu tanıyamıyorum, normalde hiç bu denli dellenip, hiddetlenip "sertleşmez".
Ne yapayım yani,elimde değil,benden önce uyanıyo işte, nöbet mi tutayım?
oh be, rahatladım biraz.
Hele yüzümü yıkamaya giderken koridorda biri var mı diye sağa sola bakmak yok mu, biri denk gelirse mecbur moonwalk yapıcan da aradan tüyecen çadırı göstermeden.
Kahvaltı öncesine saat kurup kalkıp çadırı erkenden indirsem mi ne yapsam? Ama uykuyu da seviyorum, kahvaltıdan sonra 10-15 dk. kestirip öyle kalkan adamım ben.Öğrencilik zamanlarımdan kalan bi alışkanlık.İşte annem babam da zannediyor ki ben paso uyuyorum, sürekli hadi hadi diye kahvaltıya çağırıyorlar, bilhassa aney. Aney ayrı bir çeşit.Kavga edecez,her sabah direkten dönüyoz. Kahvaltısız da evden çıkmaya alışık değilim, otobüse falan biniyorum , aç karnına yol çekilmiyor.Aç karnına sakız çiğnemeyi, naneli şekeri de sevmiyorum insanlara ağzım kokmasın diye.
Yahu özellikle hanımlara sesleniyorum, erkeklerin bu sabah ereksiyonu konusunda bari siz biraz anlayışlı olun.Özellikle de delikanlı çoluğunuz çömbeleğiniz varsa.
Sabahları onu tanıyamıyorum, normalde hiç bu denli dellenip, hiddetlenip "sertleşmez".
Ne yapayım yani,elimde değil,benden önce uyanıyo işte, nöbet mi tutayım?
oh be, rahatladım biraz.
çiçeği burnunda lisans mezunu kişisi en yakın ne zaman askere gidebilir?
bu işlemleri cartı curtu nasıl yapıyoruz?
uzun dönem gitmek nasıl oluyor, sadece bizim tercihimize mi bağlı?
bunlardan hiç haberdar değilim, salağa anlatır gibi anlatın pls.
bu işlemleri cartı curtu nasıl yapıyoruz?
uzun dönem gitmek nasıl oluyor, sadece bizim tercihimize mi bağlı?
bunlardan hiç haberdar değilim, salağa anlatır gibi anlatın pls.
format sonrası sürücüleri yükledim ama aygıt yöneticisinden bakınca bu hıyarda sorun görünüyor.nette baktım bişi bulamadım pek. bilgisayarın sesi çıkmıyor. winamp da filan bi parça açınca BadDirec sound driver vıdı vıdı diyo. işletim sis: xp . ne yapmalk lazım dostlar?
işletim sis. win xp. normal c ye formatımızı attık. önceden yedeğimizi almıştık ama format sonrası çok sıkıntı oldu D de.(format öncesi yoktu).bilgisayar resmen donup kalıyodu d deki bazı klasörleri açınca filan.explorer cevap vermiyordu.
1 tane silinemeyen klasör vardı D de. silemedim ama nasıl olduysa D yi hızlı biçimlendir dedim, oldu.
Şimdi d boş.Ama 80 mb dolu görünüyor.Hadi tamamen boş olmaz da 80 mb da olmaz ki kardeşim.Şimdi ben bundan kıllandım, içim rahat etmiyor.Tam biçimlenmemiş gibi geliyor, yine sıkıntı yaratacak gibi hissediyorum. o 80 mb hep orada duruyor gibi .Ne yapmalıyım? iki üç kez biçimlendirdim, durum aynı. D nin kapasitesi 110 GB, tamamen boşken 80 mb dolu görünüyor.
1 tane silinemeyen klasör vardı D de. silemedim ama nasıl olduysa D yi hızlı biçimlendir dedim, oldu.
Şimdi d boş.Ama 80 mb dolu görünüyor.Hadi tamamen boş olmaz da 80 mb da olmaz ki kardeşim.Şimdi ben bundan kıllandım, içim rahat etmiyor.Tam biçimlenmemiş gibi geliyor, yine sıkıntı yaratacak gibi hissediyorum. o 80 mb hep orada duruyor gibi .Ne yapmalıyım? iki üç kez biçimlendirdim, durum aynı. D nin kapasitesi 110 GB, tamamen boşken 80 mb dolu görünüyor.
Hani hemen hemen her şeye bir taksit sınırlaması kapıda ya, bunun mantığı nedir? Uzun taksitler devlete nasıl zarar veriyor? Devlet bu uygulamayla vatandaşların bankalara borçlanmasını ya da parayı elinde tutup biriktirmesini mi hedefliyor , nedir yani esprisi?
diyelim ki tez yazıyoruz.2. başlığın altında 2.4. başlığına geldik.yazdık da yazdık. bi tablo koyucaz ama daha önceki bölümlerde hiç tablo yer almıyor.şekiller var ama hepsinin numarası var 2.1 2.2. diye.
şimdi bu ilk koyacağımız tablonun numarası Tablo 2.1 mi olur? sonraki tablo 2.2 mi olur beynim sulandı amk 7 saattir paso yazıyorum.
şimdi bu ilk koyacağımız tablonun numarası Tablo 2.1 mi olur? sonraki tablo 2.2 mi olur beynim sulandı amk 7 saattir paso yazıyorum.
Metroda yanımdaki kızın elinde notları vardı çalışıyodu. Bi göz attım da, bi hastalık vardı kalbin etrafındaki kaslar mı zarlar mı kalınlaşıyo muydu neydi kalbi sıkıyodu.Kalp boşalabiliyodu ama tam dolamıyodu.Zaten azıcık kan çekebildiği için bu kan da hiç bişeye yetmiyodu.Hatta bişey ..perikard.. geçiyodu galiba yani kalbin dışında bi sıkıntı olduğu anlaşılıyodu adından. :)
Çok gereksiz ama eve gelince birden aklıma geldi neydi ki bu hastalığın adı?
Çok gereksiz ama eve gelince birden aklıma geldi neydi ki bu hastalığın adı?
Ne idüğü belirsiz onca şey içeren roll on lar gözenekleri tıkıyo, koltuk altına yakın çok önemli lenflere sızıyo, zararlı filan diye söylentiler vardı.Ben de denemek için bir tane yaptım.
-Normalde himalaya tuzu ve şap tuzu kullanılıyor ben direkt salamura için olan iri tuz koydum yani bildiğin deniz tuzu, sodyum klorür.
-Su
-Lavanta yağı.
Doygun bi tuz çözeltisi elde ediyoruz.içine kafamıza göre biraz lavanta yağı koyuyoruz.Sonuçta işlem görmemiş kristal tuz lan,yemiyoz ya, sürüyoz, ne zararı olacak ki diyor insan.
Kuruyunca koltuk altımı kontrol ettim, miniminnacık da olsa tuz kalıntısı filan yok hiç.
Bu tuz nereye gidiyor?koltuk altımızdaki gözeneklerden filan sızıp vücudumuza nüfuz etmesin?Evet ben de oha çok saçma imkansız diyorum da, lavanta yağının içinde linalool ve eucalyptol var diyo ne haltsa.Olur ya, bunlarla reaksiyona girer filan bi şekilde vücuda girer.Bir de aşırı tuzdan tansiyonumuz yükselmesin.
-Normalde himalaya tuzu ve şap tuzu kullanılıyor ben direkt salamura için olan iri tuz koydum yani bildiğin deniz tuzu, sodyum klorür.
-Su
-Lavanta yağı.
Doygun bi tuz çözeltisi elde ediyoruz.içine kafamıza göre biraz lavanta yağı koyuyoruz.Sonuçta işlem görmemiş kristal tuz lan,yemiyoz ya, sürüyoz, ne zararı olacak ki diyor insan.
Kuruyunca koltuk altımı kontrol ettim, miniminnacık da olsa tuz kalıntısı filan yok hiç.
Bu tuz nereye gidiyor?koltuk altımızdaki gözeneklerden filan sızıp vücudumuza nüfuz etmesin?Evet ben de oha çok saçma imkansız diyorum da, lavanta yağının içinde linalool ve eucalyptol var diyo ne haltsa.Olur ya, bunlarla reaksiyona girer filan bi şekilde vücuda girer.Bir de aşırı tuzdan tansiyonumuz yükselmesin.
bu babası belirsiz yaratıklar... veya
bu babası belirsiz kişiler ... diye başlayan cümleler hukuki olarak hakaret sayılır mı?
bu babası belirsiz kişiler ... diye başlayan cümleler hukuki olarak hakaret sayılır mı?
ne yapmalıyız? Adam full albümü yüklemiş youtube bir şey demiyo, benim 2 dakikalık videomdaki müziğe yassah hemşerim diyo.Videoyu oluştururken mi başlıyo iş, nedir yani "trick"i bunun?
erkek kişisiyim,galiba ihmal etmişim, aynaya dikkatli bakınca burnumun üzerinde gözenekler olduğunu farkettim.Gözeneklerin dibinde de siyah nokta var.
bu siyah noktaları yoketmek ve gözenekleri küçültmek için ne yapmalı?
bu siyah noktaları yoketmek ve gözenekleri küçültmek için ne yapmalı?
var mı bildiğiniz,takıldığınız? kişisel gelişim diye bir taraflarından bir şey uydurdular, sinir oluyorum.Kişisel değişim diyelim, insana ufuklar açan yerler var mı bildiğiniz?
yani bu tür eserlere hangi türde müzik denir?
Parçada hem tenor olacak hem ritim olacak.Coşkulu ateşli canlı bir müzik ,asil bir müzik arıyorum.Sanatçı/parça tavsiyeleriniz? link pls
Parçada hem tenor olacak hem ritim olacak.Coşkulu ateşli canlı bir müzik ,asil bir müzik arıyorum.Sanatçı/parça tavsiyeleriniz? link pls
Ne bana ait ne de adres tutuyor.Babamın ekstresi diye birini boş bulunup açtım.Enee bi baktım kart.İsim misim de alakasız.Diğerini de elledim, sert. kart var içinde.
Galiba salak kurye düşürdü bunları.Ben bu kartları şimdi ne yapayım?Hiç bir şey yapmayı düşünmüyorum.parçalayıp filan imha edicem galiba.
Galiba salak kurye düşürdü bunları.Ben bu kartları şimdi ne yapayım?Hiç bir şey yapmayı düşünmüyorum.parçalayıp filan imha edicem galiba.
beyler, soru başlıkta.
malum ,fareyle istediğimiz bi çizim,tasarım yapmak neredeyse imkansız.Bunun için bilgisayara bağlamamız gereken aygıtın adı nedir?
Hani var ya tablet gibi, kalemi de var galiba.
bu zamazingo yaklaşık kaç paradır?
Hani var ya tablet gibi, kalemi de var galiba.
bu zamazingo yaklaşık kaç paradır?
izleyince özellikle şekerden, abur cuburdan tiksineyim.
linkini de verene tobleron çiköletası hediye! Hemide tabut gadar!
linkini de verene tobleron çiköletası hediye! Hemide tabut gadar!
hangisidir?
(hala yayında olması gerekmiyor)
(hala yayında olması gerekmiyor)
mesela bir kadın fotoğrafında kadının dış hatlarının çizilip içinin siyaha boyandığını düşünün.Yani resim siyah beyaz, sadece siyah içi dolu kadın resmi var. bakınca kadın olduğunu anlıyorsunuz.Böyle çalışmalara ya da resimlere ne deniyor?
ne kadar etiktir?
Emin Çölaşan isimli, gazeteci olduğunu iddia eden zatın biri böyle bir gazete çıkarıyor.genç menç de değil hani,60 yaşında yaşlı başlı adam.Gazete diye çıkardığı zırvalıkta herkesten soyadıyla bahsederken başbakandan özellikle "tayyip" diye bahsediyor.Biz genelde abdullah öcalan dan apo diye bahsederiz, bu da bu şekil bir hitapla buna atıfta bulunuyor.
Başbakan demiyor,Erdoğan demiyor,Tayyip Erdoğan demiyor,tayyip diyor.
Galiba bu kişi görgüden görenekten, edepten bir haber.Uluslararası formatlardan da bir haber.Gazetenin başına da Atatürkü ve Türk bayrağını da koymuş ki bunun üzerinden nemalanıyor.Gazetenin sitesindeki yorumlardan tut da gazeteyi okuyanların konuşmalarına kadar hepsi birbirini tatmin ediyor "oo yes oyess" diye.Kendi aralarında kıs kıs gülüyorlar.
Emin çölaşan denilen kişi de "allahın takdiri" diye zaytung da haber olan bir belgeyi gerçek zannedip haber yapan bir kişi.Gazete diye çıkardığı zırvalığı da sen düşün artık.
Gezi parkı eylemlerinde çok umutlandı, üzerine düşeni fazlasıyla yaptı garibim de, bir sonuç çıkmayınca köşesine çekildi.
Türkiye'nin en çok tazminat ödeyen(çalıştığı gazeteye ödettiren) "gazeteci" si kendisi.Zamanında Aydın Doğan baktı baş edemiyor,kendisini kapı dışarı etti.Sırf Melih Gökçek hakkında asılsız haberleri yüzünden ödediği tazminat sayısı 40 dan fazladır.
Şimdi mesela ben böyle dedim ya, direk Erdoğancı oldum, akp li oldum onların gözünde.Yaşadığın ülkenin başbakanını sevmeyebilirsin ancak hiç olmazsa onun makamına duyduğun saygıdan ötürü ona saygıyla hitap etmen lazım.
Aldım okudum.Gazetede fikir yok, düşünce yok,etik değerler hiç yok, en ufak bir zeka kırıntısı yok.Her nasılsa, bunların hiç biri olmamasına rağmen eleştiri var :))))
E ne yapacak, bayrakla, Atatürk'le bir yerlerden birilerini yakalayacak tabi.Son derece seviyesiz bir insanın çıkardığı seviyesiz bir zırvalık.
Keşke "Emin" de bu satırları okusa.
Recep Tayyip Erdoğan
Recep Tayyip ERDOĞAN
R.Tayyip Erdoğan
R.Tayyip ERDOĞAN
Tayyip Erdoğan
Tayyip ERDOĞAN
Erdoğan
ERDOĞAN
Başbakan
BAŞBAKAN
Emin Çölaşan isimli, gazeteci olduğunu iddia eden zatın biri böyle bir gazete çıkarıyor.genç menç de değil hani,60 yaşında yaşlı başlı adam.Gazete diye çıkardığı zırvalıkta herkesten soyadıyla bahsederken başbakandan özellikle "tayyip" diye bahsediyor.Biz genelde abdullah öcalan dan apo diye bahsederiz, bu da bu şekil bir hitapla buna atıfta bulunuyor.
Başbakan demiyor,Erdoğan demiyor,Tayyip Erdoğan demiyor,tayyip diyor.
Galiba bu kişi görgüden görenekten, edepten bir haber.Uluslararası formatlardan da bir haber.Gazetenin başına da Atatürkü ve Türk bayrağını da koymuş ki bunun üzerinden nemalanıyor.Gazetenin sitesindeki yorumlardan tut da gazeteyi okuyanların konuşmalarına kadar hepsi birbirini tatmin ediyor "oo yes oyess" diye.Kendi aralarında kıs kıs gülüyorlar.
Emin çölaşan denilen kişi de "allahın takdiri" diye zaytung da haber olan bir belgeyi gerçek zannedip haber yapan bir kişi.Gazete diye çıkardığı zırvalığı da sen düşün artık.
Gezi parkı eylemlerinde çok umutlandı, üzerine düşeni fazlasıyla yaptı garibim de, bir sonuç çıkmayınca köşesine çekildi.
Türkiye'nin en çok tazminat ödeyen(çalıştığı gazeteye ödettiren) "gazeteci" si kendisi.Zamanında Aydın Doğan baktı baş edemiyor,kendisini kapı dışarı etti.Sırf Melih Gökçek hakkında asılsız haberleri yüzünden ödediği tazminat sayısı 40 dan fazladır.
Şimdi mesela ben böyle dedim ya, direk Erdoğancı oldum, akp li oldum onların gözünde.Yaşadığın ülkenin başbakanını sevmeyebilirsin ancak hiç olmazsa onun makamına duyduğun saygıdan ötürü ona saygıyla hitap etmen lazım.
Aldım okudum.Gazetede fikir yok, düşünce yok,etik değerler hiç yok, en ufak bir zeka kırıntısı yok.Her nasılsa, bunların hiç biri olmamasına rağmen eleştiri var :))))
E ne yapacak, bayrakla, Atatürk'le bir yerlerden birilerini yakalayacak tabi.Son derece seviyesiz bir insanın çıkardığı seviyesiz bir zırvalık.
Keşke "Emin" de bu satırları okusa.
Recep Tayyip Erdoğan
Recep Tayyip ERDOĞAN
R.Tayyip Erdoğan
R.Tayyip ERDOĞAN
Tayyip Erdoğan
Tayyip ERDOĞAN
Erdoğan
ERDOĞAN
Başbakan
BAŞBAKAN
bir kaç gündür halsizlik filan derken bu sabah burun akıntısı, göz yaşarması derken an itibariyle sesim tra.westi gibi çıkıyor.Doktora filan gitmem, hastalığı kolay atlatan bir insanım.Antibiyotik filan kullanmıyorum.Mutfağa gidip yararlı ne varsa karıştırıp içmeyi düşünüyorum.Az önce kabuğuyla limon yedim mesela.Önerileriniz nelerdir?
geçmekte olan sivilce izleri için ve yüzdeki gözenekleri küçültmek için neler yapılabilir,neler kullanılabilir? hayat tarzında ne gibi değişikler yapılmalıdır?
mesela çayı şekersiz içmek, tatlılardan uzak durmak başlangıç için iyidir. Ancak şekersiz hayat çok radikal bir karar yani ekmek bile yememesi lazım insanın.Ya da bir gün iki gün uzak durdunuz, üçüncü gün önünüze pasta gelir, kurabiye gelir..
Yani ben işlenmiş şekerden olabildiğince uzak durmak istiyorum, adeta bir detox gibi.
Tatlıları seviyorum.Şöyleki hemen hemen her gün hiç olmazsa bir-iki gofretim var.Çikolata bisküvi filan da o biçim.Ancak bunun ileriki yaşlarda sorun olmasından korkuyorum.diyabet, insülin direnci vs.. Galiba vicdanım ya da bilinçaltım beni bu konuda uyarıyor.Diş çürükleri korkusu da cabası.
Şekeri hayatınızdan çıkardıysanız eskiye oranla nasıl hissediyorsunuz?
Şekerden uzak durma konusundaki kararlılığımızı arttırmak için ne yapmalıyız?
Pankreas sağlığımız için neler yapabiliriz,neler hazırlayabiliriz?
Yani ben işlenmiş şekerden olabildiğince uzak durmak istiyorum, adeta bir detox gibi.
Tatlıları seviyorum.Şöyleki hemen hemen her gün hiç olmazsa bir-iki gofretim var.Çikolata bisküvi filan da o biçim.Ancak bunun ileriki yaşlarda sorun olmasından korkuyorum.diyabet, insülin direnci vs.. Galiba vicdanım ya da bilinçaltım beni bu konuda uyarıyor.Diş çürükleri korkusu da cabası.
Şekeri hayatınızdan çıkardıysanız eskiye oranla nasıl hissediyorsunuz?
Şekerden uzak durma konusundaki kararlılığımızı arttırmak için ne yapmalıyız?
Pankreas sağlığımız için neler yapabiliriz,neler hazırlayabiliriz?
Lisans öğrencisiyim.Üniversiteye kayıt yaptırdığım zamanlarda yani 5 sene önce bana bir kağıt gelmişti şu şu belgeleri alıp gelin ilk muayenenizi yapın diye.(Galiba ilk muayene diyordu).Sonra üni.ye kaydolmuştum, birbirine çok yankın yani.Ben de o belgeleri alıp,akciğer filmi de çektirip gitmiştim askerlik şubesine.(öğrenci belgesi de götürmüştüm) Ancak hatırladığım kadarıyla orada görevli kadın yahu sen niye geldin, zaten sen okuyosun okul senin yerine tecil ettiriyor zaten demişti.
Bu 5 yıl içerisinde bana başka hiç bir belge gelmedi.
(Detaylı bir muayene filan olmamıştım diye hatırlıyorum.)
Şu sıralar ilk muayene veya yoklama kaçaklarına ilişkin yüklü bir miktarda ceza çıkmış.Ben ilk muayene, ilk yoklama filan zırvalıklarını hiç bilmiyorum.Bana da 4 bin lira kitlerlerse diye çok tırsıyorum.Durumum niçedir, bilenler izah ederse çok sevinirim.Teşekkürler
Bu 5 yıl içerisinde bana başka hiç bir belge gelmedi.
(Detaylı bir muayene filan olmamıştım diye hatırlıyorum.)
Şu sıralar ilk muayene veya yoklama kaçaklarına ilişkin yüklü bir miktarda ceza çıkmış.Ben ilk muayene, ilk yoklama filan zırvalıklarını hiç bilmiyorum.Bana da 4 bin lira kitlerlerse diye çok tırsıyorum.Durumum niçedir, bilenler izah ederse çok sevinirim.Teşekkürler
Bim den 9.90 a Einhell mum tabancası aldım.Elimde bi sürü silikon çubuu da var.Çok eğlenceli lan bunla çalışmak.Sürekli bir yerleri yapıştırmak, bir yerlere sıcak dolgu yapmak geliyor içimden.Ne yapılabilir bununla?
başkasının hayatını yaşadığını düşünen biri
AWD #682310
bu hayattan kurtulup kendi istediği hayatı inşa etmek için ne yapmalıdır?
Gerek yaşadığım semt, okuduğum okul, bölüm, ailemle birlikte yaşadığım apartman dairesi, arkadaşlarım.. ne varsa sanki hiç biri bana ait değil.Daha doğrusu, ben onlara ait değilim.
Gerek yaşadığım semt, okuduğum okul, bölüm, ailemle birlikte yaşadığım apartman dairesi, arkadaşlarım.. ne varsa sanki hiç biri bana ait değil.Daha doğrusu, ben onlara ait değilim.
veya başaracağına inanamamak mı desem bilemedim.
bir şeye( hazırlık, çalışma, ödev, görev, vb.) neden başlayamıyoruz? procrastination diye bir kavram girmişti hayatımıza yıllar önce.Bu veya farklı bir vaka, neden bir şeyi erteliyoruz?
bu olmaz olasıca durum o kadar kötü ki insanın enerjisini de çekiyor,vaktini de yakıyor.
bu tamamen zihinsel bir süreç,bir sorun.Öyle taşaklı, sağlam, tuğla gibi şeyler koymalıyız ki zihnimize, zihnimizde öyle detaylı bir temizlik yapmalıyız ki bundan kurtulalım.Peki nedir bu "tuğla gibi şeyler"?
Bununla ilgili tonla kaynak var.Bu konude fikri olan, bundan muzdarip olan, en önemlisi bunu aşanların, bunu yok edenlerin ağzından bir şeyler duymak istiyorum.
"Başlamadığımız bir işi bitiremeyiz ki."
bir şeye( hazırlık, çalışma, ödev, görev, vb.) neden başlayamıyoruz? procrastination diye bir kavram girmişti hayatımıza yıllar önce.Bu veya farklı bir vaka, neden bir şeyi erteliyoruz?
bu olmaz olasıca durum o kadar kötü ki insanın enerjisini de çekiyor,vaktini de yakıyor.
bu tamamen zihinsel bir süreç,bir sorun.Öyle taşaklı, sağlam, tuğla gibi şeyler koymalıyız ki zihnimize, zihnimizde öyle detaylı bir temizlik yapmalıyız ki bundan kurtulalım.Peki nedir bu "tuğla gibi şeyler"?
Bununla ilgili tonla kaynak var.Bu konude fikri olan, bundan muzdarip olan, en önemlisi bunu aşanların, bunu yok edenlerin ağzından bir şeyler duymak istiyorum.
"Başlamadığımız bir işi bitiremeyiz ki."
nerede okumuştum, nereden duymuştum hatırlamıyorum.Efenim bir mekana gidip bir masaya oturunca telefonumuzu, araba anahtarı vs. yi masanın üzerine koymak görgüsüzlükmüş.Lan elim kadar, eşşek kadar telefon, 2 kilo metal anahtar, 750 tane kartın cartın curtun içinde bulunduğu öküz gibi cüzdan kot pantolonumun ceplerindeyken ben nasıl oturucam? bir erkek kişisi olarak,ne yapıcam ben bu kadar şeyi, g.tüme mi sokacam?
ufak el çantaları var da sinir olurum.O ne lan öyle..Kesin çantacının biri uydurmuştur bu söylemi..
g.tünüzden görgü kuralı uydurmayın lan! Gittiğiniz yerde mütevazi olun,edepli adaplı olun, hanımefendi beyefendi olun, biraz da sessiz olun daha ne amk.
ufak el çantaları var da sinir olurum.O ne lan öyle..Kesin çantacının biri uydurmuştur bu söylemi..
g.tünüzden görgü kuralı uydurmayın lan! Gittiğiniz yerde mütevazi olun,edepli adaplı olun, hanımefendi beyefendi olun, biraz da sessiz olun daha ne amk.
okulunu uzatan bir üniversite öğrencisi geçeceğine inanamadığı bir dersi başarmak için ne yapmalıdır? evet çok çalışmalıdır da, işi önce kafada halletmek için ne yapmak lazım sizce?
desem aklınıza hangi kelimeler gelir?
uzun zaman önce,çok sevdiğim 2 bilgisayar oyunu vardı. bunları bir kaç kez silip kurmuştum bilgisayara.başka bilgisayarlara da kurmuştum.Niyeyse bunların cd key leri hala aklımda kalmış.Bu oyunların cd key lerini belli sırayla karıştırıp password yapıyorum.Hem hep aklımda hem de kırılması zor gibi,karışık saçma sapan harf rakam bir arada.
atıyorum ,6UBE-4KMR 6E55-HHUM-WN7U-6UBE-4KMR un bir kısmı ile
KXZ9-R2L4-K4S9-CQDM-K9A9 un bir kısmın karıştırıp 6UBE4KMRKXZ9R2L4. diye bir şifre kullanıyorum login olurkene.
soru şu: psikopat mıyım?
atıyorum ,6UBE-4KMR 6E55-HHUM-WN7U-6UBE-4KMR un bir kısmı ile
KXZ9-R2L4-K4S9-CQDM-K9A9 un bir kısmın karıştırıp 6UBE4KMRKXZ9R2L4. diye bir şifre kullanıyorum login olurkene.
soru şu: psikopat mıyım?
Hiç böyle bir şey hisseden var mı?
1998 de çıkan eski bi oyun: Need for speed 3: hot pursuit.
Atlantica diye bi yer var.10 küsür sene falan oluyo oynayalı ama bugün bile yollarında dolaşınca kendimi bir garip hissettim.Oldum olası severim burayı.Bu tarif etmesi çok zor bi duygu.Arabayı deniz kıyısına çekip martı seslerini dinlemişliğim bile vardır ahahahah.
Oyunu tost makinasıyla yapmışlar, o zamanın grafikleriyle o kadar oluyo.Ama sesler mükemmel.Dolby Surround dan bahsediyoz.
oyunun introsu: www.youtube.com
1998 de çıkan eski bi oyun: Need for speed 3: hot pursuit.
Atlantica diye bi yer var.10 küsür sene falan oluyo oynayalı ama bugün bile yollarında dolaşınca kendimi bir garip hissettim.Oldum olası severim burayı.Bu tarif etmesi çok zor bi duygu.Arabayı deniz kıyısına çekip martı seslerini dinlemişliğim bile vardır ahahahah.
Oyunu tost makinasıyla yapmışlar, o zamanın grafikleriyle o kadar oluyo.Ama sesler mükemmel.Dolby Surround dan bahsediyoz.
oyunun introsu: www.youtube.com
