(2) 

bir tasarım akımının ismini arıyorum

fetisist nalbant #1113251 
aslında akım denemez. daha çok tasarımda akla ilk gelen salakça şeyi yapmanın bir ismi vardı ancak bir türlü bulamadım.

örnek vererek anlatayım. bir benzin istasyonu var. tuvaletlerindeki lavaboları araba lastikleri gibi tasarlamışlar, pisuvarları benzin pompası gibi yapmışlar. ya da bir pizza dükkanı açıyorsunuz masalarınızı pizza şeklinde yapıyorsunuz, her yeri pizza resimleri ile dolduruyorsunuz, logonuzda O harfi varsa o kesinlikle pizza resmi oluyor vs.

Bu olayın "stupid design" gibi bir terimi vardı. Biraz "stupid proof" kafasında bir şey zaten ancak doğru kelimeyi bir türlü bulamadım.
(5) 

Uyku problemi ve odaklanamama

fetisist nalbant #1105786 
Merhaba. Sorunlarımı hikaye gibi anlatacağım. Uzun olabilir ama okursanız sevinirim çünkü ben çok sıkıldım bu durumumdan.

Baştan özet: 1-2 senedir bende yoğun bir şekilde bir konuya odaklanamama ve uyuyamama problemi var. Normal yaşantımı ve çalışmamı fazlasıyla engelliyor. Yaşım 24.

Uzun versiyon:

2015 yazında aşırı yorgunluk ve unutkanlık ve uyku bozukluğu şikayeti ile doktora gittim. Çünkü çalıştığım yerde alanımda tek sorumlu bendim(belirli tanıtım kampanyalarına oyun hazırlıyorum. azıcık tasarım, daha çok yazılım tarafları ile ilgileniyorum) ve yaptığım projeleri yanlışlıkla silmeye falan başlamıştım çünkü. performansım acayip düşmüştü, tüm gün ölü gibi monitöre bakıyordum. zaten sıcak havaları hiç sevmem ama bu sefer durum farklı geliyordu. o yüzden doktorun yolunu tuttum. durumu anlattım. spor yapmıyordum ve sigara içiyordum. bunlara bağladı ilk başta. sonra tahliller yapıldı. Yüksek seviyede B12, D ve demir eksikliği çıktı. Burnumda et olduğu ve uyku kalitemi bozabileceği söylendi ancak eti aldıramadım. İlaçlar verildi. Benexol, Devit ve bir demir ilacı daha ismini hatırlayamadığım. düzenli kullandım. biraz iyileşme hissettim.

Birkaç hafta sonra iş yerini bıraktım. Kendi işimi kurmak için planlarım vardı. Sorunlarım iş yerinde sıkılmamdan kaynaklı da olabilir diye de düşünüyordum. Ancak bu illet beni bırakmadı. evde daha beter bir duruma düştüm. Çalışmak için bilgisayarın başına geçiyorum ve asıl yapmam gereken şeyleri yapmadan sağdan sola savruluyorum. Hiçbir zaman kafamı 30 saniyeden fazla odaklayamıyorum. Başımda biri de olmayınca iyicene battım bu çukura. Normalde kafamda düşünerek yazabildiğim kodları monitöre geçirecek gücüm bile yoktu. kendime bir-iki proje belirleyip onları yapmaya çalıştım ancak normalden 4-5 katı uzun sürdü. yine de bitiremedim. bu arada uykusuzluk problemim de iyicene arttı. aşırı yorgun olsam da bir türlü uykuya dalamıyordum. çoğu zaman güneşi selamlayıp öyle sızıyordum. sigarayı bırakmadım ama iyicene yorulayım diye spora başladım(kilom normal hep bu arada). daha da çok uyuyamadım. papatya çayları, sarı ışıklandırmalar vs her şeyi denedim çözüm olmadı. İlaçlara da doktorların dediği şekilde devam ettim hep. düzelecek dediler ama düzelmedi.

Uyku konusunda neredeyse ilkokuldan beri yastığa kafamı koyduğum gibi uyuyabilen bir yapım olmadı. Genelde gece 1-2 saat çeşitli şeyler düşünür öyle uyurdum hep. Yani aslında yıllardır olan bir durum ve okul hayatımı etkilemedi hiç. Ancak bu son durum beni çileden çıkartacak raddeye geldi. Gece kendim ile konuşmaktan uyuyamamayı geçtim, düşüne düşüne kendi psikolojimi de bozuyorum artık.

Odaklanamama konusunda da aslında üniversitede olduğum 4 yıllık süreçte bunun yavaş yavaş başlayıp ilerlediğini gördüm. son sınıfta özellikle müthiş bir vurdumduymazlık ile yaşıyordum. hiçbir projemi tam teslim etmedim. ilk başlarda çok iyi bir öğrenci olduğum için bunlar hep tolere edildi. son dönem zaten bitirme projemi yapamamıştım. çeşitli bahaneler üretip kendimi kandırıyormuşum aslında. Normalde allah vergisi zeki bir yapım var. Ders konusunda ne verilirse kapıyordum. Lisede sayısal okudum. ygs'den sonra sözele geçmeye karar verdim. 2/3 aylık sürede çalışarak 315nci oldum. Sözel bölüm okuyup yazılım şirketlerine falan girdim. Yani bu tür konularda kendime çok güveniyordum. Ancak şimdi beynim tamamen durdu gibi. Yani düşününce aklıma birkaç şey geliyor ama düşüncelerimi gerçeğe dönüştürme aşamasında kilitli kalıyorum. okuduklarımı anlamıyorum. problem çözme yeteneğim sıfırın altına indi resmen.

Her ne ise hikayeye devam edersem. Kendi evimde durum kötüye gidince en iyisi bir süre ailemin yanında kalayım dedim. Dengeli beslenme, spor, sigara bırakma mecburiyeti ile tüm sorunum çözülür, kendi işlerime rahat odaklanır, şirketi de açarım diye düşündüm ve taşındım. 3 aydır ailemleyim. Sigarayı bıraktım. Her gün spor yapıyorum ancak uyku ve bu dikkat meseleleri kesilmedi. Yine bir işe başlıyorum ve yarım kalıyor. Diğer yarım kalmış işlerle birlikte çorba oluyor. Yarım bırakırken de hiçbir şeyin farkında olmadığım için önüne geçemiyorum. Artık neredeyse tüm günü hayal aleminde gibi yaşıyorum.

Baktım olmayacak tekrar bir doktora gözüktüm. Alcalion ve cipralex verdi. Cipralex'i kullanmadım açıkcası korkuttu sözlükte okuyunca. Birkaç eczacı eskiden yorgunluk için Solgar'ın multivitaminini önermişti. Onu kullanmaya devam ediyorum ama etkisini bilemedim. Uykusuzluk için pasifflora verdiler ama o da eh işte. çok çözüm olmadı gibi.

Bu süreçlerde depresyona girdiğim de oldu. Çıktığım da oldu. Hayatın normal seyrinde bir sürü şey yaşadım herkeste olduğu gibi. bunların etkisi olduğunu düşünmediğim için eklemedim. Bende ne olursa olsun odaklanamama ve uyuyamama kaldı hep.

Bunlar dışında bir çözüm önerisi olabilecek olan var mı? ssri benzeri bitkisel çözüm olarak sarı kantaron önerisi aldım. onu deneyeceğim en kısa zamanda. Daha önce antidepresan kullandığım bir dönem olmuştu tekrar kullanmak istemiyorum. Ciplarex'i kullanmam gerekiyor mu gerçekten? Ya da aklınıza gelebilecek her şeyi denemeye hazırım.
(1) 

ufakken izlediğim bir filmin adını arıyorum

fetisist nalbant #747304 
Hatırladığım kadarıyla senaryoyu yazayım önce.
10/20 kişilik bir grup uçakla seyahat ediyorlar. Bu sırada yer ile iletişimlerini kaybediyorlar. Aletler çalışıyor ancak hava alanlarından cevap gelmiyor hiç. Yere indiklerinde hiç insan ile karşılaşmıyorlar. Dünyada hiç insan kalmamış hepsi bir şekilde kaybolmuş. Uzay/zamanda bir bükülme mi olmuş bi' şeyler olmuş tüm insanları yutmuş. Bir de böyle aşırı hızlı hareket eden fiuuw diye ses çıkaran varlıklar da vardı filmin içinde.

Film 98 yıllarında TRT'de gece yayınlanmış olabilir. İlkokula falan gidiyordum sanırım tam hatırlamıyorum zaten bu kadarını izleyebildim sonra beni yatağa göndermişlerdi. Yıllardır arıyorum filmi lütfen sonuna olan merakım bilinçaltımı halaa rahatsız ediyor :(
1

mobil görünümden çık