kırtasiyeler var ama onlar tam olarak böyle değil. nezih ve güven sanat gibi geniş çaplı her şeyin olduğu yerleri soruyorum. toz pastel kalemi bulamıyorum mesela. veya güzelinden suluboya kağıdı bulamıyorum. veya ne bileyim, çizgi roman kalemlerinin farklı uçlarını bulamıyorum gibi. güven sanatta ve hatta kadıköydeki, maltepedeki belli başlı kırtasiyelerde bunları bulmak kolaydı.
ankara derken, çankaya ve etrafını kastediyorum.
teşekkürler
ankara derken, çankaya ve etrafını kastediyorum.
teşekkürler
küpeli değildi galiba. çok fazlaydılar hangisi ısırdı bilmiyorum bile. kot pantolonumun cebinden (popomdan) ısırdı ama bi yerimi yırtmadı. üzerimde salya bırakmadı (çantamı yırttılar onun üzeri salya dolu). Bunun için kuduz aşısı olmam gerekmez değil mi?
dexter'ı kaçıncı sezondan beri izlemiyorum bilmiyorum bile. çok oldu. ara sıra göz göze geliyoruz kendiyle, olayları takip dahi edemiyorum o derece. şimdi izlemeye başlasam, çooook vakit alıcak ne olduğunu çözmek. sormak daha kolay, di mi?
şimdi, en son izlediğimde. dextercık abisini öldürdü, debra vuruldu, debranın sevgilisi öldü bişeyler oldu, sonra kendi peşinde olan bi polisi avladı timsahlara(?) verdi bişey. bunlar aynı sırada olmayabilir. sonra neler vardı. karısı hamileydi, hatta doğurmuştu evet. o sarı şey çıktı. hımm bi trinity killer'ın peşindeydi, adamı buldu, intihar ederken yakaladı falan. adam dexter'ın kim olduğunu öğrendi mi anlamadım. ama son izlediğimde dexter onu öldürecek zamanı kolluyordu, ritayla barışıktı, debranın polis sevgilisi vardı bu adam dexterın peşindeydi. bir de bu adamın sevgilisi mi bişeyi vardı ara sıra seviştiği, bu kız muhabirdi ya deborayla ya dexterla röportaj yapmaya çalışıyordu ve bu kızz aynı zamanda manyak aile babası trinity killer'ın kızı mızı bişeyiydi. çift taraflı çalışıyordu.
bu kaldığım son yer.
enn merak ettiğim yeni bölümlerde rita yok, çocuklar yok sadece sarı bebek ve dexter var. rita ve çocuklara noldu?
şimdi, en son izlediğimde. dextercık abisini öldürdü, debra vuruldu, debranın sevgilisi öldü bişeyler oldu, sonra kendi peşinde olan bi polisi avladı timsahlara(?) verdi bişey. bunlar aynı sırada olmayabilir. sonra neler vardı. karısı hamileydi, hatta doğurmuştu evet. o sarı şey çıktı. hımm bi trinity killer'ın peşindeydi, adamı buldu, intihar ederken yakaladı falan. adam dexter'ın kim olduğunu öğrendi mi anlamadım. ama son izlediğimde dexter onu öldürecek zamanı kolluyordu, ritayla barışıktı, debranın polis sevgilisi vardı bu adam dexterın peşindeydi. bir de bu adamın sevgilisi mi bişeyi vardı ara sıra seviştiği, bu kız muhabirdi ya deborayla ya dexterla röportaj yapmaya çalışıyordu ve bu kızz aynı zamanda manyak aile babası trinity killer'ın kızı mızı bişeyiydi. çift taraflı çalışıyordu.
bu kaldığım son yer.
enn merak ettiğim yeni bölümlerde rita yok, çocuklar yok sadece sarı bebek ve dexter var. rita ve çocuklara noldu?
biraz zamanı geçmiş gibiler. ama hala çürümüş değiller. taze taze tüketmesem onları, pişirsem bişeyler yapsam, ne yapabilirim ki?
ocak, mikrodalga ve tost makinası var. fırın yok, tatlı/turta yapamıyorum ):
ocak, mikrodalga ve tost makinası var. fırın yok, tatlı/turta yapamıyorum ):
biri maybelline dream matte mousse www.maybelline.com şuan kullandığım şey.
diğeri m.a.c.'ın sıvı fondötenlerinden www.maccosmetics.com soldakilerden herhangi biri.
m.a.c.'in kalitesi su götürmez de, ben köpük fondötenin rahatlığını sevmiştim. sıvısı nasıl ola ki? parlak/yağlı dursun istemem.
diğeri m.a.c.'ın sıvı fondötenlerinden www.maccosmetics.com soldakilerden herhangi biri.
m.a.c.'in kalitesi su götürmez de, ben köpük fondötenin rahatlığını sevmiştim. sıvısı nasıl ola ki? parlak/yağlı dursun istemem.
tardis'in kontrol panelinin hemen altında kavanoz içinde bi el var. kimin neyin eli ki o?
"the stolen earth"ün ilk tardisli sahnesinde doktor'un ayağı dibinde fokurdayıp duruyor. başka bölümlerde de görmüştüm.
"the stolen earth"ün ilk tardisli sahnesinde doktor'un ayağı dibinde fokurdayıp duruyor. başka bölümlerde de görmüştüm.
Çoluk çocuk'u aldım elime. Daha ilk cümleden ölümle başladı geri yerine bıraktım.
En son bin muhteşem güneş'i okudum. Ondan önce böyle acıklı film/kitap okumayı severdim de bu fazla ağır geldi. Şimdiyse içinde zerre ölüm, ayrılık, zulüm, üzüntü, umutsuzluk vs içermeyen bişeyler okumak/izlemek istiyorum. Film pek sevmem o yüzden kitap daha iyi olur. Böyle mutlu mutlu, sıfır üzüntülü, full pollyannalı pespembe gözlüklerle okuyabileceğim kitaplar arıyorum. Daral geldi üzüntüden sıkıntıdan.
Not: böyle müthiş zorluklarla başlayıp mutlu sonlu kitaplar eğer cidden ağır mutsuzlukla başlıyorsa, onları da istemiyorum. İlk sayfadan bırakırım kitabı (bi 5 dk önce yaptığım gibi).
En son bin muhteşem güneş'i okudum. Ondan önce böyle acıklı film/kitap okumayı severdim de bu fazla ağır geldi. Şimdiyse içinde zerre ölüm, ayrılık, zulüm, üzüntü, umutsuzluk vs içermeyen bişeyler okumak/izlemek istiyorum. Film pek sevmem o yüzden kitap daha iyi olur. Böyle mutlu mutlu, sıfır üzüntülü, full pollyannalı pespembe gözlüklerle okuyabileceğim kitaplar arıyorum. Daral geldi üzüntüden sıkıntıdan.
Not: böyle müthiş zorluklarla başlayıp mutlu sonlu kitaplar eğer cidden ağır mutsuzlukla başlıyorsa, onları da istemiyorum. İlk sayfadan bırakırım kitabı (bi 5 dk önce yaptığım gibi).
çıkmış soruları araştırıyorum da, aynı zamanda elimin altında konulara göz gezdirebileceğim adam akıllı bi kitap olsa hiç fena olmaz.
ingilizcem fena değil fakat haziranda geçmem gereken bir proficiency var (bkz: metu epe). listening veya reading'de sorun yok (ingilizce ders, konuşma, toplantı vs dinleyip anlayabiliyorum veya bilimsel makaleleri okuyabiliyorum), grammar'de artık iyi bilmediğim alengirli clause'lardır, writing'dir onlara ihtiyacım az birazcık.
nerelere göz atsam site olur, kitap olur, çalışma föyü olur bişeyler önerebilir misiniz?
ingilizcem fena değil fakat haziranda geçmem gereken bir proficiency var (bkz: metu epe). listening veya reading'de sorun yok (ingilizce ders, konuşma, toplantı vs dinleyip anlayabiliyorum veya bilimsel makaleleri okuyabiliyorum), grammar'de artık iyi bilmediğim alengirli clause'lardır, writing'dir onlara ihtiyacım az birazcık.
nerelere göz atsam site olur, kitap olur, çalışma föyü olur bişeyler önerebilir misiniz?
ankarada cafe arıyorum. ennn sevdiğiniz kafeleri istiyorum ayrıca;
belli bir konsepti, teması, samimi bi yer; düz, masa, duvar kafe istemiyorum.
tam olarak aklımdaki kafe şöyle; kadıköy rexx'i merkez alan bi çember düşünün, sağ üst tarafı genişlesin, içine mozaik'i alsın :) mozaik gibi bir yer harika olur.
ek özellikler; yaklaşık 20 kişi alıcak, fiyatı uçuk bişey olmasın. mümkünse çankaya'da, değilse toplu taşımayla gidilebilen bi yerde bakıyorum.
sakal, leman ve aylak madam'a baktım. olabilir gibimsi (yine de içime sinmedi).
siz yazın tikler yarına gelir.
belli bir konsepti, teması, samimi bi yer; düz, masa, duvar kafe istemiyorum.
tam olarak aklımdaki kafe şöyle; kadıköy rexx'i merkez alan bi çember düşünün, sağ üst tarafı genişlesin, içine mozaik'i alsın :) mozaik gibi bir yer harika olur.
ek özellikler; yaklaşık 20 kişi alıcak, fiyatı uçuk bişey olmasın. mümkünse çankaya'da, değilse toplu taşımayla gidilebilen bi yerde bakıyorum.
sakal, leman ve aylak madam'a baktım. olabilir gibimsi (yine de içime sinmedi).
siz yazın tikler yarına gelir.
normal düz pasosuz akbilimi öğrenci karta çevirmek istiyorum. internetten başvuru kolay beklemeden alırsın dediler. ama sanki 2-3 gün bekleniyor gibi. bir de dekont işi var h.sonu banka açık değil.
internetten başvurup bekleyip almak mı kolay ve çabuk olur yoksa hasanpaşa veya pendik'e gidip bizzat çıkartmak mı?
pendikteki yeri bilmiyorum, pendikte hiçbir yeri bilmiyorum.
internetten başvurup bekleyip almak mı kolay ve çabuk olur yoksa hasanpaşa veya pendik'e gidip bizzat çıkartmak mı?
pendikteki yeri bilmiyorum, pendikte hiçbir yeri bilmiyorum.
apartmanın hemen yanında açık alanda araba yıkamacı var. sabah 8de başlayıp gece 1e kadar açık kalıyorlar. ilk başlarda gürültü yüzünden çok rahatsız olmamıza rağmen ekmek parası denildi kimse şikayet filan etmedi. dayanılmaz hale gelince adamlarla konuştu çevredeki herkes tamam gece kullanmayız fıskiyeleri dediler -tabii yapmadılar-. tekrar tekrar konuşuldu laftan anlamadıklarına kanaat getirildi.
ruhsatsız işyeriymiş, eski belediyede tanıdıkları varmış attıramamış kimse onları. belediye değişti hala ruhsatsızlar hala kimse onlara dokunamıyor. tek geçim kaynaklarının araba yıkamak/tamir etmek olmadığı ortaya çıktı. polise zabıtaya defalarca şikayet edildi, geldiler tutanak filan tutmadan gittiler. herhalde artık bıktılar artık kimse gelmiyor telefon etsek de.
geçenlerde bacağından vurulan bir adam hastaneye gitmek yerine her nedense bu yıkamacıya geldi. bağrış çığrışa tekrar polis çağırıldı, geldi, susun birazdan dağılın dedi ve gittiler. (silahla yaralanma rapor edilmesi gereken bişey değil mi yoksa bu filmler bizi yiyor mu?)
işyeri ruhsatlı değil. arazi büyükşehir belediyesine ait, biri kiralamış 40 yıllığına mı ne, sonra o kişi başkasına kiralamış. aynı ev/araba aynı anda iki kez kiralanamaz bildiğim kadarıyla. zabıtanın dediğine göre saat 7den sonra böyle işyerlerinin gürültü yapmaması gerekiyor. zabıta bıktı gelmiyor, polis bıktı gelmiyor (aslında her ikisinin hiçbir şey yapmamasından rüşvet yediğini düşünüyorum ya). ne yapsak kurtulsak şunlardan? gürültüsüz sakin sakin çalışsalar bari akşamları öyle çalışsalar sorun yok ama laftan anlamıyorlar :/
ruhsatsız işyeriymiş, eski belediyede tanıdıkları varmış attıramamış kimse onları. belediye değişti hala ruhsatsızlar hala kimse onlara dokunamıyor. tek geçim kaynaklarının araba yıkamak/tamir etmek olmadığı ortaya çıktı. polise zabıtaya defalarca şikayet edildi, geldiler tutanak filan tutmadan gittiler. herhalde artık bıktılar artık kimse gelmiyor telefon etsek de.
geçenlerde bacağından vurulan bir adam hastaneye gitmek yerine her nedense bu yıkamacıya geldi. bağrış çığrışa tekrar polis çağırıldı, geldi, susun birazdan dağılın dedi ve gittiler. (silahla yaralanma rapor edilmesi gereken bişey değil mi yoksa bu filmler bizi yiyor mu?)
işyeri ruhsatlı değil. arazi büyükşehir belediyesine ait, biri kiralamış 40 yıllığına mı ne, sonra o kişi başkasına kiralamış. aynı ev/araba aynı anda iki kez kiralanamaz bildiğim kadarıyla. zabıtanın dediğine göre saat 7den sonra böyle işyerlerinin gürültü yapmaması gerekiyor. zabıta bıktı gelmiyor, polis bıktı gelmiyor (aslında her ikisinin hiçbir şey yapmamasından rüşvet yediğini düşünüyorum ya). ne yapsak kurtulsak şunlardan? gürültüsüz sakin sakin çalışsalar bari akşamları öyle çalışsalar sorun yok ama laftan anlamıyorlar :/
biyomühendislik, biyokimya, biyoloji, moleküler biyoloji yani biyolojiyle alakalı (biyomedikal müh., biyosistem müh. ve biyoloji öğretmenliği hariç) birşeyler okuyanınız, seveniniz var mıdır?
neler yaparsınız, mezun olunca ne olursunuz, sever misiniz üniversiteyi yoksa şurası daha iyi der misiniz?
neler yaparsınız, mezun olunca ne olursunuz, sever misiniz üniversiteyi yoksa şurası daha iyi der misiniz?
istanbulda en iyi nerde yerim? sade olanını ama, içinden meyve şu bu çıkmasın.
lise diplomam ilk kayıt yaptırdığım ünivesitede kaldı. okulu bıraktım diplomam geri gelmedi. hoş gönderiyorlar mı bilmiyorum. neyse, şimdi bu sene tekrar kayıt yaptırcam başka bir okula. kayıtta benden diploma isteyecekler sonra ne olcak? ben mi kendim gidip alıcam yoksa gönderdikleri halde bana asla ulaşmayan mektup gibi kayboldu gitti mi benim diploma?
beele arkadaşlar toplanıp yemek yapasımız gelse ama kimsenin evi/mutfağı yetmese, cafeler/lokantalar mutfağını kullanmamıza izin verse, o günlüğüne orayı kapatsak ne güzel olur?! vardır herhalde bunu yaptıran yerler. istanbulda nerde vardır? ne kadar isterler bizden kişi başı/toplam?
Hangi bankayı seçerdiniz? Garantinin çok gıcık olduğunu biliyorum. Duyduğum kadarıyla Vakıfbank da gıcıkmış. Hangisi daha az sinir bozucu? Niye?
ehem. 90ların sonlarından bi şarkı, o zamanlar çok popülerdi.
im honey honey honey honey tonight
tek hatırladığım sözü bu. kadının biri söylüyordu. aramayı denedim ama honey honeyli çok parça var be.
belki bi film için kullanılmış olabilir.
son ipucu; pc world veya chip dergisinin verdiği cdlerin birinde çalıyordu bu. 98 belki 2000
im honey honey honey honey tonight
tek hatırladığım sözü bu. kadının biri söylüyordu. aramayı denedim ama honey honeyli çok parça var be.
belki bi film için kullanılmış olabilir.
son ipucu; pc world veya chip dergisinin verdiği cdlerin birinde çalıyordu bu. 98 belki 2000
bi program olsun. masaüstüne notlar yapıştırabileyim. sürekli açık olsunlar gözümün önünde. yazdığım şeyi kaydetsin, sildiğimin üzerini çizsin veya bilmiyorum.
hiç aramadım. google amcaya sormadım. duyuru'da bakmadım. ayar verilebilir bu sebeple. kafam karışık bi düzgün cevap istiyorum. her türlü cevap kabul olunur. ama kağıda yazıp masanın üzerine koymak olmasın ya...
hiç aramadım. google amcaya sormadım. duyuru'da bakmadım. ayar verilebilir bu sebeple. kafam karışık bi düzgün cevap istiyorum. her türlü cevap kabul olunur. ama kağıda yazıp masanın üzerine koymak olmasın ya...
45 gblık büyükçe (kimilerine göre minik kaçabilir :)) müzik arşivi var. aynı bilgisayarı zevkleri tamamen zıt iki kişi kullandığı için hem murat boz var hem apocalyptica. bazı sanatçıların sadece birer ikişer parçası var, bazılarının tüm albümleri. böyle bir müzik klasörünü nasıl düzenlersiniz? isim isim gitsem, tarzlar çok farklı; tarz tarz gitsem biri pop-rock biri hard rock, bunların tamamı bir rock klasöründe olsa abuk kaçıyor. hepsini ayırsam çok fazla ayrılıyor (hmm cümle olmadı). tarzları parçalamaya kalksam çok fazla tarz var anlatmaya çalıştığım bu.
nasıl yapayım ne yapayım?
tekno, arabesk, rock, pop, türk sanat, türkü, klasik, r&b, rap, nostaji pop, slow... -gidiyor böyle- bunlar var. ama aynı sanatçı iki-üç klasör içinde (çok karışık duruyorlar, popçu desem, rockın kraliçesi demişler, rockçı desem r&b albümü çıkarmış). düzenlenecek ve karışık yazan 4 farklı klasör var. sanatçıların neci olduğunu çıkaramıyorum artık. ne yapayım? nasıl düzenleyeyim?
12,911 dosya ve 892 klasör varmış şuan yuh!
nasıl yapayım ne yapayım?
tekno, arabesk, rock, pop, türk sanat, türkü, klasik, r&b, rap, nostaji pop, slow... -gidiyor böyle- bunlar var. ama aynı sanatçı iki-üç klasör içinde (çok karışık duruyorlar, popçu desem, rockın kraliçesi demişler, rockçı desem r&b albümü çıkarmış). düzenlenecek ve karışık yazan 4 farklı klasör var. sanatçıların neci olduğunu çıkaramıyorum artık. ne yapayım? nasıl düzenleyeyim?
12,911 dosya ve 892 klasör varmış şuan yuh!
1