evrenle ilgili araştırmaları varmış.
selamlar,
saçma bulmadan önce okumanızı rica ediyorum.
son 1 yıldır kırmızı et yemiyorum. vejeteryanlıkla hiçbir alakası yok. 5 yıldır bir köyde çalışıyorum ve o hayvanların nelerle beslendiklerini gördüm. açıkçası şu anda kırmızı etten iğreniyorum.
dün bir lokantaya gittim ve garsona iki defa çorbanın içinde et suyu olup olmadığını sordum. "yok" dedi. içtim ben de 2 kere.
bugün aynı yere gittim. bu sefer aşçı vardı ve ona sordum. o da "her zaman koyuyoruz." deyince feci sinir oldum. neden böyle bir şey yaptı garson ibnesi bilmiyorum sanırım sorumsuzluk.
olayı kasadaki adama anlattım "kusura bakma." dedi sustu.
ben buna dava açsam kazanır mıyım arkadaş? tazminat peşinde falan değilim. ama ceza alsınlar istiyorum. artık ne cezası olursa.
"böyle saçma iş mi olur." diyen olacaksa da bu duyuru altına cevap vermemesini rica ediyorum. konu davanın saçmalığı değil. konu dağılmasın. isteyen olursa istediği konuyu özel mesaj yoluyla tartışalım. bura yeri değil. çok mükemmel hayatlar yaşayanlardan da değilim ama benim de hassas noktam budur.
saçma bulmadan önce okumanızı rica ediyorum.
son 1 yıldır kırmızı et yemiyorum. vejeteryanlıkla hiçbir alakası yok. 5 yıldır bir köyde çalışıyorum ve o hayvanların nelerle beslendiklerini gördüm. açıkçası şu anda kırmızı etten iğreniyorum.
dün bir lokantaya gittim ve garsona iki defa çorbanın içinde et suyu olup olmadığını sordum. "yok" dedi. içtim ben de 2 kere.
bugün aynı yere gittim. bu sefer aşçı vardı ve ona sordum. o da "her zaman koyuyoruz." deyince feci sinir oldum. neden böyle bir şey yaptı garson ibnesi bilmiyorum sanırım sorumsuzluk.
olayı kasadaki adama anlattım "kusura bakma." dedi sustu.
ben buna dava açsam kazanır mıyım arkadaş? tazminat peşinde falan değilim. ama ceza alsınlar istiyorum. artık ne cezası olursa.
"böyle saçma iş mi olur." diyen olacaksa da bu duyuru altına cevap vermemesini rica ediyorum. konu davanın saçmalığı değil. konu dağılmasın. isteyen olursa istediği konuyu özel mesaj yoluyla tartışalım. bura yeri değil. çok mükemmel hayatlar yaşayanlardan da değilim ama benim de hassas noktam budur.
okuduğunuz alan sosyal bilimler yahut dil alanlarından birindeyse...
hocalarınız ders anlatır mıydı?
bizim birçok hoca ders anlatmazdı. siyaset yapıp giderdi. yahut konuların yüzde 20'sini anlatır tamamından sorumlu tutardı bizi.
ipneler.
hocalarınız ders anlatır mıydı?
bizim birçok hoca ders anlatmazdı. siyaset yapıp giderdi. yahut konuların yüzde 20'sini anlatır tamamından sorumlu tutardı bizi.
ipneler.
bende son 1 haftadır şöyle bir durum var:
kaslarım yanıyor. sanki az önce yarım tom kömüdür tek başıma bodruma taşımışım gibi... haliyle kaslarımın mecali de yok. kollarım sanki bana eklemlenmiş yük gibi. hep ağır. 2 merdiven çıksam nefes nefese kalıyorum ve bacak kaslarım yanmaya başlıyor. ve hayatımın neredeyse hiçbir döneminde olmadığı kadar -hastalık durumu hariç- yorgunum. bugün fizik tedavi uzmanına gittim ve benden bazı kan testleri istedi. sonra da "bir dahiliye uzmanına git dedi." gideceğim tabi ama korkuyorum acaba bilincim falan da bulanır mı diye.
burada söyledikleriniz elbette sorumluluk yüklemiyor size. yorum yapmanız yeterli.
29e
kaslarım yanıyor. sanki az önce yarım tom kömüdür tek başıma bodruma taşımışım gibi... haliyle kaslarımın mecali de yok. kollarım sanki bana eklemlenmiş yük gibi. hep ağır. 2 merdiven çıksam nefes nefese kalıyorum ve bacak kaslarım yanmaya başlıyor. ve hayatımın neredeyse hiçbir döneminde olmadığı kadar -hastalık durumu hariç- yorgunum. bugün fizik tedavi uzmanına gittim ve benden bazı kan testleri istedi. sonra da "bir dahiliye uzmanına git dedi." gideceğim tabi ama korkuyorum acaba bilincim falan da bulanır mı diye.
burada söyledikleriniz elbette sorumluluk yüklemiyor size. yorum yapmanız yeterli.
29e
ben çalışanım. özel bir yurtta kalıyorum. kalanların çoğu öğrenci ve bayramdan önce okulları bitiyor. ben çalışan olarak 1 temmuza kadar kalacağım. yurdun da 1 ağustosa kadar parasını verdim.
ben yurtta ilk kaldığımda orta yaşlı bir adam duruyordu yurdun başında. gayet iyi anlaşıyorduk. şimdi bir tane ruh hastası kabadayıyı -akrabası- yurdun başına getirmiş, adam ille de "bayram tatili yurt kapanacak." deyip duruyor. yahu 3 günlük tatilde 1000 km mesafede memlekete gidip gelsem 2 gün yolda geçiyor zaten.
böyle bir şey olursa mahkemeye bile gitmeyi düşünüyorum. tabi bunu kabadayıya söylersem saldırır falan... ama giderim.
merak ettiğim: özel yurtlar böyle bayramlarda falan kapatılıyor mu?
ben yurtta ilk kaldığımda orta yaşlı bir adam duruyordu yurdun başında. gayet iyi anlaşıyorduk. şimdi bir tane ruh hastası kabadayıyı -akrabası- yurdun başına getirmiş, adam ille de "bayram tatili yurt kapanacak." deyip duruyor. yahu 3 günlük tatilde 1000 km mesafede memlekete gidip gelsem 2 gün yolda geçiyor zaten.
böyle bir şey olursa mahkemeye bile gitmeyi düşünüyorum. tabi bunu kabadayıya söylersem saldırır falan... ama giderim.
merak ettiğim: özel yurtlar böyle bayramlarda falan kapatılıyor mu?
gerçekten alay etmek için sormuyorum. anlamaya çalışıyorum. şu video nasıl bu kadar izlenmiş?
www.youtube.com
daha yakıcısı:
www.youtube.com
www.youtube.com

daha yakıcısı:
www.youtube.com

Nüfus cüzdanımı kaybettim (eksiduyu.ru) özel bir yurtta konaklıyorum.
5 yıldır B şehrindeyim. İkametim A şehrindeydi hep. İkametimin olduğu bina yıkıldı ve yeni sakinler geldi. O yüzden ikametsiz gözüküyormuşum. Şu anda bulunduğum yurda ikametimi almak istiyorum ama yurttan belge götürmem gerekiyor. Yalnız yetkili birini bulup imza attıramıyorum. Yurdun resmi yetkilileri yurtta değil ve büyük ihtimalle de epey süre gelmeyecek. Yurda bakan kişi se resmi olarak yurtla ilgisi olmayan biri. Sadece yurdun gerçek sahibinin akrabası bir kabadayı. Bana yurdun gerçek sahibinin adına imzaladığı bir kağıt veriyor. "Ben bunu kabul edemem." dediğimde ise bana adeta saldıracak gibi oluyor. O yüzden belge de götüremiyorum. (eksiduyu.ru)
B şehrindeki ilçe nüfus müdürlüğüne gidiyorum, nüfus cüzdanımı kaybettiğimi ve yeni nüfus cüzdanı istediğimi söyleyip yukarıdaki durumu anlatıyorum. İkametsiz olduğum için nüfus cüzdanı çıkaramayacaklarını söyleyip çözüm olarak da açık açık "bir arkadaşının yanına al ikametini yoksa nüfus cüzdanı çıkaramazsın." diyorlar. Yardımcı olmak istiyorlar belki ama benim ne kendimi yanında gösterebilecek bir arkadaşım var ne de bunu kabul ederim. Yasal değil zaten.
"E kimlik vermiyorsunuz bari kaybettiğim kimliği iptal edin." diyorum onu da yapamayız diyorlar.
A şehrine gidip ailemin evine ikametimi alabilirim ama o da 15-20 gün sonra ancak... Çalışıyorum gitmem mümkün değil.
Adres değişikliğini e devletten yapayım diyorum, o da elektronik veya mobil imza istiyor. Ona da şimdi başvursam 1 haftaya geleceğini söylüyor ptt ve turkcell...
Yahu ben ne yapacağım?
Bu arada dostlar bununla doğrudan ya da dolaylı ilgili olan 3. sorum bu. Kusura bakmayın gerçekten danışabileceğim kimse yok. Sabrınız için teşekkür ederim.
5 yıldır B şehrindeyim. İkametim A şehrindeydi hep. İkametimin olduğu bina yıkıldı ve yeni sakinler geldi. O yüzden ikametsiz gözüküyormuşum. Şu anda bulunduğum yurda ikametimi almak istiyorum ama yurttan belge götürmem gerekiyor. Yalnız yetkili birini bulup imza attıramıyorum. Yurdun resmi yetkilileri yurtta değil ve büyük ihtimalle de epey süre gelmeyecek. Yurda bakan kişi se resmi olarak yurtla ilgisi olmayan biri. Sadece yurdun gerçek sahibinin akrabası bir kabadayı. Bana yurdun gerçek sahibinin adına imzaladığı bir kağıt veriyor. "Ben bunu kabul edemem." dediğimde ise bana adeta saldıracak gibi oluyor. O yüzden belge de götüremiyorum. (eksiduyu.ru)
B şehrindeki ilçe nüfus müdürlüğüne gidiyorum, nüfus cüzdanımı kaybettiğimi ve yeni nüfus cüzdanı istediğimi söyleyip yukarıdaki durumu anlatıyorum. İkametsiz olduğum için nüfus cüzdanı çıkaramayacaklarını söyleyip çözüm olarak da açık açık "bir arkadaşının yanına al ikametini yoksa nüfus cüzdanı çıkaramazsın." diyorlar. Yardımcı olmak istiyorlar belki ama benim ne kendimi yanında gösterebilecek bir arkadaşım var ne de bunu kabul ederim. Yasal değil zaten.
"E kimlik vermiyorsunuz bari kaybettiğim kimliği iptal edin." diyorum onu da yapamayız diyorlar.
A şehrine gidip ailemin evine ikametimi alabilirim ama o da 15-20 gün sonra ancak... Çalışıyorum gitmem mümkün değil.
Adres değişikliğini e devletten yapayım diyorum, o da elektronik veya mobil imza istiyor. Ona da şimdi başvursam 1 haftaya geleceğini söylüyor ptt ve turkcell...
Yahu ben ne yapacağım?
Bu arada dostlar bununla doğrudan ya da dolaylı ilgili olan 3. sorum bu. Kusura bakmayın gerçekten danışabileceğim kimse yok. Sabrınız için teşekkür ederim.
selam dostlar,
bir çalışan olarak yurtta kalıyorum.
kimliğimi kaybettiğim için nüfus müdürlüğüne gittim ama ikametim başka şehirde. üstelik ikametim yıkıldığı için silinmiş. bu durum düzeltilmeden kaybettiğim kimliği iptal edemedikleri gibi yeni kimlik başvurumu da alamıyorlarmış.
ben de mecburen konakladığım lanet yurttan bu yurtta kaldığıma dair bir belge istedim.
şimdi bu yurdun başında duran adam resmi olarak idareci falan değil. yurdun sahibi olan adamın zaten yurda uğradığı yok ve yurdun başına bu adamı koymuş. arkabasını...
ben sabah durumu anlatıp bir kağıt istedim. kağıdı verdi. altına da yurdun resmi idarecisinin mührünü basıp onun adına imza attı.
ben imzayı görünce "bu sorun olmasın?" dedim ki dediğime pişman oldum. adam uykudan kalkıp gelmiş, bana bağırarak "sen savcı mısın, polis misin?" falan dedi. gerçekten arıza bir tip. uzatmak istemedim. gençliğinde her gün kodese tıkıldığıyla övünen son zaman sahte kabadayılarından biri. "zaten oruçluyum hocaaa" falan deyince uzatmadım.
bu hıyarın yurdun resmi idarecilerinin adına imzaladığı kağıdı nüfus müdürlüğüne götürmek zorundayım. zaten yurdun resmi idarecisi şehir dışında ve tahminimce bu yıl gelmeyecek. e anlattığım öküzle de konuşulmuyor... hasılı bir şeyler vermek zorundayım çünkü kaybettiğim kimliği iptal etmiyorlar.
götürüp versem bu kağıdı benim bir sorumluluğum var mıdır bu konuda?
bir çalışan olarak yurtta kalıyorum.
kimliğimi kaybettiğim için nüfus müdürlüğüne gittim ama ikametim başka şehirde. üstelik ikametim yıkıldığı için silinmiş. bu durum düzeltilmeden kaybettiğim kimliği iptal edemedikleri gibi yeni kimlik başvurumu da alamıyorlarmış.
ben de mecburen konakladığım lanet yurttan bu yurtta kaldığıma dair bir belge istedim.
şimdi bu yurdun başında duran adam resmi olarak idareci falan değil. yurdun sahibi olan adamın zaten yurda uğradığı yok ve yurdun başına bu adamı koymuş. arkabasını...
ben sabah durumu anlatıp bir kağıt istedim. kağıdı verdi. altına da yurdun resmi idarecisinin mührünü basıp onun adına imza attı.
ben imzayı görünce "bu sorun olmasın?" dedim ki dediğime pişman oldum. adam uykudan kalkıp gelmiş, bana bağırarak "sen savcı mısın, polis misin?" falan dedi. gerçekten arıza bir tip. uzatmak istemedim. gençliğinde her gün kodese tıkıldığıyla övünen son zaman sahte kabadayılarından biri. "zaten oruçluyum hocaaa" falan deyince uzatmadım.
bu hıyarın yurdun resmi idarecilerinin adına imzaladığı kağıdı nüfus müdürlüğüne götürmek zorundayım. zaten yurdun resmi idarecisi şehir dışında ve tahminimce bu yıl gelmeyecek. e anlattığım öküzle de konuşulmuyor... hasılı bir şeyler vermek zorundayım çünkü kaybettiğim kimliği iptal etmiyorlar.
götürüp versem bu kağıdı benim bir sorumluluğum var mıdır bu konuda?
(3)
Şu biyometrik fotoğraf çekiminde fotonun dijitalini saklıyorlar mı hala?
ya ben lan neyse #1195119
fotoğrafçılardan bahsediyorum.
bir de çektikleri vesikalığın dijitalini vermezler değil mi?
bir de çektikleri vesikalığın dijitalini vermezler değil mi?
inanılmaz kısa sürede aklımdan çıkıyor öğrendiklerim. eskisi gibi de kolay anlayamıyorum. yine eskisi gibi şevkim yok. antidepresanla ilgili olabilir mi?
29e
20 yaşındaki gibi öğrenebilmeyi isterdim.
29e
20 yaşındaki gibi öğrenebilmeyi isterdim.
gazeteye zayi ilanı vermek dışında?
sağ olunuz.
sağ olunuz.
selamlar,
kan testi sonucum resimdeki gibi.
göz kapaklarımda, bakınca özellikle günün bazı saatlerinde bariz belli olan döküntüler var. doktor atopik egzama demişti. sonuçların onla bir alakası var mıdır?
kan tahlilini bugün gittiğim fizik tedavi polikliniğinde istemiştim. doktor yoktu. sekreter yazdı. doktorla görüşmedim yani. demir eksikliğim olduğunu söyleyince doktor telefonla sekretere onay verdi, ben de kan verdim.
kan testi sonucum resimdeki gibi.
göz kapaklarımda, bakınca özellikle günün bazı saatlerinde bariz belli olan döküntüler var. doktor atopik egzama demişti. sonuçların onla bir alakası var mıdır?
kan tahlilini bugün gittiğim fizik tedavi polikliniğinde istemiştim. doktor yoktu. sekreter yazdı. doktorla görüşmedim yani. demir eksikliğim olduğunu söyleyince doktor telefonla sekretere onay verdi, ben de kan verdim.
dün de demir hapı ile ilgili soruyu ben sormuştum.
demir hapı deyip duruyorum ama aslında likit formda olsa daha iyi.
normalin altında kan değeri. doktora da gitmedim sonuçları aldıktan sonra.
direkt eczacı kalfasından da isteyebilirim ama hekim arkadaşlar daha tecrübelidir kesinlikle.
sorumluluk bana ait. merak etmeyin :)
edit: alt sınıf 65 birim, benim de 50 br...
demir hapı deyip duruyorum ama aslında likit formda olsa daha iyi.
normalin altında kan değeri. doktora da gitmedim sonuçları aldıktan sonra.
direkt eczacı kalfasından da isteyebilirim ama hekim arkadaşlar daha tecrübelidir kesinlikle.
sorumluluk bana ait. merak etmeyin :)
edit: alt sınıf 65 birim, benim de 50 br...
demir eksikliği olduğunda doktor tavsiyesi dışında kullansak olur mu? var mı dikkat edilmesi gereken bir şey?
"Adres değişikliğini 20 iş günü içinde bildirmeyenlere uygulanan idari para cezası: 51,00 TL"
yukarıdaki .gov.tr den alıntıdır.
ben 5 yıldır bildirmedim adres değişikliğimi. ne kadar ödeyeceğim? 51 lira ile yırtacak mıyım?
yukarıdaki .gov.tr den alıntıdır.
ben 5 yıldır bildirmedim adres değişikliğimi. ne kadar ödeyeceğim? 51 lira ile yırtacak mıyım?
giren oldu mu? nerede giriliyor bu sınava? MEB merkezi sınavlarda olduğu gibi okul falan mı atıyor? sınav soruları yazılı olandan daha mı zor? sonuçlar aynı gün öğrenilebiliyor mu?
sağ olunuz.
sağ olunuz.
(1)
29 Temmuz ehliyet sınavı için son başvuru tarihi 9 haziran yazıyor? -2017-
ya ben lan neyse #1191912
29 temmuz 2017 de yazılı bir ehliyet sınavı olacak ama az sonra linkini vereceğim sayfanın ilk satırlarında aynen şöyle yazılı:
"29 Temmuz 2017 Ehliyet sınavı için son başvuru tarihi 09 Haziran 2017'dir. Fakat başvurularınızı son güne bırakmayınız. Ayrıca son başvuru tarihi her ne kadar 09 Haziran 2017 tarihi de olsa da sürücü kurslarının kontenjanı var."
yani kontenjan olursa ne olmuş oluyor? nasıl bir muğlaklık bu? neye kontenjanı var sürücü kurslarının? o kontenjanlar hangi tarihe kadar geçerli?
dostlar bu konuda bilginiz var mıdır?
ehliyetsinavihazirlik.com
"29 Temmuz 2017 Ehliyet sınavı için son başvuru tarihi 09 Haziran 2017'dir. Fakat başvurularınızı son güne bırakmayınız. Ayrıca son başvuru tarihi her ne kadar 09 Haziran 2017 tarihi de olsa da sürücü kurslarının kontenjanı var."
yani kontenjan olursa ne olmuş oluyor? nasıl bir muğlaklık bu? neye kontenjanı var sürücü kurslarının? o kontenjanlar hangi tarihe kadar geçerli?
dostlar bu konuda bilginiz var mıdır?
ehliyetsinavihazirlik.com
selamlar, öğretmen olarak çalışıyorum şehrin dışında bir okulda.
bugün bizim m.yardımcısı sınıfa geldi dersteyken. yanında 2 tane üni öğrencisi kız, bir tane de veli...
bana dedi ki "hocam bu öğrenciler anket için gelmişler, bu veli de senle görüşecekmiş. sen bir bak istersen..." ben veliyle görüşmek için dışarı çıktım ki -açıkçası o sırada da aklımda teneffüste görüşelim demek vardı ama kadın birden söze girince kırmak da istemedim- m.yardımcısının yanındaki 2 kız lap diye daldı içeri. meğer kızlardan biri müdür yardımcısının kuzeniymiş ve ödevi için anket yapması gerekiyormuş. ben veliyle konuşurken bunlar başlamış kağıtları dağıtmaya. tam o sırada da zil çaldı.
ben gerçekten inanılmaz sinir oldum. adam emrivakiyle "yiğenimdir." falan diye 2 tane ne olduğu belirsiz çocuğu alıp gelmiş okula ve velilerden izinsiz anket doldurtuyor... getirdiği çocuklar da pdr okuyormuş.
olay bittikten sonra hiçbir şey diyemedim. inanın işler okullarda kağıt üzerindeki gibi yürümüyor. orada bir sosyal ortam var ve ahbap çavuş ilişkisi hat safhada. ben "olmaz istemem." desem adam büyük ihtimalle beni ruh hastası obsesif, kural manyağı falan görecek ki iyi bir şey değil. hem zaten anketler doldurulmuştu ve ben en fazla "senden izin aldılar mı?" diyebildim.
hasılı kafama şunlar takıldı: üni öğrencileri müdürden sözlü olarak izin almış. ama bir yazılı izinleri falan yoktu. 30 kişilik sınıfın dersini bozma pahasına kendi çocuğunun durumunu sormaya gelen anlayışsız velinin de bu gerizekalı üniversite öğrencilerinin de boğazını sıkmak istiyorum an itibariyle. o yüzden onların ne b.k yediği bu saatten sonra beni ilgilendirmiyor. başları bu iş yüzünden ağrır mı vs...
benim başım ağırır mı arkadaş? bana "neden izinsiz dışarıdan gelen birilerini sınıfa soktun?" denir mi olay duyulursa? ben veli olsam olayı öğrensem okula gelip sorardım "çocuklarıma ne yazdırdınız?" diye... haklarıdır.
gerçekten bana dokunmayan yılan bin yaşasın durumu değil ama izin veren müdürün de akrabasını okula ödev yapması için getiren m.yardımcısının da başına gelecekler umrumda değil. çünkü ikisinden de hoşlanmıyorum. ikisi de klasik ahbap-çavuşçu ve ikisi de yerine torpille gelmiş. benim bu olaydaki sorumluluğum nedir?
bugün bizim m.yardımcısı sınıfa geldi dersteyken. yanında 2 tane üni öğrencisi kız, bir tane de veli...
bana dedi ki "hocam bu öğrenciler anket için gelmişler, bu veli de senle görüşecekmiş. sen bir bak istersen..." ben veliyle görüşmek için dışarı çıktım ki -açıkçası o sırada da aklımda teneffüste görüşelim demek vardı ama kadın birden söze girince kırmak da istemedim- m.yardımcısının yanındaki 2 kız lap diye daldı içeri. meğer kızlardan biri müdür yardımcısının kuzeniymiş ve ödevi için anket yapması gerekiyormuş. ben veliyle konuşurken bunlar başlamış kağıtları dağıtmaya. tam o sırada da zil çaldı.
ben gerçekten inanılmaz sinir oldum. adam emrivakiyle "yiğenimdir." falan diye 2 tane ne olduğu belirsiz çocuğu alıp gelmiş okula ve velilerden izinsiz anket doldurtuyor... getirdiği çocuklar da pdr okuyormuş.
olay bittikten sonra hiçbir şey diyemedim. inanın işler okullarda kağıt üzerindeki gibi yürümüyor. orada bir sosyal ortam var ve ahbap çavuş ilişkisi hat safhada. ben "olmaz istemem." desem adam büyük ihtimalle beni ruh hastası obsesif, kural manyağı falan görecek ki iyi bir şey değil. hem zaten anketler doldurulmuştu ve ben en fazla "senden izin aldılar mı?" diyebildim.
hasılı kafama şunlar takıldı: üni öğrencileri müdürden sözlü olarak izin almış. ama bir yazılı izinleri falan yoktu. 30 kişilik sınıfın dersini bozma pahasına kendi çocuğunun durumunu sormaya gelen anlayışsız velinin de bu gerizekalı üniversite öğrencilerinin de boğazını sıkmak istiyorum an itibariyle. o yüzden onların ne b.k yediği bu saatten sonra beni ilgilendirmiyor. başları bu iş yüzünden ağrır mı vs...
benim başım ağırır mı arkadaş? bana "neden izinsiz dışarıdan gelen birilerini sınıfa soktun?" denir mi olay duyulursa? ben veli olsam olayı öğrensem okula gelip sorardım "çocuklarıma ne yazdırdınız?" diye... haklarıdır.
gerçekten bana dokunmayan yılan bin yaşasın durumu değil ama izin veren müdürün de akrabasını okula ödev yapması için getiren m.yardımcısının da başına gelecekler umrumda değil. çünkü ikisinden de hoşlanmıyorum. ikisi de klasik ahbap-çavuşçu ve ikisi de yerine torpille gelmiş. benim bu olaydaki sorumluluğum nedir?
selamlar, farklı alanlarda 2 sorum olacak.
youtube da izlediğim bir videoda 2 adam birbirlerine "abiiiii" deyip duruyordu. komik şeyler anlatıyorlardı neydi bu adamların adı?
Reichstag yangını diye bir vaki var biliyorsunuz. buradaki reichstag'ın Türkçe okunuşunu yazabilir misiniz?
sağ olunuz.
youtube da izlediğim bir videoda 2 adam birbirlerine "abiiiii" deyip duruyordu. komik şeyler anlatıyorlardı neydi bu adamların adı?
Reichstag yangını diye bir vaki var biliyorsunuz. buradaki reichstag'ın Türkçe okunuşunu yazabilir misiniz?
sağ olunuz.
hangi kanal bilmiyorum. telefonla kadına bağlanıp "kredi alıcam durum şu, ne dersiniz?" diyordu kadında "onay verdim." ya da "onay vermedim." gibi bir şey diyordu.
neydi bu kadının adı? programın adı da olursa güzel olur.
sağ olunuz.
neydi bu kadının adı? programın adı da olursa güzel olur.
sağ olunuz.
mesela araç alımı için 1 defalığına 30bin tanınabilir mi?
şimdi adamlar 20 aylık bir taksitte en geç 11. ayda arabayı sizin için satın alabileceklerini iddia ediyor.
e ben 20 aylık takside gireyim 11 aylığı hemen peşin vereyim. kısa yoldan 11. aya sıçrayış yapmış olayım? ben mi tek kurnazım? böyle araç alımı olur mu bunlardan? ama hemen almış olacağım aracı...
e ben 20 aylık takside gireyim 11 aylığı hemen peşin vereyim. kısa yoldan 11. aya sıçrayış yapmış olayım? ben mi tek kurnazım? böyle araç alımı olur mu bunlardan? ama hemen almış olacağım aracı...
selamlar,
bu yaz bir aksilik olmazsa ehliyet almayı planlıyorum. toplamda hayatımda 10 saat kadar sürüş deneyimim oldu. (hepsi de eskişehir'de muttalip çayırında) direktif almadan arabayı kaldırıp sürüyorum kendimce. park işini henüz yapamıyorum. bilhassa dar alanlarda.
şimdi 2 sorum olacak size:
1. arabayı yolda sürerken karşıdan araç geldiğinde heyecan yapıyorum bana çarpacak diye. şimdi diyelim ki yolda gidiyorum. yolu kafamda hayali çizgiyle 2'ye bölüp kendi alanımda gitmeye çalışıyorum. sizde de böyle mi? karşıdan araç geldiğinde bana çarpacak heyecanını nasıl yenebilirim?
2. ne zaman en azından ortalama düzeyde araç sürme becerisi kazanırım? günde 1 saat sürüşle 1 ay... gibi bir tahmin verebilir misiniz?
29e
bu yaz bir aksilik olmazsa ehliyet almayı planlıyorum. toplamda hayatımda 10 saat kadar sürüş deneyimim oldu. (hepsi de eskişehir'de muttalip çayırında) direktif almadan arabayı kaldırıp sürüyorum kendimce. park işini henüz yapamıyorum. bilhassa dar alanlarda.
şimdi 2 sorum olacak size:
1. arabayı yolda sürerken karşıdan araç geldiğinde heyecan yapıyorum bana çarpacak diye. şimdi diyelim ki yolda gidiyorum. yolu kafamda hayali çizgiyle 2'ye bölüp kendi alanımda gitmeye çalışıyorum. sizde de böyle mi? karşıdan araç geldiğinde bana çarpacak heyecanını nasıl yenebilirim?
2. ne zaman en azından ortalama düzeyde araç sürme becerisi kazanırım? günde 1 saat sürüşle 1 ay... gibi bir tahmin verebilir misiniz?
29e
duvarları küf kaplanmış odada akciğer enfeksiyonu riski var mıdır?
tavanın yüzde 5'i mesela.
tavanın yüzde 5'i mesela.
(2)
Bugün imzaladığım belge ne belgesiydi? -Ortaokulda RAM'a öğrenci göndermek-
ya ben lan neyse #1181492
aslında tam bir memurlar net sorusu oldu ama buradan başka soracak yer bulamadım.
bizim 7. sınıfa giden hafif zeka geriliği olan bir öğrencimiz var.
müdür bugün beni odasına çağırdı. yanında bir kadın ve bir adam vardı. ben de 7. sınıfın sınıf rehber öğretmeniyim. "şu öğrenci RAM'a gidecekmiş, imzalayıver" dedi, ben de müdür çıkmak üzere olduğu için attım imzayı. kağıdı falan göremedim.
bu rehberlik araştırma merkezi'ne (ram bu oluyor) gidecek öğrenciler için sınıf öğretmeninin imzası falan mı gerekli acaba? müdür de kaçtı gitti soramadım bir daha. ilgili yönetmeliği merak ettim. bilgisi olan vardır eminim.
sağ olunuz.
bizim 7. sınıfa giden hafif zeka geriliği olan bir öğrencimiz var.
müdür bugün beni odasına çağırdı. yanında bir kadın ve bir adam vardı. ben de 7. sınıfın sınıf rehber öğretmeniyim. "şu öğrenci RAM'a gidecekmiş, imzalayıver" dedi, ben de müdür çıkmak üzere olduğu için attım imzayı. kağıdı falan göremedim.
bu rehberlik araştırma merkezi'ne (ram bu oluyor) gidecek öğrenciler için sınıf öğretmeninin imzası falan mı gerekli acaba? müdür de kaçtı gitti soramadım bir daha. ilgili yönetmeliği merak ettim. bilgisi olan vardır eminim.
sağ olunuz.
hiç öksürük yok. hiç balgam da yok. hani nefes alamazken yüze bir sıcaklık gelir ya onu yaşıyorum ara ara. nefes yetmiyor. göğüsümün muhtelif yerlerine acılar saplanıyor ara ara. sanki çok hafif, özellikle su içince de mide bulantısı oluyor.
ne oluyordu öyle olunca? yurtta kaldığım odanın tavanı yer yer küflü. onla alakalı olabilir mi?
ne oluyordu öyle olunca? yurtta kaldığım odanın tavanı yer yer küflü. onla alakalı olabilir mi?
bir tane öğrenci var. kız öğrenci. 8. sınıf. öğretmenine baya ilgisi var. öğretmenin adını sağa sola deftere, koluna vs yazıyor. tenefüslerde sürekli öğretmenini takip ediyor. öğretmeniyle konuşan öğrencileri yanına çekip aptal aptal sorular soruyor.
öğretmen benim. öğrenci de 8. sınıf. yemin ederim artık midem bulanıyor. öğrenciyi ve bana bakarkenki yüzündeki aptal ifadeyi görünce feci sinirim bozuluyor. gidip çok ağır biçimde kalbini de kırarım ama yapamıyorum.
her şey bir kenara erzurum un bir kenar mahallesindeyim. başımı belaya sokacak yemin ederim. geçen gün öğrencilerden birinin kardeşi gelmiş, adı benle aynı. beni görünce başladı bu çocuğun adını bağırmaya... dikkat mi çekmek istiyor anlamadım. gerçekten midem bulanıyor aklıma geldikçe. düşündükçe kendimi suçlu hissediyorum acaba çok mu iyi davrandım, şefkat gösterdim diye ama diğer öğrencilerden farklı davranmadım.
bu öğrenciden önceden de pek hazzetmezdim. olayı öğrendikten sonra iyice tiksindim. erzurum da olmamız hasebiyle endişelerim var. iftira, adının çıkması bilmem ne...
ne yapacağım ben? ne yapayım da şimdiden önlem almış olayım potansiyel tehlikelere karşı? ne yapayım da ileride bir risk durumunda "ben söylemiştim." diyeyim? anne-babası öyle konuşulacak tipler değil.
edit: müdür, cahil muhafazakar sevimsizin teki. beni de sevmez...
öğretmen benim. öğrenci de 8. sınıf. yemin ederim artık midem bulanıyor. öğrenciyi ve bana bakarkenki yüzündeki aptal ifadeyi görünce feci sinirim bozuluyor. gidip çok ağır biçimde kalbini de kırarım ama yapamıyorum.
her şey bir kenara erzurum un bir kenar mahallesindeyim. başımı belaya sokacak yemin ederim. geçen gün öğrencilerden birinin kardeşi gelmiş, adı benle aynı. beni görünce başladı bu çocuğun adını bağırmaya... dikkat mi çekmek istiyor anlamadım. gerçekten midem bulanıyor aklıma geldikçe. düşündükçe kendimi suçlu hissediyorum acaba çok mu iyi davrandım, şefkat gösterdim diye ama diğer öğrencilerden farklı davranmadım.
bu öğrenciden önceden de pek hazzetmezdim. olayı öğrendikten sonra iyice tiksindim. erzurum da olmamız hasebiyle endişelerim var. iftira, adının çıkması bilmem ne...
ne yapacağım ben? ne yapayım da şimdiden önlem almış olayım potansiyel tehlikelere karşı? ne yapayım da ileride bir risk durumunda "ben söylemiştim." diyeyim? anne-babası öyle konuşulacak tipler değil.
edit: müdür, cahil muhafazakar sevimsizin teki. beni de sevmez...
(5)
Bilimsel bir makalede -tez de olabilir- ekşi sözlük kaynak verilmişti.
ya ben lan neyse #1178572
tez ya da makale tam aklımda değil. bilimsel bir yazı... sonundaki kaynakça kısmında direkt: www.eksisozluk.com/?
gibi bir şey yazıyordu. asp de olabilir sonunda tam hatırlamıyorum. yazı tıp alanıyla alakalıydı.
yani ben bir yazar olarak belki de uydurduğum bir yazıyı bir gün makale olarak görebilirim. saçma değil mi?
gibi bir şey yazıyordu. asp de olabilir sonunda tam hatırlamıyorum. yazı tıp alanıyla alakalıydı.
yani ben bir yazar olarak belki de uydurduğum bir yazıyı bir gün makale olarak görebilirim. saçma değil mi?
böyle bir işim var şu anda yapmam gereken. 15 adet paragraf sorusu hazırlayacağım da... matematik sorusu değil ki bu? hangi yazıyı/kimin yazısını alıp koyacağım soruya? kendim yazamam ya ha diyince?
kısa cevap olsa da olur. bilgisi olan var mıdır?
selamlar,
ulaşamadığım bir bilgi lazım. epey önemli aslında.
1 0cak 2017 de uygulamaya konulan rendering yem yasağına firmalar uyuyor mu?
www.sozcu.com.tr
ulaşamadığım bir bilgi lazım. epey önemli aslında.
1 0cak 2017 de uygulamaya konulan rendering yem yasağına firmalar uyuyor mu?
www.sozcu.com.tr
hukuk bölümüyle falan alakam yok. yahut bir yakınımın...
konu şudur ki: özel üniversitelerde bölüm sayısına baktığınızda belki de en çok hukuk var. mesela hukuk için devlet-vakıf üni. sayıları:
universitesecimim.withgoogle.com
ama önemi tartışılmayacak fizik -fizikle de alakam yok- bölümünün sayıları yukarıdakine göre çok komik. tabiri caizse özel üniversitelerin çakallığı çok bariz ortaya çıkıyor:
universitesecimim.withgoogle.com
hadi bu sefer de sözel bölüm türkçe öğretmenliği olsun:
universitesecimim.withgoogle.com
edit: üniversitenin temel işlevi ülke kalkınmasına -sadece ekonomik değil her anlamda...- bilimsel katkı yapmak değil midir? e bu işin özeli devleti yok. her üniversite bunu yapmakla mükellef... ulan o zaman neden 3 tane fizik bölümü varken 38 tane hukuk bölümü var? üstelik fizik alanını fef lerde bölüm olarak okutabilirken hukuk alanı için koca fakülte kurmak gerekiyor. türkiye bu kadar mı muhtaç hukukçuya? dünyanın en iyi hukukçuları bizde olsa ne olur? sac ayağının biri olmadıktan sonra?
ben hukukçu olsam alanımın değerini düşüren hatta ucuzlaştıran bu duruma isyan ederim. bu ne sinir bozucu bir durum lan?
konu şudur ki: özel üniversitelerde bölüm sayısına baktığınızda belki de en çok hukuk var. mesela hukuk için devlet-vakıf üni. sayıları:
universitesecimim.withgoogle.com
ama önemi tartışılmayacak fizik -fizikle de alakam yok- bölümünün sayıları yukarıdakine göre çok komik. tabiri caizse özel üniversitelerin çakallığı çok bariz ortaya çıkıyor:
universitesecimim.withgoogle.com
hadi bu sefer de sözel bölüm türkçe öğretmenliği olsun:
universitesecimim.withgoogle.com
edit: üniversitenin temel işlevi ülke kalkınmasına -sadece ekonomik değil her anlamda...- bilimsel katkı yapmak değil midir? e bu işin özeli devleti yok. her üniversite bunu yapmakla mükellef... ulan o zaman neden 3 tane fizik bölümü varken 38 tane hukuk bölümü var? üstelik fizik alanını fef lerde bölüm olarak okutabilirken hukuk alanı için koca fakülte kurmak gerekiyor. türkiye bu kadar mı muhtaç hukukçuya? dünyanın en iyi hukukçuları bizde olsa ne olur? sac ayağının biri olmadıktan sonra?
ben hukukçu olsam alanımın değerini düşüren hatta ucuzlaştıran bu duruma isyan ederim. bu ne sinir bozucu bir durum lan?
senet imzaladık adamla... şimdi yurttaki odamdan fare çıktı. gerçekten kalmak zor geliyor. yatakta bile yatamıyorum, iğreniyorum. odada yalnız kalıyorum. yurt tamamen dolu değil. adam müşteri arıyor doldurmak için.
mahkemeye de giderdim belki ama iş çok uzar öyle olursa. üstelik adam bana çok saygılı davranıyor. aramı bozmak istemiyorum. iş kavgaya da varır ısrarcı olursam.
nasıl ikna edeyim adamı? direkt telefonla arayayım mı -şehir dışında adam- yoksa uzunca bir mesaj mı yollayayım? şu anda 3 bin daha vermem lazım senete göre. ne kadarını kaybetmeye razı olayım?
mahkemeye de giderdim belki ama iş çok uzar öyle olursa. üstelik adam bana çok saygılı davranıyor. aramı bozmak istemiyorum. iş kavgaya da varır ısrarcı olursam.
nasıl ikna edeyim adamı? direkt telefonla arayayım mı -şehir dışında adam- yoksa uzunca bir mesaj mı yollayayım? şu anda 3 bin daha vermem lazım senete göre. ne kadarını kaybetmeye razı olayım?
10 metrekare civarı bir odada kalıyorum yurtta tek başıma. dün gece odamda fare olduğu kesinleşti.
şimdi bu fare beni gece ısırmış olsa uyandığımda hisseder miydim?
fare ısırığından kuduz bulaşabilir mi?
sağ olun.
şimdi bu fare beni gece ısırmış olsa uyandığımda hisseder miydim?
fare ısırığından kuduz bulaşabilir mi?
sağ olun.
selamlar,
kaldığım yurda kaçak soktum bir tane. tek kalıyorum odada. ilk kullanımda koku falan bekliyordum ama bunun koku dışında altından da üstünden de duman çıkıyor. böyle tüttürülmediği zaman sigaranın ucundan çıkan miktarda ve beyaz-gri bir duman.
yarım saat boşta çalıştırdım geçmedi.
böyle mi olacak ilk kullanımlarda? altından duman çıkması falan?
akel tasho diye bir model. tek gözlü. şundan:
urun.gittigidiyor.com
kaldığım yurda kaçak soktum bir tane. tek kalıyorum odada. ilk kullanımda koku falan bekliyordum ama bunun koku dışında altından da üstünden de duman çıkıyor. böyle tüttürülmediği zaman sigaranın ucundan çıkan miktarda ve beyaz-gri bir duman.
yarım saat boşta çalıştırdım geçmedi.
böyle mi olacak ilk kullanımlarda? altından duman çıkması falan?
akel tasho diye bir model. tek gözlü. şundan:
urun.gittigidiyor.com
en son 2009'da olmuş yanılmıyorsam.
sizce önümüzdeki 5 yıl içinde olabilir mi?
olursa 0 araç alır mısınız?
taksicilere 2019 bilmem kaçıncı ayına kadar yapılmış lan... -üzgün smiley-
sizce önümüzdeki 5 yıl içinde olabilir mi?
olursa 0 araç alır mısınız?
taksicilere 2019 bilmem kaçıncı ayına kadar yapılmış lan... -üzgün smiley-
dün gece 23.00 saatlerinde erzurum'un merkezinde öğretmenevi nin önüne parketmiş şöyle bir kamyonet gördüm:
www.sahibindenarabam.com.co
şimdi hayal edebilin diye söylüyorum. kamyonet bunun aynısı ama tamamen turuncu renkte. üstünde kamyonetle aynı renkte bir branda vardı. branda sanki alelade serilmiş gibiydi. öyle çadır şeklinde falan değil. kamyonet haddinden fazla doluydu. brandanın altından yükler belli olmuyordu. ama sanki ağzına kadar buzdolabı doldurulmuş gibiydi. kamyonetin kasasının etrafı sanırım 6-8 adet uyarı levhasıyla donatılmıştı. ölüm tehlikesi levhası (şu kurukafa olan), aşındırıcı levhası, yanıcı madde levhası benim görebildiklerim. başka göremedim. radyoaktif madde, biyo atık vs levhaları var mıydı göremedim. plakası bursa'ydı.
yahu şu sakarya olayını biliyorsunuz. hani çocuğun iridyum u alıp eve götürmesi.
burası türkiye. gerçekten böyle bir şey olsa şaşırmam. belki de kuduz virüsü taşıyorlardı. şoförüne "şehir merkezine girme sakın." dediler de adam belki de sonra "ne olacak yea" deyip öğretmenevine konaklamaya girdi...
kamyonun 20 metre önünde de 2 tane polis devriye aracı sabit biçimde duruyordu. ama onlar her daim oradalar. onlara sormaya yemedi. "sana ne lan tırrek?" dese ki defalarca böyle muamelede bulunduklarına şahit oldum. sevmem kendilerini.
ben de bir müddet yanındaydım kamyonetin. sabah 7-8 gibi hala oradaydı ve insanlar akın akın yanından geçip işe-okula gidiyordu.
ben gerçekten endişeyle merak ediyorum bu kamyonetin ne olduğunu. fikriniz var mıdır? fikriniz yoksa nereden öğrenebileceğime dair bir fikir?
www.sahibindenarabam.com.co

şimdi hayal edebilin diye söylüyorum. kamyonet bunun aynısı ama tamamen turuncu renkte. üstünde kamyonetle aynı renkte bir branda vardı. branda sanki alelade serilmiş gibiydi. öyle çadır şeklinde falan değil. kamyonet haddinden fazla doluydu. brandanın altından yükler belli olmuyordu. ama sanki ağzına kadar buzdolabı doldurulmuş gibiydi. kamyonetin kasasının etrafı sanırım 6-8 adet uyarı levhasıyla donatılmıştı. ölüm tehlikesi levhası (şu kurukafa olan), aşındırıcı levhası, yanıcı madde levhası benim görebildiklerim. başka göremedim. radyoaktif madde, biyo atık vs levhaları var mıydı göremedim. plakası bursa'ydı.
yahu şu sakarya olayını biliyorsunuz. hani çocuğun iridyum u alıp eve götürmesi.
burası türkiye. gerçekten böyle bir şey olsa şaşırmam. belki de kuduz virüsü taşıyorlardı. şoförüne "şehir merkezine girme sakın." dediler de adam belki de sonra "ne olacak yea" deyip öğretmenevine konaklamaya girdi...
kamyonun 20 metre önünde de 2 tane polis devriye aracı sabit biçimde duruyordu. ama onlar her daim oradalar. onlara sormaya yemedi. "sana ne lan tırrek?" dese ki defalarca böyle muamelede bulunduklarına şahit oldum. sevmem kendilerini.
ben de bir müddet yanındaydım kamyonetin. sabah 7-8 gibi hala oradaydı ve insanlar akın akın yanından geçip işe-okula gidiyordu.
ben gerçekten endişeyle merak ediyorum bu kamyonetin ne olduğunu. fikriniz var mıdır? fikriniz yoksa nereden öğrenebileceğime dair bir fikir?
internet kafeden giriş yapıyorum. onlarca kez ve tüm tarayıcılardan denedim açamadım.
en son "beni hatırla" seçeneğini seçip girdiğimde girişimi kabul etti. güvenlik sorununuz yoksa bir deneyin.
en son "beni hatırla" seçeneğini seçip girdiğimde girişimi kabul etti. güvenlik sorununuz yoksa bir deneyin.
toz falan olur içinde, onu demiyorum.
metal zehirlenmesi falan olur mu yıkanmazsa?
metal zehirlenmesi falan olur mu yıkanmazsa?
çok duydum bu tabiri.
bu maksatla araç satın alınır mı?
alınırsa ford-escort uygun mudur buna?
sağ olunuz.
bu maksatla araç satın alınır mı?
alınırsa ford-escort uygun mudur buna?
sağ olunuz.
diyelim ki 500 tane dosya var farklı türlerde. word, pdf, pptx vs.
hepsini aynı pencerede sıralayıp boyutlarına bakarak ayırabilirim. ama bazı dosyalar pc nin neresinde onu bile bilmiyorum. çok alakasız yerlere koymuşum. win32 nin bilmem neresine koymuşum mesela. -valla sakıncasız içerik :)-
program isimleri farklı olsa da tüm aynı dosyaları bulsa, "bunlar aynı bak". deyip sildirse... var mı öyle bir program?
vista bu arada pc.
sağ olunuz.
hepsini aynı pencerede sıralayıp boyutlarına bakarak ayırabilirim. ama bazı dosyalar pc nin neresinde onu bile bilmiyorum. çok alakasız yerlere koymuşum. win32 nin bilmem neresine koymuşum mesela. -valla sakıncasız içerik :)-
program isimleri farklı olsa da tüm aynı dosyaları bulsa, "bunlar aynı bak". deyip sildirse... var mı öyle bir program?
vista bu arada pc.
sağ olunuz.
1. var
2. vardı kapattım
3. hiç açmadım
4. oyun vs için fake hesap açtım
2. vardı kapattım
3. hiç açmadım
4. oyun vs için fake hesap açtım
(6)
Kredi kartımı şubede zarfından çıkarıp teslim ettiler. Böyle mi oluyor?
ya ben lan neyse #1166996
çip arızası sebebiyle yenisini iş bankası şubesine istediğim kredi kartımı müşteri ilişkilerindeki kadın zarfından çıkardıktan sonra zarfını çöpe atıp öyle teslim etti. böyle mi oluyor? daha önce adresime çok kredi kartı geldi ama hepsi zarfın içindeydi.
kadına "açma" dediğim halde açmak zorunda olduğunu söyledi.
yahu çok sinir oldum. bana kesin olarak "öyle yapmak zorunda" derseniz boşu boşuna kadına kızdığımı düşünüp utanıcam ve konuyu kapatacağım.
sağ olunuz.
kadına "açma" dediğim halde açmak zorunda olduğunu söyledi.
yahu çok sinir oldum. bana kesin olarak "öyle yapmak zorunda" derseniz boşu boşuna kadına kızdığımı düşünüp utanıcam ve konuyu kapatacağım.
sağ olunuz.
geçen gün bir ekonomi uzmanı bir programda "Trump ülke içine yönelip yol-köprü yapacak..." gibi bir şeyler söylemişti tam hatırlamıyorum.
böyle olursa dolar yükselecek mi düşecek mi bizde?
böyle olursa dolar yükselecek mi düşecek mi bizde?
dostlar, kağıt para. 500 lira civarı. 100'lük. kitabın arasına koymuştum. kitaba ayran dökülünce paraların bir tarafı hep küflenmiş. merkez bankasına götürmek dışında var mı yapılabilecek bir şey?
borcuna sadık olduğuna yüzde 100 emin olduğum çok kaliteli bir arkadaşım benden 500 lira borç aldı ama belli ki unutmuş. parayı verdiğimde dolar 3.40 mıydı neydi.
ulan bu kaçıncı. valla benim sıfat milletin aklında onlar farkında olmasa bile "enayi" diye kodlanmış. ya da öyle siklenmeyen bir tipim ki heriflerin bilinç altı unutuyor. bu yukarda bahsettiğim arkadaş geçen aradı beni. "hacı acil geliyorum beraber dövüz bürosuna gidicez..." dedi. ben de heyecan yaptım "aha verecek" diye. herif güle oynaya gelip bütün maaşıyla yanımda dolar alıp siktirip gitti. bana da döviz bürosunun yerini göstermiş olmak kaldı.
benim borcum olsa telefonuma hatırlatma kuruyorum. kime söylesem "aaa ben de öyleyim borcum varken geceleri uyuyamam valla..." diyor. ulan herkes öyleyse neden ben sürekli birilerine borç verip geri alamıyorum?
eski ev arkadaşım düğününden önce 250 lira borç istedi benden. bir ay sonra da vericem dedi. 2 sene kadar önce... hala alamadık tabi.
daha 2010 yılında üniversitede uzatmalı öğrenciyken, parasızlıktan sürünürken yine pustun biri 140 lira para aldı benden. -bir de üst limit de yok pezevenkte. ne kadar verebilirsen ver diyor...- aradan 7 sene geçti yaşıyor mu onu bile bilmiyorum.
alem göt olmuş arkadaş. borcu olunca uyuyamayan adam sayısı yüzde 1'i geçmez.
paramı geri istemeye de utanıyorum lan.
siz de benim gibisiniz değil mi?
edit: lan aklıma geldi bak. 3 sene önce adamın birine 150 lira para verdim. çok acil işim olduğundan 60 lirasını geri alabildim. 90 lira kaldı. lise 1'deyken de cebimdeki son 2 lirayı verdiğim adam borcunu vermemişti. lise 3'te en yakın arkadaşımdan 1 lira mı ne borç almıştım. acayip yakınız ama. herif 2-3 gün sonra "borcunu ne zaman vercen" diye mesaj atmıştı lan. daha bundan fazla hatırlamadığım var.
ulan bu kaçıncı. valla benim sıfat milletin aklında onlar farkında olmasa bile "enayi" diye kodlanmış. ya da öyle siklenmeyen bir tipim ki heriflerin bilinç altı unutuyor. bu yukarda bahsettiğim arkadaş geçen aradı beni. "hacı acil geliyorum beraber dövüz bürosuna gidicez..." dedi. ben de heyecan yaptım "aha verecek" diye. herif güle oynaya gelip bütün maaşıyla yanımda dolar alıp siktirip gitti. bana da döviz bürosunun yerini göstermiş olmak kaldı.
benim borcum olsa telefonuma hatırlatma kuruyorum. kime söylesem "aaa ben de öyleyim borcum varken geceleri uyuyamam valla..." diyor. ulan herkes öyleyse neden ben sürekli birilerine borç verip geri alamıyorum?
eski ev arkadaşım düğününden önce 250 lira borç istedi benden. bir ay sonra da vericem dedi. 2 sene kadar önce... hala alamadık tabi.
daha 2010 yılında üniversitede uzatmalı öğrenciyken, parasızlıktan sürünürken yine pustun biri 140 lira para aldı benden. -bir de üst limit de yok pezevenkte. ne kadar verebilirsen ver diyor...- aradan 7 sene geçti yaşıyor mu onu bile bilmiyorum.
alem göt olmuş arkadaş. borcu olunca uyuyamayan adam sayısı yüzde 1'i geçmez.
paramı geri istemeye de utanıyorum lan.
siz de benim gibisiniz değil mi?
edit: lan aklıma geldi bak. 3 sene önce adamın birine 150 lira para verdim. çok acil işim olduğundan 60 lirasını geri alabildim. 90 lira kaldı. lise 1'deyken de cebimdeki son 2 lirayı verdiğim adam borcunu vermemişti. lise 3'te en yakın arkadaşımdan 1 lira mı ne borç almıştım. acayip yakınız ama. herif 2-3 gün sonra "borcunu ne zaman vercen" diye mesaj atmıştı lan. daha bundan fazla hatırlamadığım var.
adblock yokken youtube da bir video öncesinde bir müzik başladı. o sırada ekrana bakmıyordum o yüzden ne reklamı olduğunu göremedim. yabancı bir reklam.
böyle çok tok sesli bir adam söylüyordu şarkıyı. sanırım slow türde bir şarkıydı. ses johnny cash gibi ama o değil. tarz da o değil. pop derdim sınırlı müzik bilgimle.
günlerdir aklımda. aramadığım yer kalmadı. sanırım 3-4 gün kadar önceydi.
öyle işte dostlar. çok istiyorum lan bulmak. bulunca epey rahatlayıp defalarca dinleyeceğim.
sağ olunuz.
böyle çok tok sesli bir adam söylüyordu şarkıyı. sanırım slow türde bir şarkıydı. ses johnny cash gibi ama o değil. tarz da o değil. pop derdim sınırlı müzik bilgimle.
günlerdir aklımda. aramadığım yer kalmadı. sanırım 3-4 gün kadar önceydi.
öyle işte dostlar. çok istiyorum lan bulmak. bulunca epey rahatlayıp defalarca dinleyeceğim.
sağ olunuz.